KÜLTÜR SANAT - 07 Ekim 2024 Pazartesi 20:25

’Altın Eller’ Ömer Özkan ve Özlenen Özkan, nakil hastaları ve kendilerinin anlatıldığı belgeseli izledi

A
A
A
’Altın Eller’ Ömer Özkan ve Özlenen Özkan, nakil hastaları ve kendilerinin anlatıldığı belgeseli izledi

Bu yıl 61’incisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde gösterimi gerçekleştirilen "Altın Eller” belgeselinin söyleşisi yapıldı. Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerini konu alan filmin galasına Özkan çiftinin nakil yaptığı hastalar da katıldı. Prof. Dr. Ömer Özkan, “Duygulandığım anlar oldu. İlk defa bu kadar büyük bir ölçüde bir aile gibi bir araya geldik” ifadelerini kullanırken, Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Doktor olmanın en güzel tarafı dokunduğunuz hayatları karşınızda çok güzel bir şekilde görmek. Bunu sadece bu iş için yapıyorsunuz” dedi.


Dünyadaki ilk kadavradan rahim naklini, Türkiye’deki ilk yüz ve çift kol naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ile eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın nakil süreçlerinde yaşadıklarını konu alan, yönetmen Sevgi Hirschhauser tarafından çekilen ’Altın Eller’ isimli belgesel, Altın Portakal Film Festivali’nde izleyici karşısına çıktı. Atatürk Kültür Merkezi Perge Salonu’nda gösterilen belgesel sonrası gerçekleştirilen söyleşide filmin yönetmeni, belgeselde yer alan Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve yüz, kol ve rahim nakli yapılan hastalar seyircilerin sorularını cevapladı.



“Duygulandığım anlar oldu”


Prof. Dr. Ömer Özkan, Akdeniz Üniversitesi Prof. Dr. Tuncer Karpuzoğlu Organ Nakli Merkezi’nin birçok organın naklinin yapılabildiği dünyadaki tek merkez olduğunu kaydederek, rahim, kol, yüz nakli yaptığı hastaların filmin galasına katılımından haberi olmadığını ifade etti. Özkan, “Bana da sürpriz oldu, Sevgi Hanım organize etmiş. Hepsinin ayağına sağlık. Belgeselden bir proje olarak bahsetmek istemiyorum. Şu ortamı hiçbir şekilde böyle düşünmemiştim. Amatör sık sık yaptığımız hastane içinde tanıtımlardan bir tanesi gibi düşündüm. Bu kadar büyük ölçüde güzel bir proje olacağını düşünmemiştim. İlk defa bu kadar büyük bir ölçüde bir aile gibi bir araya geldik. Duygulandığım anlar oldu. Filmin tam halini ilk kez izledim” diye konuştu.



“Bizim için çok büyük motivasyon oldu”


Prof. Dr. Özlenen Özkan ise, belgeseli ilk kez izlediğini ve çok beğendiğini kaydederek, film sonrası hislerini şu şekilde paylaştı:


“Çok güzel olmuş, torunlarımız olursa inşallah torunlarımıza nasıl bir dedeleri olduğunu göstermek adına çok güzel bir şey oldu. Duyguluydu. Yaşadıklarımızın 10’da biri diyebilirim. O zamana gelene kadar neler çekildi. Çok şahidim. 20 yıldır Ömer’i tanıyorum, o işe nasıl gönül verdiğini, hayatını ortaya koyduğunu o kadar iyi biliyorum ki bunu herkese gösterme fırsatını sağladığı için yönetmene çok teşekkür ediyorum. Kocaman bir aile olduk. Ben Ömer’e sahip olduğum için çok şanslıyım ama Antalya çok şanslı, Türkiye çok şanslı. İyi ki varsın hocam. Doktor olmanın en güzel tarafı dokunduğunuz hayatları karşınızda çok güzel bir şekilde görmek. Bunu sadece bu iş için yapıyorsunuz. Çocukken de doktor olmayı bunun için istiyordum, büyük ihtimal Ömer hoca için de öyledir. Bazı insanların kahramanları olmak çok özel bir şey, onu da Allah nasip etti. Hayatlarını düşündükleri zaman, çocuklarına baktıklarında Ömer Özkan ya da ben akıllarına geleceğim. Bizim için çok büyük motivasyon oldu.”


Belgeselin yönetmeni Sevgi Hirschhauser ise, “Dünyanın tanıdığı iki değerli isim. Onlarla herkes proje çekmek için yarışa girmişti. ’Onlara ulaşmak çok zor, sen nasıl ulaşacaksın’ diyorlardı. Kendimi anlattım, bir festival yapmak istediğimi ve bunu dünyaya göstermek istediğimi anlattım. İkisi de beni dinledi, o kadar kişi içinde bir bağımsız sinemacı olarak görüntüleri bana emanet etmeleri beni çok gururlandırdı” ifadelerini kullandı.



Filmin konusu


Ulusal Belgesel Film Yarışması kategorisinde yer alan Altın Eller, 2011 yılında Prof. Dr. Ömer Özkan, Prof. Dr. Özlenen Özkan ve ekibi tarafından rahmi olmadan doğan Derya Sert’e dünyada ilk kez gerçekleştirilen ve literatüre giren, kadavradan alınarak yapılan ilk rahim nakli ve ardından doğan bebeğin benzersiz hikayesini konu alıyor. Ayrıca belgesel, Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından yapılan Türkiye’nin ilk yüz ve ilk çift kol nakillerinin öyküsünü de ele alıyor.



’Altın Eller’ Ömer Özkan ve Özlenen Özkan, nakil hastaları ve kendilerinin anlatıldığı belgeseli izledi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta 7 Ekim’in 1. yılı protesto edildi Muş’ta 7 Ekim’de başlayan İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarının 1. yılı protesto edildi. Muş’ta sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin kurduğu Mescid-i Aksa Platformu tarafından Kent Meydanı’nda düzenlenen program Kur’an-ı Kerim tilavetinin okunması ile başladı. Platform adına toplanan kalabalığa seslenen Mahsun Eminoğlu, Gazze’ye saldırıların birinci yıl dönümü olduğu için toplandıklarını belirterek, “Kur’an-ı Kerim bütün tarihlerin ve zamanın kitabıdır, herkese hitap ediyor. Bizim savaşımız, mitinglere, etkinliklere katılmaktır ve boykot yapmaktır. Buda bizim savaşımızdır. Eğer bunu yapmazsak Cenab-ı Allah bunun hesabını bizden soracaktır. Bizim savaşımız mitingdir. Eğer boykot yapmazsak boykot bizim cihadımızdır, eğer boykot yapmazsak demek ki cihattan kaçıyoruz. Bunun da vebali ağır olacaktır. Değerli kardeşlerimiz boykotu daha gerçekleştiremedik. Hala marketlerde İsrail ürünü satılmaktadır maalesef. Bunu üzülerek görüyoruz. Bu da Gazze’nin davasına, Hamas’ın mücadelesine ihanettir. İsrail malını almak, satmak onlara yardımcı olmaktır, onlara destektir. Zulme destek zulümdür. Katliama destek, katliama ortak olmak demektir" dedi. Konuşmanın ardından vatandaşlar ellerinde Filistin ve Türk bayraklarıyla Kent Meydanı’ndaki slogan atarak İstasyon Caddesi’ndeki İmamı Şafi Camisi’ne kadar yürüdü. Burada dua edilmesinin ardından kalabalık sesiz bir şekilde dağıldı. (İG-
Niğde NÖHÜ’de “Bir Asırlık Dostluk: Türk-Japon İlişkisi” paneli düzenlendi Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde (NÖHÜ) “Bir Asırlık Dostluk: Türk-Japon İlişkisi” paneli düzenlendi. Panelin açılışında konuşan Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Takahiko Katsumata, Türkiye ile Japonya’nın tarihi süreç içerisinde kültürel değerlerine bağlı kalarak modernleşme yolunda ilerlediğini söyledi. Türkiye ve Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 100. yıl dönümü dolayısıyla Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nde Japonya Büyükelçiliği iş birliğiyle “Bir Asırlık Dostluk: Türk-Japon İlişkisi” paneli düzenlendi. Her iki ülke milli marşlarının çalınmasıyla başlayan programın açılış konuşmasını yapan Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Takahiko Katsumata, iki ülke arasındaki ilişkilerin 1890’da Ertuğrul Fırkateyni kazasıyla başladığını, 1924’te ise Lozan Antlaşması ile diplomatik ilişkilerin resmiyet kazandığını belirtti. 2024 yılında her iki ülke arasında ilişkilerin kuruluşunun 100’üncü yılının kutlandığını hatırlatan Büyükelçi Katsumata, Türkiye ile Japonya’nın tarihi süreç içerisinde kültürel değerlerine bağlı kalarak modernleşme yolunda ilerlediğini ifade etti. “Her iki ülke arasındaki ilişkiler her alanda dostane bir biçimde vuku bulmuştur” Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu ise, bir asırdır iki ülke arasındaki ilişkilerin her alanda dostane bir şekilde vuku bulduğuna vurgu yaparak, bu ilişkilerin kurulmasında her iki ülkede emeği geçen devlet büyüklerine minnettar olunması gerektiğini ifade etti. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi’nin dünya sıralamalarında elde ettiği başarılar hakkında bilgi veren Rektör Uslu, üniversitede İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi bünyesinde Japon Dili ve Edebiyatı Bölümü’nün açılabileceği sinyallerini de verdi. Rektör Uslu, "Üniversitemizin Orta Doğu’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Türk Dünyası ve Uzak Asya’ya kadar ikili iş birliği ve ilişkilerini genişletme çabası içindeyiz. Bu anlamda kardeş ülke Japonya’daki üniversitelerle öğrenci ve öğretim üyesi değişimi başta olmak üzere her türlü iş birliğine hazırız" dedi. Program açış konuşmalarının ardından panelle devam etti. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Yalap’ın moderatörü olduğu panelde Birleşmiş Milletler tarafından kurulan Avrupa Barış ve Kalkınma Merkezi Barış Üniversitesinden (ECPD) çevrim içi olarak katılan Prof. Dr. Ljiljana Markovic, Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Merthan Dündar, Erciyes Üniversitesinden Prof. Dr. Ali Volkan Erdemir ile Dr. Öğr. Üyesi Nihan Kara Sencer, Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin tarihi, günümüzdeki durumu ve geleceği hakkında bilgiler verdi. Program kapsamında ayrıca üniversite merkez yerleşkesinde Türk-Japon Dostluk ve Hatıra Ormanı kuruldu. Şehit Ömer Halisdemir Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Takahiko Katsumata, Rektör Prof. Dr. Hasan Uslu, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Nafiz Tok, Prof. Dr. Ersin Aydın ve Prof. Dr. Recep Çiçek, Genel Sekreter Abdulgani Özkan, il protokolü, akademik ve idari birim yöneticileri ile öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.