SAĞLIK - 19 Kasım 2024 Salı 09:27

Bağırsak sağlığı daha anne karnındayken başlıyor ve nesilden nesile aktarılıyor

A
A
A
Bağırsak sağlığı daha anne karnındayken başlıyor ve nesilden nesile aktarılıyor

Uzm. Dr. Tuğçe Karaca, bağırsak sağlığının daha anne karnındayken başladığına ve nesilden nesile aktarıldığına dikkat çekti. Özellikle çocukların büyüme ve gelişme dönemlerinde bağırsak sağlığını korumanın, gelecekteki kronik hastalık riskini azaltacağını belirten Uzm. Dr. Karaca, “Eğer sık hastalanan ya da az uyuyan, huzursuz bir çocuğunuz varsa bağırsak dengesinin bozulmuş olabileceğini aklınızda tutmalısınız. Çocuğunuzun bağırsak sağlığını önemseyin.” dedi. Karaca, çocukların bağırsak sağlığını koruyacak önerilerde bulundu.


Acıbadem Kent Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğçe Karaca bağırsak sağlığının, yetişkinlerde olduğu gibi bebek ve çocukların da genel sağlığının temel taşlarından biri olduğunu söyledi. Karaca, bebek ve çocuklarda bağırsak sağlığının önemini vurgularken bağırsakların, besinlerin emilimi, toksinlerin atılımı ve bağışıklık sisteminin düzenlenmesi gibi hayati görevleri üstlendiğini hatırlattı. Çocukların bağırsak sağlığını korumanın yetişkinlikte kronik hastalıklara karşı da kalkan oluşturacağını belirten Uzm. Dr. Karaca, “Bağırsak sağlığının anne karnında başlayıp kuşaktan kuşağa aktarıldığı bilgisi son yıllarda çocuk sağlığı konusundaki bilimsel toplantılarda ele alınan konuların başında geliyor” diyerek şöyle konuştu: “Bağırsaklarımızda, mikrobiyatamız (dost bakteriler) olması, sağlıklı bir hayat sürdürmemiz için çok önemlidir. Mikrobiyata, bağışıklık sistemimizin gelişmesinde, uyku, iştah ve duygu durumumuzun düzenleyen mutluluk hormonu Seratonin’in yüzde 90’ını sentezlenmesinde, K vitamini sentezinde önemli rol oynar. Ayrıca bizi obezite, astım gibi kronik hastalıklardan, inflamatuvar bağırsak hastalığı ve alerjilerden korumaya yardımcı olur. Bu mikroorganizmaların etkisi henüz bebek, anne karnındayken başlar. Anne karnındaki bebeğin üreme hücreleri, annenin mikrobiyatasının genlerinden etkilenir ve bu şekilde diğer kuşaklara aktarılır. Hamilelik sırasında annenin stresi, gereksiz yere antibiyotik kullanması gibi mikrobiyatayı bozan faktörler sonucunda çocuklarda dikkat eksikliği, astım, obezite hatta lösemi gibi hastalıkların daha çok görüldüğü saptanmıştır. Özellikle normal doğumun mikrobiyata gelişiminde önemli bir rolü vardır. Bebek doğum kanalında annenin mikrobiyatasını alır ve bağırsaklarında bu mikrobiyata gelişir. Doğum sonrası bebeklik döneminde anne sütü alımı ile sağlıklı mikrobiyata gelişmeye devam eder. Anne sütü sağlıklı bağırsak mikrobiyatası gelişiminde en önemli faktördür. İkinci en önemli faktör, ilk 3 yaşta antibiyotik kullanımının minimumda tutulmasıdır. Üçüncü en önemli faktör ise sağlıklı, lifli beslenmek ve mutlaka rafine şekerden uzak durmaktır. Eğer sık hastalanan ya da az uyuyan, huzursuz bir çocuğunuz varsa bağırsak dengesinin bozulmuş olabileceğini aklınızda tutmalısınız”



Çocuklarınızın bağırsak sağlığını destekleyecek öneriler


Öte yandan çocuk hekimlerinin sadece sağlıklı bir çocukluk dönemi için destek olmayı değil, çocuğun tüm hayatı boyunca sağlıklı bir yaşam sürmesi için rehber olmayı amaçladığını belirten Uzm. Dr. Karaca, sağlıklı bağırsaklar için beslenme önerilerinde bulundu. Lif tüketiminin önemine dikkat çeken Karaca, “Çocukların yeterli miktarda “lif” alması, sindirim sisteminin düzenli çalışmasına yardımcı olur. Lifli gıdalar, bağırsaklardaki faydalı bakterileri besleyerek “mikrobiyota”yı dengeler. Elma, armut, muz, brokoli, lahana, brüksel lahanası, turp, havuç, yulaf, tam buğday ekmeği, kahverengi pirinç, nohut, mercimek, fasulye önemli lif kaynaklarıdır. Çocuklarınızın diyetinde bu gıdalara yer verin.” dedi.



İşlenmiş gıdalardan uzak durun


Uzm. Dr. Karaca, bağırsaklarda bulunan faydalı bakterilerin sayısını probiyotiklerin artırdığını, bu bakterilerin beslenmesini de prebiyotiklerin sağladığını hatırlatarak, çocukların probiyotik olarak yoğurt, kefir, lahana turşusu gibi fermente sebzeler, prebiyotik olarak sarımsak, soğan, muz, kuşkonmaz, tam tahılları tüketmelerinin önemini vurguladı. Su tüketiminin sindirim sisteminin sağlıklı çalışması için önemli olduğunu hatırlatan Karaca, çocukların günlük olarak yaşlarına uygun miktarda su içmelerinin teşvik edilmesi gerektiğini söyledi. Çocukların rafine şekerler ve işlenmiş gıdalardan uzak tutulması gerektiğini sözlerine ekleyen Uzm. Dr. Karaca, “Bunlar bağırsaklardaki faydalı bakterilerin dengesini bozabilir ve inflamasyona neden olabilir” diye konuştu.



Antibiyotik kullanımına dikkat


Uzm. Dr. Karaca stresin, çocukların bağırsak sağlığını olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Özellikle sınavlar, okul baskısı ve sosyal kaygılar gibi faktörlerin çocuklarda bağırsak problemlerine yol açabileceğini kaydeden Karaca, şöyle konuştu: “Stresin azaltılması için çocukların düzenli fiziksel aktivite yapması, açık hava oyunlarına katılması ve uyku düzenine dikkat edilmesi önemlidir. Çocuklarda bağırsak sağlığını tehdit eden bir başka faktör antibiyotiklerdir. Antibiyotikler, sadece zararlı bakterileri değil, aynı zamanda bağırsaklardaki faydalı bakterileri de yok edebilir. Bu nedenle çocuklarda antibiyotik kullanımı, gereksiz yere yapılmamalıdır. Antibiyotik tedavisi sırasında sonrasında probiyotik takviyesi verilmesi, bağırsaklardaki dengeyi yeniden sağlayabilir.”


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ANTGİAD ilk temsilciliklerini açtı Antalya Genç İş İnsanları Derneği (ANTGİAD), büyümeye ve kurumsallaşmaya devam ediyor. Dernek, kurulduğu günden bu yana sürdürdüğü yenilikçi yaklaşım ve vizyon doğrultusunda, ilk kez ilçe temsilcilikleri oluşturma sürecini başlattı. Bu kapsamda Korkuteli, Kumluca ve Manavgat ilçelerinde ANTGİAD temsilcilikleri faaliyete geçti. ANTGİAD Başkanı Ercan Yavaş, derneğin kurumsallaşma yolculuğunda önemli bir kilometre taşı olan bu gelişme hakkında şu açıklamalarda bulundu: "ANTGİAD olarak her zaman genç iş insanlarının gelişimine destek olmayı ve iş dünyasında dayanışmayı artırmayı hedefliyoruz. Antalya’nın farklı ilçelerinde oluşturduğumuz bu temsilciliklerle, ANTGİAD’ın vizyonunu daha geniş kitlelere ulaştırmak ve yerel ekonomilere katkı sağlamak için önemli bir adım atmış bulunuyoruz. Açılan temsilcilikler, ANTGİAD’ın Antalya genelinde sınırlarını genişletmesini sağlayarak, yerel iş dünyasına yeni bir dinamizm kazandırmayı hedefliyor. Korkuteli Temsilciliği görevine Muharrem Yavuz, Kumluca Temsilciliği görevine Hasan Nizamoğlu ve Manavgat Temsilciliği görevine Deniz Tanır atanmış olup, bu isimler ANTGİAD’ın değerlerini bulundukları ilçelerde başarıyla temsil edecekler." Başkan Ercan Yavaş, sözlerine şöyle devam etti: "Yeni temsilciliklerimiz aracılığıyla yerel iş insanlarını bir araya getirerek, Antalya’nın dört bir yanındaki iş potansiyelini harekete geçirmeyi hedefliyoruz. Bu süreç, hem derneğimizin büyümesi hem de genç iş insanlarının daha geniş bir ağda etkinleşmesi için de büyük bir fırsattır." Bu yeni yapılanma ile ANTGİAD, Korkuteli, Kumluca ve Manavgat’taki genç iş insanlarına ulaşarak, iş dünyasında iş birliği ve dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlıyor. Temsilcilikler, ilçeler arasındaki ticari faaliyetleri geliştirmek ve ortak projelerle bölgesel ekonomiyi canlandırmak için çalışmalar yürütecek. Ayrıca, ilerleyen dönemde Antalya’nın diğer ilçelerinde de yeni temsilciliklerin açılması planlanıyor. ANTGİAD’ın bu atılımı, derneğin gelecekteki projelerine dair önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor. Kurumsal yapısını güçlendiren ANTGİAD, bölgesel ekonomiye katkı sağlamayı ve genç iş insanlarının sesi olmayı hedefliyor.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesi savunma yapıyor: "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu" İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum, başkaları da yazıyordu" dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. "Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu" Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, "Savcılıkta ve emniyette bildiklerimi söyledim. Epikriz değiştirme şöyleydi; bir şablon sistemi vardı, hastane hemşireleri atardı, ona göre yapılırdı. Bunlar görevli kişilerin gönderdiği notlardı. Ben 2019 yılından beri hemşire olarak çalışıyorum. Fırat Sarı’nın normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim. 6 aylık sürede de şoförlüğünü yaptım. Bebek sevklerini Fırat Sarı, İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir yapıyordu. Esenyurt’ta tıp merkezinde doğan bebeğin doktoru, Fırat Sarı’nın tanıdığı doktordu. 112 araya girmeden sevk yapıyorlardı. Bebeğin doğduğu hastanenin çocuk doktoru ile Fırat Sarı kendi arasında sevki ayarlıyordu. Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum, başkaları da yazıyordu. SGK’dan fazla para alıyorlardı. Hemşireler bundan bir şey kazanmıyordu. Fırat Sarı’nın belirlediği basamak oranları vardı. Denetim olunca bunları düşürüyorduk. Doğru değildi bu basamak oranları. Epikriz raporlarına göre basamak düzenlemesi yapılıyordu. Epikriz de doğru değildi" dedi.
İzmir İzmir’de gözaltına alınan cani baba adliyede İzmir’de görüntülü aradığı boşanma aşamasındaki eşine tehditler savurup, 3 yaşındaki çocuğunun boğazına bıçak dayayan baba, emniyetteki ifadesinde kan donduran videonun eski olduğunu ileri sürüp suçlamaları reddetti. Burdur’da bulunan resmi nikahlı eşi F.A.’yı görüntülü arayarak tehditler savuran Ş.A. (32), 3 yaşındaki oğlunun boğazına ekmek bıçağı dayadı. O anları telefondan izleyen anne dehşeti yaşarken, görüntüler sosyal medyada infial uyandırdı. Çok sayıda paylaşımla olayı emniyet birimlerine duyurmaya çalışan kullanıcılar, cani babayla ilgili öfke mesajları paylaştı. Görüntülerin hızla yayılması sonrası Ş.A. isimli şahsın İzmir’de ikamet ettiği ortaya çıktı. Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü Aile İçi ve Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ekipleri, cani babayı kısa sürede yakalayarak gözaltına aldı. ’Video eski’ diyerek kendisini savundu Gözaltına alınan Ş.A.’nın emniyetteki ilk ifadesinde videonun eski olduğunu ileri sürerek suçlamaları reddettiği öğrenildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilmek üzere emniyet binasından çıkartılan Ş.A., basın mensuplarının sorularına da "Ben kimseye bir şey yapmadım" diye cevap verdi. Çocuklar devlet korumasında Bu arada, çiftin iki çocukları olduğu, Y.C.A. (7) ve boğazına bıçak dayanan B.A.’nın (3) Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı Karşıyaka Çocuk Yurdunda koruma altına alındığı öğrenildi. Olayla ilgili başlatılan inceleme sürüyor.
İstanbul Yenidoğan Çetesi üyesinin savunması: “Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı, kimse hayrına bir şey yapmıyordu” İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi’nin yöneticileri ve üyeleri hakim karşısında savunmalarına devam ediyor. Duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, “Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum başkaları da yazıyordu” dedi. İstanbul’da bebekleri kendilerinin anlaşmalı olduğu hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlayan ve ihmali davranışlarda bulunarak ölmelerine neden olan Yenidoğan Çetesi yöneticisi ve üyesi 22’si tutuklu toplam 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. “Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı kimse hayrına bir şey yapmıyordu” Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adliyesi Konferans Salonu’nda görülen duruşmada savunma yapan hemşire olan tutuklu sanık Hasan Basri Gök, “Savcılıkta ve emniyette bildiklerimi söyledim. Epikriz değiştirme şöyleydi; bir şablon sistemi vardı hastane hemşireleri atardı ona göre yapılırdı. Bunlar görevli kişilerin gönderdiği notlardı. Ben 2019 yılından beri hemşire olarak çalışıyorum. Fırat Sarı’nın normal hemşiresiydim. Son 6 ayda epikrize yardım ettim. 6 aylık sürede de şoförlüğünü yaptım. Bebek sevklerini Fırat Sarı, İlker Gönen ve Gıyasettin Mert Özdemir yapıyordu. Esenyurt’ta Tıp Merkezi’nde doğan bebeğin doktoru Fırat Sarı’nın tanıdığı doktordu. 112 araya girmeden sevk yapıyorlardı. Bebeğin doğduğu hastanenin çocuk doktoru ile Fırat Sarı kendi arasında sevki ayarlıyordu. Bebek sevklerinden para kazanıyorlardı. Kimse hayrına bir şey yapmıyordu. Bebek basamakları ile oynama yapılıyordu. Hasta yatışları genelde uzundu. Sorumlu hekim karar veriyordu bu yatışlara. Bunu yapmalarının nedeni SGK’dan fazla para almaktı. Normalde epikriz raporlarını doktorun yazması lazım. Epikriz raporlarını ben de yazıyordum başkaları da yazıyordu. SGK’dan fazla para alıyorlardı. Hemşireler bundan bir şey kazanmıyordu. Fırat Sarı’nın belirlediği basamak oranları vardı. Denetim olunca bunları düşürüyorduk. Doğru değildi bu basamak oranları. Epikriz raporlarına göre basamak düzenlemesi yapılıyordu. Epikriz de doğru değildi” dedi.