EKONOMİ - 28 Ağustos 2012 Salı 14:24

HİZMET SEKTÖRÜNE 150 MİLYAR DOLARLIK TEŞVİK

A
A
A
HİZMET SEKTÖRÜNE 150 MİLYAR DOLARLIK TEŞVİK

Ege İhracatçılar Birliği, hükümetin geçen günlerde açıkladığı `döviz kazandırıcı hizmetler` tebliğiyle ilgili lansman ve seminer gerçekleştirdi. Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bülent Uğur Ecevit, Ekonomi Bakanlığı olarak sağlık, bilişim, eğitim ve sinemacılık sektörünü ön planda tuttuklarını söyledi.
Ecevit, 39 milyar dolar hizmet ihracatımız, 20 milyar dolar hizmet ithalatımız olduğunu belirterek "Fakat bunlar yeterli değil. Hizmet sektörüne 150 milyar dolarlık teşvik yapılması hedefleniyor" dedi.
Seminere; AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait, Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bülent Uğur Ecevit, Ekonomi Bakanlığı Şube Müdürü Mete Özbalaban, üniversite rektörleri, eğitim ve iş dünyasının önde gelen isimleri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Ekonomi Bakanlığı`nın konuyla ilgili çalışmalarını anlatan Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Bülent Uğur Ecevit, şöyle konuştu: "Döviz kazandırıcı hizmetler tebliğini anlatma açısından yola çıktık ve ilk noktamız İzmir oldu. Döviz kazandırıcı hizmetler tebliği ile birlikte sağlık turizmi, film, eğitim, bilişim sektörlerindeki potansiyeli harekete geçirmek istiyoruz. Eğitim hariç, sağlık, bilişim ve sinema sektörlerinde hizmet ticaretimiz, hizmet ithalatından daha fazla. Turizm alanında ilerideyiz. İzmir için çok önemli bir başlangıcın eşiğindeyiz. 39 milyar dolar hizmet ihracatımız, 20 milyar dolar hizmet ithalatımız var. Fakat bunlar yeterli değil. Hizmet sektörüne 150 milyar dolarlık teşvik yapılması hedefleniyor."
Sağlıkla ilgili birçok çalışma planladıklarını anlatan Ecevit, şunları söyledi: "Çinliler, estetik için Güney Kore ve Japonya`ya giderken neden buraya gelmesin. Yerinde ihracatı destekliyoruz. Sektör altyapısı çok iyi. Türk dizileri 72 ülkede gösteriliyor. Bu diziler Türk ürünleri algısı içinde önemli rol oynuyor. Dizilerde yer alan Türk ürünlerini doğru konumlandırdığımız takdirde bunun Türkiye`nin ihracatına olumlu katkısı yadsınamaz. Sağlıkta marka ürün oluşturmak için geleceği düşünmemiz şart. Tatlıtuğ, neden bir dizide doktor rolünde oynamasın. Ya da bir trafik kazası geçirip Türk hastanesinde estetik ameliyat olmasın ki? Bu sayede onu gören, izleyen insanlar burada böyle bir sektörün varlığını bilecek. Bu da sağlık turizmini geliştirecek. Biz zaten dizilerin filmlerin tüm reklam giderlerini karşılıyoruz"
Ecevit, İzmir`in, 1 milyonu hava yolu, 500 bini ise kruvaziyerle toplam 1.5 milyon turist ağırladığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu yeterli değil. İzmir`in sokakları her anlamıyla sağlıktan eğitime kadar yabancılarla dolmalı. Hepimizin sorumlulukları var. İzmir`de yaşlı ve termal turizmini yapabiliriz. Umut ediyorum ki bunları hep birlikte yapabileceğiz. EXPO adaylığı da kentin zengin jeotermal kaynakları ile sağlık altyapısında farklılaşmasını sağlayacak."
Ecevit, konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bilişim sektörüne de destek verdik. Yazılım ve oyunlara destek verdik. ODTÜ`de, Boğaziçi`nde pırlanta gibi gençlerimiz var. Niye bir apple firması gibi olmayalım. Önemli potansiyelimiz var. Amerika`da Silikon Vadisi`nde ofis açacaklara 600 bin liraya kadar destek vereceğiz" diye konuştu.
EXPO İLE SAОLIK SEKTÖRÜ GELİŞECEK
AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait de, AK Parti döneminde ihracatta 400 milyar doları yakaladıklarını ve 2023`e kadar 500 milyar dolarlık hedefi gerçekleştireceklerini aktardı.
Sait, İzmir`in EXPO adaylığına da değinerek şunları söyledi: "Sağlık turizmi deyince akla 2020`deki EXPO adaylığımız geliyor. Sağlığı önemsiyoruz, sağlık sektörüyle gelecek dövizi de önemsememiz gerekiyor. EXPO ile sağlık turizmini nasıl geliştirip pay sahibi olabiliriz. Ne kadar çok dışarıdan hasta getirebilirsek, ihracat hedefine o kadar ulaşırız. Önümüzdeki günlerde hizmet ihracatçı birlikleri kurabiliriz. İzmir`de özel sağlık serbest bölgesi için de çalışmalar var. Hizmet sektöründeki desteklerin ihracatımızı daha da artıracağını düşünüyorum"
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde “Nanoteknoloji, Nanotıp ve Omiks” konuşuldu Atatürk Üniversitesi ev sahipliğinde; Tıp Fakültesi ile Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi iş birliğiyle, geleceğin bilim alanlarına ışık tutacak olan “Nanoteknoloji, Nanotıp ve Omiks” konulu bir konferans düzenlendi. Kültür Merkezi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu Salonunda gerçekleşen etkinlik, akademik çevreler ve öğrenciler tarafından ilgi gördü. Programa Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun yanı sıra, sempozyumun davetli konuşmacıları Prof. Dr. İsmail Öçsoy ve Doç. Dr. Basri Gülbakan ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Erzurum’da böylesi önemli bir konu üzerine düzenlenen etkinliğin gurur verici olduğunu belirtti. Prof. Dr. Hacımüftüoğlu, nanoteknoloji ve omiks alanlarının tıp ve bilim dünyasında çığır açan gelişmeler sunduğunu vurgulayarak, bu konulara öğrencilerin ilgisini çekmenin önemine değindi. “Üniversite olarak gençlerimizin bilime olan ilgisini artırmak ve yeni nesil teknolojilere dair farkındalıklarını geliştirmek için bu tarz etkinlikleri destekliyoruz” diyen Hacımüftüoğlu, etkinliğin bilim dünyasına katkı sağlayacağını ifade etti. Nanoteknolojinin Geleceği Üzerine Çarpıcı Sunumlar Konferansın ilk konuşmacısı olarak kürsüye çıkan Prof. Dr. İsmail Öçsoy, “Nanomalzemeler Çağı ve Nano Tıp” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Prof. Dr. Öçsoy, nanoteknolojinin tıp alanında sunduğu çözümleri ve gelecekte sağlık sektörünü nasıl dönüştüreceğini detaylandırarak, nano boyuttaki malzemelerin insan sağlığı üzerindeki olumlu etkilerinden bahsetti. Nanoteknolojinin, özellikle kanser tedavisi ve ilaç taşıma sistemlerinde sunduğu avantajları paylaşan Öçsoy: “Geleceğin tedavi yöntemlerinde nanoteknoloji ön planda olacak ve bu gelişmeler sayesinde hastalıkların teşhis ve tedavisi çok daha etkili bir hale gelecek” ifadelerini kullandı. Yeni Nesil Analizler, Kalıtsal Hastalıklara Yeni Çözümler Sunuyor Etkinlikte ikinci konuşmayı yapan Doç. Dr. Basri Gülbakan ise: “Kalıtsal Metabolik Hastalıklarda Yeni Nesil Omiks Analizler” konulu sunumunu gerçekleştirdi. Genetik hastalıkların teşhis ve tedavisinde omiks analizlerin rolünün giderek arttığını belirten Gülbakan, bu yeni nesil analizlerin, hastalıkların moleküler düzeyde anlaşılmasına olanak tanıdığını ifade etti. “Omiks teknolojisi sayesinde, hastalıklara yönelik çok daha spesifik ve kişiye özel tedavi yöntemleri geliştirilebiliyor” diyen Gülbakan, özellikle kalıtsal metabolik hastalıkların çözümünde omiks analizlerin sunduğu avantajları vurguladı. “Bilimin Geleceği İçin Yeni Nesil Teknolojilerle İleriye Yürüyoruz” Konferansın sonunda bir değerlendirme yapan Rektör Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu, Atatürk Üniversitesi olarak bilimin geleceğine yön veren konuları gündeme taşımanın ve bu alanlardaki gelişmeleri öğrencilerle buluşturmanın önemine dikkat çekti. Hacımüftüoğlu, “Nanoteknoloji, nanotıp ve omiks gibi bilim dalları, yalnızca tıbbın değil tüm insanlığın geleceğini şekillendirecek potansiyele sahip. Bu konular üzerine düşünmek, araştırmak ve gençlerimizi bu alanlara yönlendirmek bizler için bir sorumluluk” diyerek, konferansın öğrencilerin bilimsel farkındalıklarını artırma açısından değerli bir etkinlik olduğunu ifade etti. Atatürk Üniversitesinde gerçekleştirilen bu anlamlı konferans, katılımcılara nanoteknoloji ve omiks alanındaki son gelişmeler hakkında kapsamlı bilgi sunarken, genç bilim insanlarına da ilham kaynağı oldu. Bilim dünyasına katkı sağlayacak bu tür etkinliklerin devam edeceği bildirildi.