EKONOMİ - 21 Ekim 2024 Pazartesi 12:32

Yemeksepeti, Yeşil Ofis Diploması’nı yeniledi ve karbon sıfırlamada 4’üncü yılını tamamladı

A
A
A
Yemeksepeti, Yeşil Ofis Diploması’nı yeniledi ve karbon sıfırlamada 4’üncü yılını tamamladı

Yemeksepeti, ofis operasyonlarındaki çevresel etkisini azaltmak ve sürdürülebilir iş yapısını güçlendirmek amacıyla Yeşil Ofis Diploması’nı yeniledi. Karbon salımlarını azaltma yolunda önemli adımlar atan ve gıda israfını yüzde 13,2 oranında düşüren şirket, döngüsel ekonomi yaklaşımını hayata geçirmek için çalışmalar yürütüyor.



Türkiye’nin hızlı ticaretteki öncü markalarından Yemeksepeti, ofis operasyonlarında istikrarlı bir şekilde yürüttüğü sürdürülebilirlik çalışmaları sayesinde bu yıl da Yeşil Ofis Diploması’nı yenilemeye hak kazandı. Karbon azaltımı ve dengeleme hedefleri doğrultusunda kaydettiği önemli ilerlemelerle birlikte doğa dostu ofis uygulamalarını daha da yaygınlaştıran şirketin çevreye duyarlı projeleri, hem çalışanlarına hem de doğaya karşı sorumluluk bilincini artırarak sürdürülebilir bir geleceğe anlamlı katkılar sunuyor.



Yeşil Ofis uygulamaları ile çevreye katkı


Yapılan açıklamaya göre, Yeşil Ofis Programı’ndaki ikinci yılını tamamlayan şirket, çevre dostu uygulamalarını geliştirmeyi sürdürüyor. Çalışanlarına yönelik bilinçlendirme çalışmaları ve eğitici iletişimlerle çevre bilincini sürekli olarak yükseltiyor. Ofiste tek kullanımlık plastik kullanımını tamamen sonlandıran şirket, atıkların ayrıştırılması ve geri dönüşüme gönderilmesi konusunda iki yıldır başarılı projelere imza atıyor. Bu yıl özellikle gıda israfını azaltmaya odaklanan şirket, 986 kilogram kahve posasını ileri dönüştürerek yüzde 7’lik bir atık azaltma hedefini gerçekleştirdi.



Yemekhanedeki gıda atığı yüzde 13,2 azaltıldı


Ofis operasyonunda gıda israfını önlemeye yönelik yenilikçi adımlar atan şirket, son olarak geçtiğimiz yıl, yemekhanesinde hayata geçirdiği bir projeyle israfı önemli ölçüde azalttı. Şirketin uygulamaya koyduğu akıllı tartı sistemi ile gıda atığını yüzde 13,2 oranında azaltarak günlük ortalama 29,6 kilograma düşürmesi, sürdürülebilirlik çabalarının pratik ve ölçülebilir bir sonucu olarak öne çıkıyor.



Karbon sıfırlama projeleri ile sürdürülebilir gelecek


2020 yılından bu yana karbon salımlarını dengelemeye devam eden şirket, karbon sıfırlama çalışmalarında 4’üncü yılını geride bıraktı. 2023 yılında, bir önceki yıla kıyasla operasyonel verimlilik artırma çabalarıyla Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarını yüzde 36 oranında düşürdü. Şirket, enerji verimliliğini artırmak ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmek gibi sürdürülebilir adımlarla bu süreci daha ileriye taşımayı planlıyor. Bu çabalar, Yemeksepeti’nin çevresel etkilerini minimize etme ve sürdürülebilir bir geleceğe katkı sağlama konusundaki kararlılığını bir kez daha ortaya koyuyor.



Yeşil Ofis Diploması için temel kriterler


WWF-Türkiye tarafından verilen Yeşil Ofis Diploması, ofislerde çevreye duyarlı tercihlerin yaygınlaştırılmasını amaçlıyor. Bu diplomayı alabilmek için şirketlerin çalışan bilincini artırmaları, doğal kaynak tüketimlerini azaltmaları, atık yönetimi uygulamaları yapmaları ve tek kullanımlık plastiklerin kullanımını en aza indirmeleri gerekiyor. Ayrıca, sürdürülebilir satın alma süreçleri, minimum karbon emisyonu oluşturacak ulaşım yöntemleri, gıda israfının azaltılması ve karbon ayak izinin düşürülmesi gibi kriterler de diplomayı almak için yerine getirilmesi gereken koşullar arasında yer alıyor. Şirket, ofis operasyonlarında bu kriterleri başarıyla karşılayarak sürdürülebilirlik alanındaki gelişim yolculuğunu pekiştiriyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Gelecek Tarımda Proje Festivali’nde ödüller sahiplerini buldu Erzurum’da düzenlenen Gelecek Tarımda Proje Festivali’nde kazananlar belli oldu. Tarım ve teknolojiyi birleştirerek gençleri inovatif çözümler üretmeye teşvik eden festivalde, dereceye giren projeler ödüllendirildi. Ödüller, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Zafer Aynalı tarafından takdim edildi. Türkiye’nin dört bir yanından ve yurt dışından katılım gösteren 21 şehirden toplam 100 yarışmacı grubu, geleceğin tarımına yönelik projelerini sundu. Ortaokul düzeyi kazananları: İzmaritçiler, Çevreciler ve Gübreciler olurken, Lise düzeyi kazananları: Befo Yazılım, Lemna4eco ve Gemfen23 takımı oldu. Toplamda 100 bin liralık ödül havuzuyla gençlerin tarım ve teknoloji alanındaki projeleri ödüllendirildi. Proje, Erzurum Büyükşehir Belediyesi, Bilim Erzurum, T3 Vakfı ve TÜBİTAK iş birliğiyle hayata geçirildi. Ayrıca Tarım Bakanlığı kuruluşları ve Tarım İl Müdürlüğü’nün desteğiyle güçlendirildi. Tarımın geleceğine gençler yön veriyor Festival, gençlerin tarıma olan ilgisini artırmayı ve tarım teknolojileriyle daha verimli, sürdürülebilir bir tarım modeli oluşturmayı amaçlıyor. Katılımcıların projeleri, geleceğin tarımına yönelik sorunlara yenilikçi çözümler getirerek tarım sektörünün geleceğine ışık tuttu. Gelecek Tarımda Proje Festivali, gençlerin tarım sektörüne kazandırdığı bakış açılarıyla tarımın teknolojik dönüşümünde önemli bir adım oldu. Festivale katılan her proje, tarımın geleceğine dair umut verici bir vizyon sundu.
Kocaeli 3 bebeklerini kaybeden aile, yenidoğan çetesi soruşturması sonrası bir kez daha yıkıldı Kocaeli’de geçen sene özel bir hastanede dördüz doğum sonrası bebeklerinden 3’ünü kaybeden, birinin de gözlerinde görme kaybı meydana gelen Okutucu çifti, yenidoğan çetesi soruşturması sonrası bir kez daha yıkıldı. Yaşadıkları acı dolu günleri hatırlayan çift, yenidoğan çetesi ile ilgili açılan dosyaya dahil olmak için avukatları aracılığıyla dilekçe verdi. Kocaeli’nin Gebze ilçesinde yaşayan Hamide Okutucu, 23 Mayıs 2023’te, Özel Gebze Yüzyıl Hastanesi’ne gitti. Erken doğum yapan Okutucu, dördüz bebek dünyaya getirdi. Erken doğum sebebiyle bebekler kuvöze alındı. Doğumdan 2 gün sonra aile bebeklerden birinin vefat haberini aldı. Birkaç gün sonra da ikinci ve üçüncü bebekleri de hayatını kaybetti. İddiaya göre, doktor tarafından aileye bebeklerde mikrop olduğu ve bunun ırsi olduğu söylendi. Aile, 4’üncü bebeği Cemre’nin kurtulması için çaresizce beklemeye başladı. Bebeğinin durumunun kötüye gittiğini ve vücudunda yanıklar olduğunu gören anne ile baba Okutucu, hastane ve doktor araştırması yaptı. Cemre bebek hastanede perişan oldu 3 ay boyunca entübe edilen Cemre bebek, 112 aracılığıyla Özel Gebze Yüzyıl Hastanesi’nden Medilife Bağcılar Hastanesi’ne sevk edildi. Burada da küveze konulan bebeğin sol gözünde görme yetisi yüzde yüz kaybedildi, ayrıca verilen ilaçlar sebebiyle vücudu güçsüzleşerek yürüme ve hareket etme kabiliyeti zedelendi. Bebeklerinin vücudunda yanık izi olduğunu, kemiklerinin gözüktüğünü söyleyen aile, sorumluların cezalandırılması için geçtiğimiz sene hukuk mücadelesi başlattı. 3 bebeklerini toprağa veren aile, SGK’dan günlük 8 bin lira alabilmek için bebekleri yoğun bakımda tutarak ölümlerine neden olan yenidoğan çetesi ile ilgili haberleri duyduktan sonra bir kez daha yıkıldı. Yaşadıkları acı dolu günleri hatırlayan çift, yenidoğan çetesi ile ilgili açılan dosyaya dahil olmak için avukatları aracılığıyla dilekçe verdi. Baba: "Çocuğum bir gözünü Medilife Hastanesi’nde kaybetti" Mağduriyetlerini geçen sene İhlas Haber Ajansı (İHA) aracılığıyla dile getirdiklerini ancak seslerini duyuramadıklarını anlatan Akın Okutucu, "Bir sene önce sizinle röportaj yapıp, bu olayı dile getirmiştik ama sesimizi duyan olmadı. O süreçte sesimizi duyan olsaydı belki de ailelerin başına bunlar gelmeyecekti. Maalesef ki bizim sesimiz duyulmadı. 3 bebeğimi Gebze Yüzyıl Hastanesi’nde kaybettim. Dördüncü çocuğum olan Cemre’yi de oradan almak istedim. Muhammet isimli hoca, 112 ile bağlantı kuracağımı, onun onayı ile bize haber verileceğini söylemişti. 112 ile bağlantı kurduğumda bize yenidoğan çetesi liderlerinden birinin hastanesini tavsiye etmişlerdi. Biz bunu bilmiyorduk. Özel Medilife Hastanesi’ydi. Çocuğum maalesef orada bir gözünü kaybetti. Diğer gözünü de Çapa’daki doktorumuz kurtardı. Sağ olsun, kendisi kızım için her şeyi yaptı. Ben Gebze Yüzyıl Hastanesi, 112 ve Medilife Hastanesi’nin birlikte çalıştığını düşünüyorum" dedi. "Neden bin tane hastane varken Medilife tercih edildi?" Akın Okutucu, 3 bebeğini toprağa verdiğini, diğerinin de çok acılar çektiğini belirterek, "Bunları İhlas Haber Ajansı ile yaptığımızla haberle bir sene önce dile getirmiştik. O zaman önlem alınsaydı belki de bunların hiçbiri olmayacaktı. Özel Yüzyıl Hastanesi bizi oraya sevk etti. Sayın Cumhurbaşkanımız çok sayıda hastaneyi hizmete açtı. Neden bin tane hastane varken Medilife tercih edildi? Bu iş bir şebeke. Ben hepsinin en ağır cezayı almasını istiyorum" diye konuştu. Anne: "Belki de bizi dikkate alsalardı bu kadar ölüm olmayacaktı" Çok acılar çektiklerini söyleyen Hamide Okutucu ise "Geçen sene İhlas Haber Ajansı ile sesimizi duyurmaya çalışmıştık. Sağ olsun, her zaman yanımızda oldular. Onlarla birlikte sesimizi duyurmaya çalıştık. Hiç kimse bizi dinlemedi, ciddiye alınmadık. Belki de dikkate alsalardı bu kadar ölüm olmayacaktı. Biz sadece hastanede bu şekilde tedavi yapan doktorların ceza almasını istiyorduk. Başka ailelerin de bunu yaşaması çok kötü. Ben 3 evladımı toprağa verdim. Biz eşimle hala kendimizi tam anlamıyla toparlayamadık. İnşallah her şey gün yüzüne çıkacak. Hiçbir anne evladını toprağa gömmeyecek. İnşallah canları yanmayacak, çocukları koyunlarında yatacak. Tek istediğim bu" şeklinde konuştu. "Benim kızımın canını yıktılar" Yaşadıklarını anlatan Hamide Okutucu, sözlerine şöyle devam etti: "Biz Cemre bebeğimizi Gebze Yüzyıl Hastanesinden almak istedik. Doktor vermeyince 112’ye başvuruldu. Muhammet Hoca aradı, ’Çocuğunuzu Medilife Bağcılar Hastanesi istiyorlar, kabul ederseniz göndereceğiz’ dedi. Bizde ’Neresi olursa olsun, 3 çocuğumuzu kaybettik. O hastaneden kızımızı almak istiyoruz’ dedik. Medilife Hastanesine gittik. Kızımın gözü görüyordu fakat oradaki ihmalkârlık yüzünden Cemre bebeğimizin gözü kör oldu. Bir gözü görmüyor. Sağlık Bakanlığı açıklama yaptı. Bu hastanelerin yaklaşık 1-1,5 senedir takip edildiği ifade edildi. Biz 1 sene önce haber yaptık. Madem o hastaneler gözetim altındaydı, neden benim kızım Medilife Bağcılar Hastanesi’ne sevk edildi. Benim kızımın canını yıktılar. Benim kızım şuan yürüyemiyor, oturamıyor. 4 ay küvezde kaldığı için ve verilen ilaçlardan yüzünden vücudu güçsüz kaldı. Şuan fizik tedavi görüyor. Benim kızımın kolunu da yaktılar. Artık buna ’Dur’ diyen olsun. Anneler, babalar acı çekmesin" "Ağlaması iyidir, ilaçlara tepki veriyor" Bebeklerin acısını içinde hisseden Okutucu, "Bebeklere para için ilaç verip, uyutuyorlar. Küvezlerde yapmadıkları işkence kalmıyor. Ben bu haberleri televizyonda izlediğimde aklıma ilk gelen Erdal bebeğim oldu. Mesela Çağla hemşire, bebek acı çektiği için ağladığında ’Hayvan gibi böğürüyor’ diyor. Benim Erdal bebeğim Gebze Yüzyıl Hastanesinde ölmeden 1 gün önce çok ağlıyordu. Hocaya, ’Bebeğim çok ağlıyor, dayanamıyorum’ dediğimde bana, ’Ağlaması iyidir, ilaçlara tepki veriyor’ dedi. Çocuk canı yandığı için ağlıyordu. Bu kadar vicdansızlık olmaz. Ben Cemre bebeğimi oradan aldıktan sonra başka bebeklerde öldü. Ben sesimi duyuramadım. Ben bu hastanenin de bu teşkilatın içinde olduğunu düşünüyorum. Darıca’dan Bağcılar’a kadar çok sayıda hastane var. Araştırılmasını istiyorum. 4 çocuğuma işkence yaptılar bedelini ödesinler, hastane kapatılsın" ifadelerini kullandı. Avukat Budak: "Yenidoğan çetesi olarak gündemde olan dosya ile ilgili bizim de mağduriyetimiz var" Süreci anlatan Avukat Tayfun Budak ise "Geçen seneden bu yana ciddi gelişmeler oldu fakat Bakanlık nezdinde bir gelişme yok. Bakanlık bizim Gebze Cumhuriyet Savcılığına yaptığımız şikayete cevap vermedi. Biz hatırlatma yazılarını yazdık. Fakat şuanda hala verilen bir cevap yok. Yenidoğan çetesi olarak gündemde olan dosya ile ilgili bizim de mağduriyetimiz var. Cemre bebeğimiz bu çetenin elinde ihmallerine maruz kalmıştır. Bu nedenle sol gözü görmemektedir. İddianamede yapılan değerlendirmede ve şahıslar arasında geçen konuşmalarda görülmektedir ki Cemre bebek ihmallere uğramış ve gözünü kaybetmiştir. Biz o dosyada mağduru olduğumuza dair dilekçemizi göndereceğiz. Buna karşılık orada da bulunacağız ve hakkımızı talep edeceğiz. Sanıkların cezalandırılmasını, en ağır cezayı almalarını, hastanelerin kapanmasını istiyoruz" dedi.
Şırnak Cizre Belediyespor Kulübü Başkanı Süleyman Çağlı istifa etti SMS Grup Efeler Ligi’nde mücadele eden Cizre Belediyespor Kulübü Başkanı Süleyman Çağlı, görevinden istifa etti. Üç sezondan bu yana SMS Grup Efeler Ligi temsilcisi Cizre Belediyespor’da Yönetim kurulu Başkanlığı yapan Süleyman Çağlı, sağlık sorunları nedeniyle görevinden istifa ettiğini açıkladı. Kulüp başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıklayan Süleyman Çağlı, "2021-2022, 2022-2023 ve 2023-2024 sezonlarında yönetim kurulu başkanlığını yaptığım Cizre Belediye Voleybol Takımı’mız sayesinde Türkiye’nin en büyük voleybol kulüplerini Cizre’de ağırlayarak, keyifli sportif faaliyetler gerçekleştirdik. Bu süreçte Cizre halkının ve taraftarlarımızın desteğiyle Balkan Kupası Şampiyonluğu gibi önemli başarılar yakaladık. Tam donanımlı bin 500 seyircili kapalı spor salonu kazandırdık. Şehrimizin tanıtımında önemli katkısı olan voleybolun Süper Ligi Efeler Ligi’nde 3 sezondur kalmayı başardık. Bildiğiniz üzere geçtiğimiz yıl bu güzide kulübümüze başkanlık yapabilecek Cizreli hemşerilerime çağrıda bulunmuştum. Ancak yönetici arkadaşlarım kaymakamımız ve valimizin isteğiyle tekrar takımımıza sahip çıkarak başkanlık görevime bir sene daha devam etmek durumunda kaldım. Başkanlık koltuklarında ve yönetimlerde kan değişiminin gerekliliğine olan inancım ile kulübümüze 3 yıldır gururla yaptığım başkanlık görevimden iş yoğunluğum ve sağlık sorunlarımdan ötürü istifa ettiğimi duyuruyorum" dedi.