EKONOMİ - 08 Kasım 2024 Cuma 09:35

Türk Devletleri Yatırım Ve İş Birliği Fuarı’na BankPozitif’ten destek

A
A
A
Türk Devletleri Yatırım Ve İş Birliği Fuarı’na BankPozitif’ten destek

BankPozitif Kredi ve Kalkınma Bankası, Türk Devletleri arasında iş birliğini güçlendirmek ve ortak bir geleceğe katkı sağlamak amacıyla düzenlenen Türk Devletleri Yatırım ve İş Birliği Fuarı’na sponsor oldu.



Başta Türkiye olmak üzere Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Macaristan, Türkmenistan ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti gibi farklı coğrafyalarda bulunan ülkelerin iş dünyasından önemli katılımcıların bir araya geldiği fuar İstanbul’da kapılarını açtı. Organizasyonda, çeşitli sektörlerde yatırım ve iş birliği fırsatları ele alınarak Türk Devletleri arasında sürdürülebilir kalkınma ve ekonomik dayanışma vurgulandı.



’’Türk dünyasının kalkınması için elimizden geleni yapacağız’’


Banka olarak Türk Devletleri’nin stratejik ortaklığına büyük bir değer verdiklerini belirten BankPozitif Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Özcan, bu tür platformların sadece iş birliği fırsatı olarak görülmemesi gerektiğine vurgu yaparak, ’’Her Türk Devleti ayrı bir coğrafyada kök salmış olsa dahi aynı ağacın dallarıdır. Bu organizasyonlara bu bilinç ve perspektifle bakılmalı. Yönetim Kurulu Başkanımız Dr. Erkan Kork, özellikle Türk dünyası ülkeleri arasında daha güçlü bağların tesisinin ve ortak bir gelecek inşasının oluşturulması adına böyle organizasyonların önemli olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Kendisine bu yolda sağladığı güçlü destekleri için teşekkürlerimi sunuyorum. Türk dünyamızın daha da kalkınması ve gelişmesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi.



BankPozitif Türk Devletleri’nin kalkınmasını desteklemeye devam edecek


Fuarda ayrıca, enerji; altyapı, finans, tarım, teknoloji ve eğitim gibi birçok alanda yeni yatırım fırsatları ele alındı. BankPozitif; yenilikçi finansman çözümleri ve sektörel deneyimleriyle, Türk Devletleri’nin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak ve farklı bölgelerde köklü ilişkiler kurmak adına önemli bir adım daha atmış oldu. Aynı geçmişin mirasçıları olarak Türk Devletleri’nin yakın gelecekte de birlikte hareket etmesinin gücüne inanan banka; Türk Devletleri Yatırım ve İş Birliği Fuarı ile potansiyel iş birlikleri ve dayanışma kültürünün sürdürülebilir kalkınma için önemli bir temel olduğuna inanıyor. Verilen destek BankPozitif’in Türk Devletleri ile olan güçlü ilişkilerini daha da sağlamlaştırma ve bölge ekonomisine katkı sağlama hedefleri doğrultusunda oldukça önemli bir adım olarak konumlanıyor. Tüm dünyada ilgiyle takip edilen fuar, hem Türk Devletleri’nin ortak gelecek hedefine yapılan güçlü bir katkı hem de bölgesel iş birliklerinin çeşitlendirilmesinde temel bir adım olarak ön plana çıkıyor.



Türk Devletleri Yatırım Ve İş Birliği Fuarı’na BankPozitif’ten destek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu Büyükşehir Belediyesi baraj inşa etti Ordu Büyükşehir Belediyesi, Kumru ilçesinde baraj inşa etti. Su kaynaklarının arttırılması ve kırsal kesimin içme suyu ihtiyacının uzun yıllar karşılanması amacıyla Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler’in 5 yıl önce başlattığı çalışmalar sonuç veriyor. Halen 62 göletin inşa edildiği Ordu’da Kumru’da inşa edilen barajın su tutumuna başlandı. Ordu’nun su geleceğini güvence altına almak, her bir vatandaşın temiz ve güvenli içme suyuna erişimini sağlamak adına büyük bir kararlılıkla çalışmaları sürdürdüklerini belirten Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, Devlet Su İşleri (DSİ) ile ortaklaşa inşa ettikleri barajın Kumru ilçe merkezi ile birlikte 33 mahallenin içme suyu ihtiyacını 2070 yılına karşılayacağını kaydetti. 33 mahallenin içme suyu karşılanacak Baraj çevresinde yapılacak düzenleme ve park çalışmaları sonrası bölgeyi çekim merkezi haline getireceklerini kaydeden Başkan Güler, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Kumru Barajı, ilçe merkezinin ve 33 mahallenin içme suyu ihtiyacını karşılayacak. Toplam 2,8 milyon metreküp su tutma kapasitesine sahip olarak inşa edildi. Bu barajın toplam maliyeti ise 195 milyon TL’yi buldu. Bu rakamı Ordu Büyükşehir Belediyesi olarak biz ödeyeceğiz. Şu an için Kumru barajında su tutulmaya başlandı. Ocak ayında bu barajın tamamen dolmasını bekliyoruz. Bu baraj sayesinde Kumru ilçemizin yaşamış olduğu su problemleri ortadan kalkmış olacak. İlerleyen aylarda bu barajın etrafını da düzenleyerek burayı bir çekim merkezi haline getireceğiz. Ordu’muza, Kumru’muza ve değerli hemşerilerimize bu büyük eserin hayırlı olmasını diliyor, nice projelerle sizlere hizmet etmeye devam edeceğimizin sözünü veriyoruz.”
İstanbul ABD başkanlık seçimleri altın fiyatlarındaki yükselişi frenledi Altın fiyatlarındaki yükseliş trendi, ABD başkanlık seçimlerinin tamamlanmasıyla düşüşe geçti. Uzmanlar altın fiyatlarındaki düşüşün uzun sürmeyeceğini ifade ediyor. ABD başkanlık seçimlerinin ardından altın fiyatlarına düşüş görüldü. Donald Trump’ın ABD Başkanı olması ve savaş karşıtı açıklamaları altın fiyatlarına düşüş olarak yansıdı. Son bir ay içinde 2 bin 790 dolar seviyelerine kadar yükselen ons altın 2 bin 650 dolar seviyelerine kadar düştü. Geçtiğimiz hafta 3 bin 180 liraya kadar yükselen gram altın, ons altındaki düşüş sonrası 2 bin 950 liraya kadar geriledi. Uzmanlar altın fiyatlarındaki düşüşün kalıcı olmadığını belirtiyor. Altın fiyatlarındaki düşüşe ilişkin açıklamalarda bulunan Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, ’’ABD Başkanlık seçimleri ile birlikte altın fiyatlarında bir düzeltme yaşandı. Bu düzeltmeyi bekliyorduk. Bu düşüşün devam edeceğini düşünmüyorum. Donald Trump’un savaşı durdurma yönündeki açıklamaları altın fiyatlarının durulmasına etki etti. 2025 yılı içinde altın fiyatları yönünü tekrar yukarı çevirecektir’’ diye konuştu. Yıldırımtürk, ’’Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde faiz indiriminin beklenmesi altının yükselişini destekliyordu. Önümüzdeki dönemde de faiz indirimlerinin geleceğini düşünürsek altın fiyatlarındaki yükselişin görüleceğini söyleyebiliriz. 2025’in ilk çeyreğinin sonuna doğru altının onsunun 3 bin dolar seviyesine ulaşabileceğini öngörüyorum’’ ifadelerini kullandı.
Kocaeli Kadınlarda yaygın görülen lipödemde bu belirtilere dikkat Lipödemin kadınlarda görülen genetik bir hastalık olduğunu belirten Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, "Lipödem, cilt altı yağ dokusunun anormal birikimine bağlı bacaklarda, kalçada ve bazen de kollarda görülen rahatsızlık hissi, ağrı ve orantısız kalınlıkla seyreden bir hastalıktır. Genellikle ergenlik dönemine girişte ve doğurganlık yaşlarında belirginleşir. Bu durum çoğu zaman tam anlaşılamadığı için başka tanılarla karıştırılmaktadır" dedi. VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Mehtap Bozkurt, lipödem hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Lipödemin tanımını yapan Doç. Dr. Bozkurt, "Lipödem, cilt altı yağ dokusunun anormal birikimine bağlı bacaklarda, kalça bazen de kollarda görülen rahatsızlık hissi, ağrı ve orantısız kalınlıkla seyreden bir hastalıktır. Genellikle ergenlik dönemine girişte ve doğurganlık yaşlarında belirginleşir. Bu durum çoğu zaman tam anlaşılamadığı için başka tanılarla karıştırılmaktadır. Sıklıkla lenfödem sanılarak yanlış tanı konulup, tedavi planlanmaktadır" diye konuştu. "Bacak kalınlıklarına yol açıyor" Lipödemin kadınlarda görülen genetik bir hastalık olduğunu söyleyen Bozkurt, "Genellikle anne ve kız kardeşler de aynı fenotipe (dış görünüşe) sahiptirler. Batı ülkelerinde kadınların yaklaşık yüzde 11-18’inde lipödem bildirilmiştir. Ancak yakın zamana kadar toplum ve sağlık çalışanlarının farkındalığının az olması nedeniyle lipödem tanısı atlanmaktadır. Genellikle lenfödem ya da obezite olarak değerlendirilmekte ya da hastalara tedavisinin olmadığı söylenmektedir. Doğru yönlendirilmeyen hastalar bir kısır döngüye girmektedir. Bacak kalınlıkları vücut ağırlığını artırıp kişinin hareketlerini kısıtlamakta, bu da kilo almalarına sebep olmaktadır. Kilo aldıkça da lipödem artmakta, ancak hasta kilo verse de bacakların incelmediğini görecektir. Kıyafet seçiminde sıkıntılar yaşamaya başlar. Bu durum da kişide psikolojik sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Hasta sosyal ortamlara girmek istemez ve sosyal çekilmeler ortaya çıkar" şeklinde konuştu. "Obezite ile karıştırılıyor" Lipödemin obeziteyle sıklıkla karıştırılsa da aslında birbirinden farklı iki durum olduğunu belirten Doç. Dr. Bozkurt, "Obeziteden farklı olarak lipödemde vücudun üst tarafı normalken, belden aşağısında aşırı bir yağlanma vardır. Ayaklar zayıftır, ödemli ve şiş ya da yağlı değildir, incedir. Orantısız bir vücut görüntüsüne sahiptirler" ifadelerini kullandı. "Komplikasyonları önlemek tedavideki ilk hedefimizdir" Tedavi yollarını da anlatan Bozkurt, sözlerini şöyle sürdürdü: "Lipödemde etiyolojiye yönelik bilimsel çalışmalar devam ettiğinden etiyolojik faktörler henüz tam olarak bilinmemektedir. Bu nedenle hedefe yönelik bir kür tedavisi henüz mevcut değildir. Ancak lipödemin klinik ilerlemesini durdurmak, fiziksel ve psikolojik durumu düzeltmek, komplikasyonları önlemek tedavideki ilk hedefimizdir. Lipödem tedavisinde konservatif ve cerrahi yöntemler mevcuttur. Hasta fizik tedavi doktoru tarafından değerlendirilir, hastalığın evresine göre tedavi yöntemi seçilip kişiye özel tedavi planlanır. Kilo kontrolü, egzersiz, diyet, psikoterapi, komplet dekonjestif terapi (KDT), pönomotik kompresyon cihazları, liposakşın gibi tedavi seçenekleri mevcuttur. Çoğu zaman multidisipliner yaklaşımla hastaya özel kombinasyonlar planlanmalıdır. Lipödem tedavisi, liderliğini fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanının yaptığı, içinde fizyoterapist, diyetisyen, psikoloğun olduğu bir ekip tarafından yapılır." "Egzersiz oldukça önemli" Egzersiz, kilo verme ve yağ dokusundaki inflamasyonu azaltmanın psikolojik iyilik halini yükseltmek açısından oldukça önemli olduğunu da söyleyen Doç. Dr. Bozkurt, "Egzersizin lipödem konusunda eğitimli bir profesyonel tarafından planlanması ve doğru yapılması, devamlılığının sağlanması ve tedaviden başarılı sonuçlar almak için çok kıymetlidir. Lipödem için en uygun spor olarak pompalama egzersizleri, yüzme, pilates, yoga, bisiklet bildirilmiştir. Yüksek yoğunluklu egzersizler hastanın ağrılarını artıracağı için önerilmemektedir. KDT ve pnömotik kompresyon cihazı özellikle flebolipödem ve lenfolipödem gibi ödemin eşlik ettiği durumlarda birincil tedavi seçenekleridir. KDT; manuel lenfatik drenaj (MLD), kısa gerim bandajlar kullanılarak lipödeme özel bandajlama tekniği, cilt bakımı ve egzersiz kompenentinden oluşmaktadır. Devamında da hekim tarafından hastanın klinik evresine göre hastaya özel seçilmiş bası giysileri ile devam edilmektedir. Erken evre lipödem hastalarında ayaklar açıkta kalacak şekilde lipödem taytları kullanılmaktadır. Hastaların egzersizlerini de bu taytlarla yapmaları önerilir" dedi.