SPOR - 12 Temmuz 2023 Çarşamba 13:05

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

A
A
A
Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

 Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu. Ülke futbolunun ekonomik anlamda refaha ulaşması için çalışmaların süreceğini dile getiren TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Bu iş birliği Türk futboluna marka değeri katacak. Süper Lig ve 1. Lig'in isim sponsorluğu için toplam 700 milyon liralık bir anlaşma sağladık" dedi.

Trendyol, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ile yapılan iş birliğiyle Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru oldu. TFF Riva Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri’nde gerçekleşen toplantıya Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, Trendyol Grup Başkanı Çağlayan Çetin, Kulüpler Birliği’ni temsilen Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, TFF 1. Lig takımlarını temsilen Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya ve basın mensupları katıldı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi, “Bugün tarihi bir iş birliğini duyurmak için buradayız. Ülkemizin en güçlü ve en hızlı büyüyen markalarından Trendyol ile iş birliğimizi farklı bir kulvara yönlendiriyoruz. Süper Lig bu sezon 66. yılına merhaba diyecek. 2023 ve 2024 sezonunda Trendyol ismi ile sahneye çıkacak. 6 Şubat’da yaşanan deprem felaketi sonrası başlattığımız ‘Omuz Omuza’ kampanyamızın da en büyük destekçisi oldu. Ülkemizin en önemli iki şehri ve depremden etkilenen Hatayspor ve Gaziantep FK’ya da sponsorluk yapacak. TFF olarak göreve geldiğimiz günden itibaren futbolumuzun marka değerini arttırmak ve kulüplerimize ekonomik rahatlığa kavuşturmak için projelerimize devam ediyoruz. Bugün de bunlardan bir tanesini gerçekleştiriuoruz. Bu anlaşma ile Futbolumuzun marka değerine de değer katmış olacacağız. Süper Lig şuan da Avrupa’nın en değerli 6. Ligi konumunda. Bu ve bunun gibi iş birlikleri ile dünyadaki yerimizi daha yukarılara çekeceğiz. Süper Lig’in yanı sıra TFF 1. Lig’in de bu anlaşma kapsamında olması Anadolu ekiplerimizin de ekonomik açıdan elini rahatlatacaktır. Süper Lig ve 1. Lig'in isim sponsorluğu için toplam 700 milyon liralık bir anlaşma sağladık. 1. Lig’in gelişimi Süper Lig’in de kalite değerini arttıracak en önemli faktörlerden bir tanesi. Bu tarz anlaşmalar biliyorsunuz ki milli takımlarımıza da destek sağlıyor. Amacımız kaliteli ve saygıya değer bir futbol izletmek. Bu anlaşmayı bir sponsorluk değil, iş birliği olarak görüyoruz. Bize güvenen ve yanımızda olan iş ortaklarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Çağlayan Çetin: “Sporun birleştirici gücüne inanıyoruz”

Türk futbolunun marka değerini yükseltmek için üzerlerine düşen görevehazır olduklarını vurgulayan Trendyol Grup Başkanı Çağlayan Çetin, “Çok anlamlı bir iş birliğini duyurmak üzere bir araya geldik. Sporun birleştirici gücüne inanıyoruz. Spor ekiplerinin ve sporcularımızın destekleyicisi olmaktan gurur duyuyoruz. Federasyon Başkanımızın destekleri ile yaşanan felaket sonrası gerçekleştirilen Omuz Omuza kampanyasına da desteğimizi verdik. Bugün farklı bir seviyeye taşıyoruz. 2023-2024 sezonunda Süper Lig’in ve TFF 1. Lig’in isim sponsoru olacak olmak mutluluk verici. Biz Avrupa’nın en büyük 5 e-ticaret markası içerisindeyiz. Hedefimiz daha yukarılarda olmak. Bu iş birliği ile futbol markamızın ve sporcumuzun da Avrupa ve Dünya sahnesinde daha üst sıralara taşımak. Firma olarak Türkiye’nin geleceğine inanıyoruz. Bu yolda ülke futbolumuzu destekliyoruz. Bugün olduğu gibi bundan sonra da ülke futbolunun gelişimi için elimizden geleni yapacağız” açıklamalarında bulundu.

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Süleyman Hurma: "Türk futbolu, iş birlikleri ile vahim durumdan kurtulacaktır"

Ekonomik olarak bu tarz yatırımların ülke futbolu yararına olduğunu söyleyen Fatih Karagümrük Başkanı Süleyman Hurma, “Türk futbolu vahim kelimesi ile bile telaffuz edilemeyecek ekonomik sıkıntılar yarışırken bu anlaşma gerçekten çok değerli. Spora ve sporcuya destek vermek kolay değildir. Bu anlamda Türk futbol ailesinin bir ferdi olarak kendilerine teşekkür ediyorum. Umut ediyorum ki Türk futbolu bu değerli iş ortaklıkları ile kısa sürede bu vahim durumdan kurtulacaktır” diye konuştu.

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Murat Özkaya: "Türk sporu sponsoruna sahip çıkmayı bilmeli"

Sponsorluk anlaşmalarının anlam kazanması için taraftara büyük iş düştüğünü söyleyen Eyüpspor Başkanı Murat Özkaya, "Türk futbolunun eksiklerini federasyonumuz ile çözüme kavuşturacağımıza inanıyorum. Türk sporu sponsoruna sahip çıkmayı bilmeli. Burada en büyük görev taraftara ve basın mensuplarına düşüyor. Türk futbolunda sponsor sayısı her gün artarak çoğalıyor. Kavganın olmadığı temaşenin olmadığı yerde huzur ve başarı vardır. Bu anlaşma Türk futbolunun yeni sayfası olsun diyorum” ifadelerini kullandı. Toplantı, imza töreninin ardından gerçekleştirilen fotoğraf çekimiyle sona erdi.

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Süper Lig ve TFF 1. Lig’in yeni isim sponsoru Trendyol oldu

Yunus Kılıç - Enes Gümüş - Samet Yalçın

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda feci ölüm: Tamir etmeye çalıştığı asansör üzerine düştü Beyoğlu’nda tamir ettiği asansörün demirlerini sökmeye çalışan işçi, cihazın üzerine düşmesi sonucu feci şekilde can verdi. Talihsiz adamın yakınları olay yerine gözyaşlarına boğuldu. Edinilen bilgiye göre, Beyoğlu Sıraselviler Caddesi’nde bulunan Tevfik Paşa İş Hanı’nda saat 11.00 sıralarında meydana geldi. Bir grup işçi, iş hanındaki mühürlü olan asansörün tamiri için çalışma başlattı. Bu sırada asansörün altına giren Şahin Akyıldız (53) demirleri sökmeye çalıştı. Bu sırada asansör talihsiz adamın üzerine düştü. Arkadaşları asansörün düştüğü görünce, itfaiye ve sağlık ekiplerini aradı. Kısa sürede olay yerine ulaşan itfaiye ekipleri Akyıldız’ı çıkarmak için çalışma başlattı. Ancak asansörün altında sıkışan Akyıldız’a ulaşılamadı. Ekipler bu sefer binanın alt katında bulunan gece kulübüne geçerek çalışmalarına orada devam etti. Gece kulübünün tavanını delen ekipler Akyıldız’ı sıkıştığı yerden çıkardı. Ancak talihsiz adamın hayatını kaybettiği belirlendi. Akyıldız’ın cenazesi otopsi için Adli Tıp Kurum morguna götürüldü. Olay yerine koşan yakınları fenalık geçirdi Acı haberi alan Akyıldız’ın yakınları olay yerine koştu. Yere yığılan bir kadın, "Abicim bizi yalnız bıraktın" diyerek gözyaşı döktü. Acılı kardeşi yakınları ve sağlıkçılar sakinleştirmeye çalıştı.
Niğde Niğde’de kendi işini kurmak isteyen engelli ve eski hükümlüler için hibe desteği başvuruları sürüyor Niğde İŞKUR İl Müdürü Ali Bingül, kendi işini kurmak için hibe desteğinden yararlanmak isteyen engelli ve eski hükümlülerin proje başvurularını 6 Aralık’a kadar yapabileceklerini duyurdu. Projeleri kabul edilen engelli girişimcilere 400 bin, eski hükümlülere ise 300 bin lira hibe desteği verileceğini aktaran İŞKUR İl Müdürü Ali Bingül, korumalı iş yeri projelerinde de 500 bin lira kuruluş sermayesi desteği sağlanacağını ifade etti. Bingül, "İŞKUR olarak ilimizde kendi işini kurmak isteyen engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın projelerini önemsiyor, daha fazla sayıda engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımızın kendi işini kurma hibe desteğine başvuru yapmasını istiyoruz. İŞKUR, engelliler ile eski hükümlüleri kendi işini kurmaları yönünde hibe projeleriyle desteklemeye devam etmektedir. Kendi işini kurmak isteyen engelli girişimcilere 400 bin TL hibe desteği, kendi işini kurmak isteyen eski hükümlü girişimcilere 300 bin TL hibe desteği başvuruları devam ediyor. Bu destek, korumalı iş yeri projelerinde 500 bin TL kuruluş sermayesi desteğine kadar varabiliyor" diye konuştu. Engelli ve eski hükümlü çalıştırmayan işverenlerden tahsil edilen idari para cezalarından engellilerin mesleki eğitim ve rehabilitasyonu, işe ve iş yerine uyumlarının sağlanması ve engelliler ile eski hükümlülerin kendi işini kurmaları için hazırlanan projelerin desteklendiğini aktaran Bingül, kendi işini kurmak isteyen engelliler ile eski hükümlülerin bireysel proje başvurularını 6 Aralık tarihine kadar e-Devlet üzerinden online olarak yapmaları gerektiğini belirtti. İŞKUR proje için başvuruda bulunacak vatandaşlara rehberlik yapıyor Bingül, “Engellilere yönelik çalışma yapan bütün sivil toplum kuruluşları, iş yerleri, üniversiteler, belediyeler ve kamu kurumları, kurumsal projelerini hazırlayıp 6 Aralık 2024 tarihi mesai saati sona erene kadar bulundukları illerdeki Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine elden veya posta yoluyla teslim edebilirler. Ayrıca kendi işini kurmak isteyen eski hükümlülerin projelerini belirtilen tarihe kadar Adalet Bakanlığı’nın ilgili birimleri aracılığı ile bulundukları illerdeki Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüklerine iletmesi gerekiyor. Proje başvurusunda bulunmak isteyen engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımız kurumumuz internet adresinde www.iskur.gov.tr duyurular bölümünde yayınlanan başvuru rehberinden detaylı bilgi alabilirler. İl Müdürlüğümüz engelli ve eski hükümlü vatandaşlarımıza proje başvurusu ile ilgili rehberlik yapılmaktadır” dedi.
İstanbul Sağlıklı geleceğin temeli anne karnında oluşuyor Şeker tüketimini kontrol altına almak yalnızca çocukluk ve yetişkinlikte değil, anne karnından itibaren sağlıklı bir geleceğin temelini oluşturuyor. Türkiye’de 18 yaş üzeri diyabet hastası oranı yüzde 14,5 oldu ve 10 milyonu aşkın kişi diyabet hastası. Diyalize giren hasta sayısı da 65 bine yaklaştı ve bu kişilerin de yüzde 40’ı aynı zamanda diyabet hastası. Science dergisinde yayımlanan bu araştırmaya göre, şeker tüketimini kontrol altına almak yalnızca çocukluk ve yetişkinlikte değil, anne karnından itibaren sağlıklı bir geleceğin temelini oluşturuyor. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, böbrek hastalıklarının başlıca nedenlerinden biri olan diyabet riskine dikkat çekerek, şeker tüketiminin kontrol altına alınmasının önemini vurgulayarak, “Özellikle gelişme çağındaki çocuklarımızın ambalajlı gıdalardan uzak durması ve şeker tüketimini minimuma indirmesi için şehir şehir, okul okul gezerek eğitimlerle farkındalık oluşturmaya çalışıyoruz. Dünyada bu konuda yapılmış en güncel araştırmalar da çabamızın ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Güney Kaliforniya Üniversitesi araştırmacılarının annenin gebelik döneminde ve doğumdan sonraki ilk iki yılda düşük şeker tüketiminin diyabet ve hipertansiyon riskini nasıl azalttığını ortaya koyuyor. İkinci Dünya Savaşı’ndaki şeker karnesi uygulamasıyla yapılan karşılaştırmalı çalışmada, düşük şeker tüketimi olan bireylerin diyabet riskinin yüzde 35, hipertansiyon riskinin ise yüzde 20 oranında azaldığı görülmüş. Bu sonuçlar bize, şekerle mücadelenin anne karnından başlaması gerektiğini gösteriyor” dedi. Araştırma sonuçlarına göre, hamilelik döneminde ve bebeğin ilk iki yılında şeker tüketiminin azaltılması, diyabet ve hipertansiyonun başlangıcını geciktiriyor. Ayrıca, savaş sonrasında şeker karnesi uygulamasının sona erdiği dönemde İngiltere’de şeker tüketiminin iki katına çıkması, bu dönemde sınırlı şeker tüketen kişilerin yetişkinlikte daha sağlıklı bir durumda olduklarını kanıtlıyor. Erk, Tip 2 diyabetin kontrol altına alınmadığında böbrek hastalıkları, kalp-damar sorunları ve hastalıkları, sinir ve göz hasarları, uzuv kaybı gibi pek çok ciddi komplikasyona yol açabileceği konusunda uyarıda bulunarak, "Bu tür kronik rahatsızlıklarla mücadele, şeker tüketimini kontrol altında tutmakla başlar. Ülkemizin yeni diyabet hastalarına değil, sağlıklı ve genç bir nüfusa ihtiyacı var” dedi.
İstanbul Erzan’dan duruşma öncesi mahkeme heyetine mektup: Erzan iddiaları kabul etmedi, bir çok ismi tefecilikle suçladı Yüksek karlı özel fon vaadiyle aralarında Fatih Terim, Arda Turan, Fernando Muslera ve Emre Belözoğlu gibi isimlerin de bulunduğu pek çok kişiyi dolandırdığı iddia edilen banka müdürü Seçil Erzan, yarın görülecek duruşma öncesi mahkeme başkanına bir mektup sundu. Erzan’ın el yazısıyla sunulan mektupta Erzan, “Müştekiler, sadece kendi hesaplarından Fatih Terim hesabına havale ve transfer yaparak, açıklamaya da fon katılım bedeli yazıp, dekont alarak bu fona katıldılar. Ayrıca müştekiler, bu fon için Fatih Terim’in rızasını da aldı. Arda Turan, anaparasının tamamını geri aldı. Buna rağmen 7.5 milyon dolar alacağı olduğunu iddia ediyor” dedi. Yüksek karlı güvenilir bir fon olduğunu ve Fatih Terim gibi isimlerin de bu fona dahil olduğunu söyleyerek aralarında tanınmış futbolculardan Arda Turan, Fernando Muslera, Emre Belözoğlu ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 30’dan fazla kişiyi yaklaşık 25 milyon dolar ile 7 milyon 384 bin lira dolandırdığı iddia edilen banka şube müdürü Seçil Erzan’ın yargılandığı davaya ilişkin yeni bir gelişme yaşandı. Erzan, yargılandığı İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ne kendi el yazısıyla bir mektup sundu. Erzan, 27 sayfalık mektubunda kendisinin bir dolandırıcı olmadığını ispat etmeye çalıştığını ve üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini aktardı. “Çok yüksek faizleri kayıt dışı ve gayri resmi olarak ödemem için zorlandım” Mahkemeye sunulan mektupta Erzan, hiçbir zaman kendine ya da bir başkasına menfaat sağlamak kastıyla hareket etmediğini belirterek, “İnsanları kandırmak ve aldatmak amacında olmadım. Dosyada müşteki olarak ismi geçen kişilere bankada ya da özel bankacılık olarak ‘sizin adınıza hesap açacağım, paranızı değerlendireceğim, sizin adınıza bir fon kuracağım, sizi başkasının fonuna gayri resmi olarak katıp, karşılığında yüksek faizler kazandırma’ şeklinde vaatlerde bulunmadım. Ocak ayı itibariyle zorla Mert Zeydanlı, Bülent Çakır ve İbrahim Çağlar’ın da aralarında olduğu birkaç kişiye çok yüksek faizleri kayıt dışı ve gayri resmi olarak ödemem istendi. Kimsenin iradesini yanıltmadım. Bu kişilerin banka hesaplarındaki resmi kayıtlı paralarını nakit olarak elden çekip bu ödünç para alışverişi, çantalarla ve valizlerle kimi zaman odamda, kimi zaman sokak aralarında, kafelerde, otoparklarda, sitelerin güvenliğinden alıp vererek gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı. “Ömer Kahraman bankadaki masama mermi koydu” Mektupta, kimseye yüksek faizler almaları için bankadan bir işlem yapmanın ve birilerini bu işleme ekleme durumunun söz konusu olmadığını bu sebeple Mert Zeydanlı’nın kendisinden senet aldığını aktaran Erzan, “Ömer Kahraman, ‘paramın günü doldu, bankadan bağlayayım mı, sana mı göndereyim’ şeklinde bana mesaj attı. Kahraman, bankadan para çekti ve bu parayı da Nazlı Can’a teslim etti. Mesajlaşma sırasında Ömer, ‘yanımda Denizbank Bölge Müdürü Ahmet Çelik var’ diyerek yazışmayı kesti ve bu durumu arkadaşı olan bölge müdüründen sakladı. Kahraman, faizinin günü geçtiğinde arkadaşı Ahmet Çelik’i aramak yerine kafelerde bekleyerek faizlerini anaparası ile geri aldı. Ömer Kahraman bankadaki masama mermi koydu” diye konuştu. “Müştekilerin hepsi Fatih Terim’in rızasını aldı” Erzan, kendisi hakkında Fatih Terim fonuna katılmak ve karlara ortak olmak için kendisine bu paraları elden nakit para verildiği iddialarına ilişkin ise, “Müştekiler, sadece kendi hesaplarından Fatih Terim hesabına havale ve transfer yaparak, açıklamaya da fon katılım bedeli yazıp, dekont alarak bu fona katıldılar. Ayrıca müştekiler, bu fon için Fatih Terim’in rızasını da aldı. Arda Turan, anaparasının tamamını geri aldı. Buna rağmen 7.5 milyon dolar alacağı olduğunu iddia ediyor. Fatih Terim ile çalışıyordum. Bir şube müdürü olarak, Fernando Muslere, Emre Belözoğlu, Arda Turan, Emre Çolak, Musa Mert Çetin, Selçuk İnan, Buse Terim, Volkan Bahçekapılı ve Nur Erkasap’a gitmedim. Ayrıca Erkasap, Terim’in çok yakın aile dostudur” dedi. “Güzel ve Akın, tefecilik maksadı ile hareket ettiler” Emre Çolak’ı aradığı iddialarını yalanlayan Erzan, “Çolak bana ulaştı ve ‘Arda Turan’a para gönderiyorum’ dedi. Bankadan müştekilerin kağıt aldıkları iddia ettikleri tarihte bankada değildim, suçlamaları kabul etmiyorum. Dosyada bulunan kişilerin ortak kesişim noktası Fatih Terim’dir. Pınar Güzel ve arkadaşı Tayfun Akın hiç bir vaatle ikna etmedim. Ellerinde garanti amaçlı bir kağıt bulunuyordu. Güzel ve Akın, tefecilik maksadı ile hareket ettiler. Benden fazlaca faizler aldıkları için mağdur edildim” ifadelerini kullandı. “Atilla Baltaş benim itibarımı kullandı, Merve ve Tanın Yılmaz tefecidir” Mektupta yer alan ifadelerde Erzan kimseye, ‘birden fazla işlem yapıyorum, gel paranı al’ şeklinde vaatte bulunmadığını, kimseyi kandırmadığını, bu para alışverişlerinde herkese fazla fazla ödeme yapmak amacında olduğunu belirterek, “Bunun için yakınlarımdan destek istedim. Malımı, mülkümü sattım ve borçlandım. Atilla Baltaş, 10 yıl boyunca türlü türlü kişileri, işlemleri bahane ederek benim itibarımı kullandı. Kişilere senet ve sözleşme imzaladı. Baltaş, benim bu kişilere ödeme yapmazsam, bankaya çökeceklerini, evime gidecekleri şeklinde tehdit etti. Atilla Baltaş, Süleyman Alan, Ali ve Atilla Yörük, Mojtabah Haghani, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Erkan Karaca, Merve ve Tanın Yılmaz tefecidir. Her biri benden zorla imzalı kağıtlar aldı. Birbirleri arasında para transferi yaptılar, dosyadaki kişiler adaleti yanıltıp, maddi gerçeğin ortaya çıkmasını ve mağduriyetlerin giderilmesini engelliyorlar” dedi. “Kimsenin 1 lirasına bile dokunmadım” Erzan, dosyada adı geçenlerin futbolcu, teknik direktör, tercüman ve iş adamı olduğunu, bu kişilerin kayıtlı paraları bankadan çekerek, çoğu zaman banka dışından elden alıp verdiklerini belirterek, “Bu işlem karşılığında belge olarak müsvedde kağıt aldılar. Her defasında işlem için bankaya gitmek yerine faizleri arttırarak, bu kağıtları banka dışında yenilettiler. Kimseyi yüksek faizle ikna etmedim, kimseye fon işlemi demedim, herkes bu durumun farkında. Hiçbir müştekiye zarar ettirip, kendime ya da bir başkasına menfaat sağlamadım, aksine kendime ait her şeyi sattım, kimsenin 1 lirasına bile dokunmadım” diye konuştu. “Banka ihmallerini örtbas etmek amacıyla, benim tutuklanmam için çabaladı” Erzan, 27 sayfalık mektubunda, kendisini tanımadığını ve şikayetçi olmadığını söylediği kişi hakkında bile iddianame düzenlendiğini belirterek, “Çalıştığım banka, mağduriyetleri bildiği halde ihmallerin ortaya çıkmasında yaşanacak baskıyı kırmak ve kamuoyunu yanıltmak amacıyla hiçbir hukuki destek olmadan banka kontrolünde hiç tanımadığım bir avukatı benim için görevlendirdi. Banka, ihmalleri örtbas etmek amacıyla gerçekleri ortaya çıkarma bahanesiyle benim tutuklanmam için çabaladı. Kime borcum varsa kapatmaya çalıştım, hiçbir yere kaçmadım, saklanmadım ve ödeme yapabilmek için süre istedim” ifadelerini kullandı. Erzan mektubunun sonunda kimseye kötülük yapma amacında olmadığını, yaptıklarının bedelini ödediğini ve ödemeye devam ettiğini belirterek, mahkemeden tahliyesini talep etti. Erzan 15 Kasım Cuma günü İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edilecek.