SAĞLIK - 07 Ocak 2025 Salı 09:54

Safra kesesi taşı kadınlarda daha sık görülüyor

A
A
A
Safra kesesi taşı kadınlarda daha sık görülüyor

“Safra kesesi taşları; kilolu kişilerde, hızlı kilo alıp verenlerde, kadınlarda ve 40 yaş üstü bireylerde daha sık görülmektedir” diyen Prof. Dr. Mahir Kırnap, safra kesesi ameliyatı sonrası beslenme başta olmak üzere dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.


Safra kesesi karın sağ üst kadranda, karaciğer alt komşuluğunda ve karaciğere yapışık bir organdır. Başlıca görevi, karaciğerin ürettiği safranın bir kısmını -açlık dönemlerinde- ana safra kanalından emerek depolamak, yoğunlaştırmak ve sindirim sırasında yeniden bağırsağa salgılamaktır. Karaciğer ürettiği safranın bir kısmını safra kesesine ihtiyaç duymaksızın, doğrudan bağırsağa gönderebilir. Safra kesesi bazen taş oluşumuna, iltihaplanmaya veya kanser gelişmesine yol açabilen çeşitli sorunlarla karşılaşabilir. Bu sorunlar ağrı, bulantı, kusma, sarılık ve ateş gibi belirtilere neden olabilir. Bu durumlarda, safra kesesinin çıkarılması gerekebilir ve bu işlem safra kesesi ameliyatı olarak adlandırılır diyen Medicana Ataşehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mahir Kırnap, “Safra kesesi taşları, safra kesesinin en sık rastlanan hastalığıdır. Safra, karaciğer tarafından yapılıp ince bağırsağa doğru akarken safra kesesinde birikir. Safra kesesinde biriken safranın yapısını oluşturan maddelerden bazılarının artması veya azalması tortular oluşup, safra kesesinde çökerek taş oluşumuna neden olabilir” ifadelerini kullandı.


Sırta vuran ağrı safra kesesi taşını düşündürebilir


Yağlı, yumurtalı ya da kızartma ağırlıklı beslenme sonrası oluşan hazımsızlığın, şişkinliğin, bulantının, karın sağ üst kısmında ağrının, sağ kürek kemiğine ve sırta vuran ağrıların safra kesesi taşına bağlı oluşabilecek belirtiler arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Mahir Kırnap, “Daha önce safra kesesi taşı olduğu bilinmeyen bir hasta, bu taşlara bağlı muhtemel iltihabi komplikasyonlar nedeniyle şiddetli sağ üst kadran ağrısı, bulantı, kusma ve sarılık gibi şikayetlerle hastaneye başvurduğunda, yapılan tetkikler sonucu safra kesesi iltihabı (kolesistit) teşhisi konulabilir” dedi.


Prof. Dr. Mahir Kırnap şöyle devam etti:


“Safra kesesi taşları; kilolu kişilerde, hızlı kilo alıp verenlerde, kadınlarda, 40 yaş üstü bireylerde, genetik yatkınlık durumlarında, kolesterolu yüksek olanlarda, uzun süre fast-food ile beslenenlerde, şeker hastalarında ve herediter sferositoz hastalarında daha sık görülmektedir.”


Safra kesesi taşlarının tedavisi cerrahidir


Safra kesesi taşı hastaları her an ciddi bir sağlık problemiyle karşı karşıya kalabilirler ve bu durumun tek tedavisi cerrahidir. Safra kesesi taşlarını ilaçla ya da bitkisel yöntemlerle tedavi etmeye çalışmanın hayati tehlikelere sebep olabileceğini vurgulayan Prof. Dr. Mahir Kırnap, “Safra kesesi taşları birçok sağlık sorununa neden olabilir. Bu sorunlar arasında safra kesesi iltihabı (kolesistit), safra yolları iltihabı (kolanjit), safra kesesi delinmesi, tıkanma sarılığı, pankreas iltihabı (pankreatit), safra kesesi kanseri gibi problemler sayılabilir. Bu problemlerin bazıları ölümcül olabilir. Hayatı tehdit eden bir hastalık olan pankreas iltihabının (pankreatit) en sık sebebi safra kesesi taşlarıdır. Ayrıca yapılan çalışmalar safra kesesi kanseri ile safra kesesi taşları arasında bağlantı olduğunu göstermektedir” dedi.


Müdahale uzman doktorlar tarafından yapılmalı


“Safra kesesi ameliyatı gerek safra kesesinin karaciğere yapışık olması, gerek safra yollarının farklı anatomik varyasyonları, pankreas, mide, on iki parmak bağırsağı, diyafram gibi önemli organlara komşuluğu nedeniyle oldukça özelliklidir” diyen Prof. Dr. Mahir Kırnap, “Bu bölgelerin hasar görme riskini en aza indirmek için ameliyat, bölge anatomisine hakim uzman doktorlar tarafından yapılmalıdır. Genel olarak hastalar ameliyat sonrası 4’üncü saat yürümeye başlayıp, 1 gece hastanede kaldıktan sonra ertesi sabah taburcu edilmektedir. Bazı ek hastalığı olan hastalarda ya da özellikli hastalarda hastane yatış süresi 2-3 güne uzayabilir” şeklinde açıkladı.


Ameliyat sonrası beslenme alışkanlıklarını düzenlemek önemli


Ameliyat sonrası yağlı yiyecekleri tüketmenin ağrı ve sindirim sorunlarına neden olabileceğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mahir Kırnap, safra kesesi ameliyatı geçiren hastalara şu önerilerde bulundu:


Yüksek yağlı yiyeceklerden kaçınılmalı: Ameliyat sonrası yüksek yağlı yiyecekler, safra kesesi çıkarıldığında ortaya çıkan sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle yağlı etler, kızarmış yiyecekler, kremalı soslar, pastacılık ürünleri gibi yiyeceklerden uzak durmak önemlidir.


Küçük öğünler tüketilmeli: Ameliyat sonrası vücudun sindirim sistemi daha yavaş çalışır. Büyük öğünler, sindirim sorunlarına neden olabilir. Bu nedenle günlük beslenme küçük ve sık öğünlere bölünmelidir.


Bol sıvı tüketilmeli: Ameliyat sonrası vücudun iyileşmesi için bol sıvı tüketmek önemlidir. Günlük en az 8-10 bardak su içmeye özen gösterilmelidir.


Lifli gıdalar tüketilmeli: Lifli gıdalar, sindirimi düzenler ve kabızlığı önler. Ameliyat sonrası sebze, meyve ve tam tahıllar gibi lifli gıdalar tüketilmelidir.


Yavaş hareket edilmeli: Ameliyat sonrası vücudun iyileşmesi için yavaş hareket etmek ve ağır kaldırmaktan kaçınmak önemlidir.


Sigara tüketimi bırakılmalı: Sigara tüketimi iyileşme sürecini olumsuz etkiler.


Alkol tüketimi azaltılmalı: Aşırı alkol tüketimi iyileşme sürecini olumsuz etkiler.


Düzenli doktor kontrolleri yapılmalı: Ameliyat sonrası düzenli doktor kontrollerine gitmek, iyileşme durumunu takip etmek ve muhtemel komplikasyonları erken teşhis etmek için önemlidir.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Malatya Geçit, “Yeşiltepe daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacak” Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt’un her mahallesinin kendileri için ayrı bir değer taşıdığını, yeni yılda hayata geçirecekleri yatırımlar ve hizmetlerle mahalleleri topyekûn geliştirmeye odaklandıklarını söyledi. Yeşiltepe Seyran mahalle sakinleriyle bir araya gelen Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, Yeşilyurt’un her mahallesinin kendileri için ayrı bir değer taşıdığını, yeni yılda hayata geçirecekleri yatırımlar ve hizmetlerle mahalleleri topyekûn geliştirmeye odaklandıklarını söyledi. Başkan Geçit, Yeşiltepe’nin yeni dönem yatırımlarıyla birlikte daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacağını ifade etti. Yeşilyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. İlhan Geçit, mahallelerin ihtiyaçlarını belirlemek, devam eden ve planlanan yatırımların süreçleri üzerine mahalle sakinleriyle istişare etmek amacıyla gerçekleştirdiği mahalle ziyaretleriyle ‘çözüm odaklı belediyecilik’ anlayışını ilçede hâkim kılıyor. Yeşilyurt’ta deprem izlerini ortadan kaldırmak, tüm yaşam alanlarını güçlü ve kalıcı yatırımlarla yaşam seviyesi yüksek bir görüntüye ulaştırmak için vatandaşların talep ve önerilerinden faydalanmayı öncelik haline getiren Başkan Geçit, Yeşilyurt’u tüm alanlar da büyüterek gelecek nesillere en güzel şekilde emanet etmek için sürekli sahada ve vatandaşlarla iç içe olduklarını söyledi. Başkan Geçit, Yeşilyurtluların ‘memnuniyeti ve refahı’ için dört koldan çalıştıklarını ve her alanda hizmet üreterek toplumsal gelişme ve kalkınmayı planlı ve sistemli bir şekilde sürdürmeye gayret ettiklerini hatırlatırken, mahallelerdeki eksiklikleri gidermek için istişare toplantılarından önemli ölçüde yararlandıklarını söyledi. Mahalle ziyaretleri kapsamında Seyran Mahallesi’nde Muhtar Zihni Dönmez ve mahalle sakinlerinin misafiri olan Başkan Geçit, iletilen talepleri tek tek not alarak devam eden ve planlanan yatırımların tüm süreçleri üzerine detaylı bilgiler aktardı. Yeşilyurt’un sağlıklı ve planlı bir şekilde dönüşümünü sağlayacak TOKİ ve Rezerv Alan Konutlarıyla birlikte ilçenin dört bir tarafının şantiye alanına dönüştüğünü, depreme dayanıklı konutların tamamlanmasıyla birlikte ilçedeki yaşam kalitesinin yükseleceğini belirten Başkan Geçit, yapımı devam eden Yeşil Evler Rezerv Alan Konutlarının yanı sıra bölgede hayata geçecek yeni dönem alt ve üst yapı yatırımları, sosyal, kültürel ve sportif projelerle birlikte Yeşiltepe’nin her mahallesinin daha cazip, tercih edilen ve yaşam seviyesi yüksek bir kimliğe sahip olacağını ifade etti. Modern kent hüviyetine ulaşılmasını sağlayacak yeni dönem yatırımlarıyla çevre yolunun altı ve üstü kavramını ortadan kalkacağını, ilçenin her mahallesinin sağlıklı, güvenli, konforlu ve modern yaşam alanlarına dönüşeceğini, bugünden atılan kararlı adımların güzel bir geleceğin habercisi olduğuna vurgu yapan Başkan Geçit, şehir merkezine en yakın mahalleler arasında yer alan Seyran Mahallesi ile bölgedeki tüm sokak ve caddelerin sorunlarından kurtulup konforlu bir yaşam alanına dönüşmesi için belediye olarak üzerlerine düşen tüm görevleri eksiksiz yerine getireceklerini söyledi. Seyran Mahallesi’nde gerçekleştirdikleri istişare toplantısında aldıkları notlarla birlikte bu bölgede yapmayı planladıkları yatırımlara şekil vereceklerini ifade eden Başkan Geçit, her mahallede olduğu gibi Seyran Mahallesi’nde de güzel bir şekilde ağırlandıklarını ve talepler üzerine verimli bir görüşme yaptıklarını dile getirdi. Geçit, "Yeşilyurt’u hemşerilerle birlikte yönetiyoruz, birlikte karar verip, birlikte uyguluyoruz. Mahalle ziyaretlerimize bu açıdan büyük önem veriyoruz. Muhtarlarımız, esnaflarımız ve mahalle sakinlerimizle el ele vermiş durumdayız. Birlikte Yeşilyurt’u yeniden inşa ediyoruz, hangi alanda hizmete ihtiyaç varsa onu planlıyoruz ve uyguluyoruz. Ziyaretler sırasında gösterilen teveccüh ilçemize hizmet yolunda büyük bir güç ve dinamizm katıyor. İşimize dört elden sarıldık, dinamik ve çalışkan bir ekiple 7/24 vatandaşlarımızın emrindeyiz. ‘Çözüm odaklı belediyecilik’ anlayışını ilçemizde hâkim kılarak herkesin görüşünü alıyoruz, dinliyoruz, soruna değil çözüme odaklanıyoruz. Depremin izlerini hep birlikte ortadan kaldıracağız, bizler umutluyuz. 2025 yılı ilçemiz için yatırım yılı olacak, hizmet yılı olacak, ilçemiz için değişim ışıklarının yandığı bir yıl olacaktır. Yeşiltepe’mizin tüm yaşam alanları da bu değişimden nasibini en güzel şekilde alacaktır. Bizleri sevgi ve muhabbetle ağırlayan, güzel sohbetleriyle içimizi ısıtıp ilçemize hizmet yolunda bize moral ve motivasyon aşılayan muhtarımıza ve mahalle sakinlerine teşekkür ediyorum” diye konuştu.
İzmir TikTok akımı 10 yaşındaki çocuğu hayattan kopardı, uzmanı uyardı: "Yasal düzenleme kesinlikle gerekli” İzmir’in Bornova ilçesinde TikTok’taki videoyu izleyip kolonyayla kendisini ateşe vererek hayatını kaybeden Mert Yetiştiren’in ölümünün ardından uzman isim ebeveynlere uyarılarda bulundu. Devlet tarafından bir sosyal medya yasası hazırlanmasının gerekli olduğunu vurgulayan Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, ebeveynlerin de çocukların sosyal medya kullanımlarını kontrol etmeleri gerektiğinin altını çizdi. 17 Aralık’ta Bornova ilçesi Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde 10 yaşındaki Mert Yetiştiren, TikTok’tan gördüğü kolonya deneyini yaptı. Üzerine kolonya döküp ateşe veren çocuk ağır yaralanırken, tedavi gördüğü hastaneye yaşama tutunamadı ve 16 gün sonra hayatını kaybetti. Mert’in ölümünün ardından sosyal medya kontrolü gündeme gelirken, Uzman Aile Danışmanı Ferhat Yılmaz, konuyla ilişkin ailelere uyarılarda bulundu. “Yasal düzenlemeler kesinlikle gerekiyor” Çocukların sosyal medya kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerin gerekli olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Çocuklar ekranın var olduğu bir dünyaya doğuyorlar. Haliyle de ekranın var olduğu dünyaya doğdukları için temas ettikleri, gördükleri, duydukları şeyler onlar için normalleşmeye başlıyor. Bu normalleşmeye bağlı olarak da haliyle ulaşılabilirlik çok kolaylaşıyor. Ülkemizdeki TÜİK verilerine baktığımızda çocukların yüzde 83’ü internete ulaşabiliyor ve her üç çocuktan bir tanesi yaşını maalesef ki büyük gösteriyor. Yaklaşık her 20 çocuktan 5 tanesi de zorbalığa, siber zorbalığa maruz kalıyor. Dünya ortalaması yaklaşık 2 saatken ülkemize 2 buçuk saate kadar çıkan sosyal medya kullanımları söz konusu. Ülkemizde 13 yaş ve altına sosyal medya kullanımı yasaklanması gündemde ama dünya 16 yaş ve altına yasaklanması gerektiğini söylüyor. Aslında 13 yaş değil daha büyük yaşlara kadar ebeveynlerin kontrolü lazım. En önemli şey bu. Sosyal medyadaki akımlara baktığımızda orada zararlı bir şeyler var. Çocuk zaten bir suç işlediğinde, yani bir oyun oynadığında birine zarar verdiğinde level atlıyor. Yani oyunda, daha doğrusu zarar vererek diğer alana geçmen gerekiyor. Haliyle de bu, gerçek ya da inandırıcı geldiği için çocuğa doğal gelmeye başlıyor ve normalleşebiliyor. Bu gerçeklikten dolayı da kişi bu tür zararları gerçek hayatta da normalleşir hale getiriyor. Bunun için yasal düzenlemeler kesinlikle gerekiyor” dedi. "Ebeveynler de sosyal medyadan uzak duracak" Çocukların sosyal medyada geçirdiği vakitlerde ailelerin tutumuyla ilgili de önerilerde bulunan Yılmaz, “Ev içerisinde demokrat bir tutum olması gerekiyor. Çocuğa bir kısıtlama uygulandığında ebeveynler de sosyal medyadan uzak duracak. Mesela çocuk sosyal medyayı bırakıp ödev yaparken, ebeveyn de örneğin mailine bakmayacak. Bir de şunu ayırmamız gerekiyor. Şimdi artık okullarda da ekranla ders işlendiği için orada derslerini öğreniyor. Çocuk eğitici anlamda ekranda istediği kadar süre geçirebilir. Bununla ilgili sıkıntımız yok ama oyun anlamında bir kere yaşına uygun oyunlar seçmek lazım. Ayrıca sosyal medya bir susturucu değildir. Çocuk yemek yesin diye eline telefon verilip ekran açılıyor. Bundan da ailelerin uzak durması gerekir” açıklamasında bulundu.