EKONOMİ - 07 Ocak 2025 Salı 11:05

Panasonic’ten enerji tasarruflu aydınlatma ürünleri

A
A
A
Panasonic’ten enerji tasarruflu aydınlatma ürünleri

Farklı sektörlerin özel ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiren Panasonic, aydınlatma ürün grubunda bulunan harekete duyarlı sensörleri sayesinde enerji verimliliği ve kullanım kolaylığı sağladığını duyurdu.



Kullanıcılarına insan odaklı yaşam çözümleri sunan Panasonic Electric Works Türkiye, binaların klasik aydınlatmasının yanı sıra bahçeler, peyzaj aydınlatmaları, fabrika, depo ve açık otoparklardaki genel alan aydınlatmaları için uygun olan sensörlü LED aydınlatma ürünlerini tanıttı.



Yapılan açıklamaya göre, 2 farklı güç ve lümen seçeneği sunan Panasonic Sensörlü LED Etanj Armatür serisi, IP65 koruması sayesinde üst düzey güvenlik sunuyor. Üç metre yükseklikteki kurulum ve 6,5 metre çapında algılama alanına sahip ürün, hareket algılamasından 30 saniye sonra kapanarak enerji tasarrufu sağlıyor. Konut, ticari ve endüstriyel ortamlara uygun Sensörlü LED Etanj Armatür, 4000K/6500K renk seçenekleri ve uzun ömürlü olma özelliğiyle öne çıkıyor. Ürün, geleneksel floresan tip armatürlere kıyasla düşük bakım maliyetleriyle de alternatif çözümler sağlıyor.


Açıklamaya göre, harekete ve gün ışığına duyarlı dahili sensörüyle üstün enerji verimliliği sağlayan Panasonic LED Projektör serisi, yüksek lümen değerleri sayesinde kompakt bir aydınlatma sunuyor. Bahçeler, peyzaj aydınlatmaları, fabrika, depo, açık otoparklardaki genel alan aydınlatmaları için ideal çözümler sunan ürün, IP65 koruması ve sağlam alüminyum gövdesi sayesinde özellikle dış mekanlarda güvenli bir çözüm olarak öne çıkıyor. LED Projektör, dört farklı güç seçeneğinin yanında 3000K/4000K/6500K olmak üzere üç farklı renk seçeneği sunuyor. Projektör, 6,5 metre yükseklikteki kurulum, 5 metre çapında algılama alanı ve 120 derecelik açısıyla birlikte geniş bir aydınlatma imkânı sağlıyor. 30 saniye boyunca hareket algılanmadığında otomatik olarak kapanan ürün, 20 lüx altındaki ışık seviyelerinde ise otomatik olarak çalışabiliyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Kontrolsüz geçiş faciaya neden oldu Denizli’nin Beyağaç ilçesinde süt toplama kamyonetiyle çarpışan sepetli motosikletteki çiftin hayatını kaybettiği kazanın görüntüleri ortaya çıktı. Kontrolsüz geçiş nedeniyle meydana gelen kazaya karışan kamyonet sürücüsü tutuklandı. Kaza, geçtiğimiz günlerde Eşenler Mahallesi Dere Sokak’taki Eskere Orman İşletme Müdürlüğü yakınlarında meydana geldi. Besicilerden süt toplamak için her gün aynı güzergahı kullanan Koray Y. yönetimindeki 20 AED 269 plakalı kamyonet, tali yoldan anayola çıkan 65 yaşındaki Şaban Ali Koku’nun kullandığı 20 K 7548 plakalı sepetli motosikletle çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle motosiklet sürücüsü Şaban Ali Koku ile sepetinde yolcu olarak bulunan 62 yaşındaki eşi Safiye Koku yola savruldu. Safiye Koku olay yerinde hayatını kaybederken, eşi Şaban Ali Koku ise ağır yaralandı. Yaralı olay yerinde yapılan ilk müdahalesinin ardından ambulansla Beyağaç Toplum Sağlığı Merkezine sevk edildi. Tedavi altına alınan Şaban Ali Koku da doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Kazada hayatını kaybeden çiftin cenazeleri, Eşenler Mahalle Mezarlığı’nda son yolculuklarına uğurlandı. Kazanın ardından jandarma ekiplerince gözaltına alınan kamyonet sürücüsü Koray Y., işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Yaralıların başından ayrılmadı Çiftin hayatını kaybettiği kaza, bölgedeki bir iş yerinin güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, araçların çarpışması sonucu çiftin yola savrulması, kamyonet sürücüsünün yaralıların durumunu kontrol edip başlarından hiç ayrılmadığı anlar yer aldı.
Antalya Elmalı’da yayla yoluna ulaşım kolaylaştı Antalya Büyükşehir Belediyesi, Elmalı’da özellikle hayvancılıkla uğraşan 19 mahallenin yaylalarına kolay ulaşımlarını sağlamak üzere başlattığı bakım onarım ve yeni yol açma çalışmalarını tamamladı. Yöre halkını sıklıkla kullanmakta olduğu yollar, kullanıma elverişli ve güvenli hale getirildi. Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı alt yapı ekipleri, çalışmalar kapsamında Elmalı’nın Büyüksöğle, Küçüksöğle, Geçmen, Ovacık, Kocapınar, Bayındır, Ahatlı, Gölova, Bozhüyük, Çukurelma, Çobanisa, Gümüşyaka, Hacıyusuflar, Macun, Dereköy, Yörenler, Yapraklı, Yılmazlı, Yuva mahallelerinin yayla yollarına bakım ve onarım çalışması yaptı. Özellikle hayvancılıkla uğraşan ve yaz aylarında yaylaya çıkan vatandaşların sıklıkla kullandığı engebeli yollar güvenli hale getirildi. “Mutluluklarına ortak olduk” Antalya Büyükşehir Belediyesi Elmalı Hizmet Birimi Şube Müdürü Bilal Kasap, ilçede hayvancılığın önemli bir geçim kaynağı olduğunu belirterek, “Çoban haritası projesinde yaylalarımızda çobanlarımızı tek tek ziyaret etmiştik. Hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımızın ilk istekleri yaylalarına ulaşımın iyileştirilmesi olmuştu. Belirlediğimiz program dahilinde yaklaşık 6 aylık süre zarfında Elmalı’nın yayla yollarında çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Yayla yollarını kullanıma elverişli hale getirdik. Muhtarlarımızın ve yöre halkımızın mutluluklarına ortak olduk” dedi. Çalışmalar Yılmazlı Mahallesi’nde son buldu Elmalı Yılmazlı Mahalle Muhtarı Hasan Sert, “Yılmazlı mahallemizin yayla yolları zaman içerisinde bozulmuştu. Çobanlarımız yaylaya ulaşmakta zorluk yaşıyordu. Traktörler yolda kalıyordu. Yolumuzun çalışması tamamlandı. Çobanlarımız artık çok daha rahat bir şekilde yayladaki evlerine ulaşabilecekler” diye konuştu.
Kayseri Çocuklarda antibiyotik kullanımı influenzayı geçirmiyor Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, çocuklarda ağır seyreden influenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini söyleyerek, "Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir" dedi. Kayseri Şehir Hastanesi Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, kış aylarında çocuklarda artış gösteren influenza ile ilgili bilgiler verdi. Dr. Susam, "Vücudumuzun çeşitli uyaranlara karşı merkezi sinir sistemimizdeki ısı kontrol merkezinin eşik değerinin yükselmesi sonucu olarak vücut sıcaklığının 38 derece ve üstünde olması ateş olarak kabul edilir. Enfeksiyonlar, aşılama, sıvı kaybı, kollajen doku hastalıkları, kan hastalıkları (lösemi, lenfoma) ve odağı belli olmayan ateşe sebebiyet verir. Enfeksiyonal nedenler viral ve bakteri kaynaklı olup, viral nedenler ön plandadır. Bize başvuran hastalar bronşiolit, tonsillit, pnömoni ve ishal tanılı olup, virallerden kış aylarında en sık görülen influenza virüsüdür" dedi. İnfluenzanın tanımını yapan Dr. Susam, "İnfluenza virüsü her kış özellikle aralık-şubat döneminde ortaya çıkabilmektedir. En sık iki tipi insanlarda ani başlayan ateş, burun akıntısı ya da tıkanıklık, baş ağrısı, kas ağrısı, kırgınlık, kusma, boğaz ağrısı, öksürük ve ishal şeklinde semptomlara yol açabilmektedir. Bu semptomlar virüs maruziyeti sonrası genellikle 1-2 gün sonra başlamaktadır. Hasta çocuk çevreden genellikle öksürme ve hapşırma ile çevreye saçılan solunum damlacıkları ve aerosollerin üst solunum yollarının mukozasına geçmesiyle ya da temas yoluyla ağızdan alınarak virüsün antijenlerinin hücrelerin almaçlarına bağlanması sonucunda virüsler insan vücudunda çoğalmaya başlayıp, semptomlar ortaya çıkmaktadır" ifadelerini kullandı. "Antibiyotikler etki etmez" İnfluenzanın tedavisinde antibiyotik kullanımının fayda etmeyeceğini kaydeden Dr. Susam, "Grip viral enfeksiyon olduğu için antibiyotikler etki etmez. Tedavi planı destek tedavisi şeklindedir. Şikayetler genellikle birinci hafta içinde kendiliğinden geçebilmektedir. Hasta çocuk dinlenmeli, sıvı ve meyve tüketimi artırılmalıdır. Sonbahar dönemi kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıflamışlar olanlara grip aşısı tavsiye edilmektedir. Bu yüzden eller sık sık yıkanıp sabunlanmalı, kişisel eşyalar ortak kullanılmamalı, ortam havalandırılmalı, kapalı alanlardan uzak durulmalı, uykuya ve beslenmeye dikkat edilmelidir" şeklinde konuştu. "Her grip olan acil servislere başvurmamalıdır" Hastaların hastaneye başvurması için gereken semptomları sıralayan Çocuk Sağlığı Hastalıkları Uzmanı Dr. Doğukan Susam, "Düşmeyen, dirençli ve 3 günden fazla 38 derece üstü ateş, beslenmesinin yüzde 50’den fazla azalması, ciltte alacalı görünüm, morarma, ciddi solunum sıkıntısı, hışıltı, hırıltı gibi durumlar, çocuğun bilincinde değişiklik, konvulziyon varlığı semptomları olan hastaların bilinen kronik bir kalp ve solunum hastalıkları varlığı, immun yetmezliği, lösemi ya da lenfoma tanılı durumlarında başvurabilirler" diye konuştu.