Spor Hukuku uzmanı ve Galatasaray Tüzüğü’ne hakim olan Avukat Serdar Öktem, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in ihraçları konusunda yönetimin doğru yaptığını belirterek, “Oylamada bulunan 200 kişinin oyçokluğu, yeterli değildir” dedi.
Spor Hukuku ve Galatasaray Tüzüğü konusunda uzman olan Avukat Serdar Öktem, Hakan Şükür ve Arif Erdem’in, Genel Kurul’da yapılan oylamada üyelikten ihraç edilmemesinin herhangi bir durumu bağlamayacağını ifade etti. Genel Kurul’da 2500-3000 üyenin bulunduğunu ifade eden Öktem, “Buna rağmen oylama sırasında salonda 200 kişi vardı. Bu oylamanın yapılması bizce bir kumpasın işaretidir. Burada Galatasaray Yönetimi de zor durumda bırakılmıştır. Bir gün sonra Galatasaray yönetimi toplanarak bizce hukuka uygun bir şekilde karar vererek Hakan Şükür ve Arif Erdem’i ihraç etmiştir. Bu tüzükte şöyle tanımlanmıştır; terör örgütü üyesi olan veya terör örgütleriyle bağlantısı olan bir kişinin Galatasaray kongre üyesi olamayacağı sabittir” dedi.
“Hakan Şükür’ün tutumu ortada”
Hakan Şükür’ün terör örgütüyle bağının net şekilde ortada olduğunu da ifade eden Öktem, “Hakan Şükür futbolcu olarak insanların gönlünde taht kursa da sonraki yaşamındaki davranışlar çok aleyhte yansımıştır. 17-25 Aralık operasyonlarından sonra yaptığı açıklamalar, öncesinde terör elebaşı ile verilmiş görüntüleri, onunla alakalı paylaşımları, özellikle 15 Temmuz ihanet sürecinden paylaşımlar insanlar şehit olurken, vatandaşlarımız tankların altına yatıp ihanet şebekesini durdurmak için mücadele ederken insanları sokağa çıkmamaları yönünde uyarması bile bir terör örgütü üyesi olduğunun en net göstergelerinden bir tanesidir. Eğer masumsan geleceksin kendini Türkiye mahkemeleri önünde aklayacaksın. Aklamıyorsan, kaçıyorsan zaten bir suç ortaya çıkmış demektir” diye konuştu.
“Oylama göz kararıyla olmaz”
Genel Kurul’da yapılan oylamada ihtilaf olduğunu da ifade eden Öktem, “Oybirliği, oyçokluğu konusunda da bir ihtilaf var. Provokatör bir konuşma yapılıyor, sonrasında 2500-3000 bin imza varken, salonda 250-300 kişiyle oylama yapılıyor. Göz kararıyla karar verilerek, ’oyçokluğu ile reddedilmiştir’ deniliyor. Diğer ihraç edilen kongre üyelerinin bu teröristlerden ne farkı var? Hakan Şükür ve Arif Erdem şu anda terör örgütü üyesi olmak ve devleti bölmeye, yıkmaya yönelik yargılanmaktadırlar. Dolayısıyla devlet aleyhine yargılanan herkes bizce Galatasaray kongre üyesi olmayı değil, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayı dahi hak etmiyor. Herkesin inancına saygımız var ama devletin aleyhine bir yapılanmaya karşıyız” diyerek sözlerini sürdürdü.
“Galatasaray Yönetimi kendisine yakışanı yaptı”
Oylamanın ardından Galatasaray Yönetimi’nin toplanarak bu konuda karar vermesinin de son derece doğru olduğunu ifade eden Öktem, “Bir hukukçu olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim, Galatasaray yönetiminin aldığı karar son derece doğru ve yakışır bir karardır. Bu kararı uygulamaya geçmekte gecikmemeleri de bu kararın doğruluğunu göstermektedir. Buna hukuk nezdinde bir itiraz mevzusu bile bence söz konusu değildir” açıklamasını yaptı.
“Yönetim tüzük gereği Genel Kurul’a sordu”
Yönetimin ihraç yetkisi olmasına karşın konuyu Genel Kurul’a taşımasının da doğru olduğunu ifade eden Avukat Serdar Öktem, “Tüzük gereği bunu yapmak zorundalardı. Fakat Galatasaray yönetimi orada maalesef taraftarlar bu olayı sadece ve sadece siyasi olarak şekillendirmeye yönelik hareket etmişlerdir. O da yanlış bir durumdur. Sonuçta siz bir kişiyi sevmek zorunda değilsiniz ama makamına saygı duymak zorundasınız. O makam da devleti temsil eden bir makamdır. Dolayısıyla sizin aynı şeyi düşünmüyor olmanız orada bir ihanet şebekesini, bir teröristi desteklemek anlamına gelmez. Sonuçta orada bir terör yapılanması var, devlet aleyhtarı bir yapılanma var. Bu yapılanmanın karşısında millet olarak durma zamanımızdır. Galatasaray yönetiminin kararı genel kurula sunması aslında bana göre son derece mantıklı bir hareketti yalnız maalesef kongre üyeleri Galatasaray taraftarlarını hayal kırıklığına uğratmıştır. Sonuçta bizler Galatasaraylı olarak Avrupa Fatihi sıfatıyla anılırken, bazı teröristler yüzünden takımımızın lekelenmesine gönlümüz razı değil. Ben Galatasaray yönetiminin kararına son derece saygılıyım ve destekliyorum. Son derece doğru bir karar aldılar ve bu kararın arkasında durmaları gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.