GÜNDEM - 06 Nisan 2025 Pazar 10:53

Hayallerindeki araba kabusu oldu

A
A
A
00:00
00:00
HD

Hatay’da 2 yıl önce Opel marka araç satın alan depremzede Tülay Ateş’in hayalleri, aracının verdiği airbag arızası sonrası kabusa döndü. Aracının motorunun kendisinden habersiz değiştirildiğini iddia eden Ateş, Opel’den dönüş olmadığı gerekçesiyle süreci yargıya taşıdı.

Kırıkhan ilçesinde yaşayan depremzede Tülay Ateş, hayalini kurduğu aracı 2023 yılının Nisan ayında Opel markasının Mocca modelinden 1 milyon TL’ye satın aldı. Aracını keyifle kullanan Ateş, bir süre sonra trafikte seyir halindeyken airbag arızasıyla karşı karşıya kaldı. Arızanın üst üste 5 kez yaşandığını ve aracın çekiciyle servise taşındığını ifade eden Ateş, aracını kilometre bakımı için servise götürdüğünde ise aracının motorunun kendisinden habersiz değiştirildiğini fark ettiğini ileri sürdü. İddiaya göre, kendisine verilen evraklarda ve muayene raporunda motor numarasının farklı olduğunu gören kadın durumu Opel’e anlatsa da çözüm bulamadı. Aracının değer kaybettiğini ve yaşadıkları karşısında hayallerinin yarıda kaldığını ifade eden Ateş, Opel markasından dönüş olmadığını, bunun üzerine süreci yargıya taşıdığını anlattı.

Hayallerindeki araba kabusu oldu

"Benim Opel marka aracımda kaporta dışında; beyin, akü, şanzıman ve motorun tamamını değiştirmişler"

Satın aldığı aracını airbag arızası için servise götürdüğünde kendisinden habersiz motorunun değiştirildiğini öne süren Ateş, "Hayalini kurduğum aracı 2023 Nisan ayında aldım. Aracım olan Opel Mocca’yı 1 milyon TL’ye aldım. Aracı aldıktan 4 ay sonra arızalar başladı ve yetkili servise götürdüm. Trafikte giderken airbag lambası yandı ve motoru durdurun uyarısı verdi. Arabayı durdurdum ve yetkili sevisi aradığımda gelip çekiciyle götürdüler. Bu olay 5 defa tekrarlandı. Airbag açmadı ama açtı uyarısı verdi. ’Arabanız düzeldi’ diye bana teslim ettiler. Arabanın kilometre bakımı geldiği için Opel’e götürdüm. Arabamın motorunu değiştirmişler. Benim aracımda kaporta dışında; beyin, akü, şanzıman ve motorun tamamını değiştirmişler. Opel markayı aradım ama arabasının arkasında durmuyor. Sürekli beni servise gönderiyor" dedi.

Hayallerindeki araba kabusu oldu

"Opel’i tercih edip araba aldığım için çok pişmanım"

Opel’i tercih ettiği için pişman olduğunu ifade eden depremzede Ateş, "Aracımı Opel’in Mocca serisinden aldım. Bu duruma çok üzülüyorum. Deprem bölgesindeyiz ve geliri yüksek biri değilim. Elimizde avcumuzda ne varsa bir araba aldım ama onu da Opel’e kurban veriyoruz. Elimdeki belgelere göre aracım Opel marka ama aracımın motorunu Fiat marka takmışlar. Bu durumu bana söylemediler, eve gelince evraklarda gördüm ve şoka uğradım. ’Opel yetkili servisi size dönecek, kayıtlarınızı oluşturduk’ diyorlar. Servis ’bizim buradan bir şey söyleme yetkimiz’ yok dedi. Sadece aracın motorundan dolayı bir kez dönüş sağladılar. ’Herhangi bir değer kaybı ve misliyle değişim hakkınız yok’ diyerek sürekli servise yönlendirdiler. Benim davam servisle değil, davam Opel markasıyla var. Opel’i tercih edip aldığım için çok pişmanım çünkü yaşamadığım haksızlık kalmadı. Bu aracın tamirine döktüğüm para bir araba fiyatında para koydum. Bu durum için çok üzülüyorum" ifadelerini kullandı.

Ramazan İlın - Veysel Korkmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Dolu yağışının zarar verdiği sera ve zeytin bahçelerinde hasar tespit çalışması yapılıyor Antalya’nın Manavgat ilçesinde etkili olan dolu yağışı zeytin bahçeleri ve seralarda büyük zarara yol açtı. Antalya Büyükşehir Belediyesi ekipleri hızla harekete geçerek, dolu yağışından mağdur olan vatandaşların yaralarını sarmak amacıyla hasar tespit çalışması başlattı. Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Kızıldağ Mahallesi’nde şiddetli dolu yağışı yaşandı. Dolu yağışı tarım alanlarını kısa zamanda kar yağmış gibi beyaza bürüdü. Dolu yağışında zeytin bahçeleri ve seralar büyük zarar gördü. Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri çiftçilerin mağduriyetini gidermek amacıyla hızla hasar tespit çalışması yaptı. Dolu yağışında etkilenen tarım alanları tespit edilerek, yapılacak çalışmalar ele alındı. "Çiftçilerimiz ciddi mağduriyet yaşadı" Antalya Büyükşehir Belediyesi Tarımsal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nda görevli Ziraat Mühendisi Seyit Emre Bilici, yaşanan afetin ardından bölgede ciddi zarar oluştuğunu belirtti. Ziraat Mühendisi Bilici, yoğun dolu yağışından birçok tarım alanının zarar gördüğünü belirterek, "Dolu yağışı sonucunda tarımla ve hayvancılıkla geçimini sağlayan çiftçilerimiz büyük mağduriyet yaşadı. Büyükşehir Belediyesi olarak hızla bölgeye intikal ettik ve hasar tespit çalışmalarını gerçekleştirdik. Özellikle zeytin ağaçlarında büyük zarar söz konusu. Çiftçilerimizin yanında olmaya ve gereken desteği sağlamaya devam edeceğiz" dedi. Kızıldağ Mahalle Muhtarı Mehmet Yılmaz, afet sonrası hızlıca harekete geçen Büyükşehir ekiplerine teşekkür ederek, "Gece saatlerinde şiddetli bir dolu yağışı gerçekleşti. Evden çıkma şansımız bile olmadı. Günün ilk saatleriyle birlikte alana gelen Tarımsal Hizmetler Dairesi ekipleri, durumu yerinde inceledi. Bu duyarlılıklarından dolayı kendilerine teşekkür ediyorum" diye konuştu.
İstanbul AYGM Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün: "Gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık" İstanbul’da meydana gelen depremlerin ardından akıllara gelen ilk gelen sorulardan biri, Avrasya Tüneli ve Marmaray Hattı’nın depreme karşı dayanıklılığı oldu. Konu ile ilgili konuşan AYGM (Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü) Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, "Bu bölgede gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık. Dolayısıyla yolcularımız ya da sürücülerimiz, hem Marmaray hem Avrasya için konuşursak, yer kabuğunun içinde olan, onunla beraber salınım yapan, görece daha güvenli olan bu yapıda her hususun deprem açısından en yüksek güvenlikle dizayn edildiğini ve imal edildiğini bilmeleri gerekir" dedi. İstanbul’da, 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ve devamında yaşanan artçıların ardından akıllara gelen ilk sorulardan biri de Avrasya Tüneli’nin ve Marmaray Hattı’nın depreme olan dayanıklılığı oldu. Yer altında bulunan tünellerin depreme olan dayanıklılığı ile ilgili AYGM (Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü) Genel Müdürü Dr. Yalçın Eyigün, Avrasya Tüneli İşletme İnşaat ve Yatırım AŞ binasında açıklamalarda bulundu. "Bizim tünellerimiz bunlara karşı mukavimdir" Marmaray ve Avrasya tünellerinin depremlere göre dizayn edildiğini söyleyen Eyigün, "Öncelikle şunu söyleyelim: Marmaray’ın, Avrasya’nın güvenliği konusu dahil olmak üzere dizayndan başlıyor. Biz dizayn yaparken Marmaray üzerinde konuştuğumuzda iki konuya yoğunlaşmıştık: Bir, zemin sıvılaşma meydana getirir mi? Sıvılaşma esnasında Marmaray Tüneli etkilenir mi? İkinci konumuz ise Marmaray Tüneli farklı karakterde bölgelerden oluşuyor. Yani delme tünel dediğimiz makinelerle kazdığımız bölüm var ama ortada, tam da boğazın merkezinde, segmentler dediğimiz yani 100 metrelik, 135 metrelik beton boxlar, beton kutular var. Onları tersanelerde inşa etmiştik, Tuzla’da taşımıştık, bunları yan yana birleştirmiştik. İşte her bir geçiş noktası bir sismik fokuslanma noktasıydı. Bizim Marmaray’ın kayaya bastığı bölümler ve zemine bastığı bölümler var. Ya da Avrasya Tüneli’nin; yani boğazın tabanı projenin değil, sadece kayada olan bir tünel daha emniyetlidir ya da sadece zeminde olan bir tünel için tedbirler alırsınız. Ama biraz kayada, biraz yumuşak zeminde ise bu tüneliniz, riskiniz kayadan yumuşak zemine ya da yumuşak zeminden kayaya geçtiği bölgelerdir. Bizim bu noktalar için özel sismik izolatörlerimiz var. Avrasya Tüneli’nde örneğin dokuz metrelik özel kesimler var. Nedir bu özel kesim? En merkezinde çelik ve kauçuktan imal edilen, hem genleşmeye hem sıkışmaya hem yanan etkide kesmeye karşı koyan özel izolatörler. Bunlar nasıl davranıyor deprem esnasında? Bunları koymasak tünelin parçalanmasını, birbirinden ayrılmasını ya da sıkışıp kırılmasını sebep olabilecekken, bu önlemlerin alınmadığı tünellerde, bizim tünellerimiz bunlara karşı mukavimdir" şeklinde konuştu. "Bu bölgede gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık" Gerçekleşebilecek her türlü ihtimale karşı tedbirin alındığının altını çizen Dr. Yalçın Eyigün, "Biz zaten mümkün olabilecek, bu bölgede gerçekleşebilecek, kaydedilmiş ya da ihtimal bulunan en büyük depreme göre tedbirlerimizi aldık. Elbette ki betonarme yapımız, elbette ki donatılarımız, elbette ki beton kalitemiz yine diğer unsurlardır. Dolayısıyla yolcularımız ya da sürücülerimiz, hem Marmaray hem Avrasya için konuşursak, yer kabuğunun içinde olan, onunla beraber salınım yapan, görece daha güvenli olan bu yapıda her hususun deprem açısından en yüksek güvenlikle dizayn edildiğini ve imal edildiğini bilmeleri gerekir. biz yapısal olarak yüzlerce yıl ömrü olacak bir yapıdan, binadan bahsediyoruz. Yani normal bir apartman 50-60 yıl sonra kullanışlı taraf kullanıcıları tarafından artık eskidi diye değiştirilebilir. Yapısal bir soru olmasa bile çoğu kez şartnameler zaten değiştirmeyi gerektiriyor. Ama biz boğaza bir büyük yapı koyuyoruz, her gün içinden yüz binlerce insan geçiyor. Bunun 40-50 yıl gibi bir ömrü tanımlanamaz, bunun yüzlerce yıl, yani tabir caizse ilelebet hayatta kalacağı bir yapı sağlığı anlayışıyla imal edilmesi gerekiyor" dedi. "Her şey öngörülerimiz dahilinde gerçekleşti, hiçbir sorunumuz bulunmuyor" Yaşanan son depremlerde tünellerin hiç bir hasar olmadığını belirten Eyigün, "Hiçbir hasarımız yoktur. İfade ettiğim gibi, Avrasya Tüneli’nde sismik izolatörlerimizden özellikle veriler aldık. İzolatörler büyük bir depremde 75 mm kadar hareket kabiliyeti olan şişik contalardır. Çelik elemanlar, çelik barlar, kauçuk elemanlar marifetiyle tespit ettiğimizde, milimetrenin üçte biri kadar sadece bir esneme yaptı. Hepsi bu kadardı. Bizim dizaynımızda öngördüğümüz, gelecekte herhangi bir öngörülmeyen hadisede ne olur sorusunun cevabını küçük, orta ya da büyük bir depremde biz buradan takip ederek de kontrol etmiş oluyoruz. Her şey öngörülerimiz dahilinde gerçekleşti, hiçbir sorunumuz bulunmuyor" ifadelerini kullandı.
Erzurum KUDAKAF’25’te aile yılı ruhu: Sanatla büyüyen çocuklar geleneksel sanatlarla buluştu Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi Aziziye Salonu’nda gerçekleşen KUDAKAF’25 Kariyer Fuarı, Aile Yılı kapsamında anlamlı bir programa ev sahipliği yaptı. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü öncülüğünde düzenlenen etkinlikler, çocukları geleneksel sanatlarla buluşturdu. "Çocukların Dünyası: Resim ve Kartpostal" Atölyesi ile başlayan etkinliklerde minikler, ebru teknesiyle tanıştı. "Su Nakış Tutmaz Diyen Beri Gelsin" başlığıyla gerçekleştirilen ebru atölyesi, çocuklara eşsiz bir sanatsal deneyim sundu. Kalografi sanatı da programa renk katarken, yazının estetik yönü çocukların ve ailelerin yoğun ilgisini çekti. Aileler, çocuklarıyla birlikte tablo çalışmaları yaparak hem sanatsal üretimin parçası oldu hem de kuşaklar arası güçlü bir bağ kurdu. Ortaya çıkan eserler, sanatın birleştirici gücünü bir kez daha gözler önüne serdi. Erzurum Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, etkinliğe ilişkin yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi: "Aile Yılı kapsamında düzenlediğimiz bu etkinlik, sadece kariyer tanıtımı değil; aynı zamanda çocuklarımızın kültürel ve sanatsal gelişimine katkı sunmayı amaçlıyor. Sanatla büyüyen bir çocuk, daha bilinçli bir toplumun temelidir." Ziyaretçiler, fuar alanında kurulan Aile Yılı temalı stantlarda fotoğraf çektirme imkânı bulurken, toplumun dezavantajlı kesimlerine yönelik hizmet sunan kurumların tanıtımı da sosyal sorumluluk bilincini artırdı.
Antalya 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nın basın toplantısı gerçekleşti Bu yıl 60.’sı düzenlenecek Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun (TUR 2025) basın toplantısı Antalya’da yapıldı. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleriyle düzenlenen ve Türkiye Bisiklet Federasyonu tarafından organize edilen 60. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun basın toplantısı yapıldı. Antalya’nın ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, Türkiye Bisiklet Federasyonu Asbaşkanı Metin Cengiz, Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkan Vekili Fikret Hayali, Türkiye Bisiklet Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Okan Kaya, Türkiye Bisiklet Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Onur Şahin, Antalya Protokolü, Tour of Türkiye Yarış Direktörleri Mutlu Erçevik ve Vladimiros Petsas katıldı. Bu yılki organizasyon; 3 kıtadan 13 ülkeden 23 takım ve 161 sporcunun katılımıyla 8 etapta 1.153 kilometrelik parkurda gerçekleştirilecek. Start yarın Antalya’dan verilecek; etaplar sırasıyla Kemer, Kalkan, Fethiye, Marmaris, Akyaka, Aydın, Selçuk ve Çeşme’den geçerek 4 Mayıs’ta İzmir’de sona erecek. Tur, aynı zamanda Türkiye’nin spor turizmi alanındaki uluslararası marka olma özelliğini sürdürürken 60. yılına özel hazırlıklar, teknik ekipmanlar, güvenlik ve sağlık protokolleriyle yarış boyunca toplamda binin üzerinde görevli ve gönüllü sahada olacak. Emin Müftüoğlu: "Bir turun ötesidir bu yarış" Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu, yarış için hala aynı heyecanı yaşadıklarını belirterek, "Bugün çok heyecanlıyım. Turun 50. yılını yaptığımız dönemi hatırlıyorum. 50. yıl organizasyonunda birçok yenilik ve farklı bir heyecan vardı. 100 yılın ikinci yarısı için start alıyoruz sloganıyla başlayarak 60. yıla geldik ve aynı heyecanı duyuyoruz. 2008’de TRT ile ilk kez ekranlara taşınan TUR, Türkiye’de bisiklet algısının değişmesine büyük etki yaptı. Türkiye’de bisiklet farklı bir boyuta geldi. 2008’de bisiklet satış adetleriyle bugün aradaki farkı görebiliyoruz. Gittikçe yükselen bir trend var. Ülkemizde sadece sportif bir organizasyon değil, ülkemizin tanıtımıyla ilgili de önemli bir tur düzenliyoruz. Konya’daki velodromumuz ve madalyalarımız da başarılarımızın bir kanıtı. Dünya Kupası’na Konya’da ev sahipliği yaptık. Ülkemizin tanıtım anlamında da ciddi haber değeri oldu. Bisikletin gelişimiyle ilgili, tanıtımla ilgili çok önemli gelişmeler bunlar. Bir turun ötesidir bu yarış. Hem sportif hem de tanıtım anlamında çok önemli bir 60. yıl yarışı yapacağız. 60 yıldır medyanın desteği çok büyük, sizlerle birlikte bugünlere geldik. Bu tur umarız ki 60 değil, 100. senesinde de yapılacak. 60 yılda sadece pandemi hariç kesintisiz devam etti. Her turun ayrı bir hikayesi var. Türkiye olarak tüm kurumlarıyla büyük emek verdik. Bisiklet turizminde de bakanlığımızın önemli girişimleri var. Ülke olarak bu konuda tüm kurumlarımızla sinerji içerisinde çalışıyoruz" diye konuştu. Hulusi Şahin: "Antalya, bisiklet turizminin amiral gemisi konumunda" Antalya Valisi Hulusi Şahin ise Antalya’nın bisiklet sporundaki öneminin altını çizerek, "Çok önemli ve değerli bir organizasyona ev sahipliği yapmaktan memnuniyet duyuyoruz. Antalya, bisiklet turizminin amiral gemisi konumunda. Kültür ve Turizm Bakanımızın desteğiyle ciddi adımlar attık, Avrupa’nın büyük bisiklet takımları kışın burada kamp yapıyor. Otellerimiz bisiklet dostu sertifikalar alıyor. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nun ilk etaplarına Antalya’nın ev sahipliği yapmasından gurur duyuyoruz. TUR, önemli badireler atlatmış ama 1963’ten beri devam eden, pandemi hariç hiç ara vermeyen büyük bir organizasyon. Bu organizasyonun parçası olduğumuz için gurur duyuyoruz. Nice 60 yıllar diliyorum. Bu organizasyon 100. yılı da daha ilerisini de görecektir. Akdeniz ve Ege kıyılarını canlı yayınlarla tanıtma fırsatını bulacağız. Akdeniz ve Ege kıyıları muhteşem manzaralara ev sahipliği yapacak. 200’e yakın ülkede canlı yayınlanacak ve bisiklet sayesinde bu güzellikler kitlelere ulaştıracağız. Turkuaz rengi Türkistan’dan gelen bir renktir. Evrensel bir Türk rengidir. Mayonun da turkuaz olması çok hoş, özel ve değerlidir. Tüm sporculara başarılar diliyorum. Şu ana kadar yaptığımız organizasyonlar var ama hepsinden en önemlisi ve prestijlisi bu turdur" ifadelerini kullandı. 8 gün boyunca bazı yollar trafiğe kapalı olacak Antalya’dan başlayacak dev yarış, Kemer, Kalkan, Fethiye, Marmaris, Akyaka, Aydın, Selçuk ve Çeşme’den geçerek İzmir’e noktalanacak. Etapların geçiş güzergahlarında, yarış güvenliğini sağlamak amacıyla belirli saat aralıklarında yollar trafiğe kapatılacak. Yerel yönetimlerin koordinasyonuyla alınacak önlemler doğrultusunda, sürücülerden alternatif güzergahları kullanmaları ve yol kapatma saatlerine dikkat etmeleri istenecek.
Erzurum Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’ndan KUDAKAF’25’e Aile Yılı vurgusu Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi’nde düzenlenen KUDAKAF’25 Kuzeydoğu Anadolu Kariyer Fuarı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu’nun ziyaretiyle anlam kazandı. Tarıkdaroğlu’na fuar ziyaretinde Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut da eşlik etti. Bakan Yardımcısı Tarıkdaroğlu ve İl Müdürü Aykut, Aile Yılı kapsamında hazırlanan stantları ziyaret ederek engelli bireyler ve çocukların el emeğiyle ortaya koyduğu sanat eserlerini inceledi. Ziyarette, çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi alındı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2025 yılını "Aile Yılı" ilan ettiğini hatırlatan Tarıkdaroğlu, fuar alanındaki temaslarının ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ilan edilen Aile Yılı, aile kurumunun güçlendirilmesi ve toplumsal yapının daha sağlam temellere oturtulması adına büyük önem taşımaktadır. KUDAKAF’25 gibi gençlere ve topluma hitap eden fuarlarda bu temanın güçlü bir şekilde işlenmesi, hem kariyer bilincini hem de sosyal sorumluluğu desteklemektedir. Kariyer sadece bireysel bir hedef değil, aynı zamanda topluma hizmet etmenin bir yoludur. Bu anlayışla çalışan tüm kurumlarımıza teşekkür ediyorum." Bakan Yardımcısı Zafer Tarıkdaroğlu ve İl Müdürü Hasan Aykut, ziyaretleri sırasında gençlerle sohbet ederek kariyer hedefleri hakkında bilgi aldı ve başarılar diledi.