SAĞLIK - 22 Ağustos 2024 Perşembe 11:58

“Maymun çiçeğinin gölgesinde çiçek hastalığı ve biyolojik silah endişesi var”

A
A
A
“Maymun çiçeğinin gölgesinde çiçek hastalığı ve biyolojik silah endişesi var”

Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) Maymun Çiçeği hastalığına yönelik son uyarılarıyla birlikte, küresel sağlık endişeleri yeniden alevlenirken İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Doğancı ise asıl tehlikenin Maymun Çiçeğinden çok daha büyük olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Levent Doğancı, Maymun Çiçeği hastalığının ötesinde, çiçek hastalığı gibi biyolojik tehditlerin Türkiye ve dünya için çok daha ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirterek, “Özellikle stratejik düzeyde saklanan çiçek virüsleri ve bu konuda ABD’nin attığı adımlar, küresel biyolojik güvenlik endişelerini daha da artırıyor” dedi.


Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından maymun çiçeği ile ilgili yapılan son uyarılar ve küresel salgın riskinin yükselmesi, bilim dünyasında derin yankı buldu. Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Levent Doğancı ise Maymun Çiçeği ile ilgili gelişmelerinden yola çıkarak, “Sadece Maymun Çiçeği değil, stratejik olarak daha büyük bir tehlike olan çiçek hastalığı da gündemimizde olmalı” şeklinde konuştu.



“3 yerde saklanıyor, bu durum virüsün potansiyel bir biyolojik silah olarak kullanılabileceği endişesini doğuruyor”


Dünya genelinde artan sosyal çalkantılar, terör ve savaşlarla birlikte, biyolojik tehditlerin önemini vurgulayan Prof. Dr. Levent Doğancı, 1978’de dünyadan sökülmüş gibi görünen çiçek hastalığı virüsünün, aslında DSÖ’nün Cenevre’deki stoklarında, Moskova’daki bir laboratuvarda ve ABD’nin Walter Reed Askeri Araştırma Laboratuvarı gibi belirli noktalarda saklandığını söyledi. Bu durumun virüsün potansiyel bir biyolojik silah olarak kullanılabileceği endişesi doğurduğunun altını çizen Prof. Dr. Doğancı, gelişmeleri farklı bir perspektiften ele aldı. Doğancı, Maymun Çiçeği’nin özellikle immün yetmezliği olan bireyler için tehlike oluşturduğunu kabul etmekle birlikte, çiçek hastalığının daha büyük bir risk taşıdığını vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:



“ABD’de MVA-Nordic suşu olarak bilinen ve en güvenilir çiçek aşısının üretilmesi, bu riske karşı bir önlem olarak sunuluyor. Ancak bu aşının sadece ABD’de tek bir firma tarafından üretiliyor olması ve Amerikan halkına yaygın olarak uygulanmaya başlanması, küresel bir endişe kaynağı. Dünya artık çok küçük bir coğrafya. Bir ülkede yaşayan belli bir popülasyonun, kitlesel olarak çiçek gibi tehlikeli bir hastalığa karşı kolaylıkla immün olabilecek potansiyele sahip olması; diğer ülkelerin bağışıklığı olmayan genç- orta yaşlı büyük sayıda nüfuslarının bulunması tedirgin edici bir durum. ABD kendi halkına ve dünyaya DSÖ ve kendi federal sağlık örgütleri üzerinden mesaj veriyor; ‘gidip aşı olabilirsiniz’ ve ‘MVA aşısı son derece güvenilir bir aşıdır’ şeklinde. Amaçlarının genellikle immün yetmezlikli HIV veya transplantlılar için risk olan maymun çiçeği olduğunu iyi niyetli bir yaklaşımla söylüyorlar; eradike edilmiş insan çiçeği için kendi genç nüfusunu da immün hale getirmek istiyorlar. Ama Walter Reed’ USARIID laboratuvarının çok ciddi bir çiçek laboratuvarı mevcut ve orda vahşi virüs üretimi kolaylıkla yapılabiliyor. Kozmik klirensle girilebilen bir laboratuvar. Bu perspektifi de düşünmek ve daha kriz başlamadan Ankara suşumuzu getirip, üretip-depolamak gerektiği kanısındayım.”


“Türkiye için stratejik hazırlık şart, 1980’den sonra doğan nüfusun yüzde 100 çiçek riski altında”


Altınbaş Üniversitesinden Prof. Dr. Doğancı, Türkiye’nin de bu biyolojik tehditlere karşı hazırlıklı olması gerektiğini belirterek, “MVA suşu elimizde olduktan sonra, iki üç ayda tüm nüfusumuza yetecek aşıyı üretebilecek bir potansiyele sahibiz. Türkiye’nin bu aşıyı stoklayarak hızlı bir şekilde üretime geçmesi gerekiyor. Özellikle 1980’den sonra doğan nüfusun yüzde 100 çiçek riski altında. Kimin neyi planladığını asla tahmin edemeyiz. Çiçek hastalığı çok etkili bir biyolojik silah ve ABD Kongresi, BM’in biyolojik silah konvansiyonunu 20 yıldır halen imzalamadı. Bu perspektifi de düşünmek ve daha kriz başlamadan Ankara suşumuzu getirip, üretip-depolamak gerektiği kanısındayım" dedi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır SOCAR Türkiye, Iğdır Futbol Kulübü’nün forma sponsoru oldu SOCAR Türkiye, Iğdır Futbol Kulübü’nün 2024-2025 sezonunda resmi maçlarda giyeceği formaların göğüs sponsoru oldu. Alagöz Holding Iğdır Futbol Kulübü Tesisleri’nde düzenlenen imza törenine, SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, Iğdır Futbol Kulübü Başkanı Cantürk Alagöz, kulüp yöneticileri ve Iğdır FK futbolcuları katıldı. Yapılan anlaşmaya göre Iğdır Futbol Kulübü tüm resmi maçlarında, formasında SOCAR logosunu taşıyacak. İmza töreninde konuşan SOCAR Türkiye CEO’su Elchin Ibadov, “Türkiye’nin değerli futbol kulüplerinden Iğdır Futbol Kulübü’nün çok güzel bir etkinliği için bir aradayız. Bu güzel iş birliğini duyurmaktan ben de büyük bir heyecan ve mutluluk duyuyorum. 2024-2025 sezonunda Iğdır Futbol Kulübü’nün bundan sonraki tüm resmi müsabakalarında SOCAR logomuzun kulübün göğsünde bulunmasından biz de büyük bir gurur duyuyoruz. Bu hem dostluğumuzun bir nişanesi olacak hem de spora verdiğimiz önemin bir göstergesi olacaktır. Azerbaycan ve Türkiye bunu anlatmama gerek yok. Bir parçanın simgeleşmiş hali, vücut bulmuş halidir. Bu anlamda da böyle bir sponsorluğu Iğdır Futbol Kulübü ile birlikte yaşamış olmak da bizim için ayrı bir gurur kaynağıdır. Bu ülkede yabancı değiliz. Aynı zamanda SOCAR olarak Türkiye’nin en büyük entegre sanayisiyiz, holdingiyiz. Ticari ve iş faaliyetlerimizin yanı sıra sosyal projeler, kültürel faaliyetler ve spor ile de topluma katkılar sağlamayı kendimize bir borç biliyoruz. Bu toplumun bir parçası olarak kendimize bunu borç biliyoruz. Sporu desteklemek özellikle Iğdır gibi tarihi ve kültürel önemi olan bir şehirde bunu yapmak bize dediğim gibi tekrar söylüyorum ayrı bir heyecan veriyor. İnanıyorum ki Iğdır Futbol Kulübü göğsünde SOCAR logosu kalbinde ise Azerbaycan- Türkiye kardeşliği ile sahaya çıkacak ve her zaman başarılı olacak. Sadece 1. Lig’de değil Süper Lig’de ve daha da önemlisi bayrağımızı dalgalandıracak Avrupa arenasında Iğdırspor’u görmekten büyük mutluluk duyacağız başarılarınızın devamını diliyorum” dedi. Iğdır Futbol Kulübü Başkanı Cantürk Alagöz de, “İki devlet tek millet olduğumuz Azerbaycan’ın milli değeri olan SOCAR şirketinin yetkililerini Iğdır‘da ağırlamaktan çok mutluluk duyuyorum. Ayrıca şehrimizin takımı Alagöz Holding Iğdır Futbol Kulübü’nün formasında öz şirketimiz olan SOCAR’ın ismini görmekten gurur duyacağım. Bu anlamlı ve özel günü yaşamamızda emeği olan başta Sayın Azerbaycan Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev‘e minnet ve şükranlarımı Azerbaycan Türkiye Büyükelçisi dostum, kardeşim Reşat Memmedov’a, Elchin Ibadov’a sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Katılımınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Sponsorluk sözleşmemizin Iğdır Sporumuz ve Iğdır’ımız için hayırlı olmasını diliyorum tekrar teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. Konuşmaların sonunda sponsorluk imzaları atıldı. Başkan Alagöz tarafından Elchin Ibadov’a Iğdır Futbol Kulübü forması hediye edildi.
Konya Konya Şeker ve Çumra Şeker fabrikalarında pancar alım kampanyası başladı Konya Şeker ve Çumra Şeker fabrikalarında 2024-2025 yılı pancar alım kampanyası düzenlenen törenle başladı. PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, bu yıl pancar veriminin iyi olduğunu ifade ederek, “3 milyon 600-650 bin ton gibi bir pancar girişi olacağını öngörüyoruz” dedi. Konya Şeker’in 71. ve Çumra Şeker’in ise 21. pancar alım kampanyasına çiftçi yoğun katılım sağladı. Programa PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu’nun yanı sıra Çumra Belediye Başkanı Mehmet Aydın, Akşehir-Ilgın Pancar Ekicileri Kooperatif Başkanı Yusuf Yazır, protokol üyeleri, çalışanlar ve çiftçiler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan PANKOBİRLİK Genel Başkanı ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Erkoyuncu, şeker pancarı alım kampanyasının hayırlı olması temennisinde bulundu. Başkan Erkoyuncu, “2024-2025 pancar alım kampanyasını başlatmış bulunuyoruz. Çumra Şeker’in 21 ve Konya Şeker’in ise 71. kampanyası, inşallah kuruma, çiftçiye, ülkemize ve memleketimize hayırlı olur” dedi. “Günlük pancar kesme kapasitemiz 31-32 bin tonu bulacak” Konya Şeker ve Çumra Şeker fabrikalarının kapasitelerinin artırılmasıyla daha fazla pancar işleme potansiyeline sahip olacağı bilgisini de paylaşan Başkan Erkoyuncu, “Türkiye’nin en modern, en büyük şeker fabrikası Çumra Şeker Fabrikamızın günlük kampanya ortalaması 16 bin 500 tondu. 1 aya kadar devreye girecek olan yeni kapasite artırımımızla Çumra Şeker’in günlük pancar kesme ortalaması 20, 20 bin 500 tona çıkacak. Konya Şeker fabrikamız ise 10 bin tondan 11 bin 500, 12 bin tonu zorlayacak. İnşallah bu yıl ortalamamız 31-32 bin tonu bulacak. Bu bizleri oldukça mutlu ediyor” diye konuştu. “Öz kaynaklarımızla karşılıyoruz” Kapasite artırımı ve yatırımlarla fabrikaların oldukça iyi bir durumda olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Erkoyuncu, tüm bu yatırım ve kapasite artırım bedellerini kendi öz kaynakları ile karşıladıklarını vurguladı. Başkan Erkoyuncu, “Malum olduğu üzere borçlu bir kurumduk. Bunları çok şükür bir hale, yola koyduk. Özellikle gıdada çok iyi bir yerdeyiz. Borcumuzu yapılandırdık. Bir taraftan borcumuzu gününde aksatmadan ödüyoruz, bir yandan da bu yıl 2 fabrikaya yaklaşık 5 bin ton gibi bir kapasite artırımı yapıyoruz. Bunu tamamen kurumun kendi öz kaynaklarıyla gerçekleştiriyoruz. Diğer tarafta Seydibey Tarım Ürünleri Entegre Tesisimizde hem kazan hem de 5.2 megavat güneş enerjisi yaptık. İnşallah Panplast ve Beta’ya da güneş enerjisi yapacağız. Önümüzdeki günlerde ihalesi yapılacak. Yine tüm fabrikalarımıza proses iyileştirmeler yaparak daha verimli hale gelmelerini sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi. “Bu yıl pancarda verim oldukça iyi” Bu yıl pancarın veriminin iyi olduğunu aktaran Başkan Erkoyuncu, “Bu yıl 4 milyon ton gibi fireli pancar beklentimiz var. 3 milyon 600- 650 bin ton gibi bir pancar girişi olacağını öngörüyoruz. Çiftçimizle yaptığım görüşmeler neticesinde pancarın verimli olduğunu söylüyorlar. Aldığımız numunelerde de verimin iyi olduğunu görüyoruz. İnşallah bereketli bir yıl geçiririz. 2024-2025 yılı kampanyamız hayırlı uğurlu olsun” şeklinde konuştu.