ASAYİŞ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 16:52

Polis memuru Şeyda Yılmaz’ı şehit eden şüphelinin ifadesi ortaya çıktı

A
A
A

İstanbul Ümraniye’de polis memuru Şeyda Yılmaz’ı vurarak şehit eden Yunus Emre Geçti’nin ifadesi ortaya çıktı. Geçti ifadesinde, “Onların polis olduğunu görmedim. Sivil araçla gelmişlerdi. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim” dedi.

Ümraniye İlçe Emniyet Müdürlüğü Dudullu Polis Merkezi Amirliği ekipleri, geçtiğimiz günlerde "motosiklet hırsızlığı" suçundan aranan şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışma başlatmıştı. Ihlamurkuyu Mahallesi’nde 26 suç kaydı bulunan şüpheli Yunus Emre Geçti’yi (19) yakalama çalışmaları sırasında çıkan arbedede şüpheli, polis memurunun silahını alarak etrafa ve polis memurlarına ateş açtı. Şüpheliye karşılık veren polis memuru Şeyda Yılmaz (27), ağır yaralandı. Yılmaz, yapılan tüm müdahalelere rağmen ağır yaralandı. “kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürme” suçundan tutuklanan Yunus Emre Geçti cezaevine gönderildi.

“Bana saldırdılar”

Sulh Ceza Hakimliğinde ifade veren şüpheli Yunus Emre Geçti, “Ben oradan anneme yardım etmek için çıktım. İfademiz alındığı için ben kaçtım zannetmedim. Eve doğru normal minibüs ile gittim. Eski vergi dairesi üzerinde hasımlarıma denk geldim. Bana saldırdılar. Enes Polat, Eray Polat. Ahmet Polat. Azat Polat’dı. Bana saldırıp cebimden telefon ve paramı aldılar. Beni gasp ettiler” dedi.

“Onların polis olduğunu görmedim”

İfadesinin devamında şüpheli Geçti, “Elanur isimli kızla çıkıyorum. Bu şahısların kız kardeşidir. O esnada oraya sivil araba gelmiş. Ben bu şahıslardan dayak yerken yerde silah gördüm. Sol kolumdan mermi yedim. Annemin vuruldum diye çığlığını duydum. Orada bir varil vardı oradan silahın ucunu gördüm. Onların polis olduğunu görmedim. Sivil araçla gelmişlerdi. Üzerinde üniforma olduğunu sonra kameralardan izleyince fark ettim. O varile doğru 2 el ateş ettim. Silahı orada bıraktım evime doğru yürüdüm. Sonra beni bekçiler gördü. Onlara teslim oldum. Ben karşımda kadın olduğunun da farkına varmadım. Diğer yaralıları da ben yaralamadım. Ben kimseden silah almadım. Yerde gördüm. Suçlamayı kabul etmiyorum. Kasten suç işlemedim. Tutuksuz yargılanmama karar verilsin" dedi.

Sabıka dosyası ortaya çıktı!

Komşusunu tehdit edip, arkadaşını bıçaklamış
26 ayrı suç kaydı bulunan şüpheli şahıs Yunus Emre Geçti isimli şahsın 19 Eylül 2024 tarihinde mağdur T.Ç. isimli şahsın aracını zorla alıp kullandığı ve kendisini alıkoyduğu, aynı gün müşteki F.O. isimli şahsın motosikletini çaldığı ortaya çıktı. 19 Temmuz 2024 tarihinde annesi Pınar Geçti'yi darp ettiği, aynı gün kendisiyle kavga eden kız kardeşinin komşularına sığındığı, şüphelinin bunun üzerine komşuları Y.T.'nin evine giderek tehditlerde bulunduğu, 26 Haziran 2024 tarihinde çocukluk arkadaşı Y.A.Y. isimli şahsı bıçakladığı öğrenildi.

Doktora tehdit ve hakaretler yağdırmış

5 Nisan 2024 tarihinde Ş.A. isimli şahsın motosikletini çaldığı, 7 Mart 2024 tarihinde şüpheli Yunus Emre Geçti'nin Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde doktor olan Ö.G.'ye, annesinin bacağının ağrıdığını ve öncelik verilmesini isteyerek tehdit ve hakaretlerde bulunduğu bilgisine ulaşıldı. 10 ayrı “Uyuşturucu Ve Uyarıcı Madde Satın Almak ve Kabul Etmek Veya Bulundurmak” suçundan kaydı bulunan şüpheli Yunus Emre Geçti'nin üst aramalarında çok miktarda narkotik madde ele geçirildiği öğrenildi.

“'Benimle ilişkiye girmek zorundasın' diyerek saldırdı”

Ümraniye'de 2 Temmuz 2021 tarihinde, polis ekipleri tarafından durdurulan Yunus Emre Geçti isimli şahıstan şarjörüne 10 adet kurusıkı fişeği basılı olan tabanca ele geçirildiği, ayrıca şüpheli şahsın üzerinden 41 adet kurusıkı fişek elde edildiği ortaya çıktı. Şüphelinin 5 Kasım 2021 tarihinde A.E.Ş. isimli şahsı ‘benimle ilişkiye girmek zorundasın' diyerek direttiği ve A.E.Ş.'ye saldırdığı, telefonunu alıp kırarak ‘cinsel saldırı' ve ‘gasp' suçlarını işlediği, Ataşehir'de 18 Eylül 2022 tarihinde de darp ettiği bir şahsın parasını gasp ettiği öğrenildi. Şüpheli Yunus Emre Geçti'nin 13 Kasım 2022 tarihinde amcası A.G.'yi yaraladığı, annesi Pınar Geçti'nin oğlu Yunus Emre Geçti'nin uyuşturucu madde bağımlısı olduğunu, oğlunun amcası ile arasında yaşanan olay sebebiyle adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığını, oğlunun eve gelince tartışma olduğunu ve kendilerini tehdit ettiğini söylediği de suç dosyası içerisinde yer aldı.

Annesinin defalarca kez şikayetçi olduğu ortaya çıktı

24 Mayıs 2023 tarihinde Beşiktaş'ta D.K. isimli şahsı arayarak tehdit ve hakaretlerde bulunduğu, bu olaydan 2 ay sonra ‘Nitelikli Dolandırıcılık' suçunu işlediği öğrenildi. Şüpheli Yunus Emre Geçti'nin M.B. isimli şahsı arayıp bankadan aradığını söyleyerek, “Uyguna kredi imkânımız var, kredileri bir çatı altında toplayalım'' dediği ve müştekinin bu teklifi kabul ettiği, mobil bankacılık şifresini şüpheli Geçti'ye verdiği, daha sonra müştekinin mobil bankacılığını kontrol ettiğinde adına 120 bin TL kredi çekildiğini gördüğünü söylediği öğrenildi. Yunus Emre Geçti'nin annesi Pınar Geçti'nin 20 Ağustos 2023 tarihinde emniyete giderek oğlunun kendisine tehdit ve hakarette bulunduğunu, tedbir kararı istediğini, davacı ve şikâyetçi olduğunu beyan ettiği ortaya çıktı.

Elyesa Karatepe

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Olta yok, ağ yok: Karasu Çayı’nda çıplak elle yayın balığı avı Ağrı Dağı’nın doğu yamaçlarından doğup Aras Nehri’ne karışan Karasu Çayı’nda yaşanan ilginç bir olay, görenleri hayrete düşürdü. Bölgede "balık adam" olarak tanınan Suat Çetindere, hiçbir ekipman kullanmadan, balıkları çıplak eliyle yakalıyor. Iğdır’ın Aralık ilçesinde bulunan Aras Nehri ve Karasu Çayı, amatör balıkçıların en uğrak noktaları arasında yer alıyor. Balık tutmayı bir tutkuya dönüştüren yöre halkı, hafta sonlarını bu sularda geçirebilmek için sabırsızlıkla bekliyor. Özellikle Karasu Çayı’nda yaşayan ve halk arasında "Lakka" olarak adlandırılan yayın balığı, balıkçıların en çok peşine düştüğü türlerden biri. Ancak çayın yapısı nedeniyle olta ile balık tutmak neredeyse imkânsız. Bu durum karşısında Suat Çetindere, alışılmışın dışında bir yöntemle dikkat çekiyor. Nefesini tutarak suya dalan Çetindere, sazlıkların ve çalı diplerinin arasında saklanan balıkları eliyle yakalıyor. Onun bu sıra dışı avlanma yöntemi, kıyıda bekleyen arkadaşları tarafından hayret ve sevinçle izleniyor. Karasu Çayı’nda sergilediği bu cesur ve farklı balık avı, Suat Çetindere’yi bölgenin en dikkat çeken isimlerinden biri haline getiriyor. Suat Çetindere; " Ben bu balıkları hobi amaçlı, elimle suyun altında tutuyorum. Bende illegal yol ile balık tutma yoktur. Ben bu işe çocuk yaşta başladım. Bende bunu abimden öğrendim. Bunu geliştirdim. Herkes eli ile balık tutabilir ama ben suyun altına girerek bu balıkları tutuyorum. İnanmayan gelip görebilir" dedi.
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.