ASAYİŞ - 23 Mart 2025 Pazar 03:50

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "terör ve yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi

A
A
A
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "terör ve yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "terör ve yolsuzluk" soruşturmaları kapsamında şüpheliler Ekrem İmamoğlu, Resul Emrah Şahan, Mahir Polat ve Mehmet Ali Çalışkan, suç örgütü kurma, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet almak ve silahlı terör örgütüne yardım etme suçundan tutuklanma talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bakan Tekin: "Kim ne derse desin, Türkiye için meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "’Meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız’ dediğimizde bizi eleştiriyorlar. ’Her yerde protokol yapamazsın. Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, bize bu konuda destek olacak herkesle protokol yapacağız" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Orası ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında, ’Mesleki ve Teknik Eğitim İş Birliği’ protokolü imzalandı. Sektör iş birlikleriyle mesleki eğitime erişimi ve kaliteyi artırmak suretiyle öğrencilerin hayata ve istihdama hazırlanmalarına katkı sağlayacak ’Mesleki Eğitimde İş Birliği’ protokolü töreninde yaptığı konuşmada Bakan Tekin, "Değişen dünyanın içerisinde biz eğer hala statükocu bir mantıkla nostaljik bazı referanslarla oyalanırsak, yerimizde durursak, dünyadan kopuk bir hale geleceğiz. Bu anlamda Türkiye’nin en statükoyu besleyen veya statükocu kurumlarından bir tanesinin uzun yıllar Milli Eğitim Bakanlığı olduğunu kabul etmek lazım. Bilhassa mesleki ve teknik eğitim konusunda bu statükoyu çok uzun bir dönemi muhafaza ettik. Proje okullar, protokol okullar ilgili süreç aslında Milli Bakanlığı açısından bir milattır. Proje okul kavramını, protokol okul kavramını, milli eğitim literatürüne kazandıran bir kişi olarak, oradaki mantığımız Milli Eğitim Bakanlığının bu konudaki bu tutucu koruma refleksiyle beslenen bu tavrını dönüştürmek, değiştirmekti. Sadece meslek liselerinde değil, biz bunu güzel sanatlar liselerinde yaptık. Biz bunu spor liselerinde yaptık. Voleybol federasyonuyla protokol yaptık. Voleybol liselerini Türkiye’de voleybolun gelişimine katkılı bulunacak şekilde dönüştürdük. Futbol federasyonuyla futbol lisesi açtık. O dönem Bursaspor yönetimiyle de bir futbol lisesi üzerine bir protokol imzalamıştık. Bu belli alanlardaki eğitimim sektör temsilcileriyle beraber yapmak bizi zenginleştirecektir. Statükoyu beslemekten değil, gündeme ayar uydurmak, modern olan ayak uydurmayı kolaylaştıracaktır. Biz protokol okullarla, proje okullarla bu adımı attık" dedi. Mesleki eğitimin müfredatını belirleme yetkisini sektörle paylaştıklarını ifade eden Bakan Tekin, "Ayakkabıcılık lisesi yapacaksak, ayakkabıcılar odasıyla oturup müfredatını beraber belirlememiz lazım. Sonra dedik ki sadece müfredat olmaz eğitimci kadrosunu oluştururken 657’nin dışına çıkıp sektörde işi yapmak konusundaki uzmanlığıyla ön plana çıkmış öğretmenler istihdam etmemiz lazım. Yaptığımız protokollerle, sektör içerisinden ustabaşı usta gibi kişilerin mesleki eğitim veren okullarımızda, eğitici olarak çalışmalarının önünü açtık. Sonra yine uygulamada sorunlar yaşadığımız görülünce özellikle uygulama eğitimine giden çocuklarımızın uygulama eğitimi yapacak iş yeri bulması sıkıntılarıyla karşı karşıya kalınca bir adım daha attık. Asgari ücretin yüzde 30’u ve yüzde 50’si kadar iş yerine uygulamaya giden çocuklarımıza staj ücreti ödemeyi, yasal düzenlemeyle yaptık. Sonra yine sektörün talepleri oldu. Staja gelen çocukların, meslek hastalıkları ve iş kazalarıyla karşı karşıya kaldığı için onları sigortalı yaptık. Bunlar 2014-2018 arasında birçoğu çok büyük toplumsal ve siyasal eleştiriyi muhalefet tarafından yapılmasına rağmen hayata geçirdiğimiz radikal dönüşüm hamleleriydi. Aynı radikal dönüşüm hamlelerini devam ettiriyoruz" diye konuştu. "Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını sanayi kuruluşlarına kapatırız" Muhalefet tarafından yoğun eleştirilere maruz kaldıklarını belirten Bakan Tekin, "Bizi eleştirmek için ‘Mesleki ve teknik eğitimde MESEM’lerde siz çocuk işçilik yapıyorsunuz. Çocukları iş dünyasının emrine veriyorsunuz’ diyorlar. Çocuklarımızın bir meslek sahibi olması için Türkiye’de nitelikli vasıflı eleman ihtiyacını gidermek için çocuklarımızın iş yerlerinde beceri kazanmasını iş yerlerinde kendilerini nitelikli hale getirecek bir eğitim almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Sanayi ve ticaret odaları da bu arkadaşları alkışlıyor. Şimdi bu aranan nitelikli elemana ihtiyacınız var mı yok mu? Muhalefetin dediği gibi davranacak olursak okullarımızın kapısını sanayi kuruluşlarına kapatırız. Öğrencilerimizi de ne staja göndeririz ne de bir şey yaparız. Ama ben diyorum ki bu, bu ülkeye hizmet etmek değildir. Biz bu işleri yaparken ’meslek ve sivil toplum örgütleriyle protokol yapacağız’ dediğimizde bizi eleştiriyorlar. ’Her yerde protokol yapamazsın. Onayladığım yerle protokolü yaparsın’ diyorlar. Ben de diyorum ki, siz hangi vasfınızla Türkiye’deki sivil toplum örgütlerinin, meslek örgütlerini renklendirip meşrulaştırma yetkisine sahipsiz. Benim gözümde bu yetki hukuk devletine aittir. Hukuk devletinin ilgili kurumlarına aittir. Dolayısıyla siz ne derseniz deyin, ben bize bu konuda destek olacak herkes de protokol yapacağız. Yapmak zorundayız. Bu okullarımızı zenginleştirmenin yolu budur diyorum. Bu konuda radikal adımlar atmaya devam ediyoruz. Bu yazın yayınladığımız mesleki ve teknik eğitim politika belgesi, sektör temsilcilerine bu anlamda inanılmaz bir alan açıyoruz. Neredeyse büyük yapıların içerisinde büyük istihdam yapan büyük sanayi tesislerinin içerisinde neredeyse okul açıyoruz. Bu noktayı buraya kadar taşıdık. Derdimiz şu. Bu ülkenin üretim altyapısının gelişmesine katkıda bulunmak" diye konuştu. Yayınlanan bir makalede okuduklarını salondakilerle paylaşan Bakan Tekin, "Bir ülkede insan kaynağı yani öğrencilerin, çocukların becerilerinin sağlıklı geliştirildiği bir ülkede ülkenin gayrisafi milli hasılası ortalamanın yüzde 2 puan daha yüksek olacaktır. Ben bunu istiyorum. Ben bu ülkenin milli gelirinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin üretim kapasitesinin artmasını istiyorum. Ben bu ülkenin çocuklarının hızla değişen dünyaya adapte olmasını istiyorum. Bunun için de ne gerekiyorsa yapacağız. Bu mesleki eğitimin daha erken çağlarda başlaması durumunda daha faydalı olacağı sektör temsilcileri tarafından söylendi. Biz de mesleki eğitimin ortaokullarını pilot uygulama olarak açmaya başladık. Mesele biz değiliz. Mesele toplumumuz, mesele devletimiz, mesele milli gelirimiz, mesele ekonomimiz. Hal böyleyken hep beraber taşın altına elimizi koyalım istiyorum" dedi. Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’nın Türkiye ekonomisinin en önemli merkezleri arasında yer aldığını söyledi. Kentin özellikle üretmiş olduğu değerlerle, sosyal ve kültürel her alanda Türkiye’nin en önemli itici gücü olduğunu ifade eden Başkan Burkay, dünya ekonomisindeki paradigma değişimine değindi. İbrahim Burkay, yüksek teknolojinin hakim olduğu sanayi devrimi ile birlikte dijitalleşme ve yapay zekanın üretimle bütünleştiği bambaşka bir döneme girildiğini belirterek, "Bu dönemde sadece bu değişimleri iyi okumak değil, aynı zamanda gereklerini yapmak en önemli görevlerimizden bir tanesi. Bu tabii ki nitelikli insan kaynağı ile mümkün. Burada iş dünyası olarak bizim en önemli dönüştürücü gücümüz Milli Eğitim Bakanlığımız" şeklinde konuştu. Geçmişte insanların aldıkları eğitimle 20-30 yıl boyunca hayatlarını sürdürebildiklerini ancak bugün bu sürenin 2-3 yıla kadar düştüğünü ifade eden Burkay, "Birçok alanda yıkıcı inovasyonun getirmiş olduğu değişiklikler yaşam boyu eğitimi olmazsa olmazlardan biri haline getirdi. BTSO olarak bu konuda çok büyük yatırımlarımız var. Cumhuriyet döneminin en önemli iki eserinden biri olan Uludağ’daki Kirazlıyayla Sanatoryumu’nu iş dünyamız için Bursa Business School ismiyle yaşam boyu eğitim merkezine dönüştürdük" diye konuştu. Bursa’ya ayrıca iki büyük mesleki ve teknik eğitim kampüsü kazandırdıklarını hatırlatan Başkan Burkay, 2019 yılından bu yana ise BTSO’nun 70 meslek komitesi ile birlikte proje okullarında önemli çalışmalara imza attığını kaydetti. Bu çalışmaları yeterli bulmadıklarını ifade eden Burkay konuşmasına şöyle devam etti: "Biz şunu biliyoruz ki yeni dönemde veriyi toplamak kadar veriyi anlamlı hale getirmek de önemli. Bu anlamda insan kaynağımızı bu alanlarda yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye’nin en büyük ticaret ve sanayi odası olaak Milli Eğitim Bakanlığımız ile yapmış olduğumuz protokolü de bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyoruz. Sayın Bakanımıza teşekkür ediyor, protokolümüzün hayırlı olmasını diliyorum."
Manisa Eski ramazanları okul bahçesinde yaşattılar Manisa’nın Sarıgöl ilçesinin Bağlıca Halil Duran İlköğretim okulu öğretmen ve velilerin ortaklaşa düzenledikleri Ramazan iftar sofrası ile eski Ramazanları okul bahçesinde yaşattı. Sarıgöl Bağlıca Halil Duran İlköğretim okulu bahçesinde düzenlenen eski Ramazanlar iftar yemeği programına Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, Okul Müdürü Ahmet Balamutcu, öğretmenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Sarıgöl İlçe Milli Eğitim Müdürü Cezmi Yıldırak, etkinliğin eski Ramazan günlerini yaşatması yönünden örnek olduğunu ifade ederek şunları söyledi: "Okulumuz eski Ramazan aylarında olduğu gibi davulla mani söylenerek sahura kaldırılması canlandırdı. Bir de eskiden kahvehanelerde veya boş bir alanda gerçekleştirilen gölge oyunu ile Hacivat ve Karagöz oyunu gösterimi oldukça ilgi çekti. Okul yönetimine ve velilerimize böylesine bir etkinlik düzenledikleri için teşekkür ederim." Sarıgöl Bağlıca Halil Duran İlkokulu Müdürü Ahmet Balamutcu ise, "Okulumuz öğrenci velileri ve öğretmen arkadaşlarımızla ortaklaşa bir eski Ramazan iftarı ve bunun yanında eski Ramazan geleneklerini öğrencilerimize yaşatmak için gece düzenledik. Oldukça ilgi gördü. Öğrenciler davul çalarak mani söylediler. Veliler öğretmenler bahşiş verdi. Gölge oyununda Hacivat ve Karagöz oyunu yine öğrencilerimiz oynadı. Emeği geçen arkadaşlarıma ve velilerimize teşekkür ederim." dedi.