SAĞLIK - 23 Ekim 2024 Çarşamba 14:34

Huzursuz bacak sendromu: Uyku kalitenizi tehdit eden gizli düşman

A
A
A
Huzursuz bacak sendromu: Uyku kalitenizi tehdit eden gizli düşman

Huzursuz bacak sendromu (HBS), uyku ile ilişkili hareket bozuklukları arasında yer alan bir rahatsızlıktır. Bu sendrom, uykuya dalmayı zorlaştıran, bacaklarda rahatsız edici bir his ve karşı konulamaz hareket ettirme isteği ile karakterizedir. Özellikle akşam saatlerinde ve geceleri daha belirgin hale geldiğinin altını çizen Nöroloji Uzmanı Doktor Ayşegül Daldal bu hissin, kişinin uykuya dalmasını ve uyku süresini olumsuz etkilediği belirtti.


Toplumda yapılan araştırmalardan bahseden BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Doktor Ayşegül Daldal, “HBS’nin görülme sıklığının %10-15 oranında olduğunu göstermektedir. Ancak, belirtilerini net bir şekilde ifade edemeyen hastalar yıllarca farklı branşlarda birçok tedavi denemek zorunda kalabilmektedir” dedi.



Huzursuz bacak sendromu geceleri artıyor


HBS tanısı, klinik gözlemlerle rahatlıkla konulabilir. Ancak hastalığın teşhis edilebilmesi için şu özelliklerin birlikte bulunması gerektiğini sıralayan Dr. Daldal:


Özellikle bacaklarda, karşı konulamayan hareket ettirme isteği ile ortaya çıkan rahatsız edici duyumlar, hareket etmekle rahatlama veya belirtilerin tamamen ortadan kalkması, bulguların dinlenme durumunda artış göstermesi, akşam saatlerinde ya da geceleri belirtilerin daha belirgin hale gelmesi bu kriterlerin varlığı, HBS tanısını kesinleştirmede önemli rol oynadığını vurguladı.


Yaşadıkları rahatsizliği tanimlamakta zorlanabilirler


Dr. Daldal, hastalığın başlangıcında bulgular tek taraflı olabilir, ancak zamanla her iki bacağı da etkileyebilir. Hastaların yaklaşık yarısında kollarda da benzer belirtiler ortaya çıkabilir. HBS’yi yaşayan kişiler, yaşadıkları rahatsızlığı tanımlamakta zorlanabilirler ve hislerini,”Kramp girecekmiş gibi, bacaklarım kıpraşıyor, bacaklarım geriliyor, karıncalanma hissi,zonklama ya da yanma hissi, bacaklarda elektriklenme, diş ağrısına benzer bir rahatsızlık.HBS, hastalar için haftalar ya da aylar süren rahatlama ve alevlenme dönemleriyle seyreden, yaşam boyu süren bir durumdur” dedi.



HBS tedavisinde temel adim: Altta yatan hastaliklarini belirlemek


Dr. Daldal, HBS tedavisinde ilk adım olarak, altta yatan muhtemel bir hastalığın tedavi edilmesidir. Özellikle demir eksikliği gibi nedenler göz önünde bulundurulmalıdır. Dopamin agonistleri, hem idiyopatik hem de semptomatik HBS’de etkili tedavi seçenekleri arasında yer almaktadır. HBS, hayat kalitesini düşüren ve uyku düzenini bozan bir rahatsızlık olup, hastaların tanı ve tedavi için nöroloji uzmanlarına yönlendirilmesi önemlidir. Erken tanı ve doğru tedavi ile hastaların şikayetleri büyük ölçüde kontrol altına alınabilir, diyerek konuşmasını sonlandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Kacır: ‘‘Ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik’’ Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, ‘‘Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik. OSB’lerde çalışan fabrika sayısı 11 binden 58 bine çıktı. OSB’lerde istihdam 415 binden 2,7 milyona yükseldi’’ dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Ekim ayı olağan meclis toplantısına katıldı. Bakan Kacır yaptığı konuşmada Türkiye’nin son 22 yılda büyük bir kalkınma ve büyüme ivmesi kaydettiğini söyledi. Bakan Kacır, OSB sayılarındaki artışa dikkat çekerken istihdam sayısının 415 binden 2,7 milyona yükseldiğini vurguladı. ‘‘Ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik’’ Bakan Kacır, sanayi bölgesi sayılarındaki artışa ilişkin de ‘‘Sayılarını 191’den 362’e yükselttiğimiz organize sanayi bölgelerimiz ve kurduğumuz 45 endüstri bölgesiyle ülkemizi küresel üretim üssü haline getirdik’’ ifadelerini kullandı. ‘‘OSB’lerde çalışan fabrika sayısı 11 binden 58 bine çıktı’’ Bakan Kacır sanayi sektörünün ihracat artışına öncülük ettiğini de belirterek, ‘‘Türkiye son 22 yılda büyük bir kalkınma ve büyüme ivmesi kaydetti. Sanayide çalışan sayımız 3 milyon 900 binden 6 milyon 700 bine ulaştı. OSB’lerde çalışan fabrika sayısı 11 binden 58 bine çıktı. OSB’lerde istihdam 415 binden 2,7 milyona yükseldi. Sanayimizin öncülüğünde ihracatımızı 36 milyar dolardan 262 milyar dolara çıkardık Türkiye’yi küresel üretim üssü konumuna taşıdık’’ şeklinde konuştu. ‘‘Önceliğimiz; katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm’’ Önümüzdeki dönemin yol haritasına ilişkin de bilgi paylaşan Bakan Kacır, ‘‘Önümüzdeki dönemde üç büyük önceliğimiz bulunuyor; katma değerli üretim, yeşil ve dijital dönüşüm. Türk sanayinin bu 3 ana sac ayağı üzerinde yükselmesi, rekabetçiliğinin artması adına; yüksek teknolojili ve katma değerli üretimi sürdürülebilir ve sürekli kılarak, yeşil ve dijital dönüşümü gerçekleştirmek ajandamızın en üst sıralarında yer alıyor’’ sözlerini ifade etti. Bakan Kacır, ’’Bu doğrultuda destek enstrümanlarımızı sanayicimizin ihtiyaçlarına ve koşullara uygun olarak sürekli güncelliyor, devreye alıyoruz. Yüksek teknoloji yatırımları için Ar-Ge’den seri üretime uçtan uca bütüncül bir destek mekanizması kuran Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programını devreye aldık. Makine, mobilite, üretimde yapısal dönüşüm, sağlık ve kimya ürünleri ve dijital dönüşüm alanlarında 102 milyar liralık yatırımı harekete geçirdik. Bu yıl çıktığımız ve sanayicimizden yüksek düzeyde ilgi gören Yükselen Yenilikçi Teknolojiler Çağrısı kapsamında başvuran projelerin değerlendirme çalışmalarına devam ediyoruz’’ dedi. Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi (YTAK) Programı ile ilgili de bilgi veren Bakan Kacır, ‘‘Yatırım Taahhüdü Karşılığı Avans Kredisi (YTAK) Programının teknoloji odaklı yapılandırılması oldu. Bu kapsamda yüksek teknoloji yatırımlarına 2 yıl geri ödemesiz 10 yıl vadeli ve piyasa koşullarından 20 puandan fazla bir avantajla Türk lirası finansman sağlıyoruz. Program kapsamında 284 üründen oluşan Stratejik Öncelikli Ürün Listesini ve 261 başlıktan oluşan Teknoloji Alanları Listesini belirledik. Merkez Bankamız 300 milyar liralık kaynağı Program için tahsis etti. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak yatırım projelerinin değerlendirme sorumluluğunu üstlendik. Uluslararası rekabet gücünü artıracak ve milli ekonomimizin yükselişini destekleyecek bu programa bugüne kadar; toplam yatırım tutarı 1 trilyon 284 milyar lirayı aşan 247 proje başvurdu. 28 projeye ilişkin Teknoloji/Strateji Puanı’nı hesapladık. Bunlar arasından toplam yatırım tutarı 205 milyar liraya ulaşan 21 proje değerlendirme komitesi tarafından kredi başvurusu gerçekleştirmeye uygun bulundu’’ açıklamalarında bulundu. ‘‘Bu aydan itibaren OSB’lerimizde bulunan boş sanayi alanlarını yatırımcıların tahsis başvuruları için çevrimiçi platformda erişime açıyoruz’’ Bakan Kacır, sözlerine şöyle devam etti: ’’2023 yılı Haziran ayından 2024 yılı Ekim ayına 11 yeni OSB kurduk. OSB’lerimizin ve Endüstri Bölgelerimizin alanlarını 4.962 hektar genişlettik. Ayrıca deprem bölgesinde 7 bin 234 hektar alanda 25 sanayi alanı ilan ettik. Attığımız önemli adımlardan biri de OSB yönetmeliğinde geçtiğimiz ay ilan ettiğimiz büyük değişiklik oldu. OSB’lerdeki sanayi alanlarına erişimi kolaylaştırmak ve kural bazlı, şeffaf bir yönetişim modeli inşa etmek adına yaptığımız düzenleme kapsamında bu aydan itibaren her ayın ilk pazartesi günü, tüm OSB’lerimizde bulunan boş sanayi alanlarını yatırımcıların tahsis başvuruları için çevrimiçi platformda erişime açıyoruz. Ayrıca, yeni kurulan OSB’lerimizin hızlı kamulaştırma ve altyapı inşası için ihtiyaç duyacağı kaynağı edinmelerini sağlayacak ön tahsis uygulamasını da aynı kurallar kapsamında yürütüyoruz. Bu kapsamda bu ay 133 OSB’de 20 milyon metrekare büyüklüğünde 1484 yatırım yerini tahsise ve 6 OSB’de 2 milyon metrekare büyüklüğünde alanı da ön tahsise açmış olduk. Uygulamanın sadece ilk iki haftasında 73 OSB’de 344 yatırım yeri için tahsis, 6 OSB’de 63 yatırım yeri içinse ön tahsis başvurusu yapıldı. Sanayicilerimizin büyük beğeni ve takdirini kazanan bu uygulamayı kararlılıkla sürdüreceğiz.’’ ‘‘Enflasyonla mücadelede sonuç almaya başladık’’ Enflasyon hedeflerine ilişkin de konuşan Bakan Kacır, ‘‘Enflasyonla mücadele uzun vadede yakalanan istikrar sayesinde sağlıklı büyümeyi destekleyecektir. Enflasyonla mücadelede sonuç almaya başladık. Yıllık enflasyon mayıs ayında yüzde 75’e yükselmişti. Geçtiğimiz ay yüzde 49 düzeyine geriledi. Yıl sonunda yüzde 41-42 düzeyinde gerçekleşecek. Daha yakından baktığımızda, aslında mal enflasyonunun daha hızlı düştüğünü fakat katılığın daha çok hizmet enflasyonunda olduğunu görüyoruz. Kararlılığımızı sürdürecek, enflasyonu önümüzdeki yıl yüzde 20’nin, sonraki yıl yüzde 10’un altına düşüreceğiz’’ dedi.
İstanbul Bütünleşik Kent Temizliği Hareketi “Güzel yurt, Esenyurt” sloganı ile hayata geçti Esenyurt Belediyesi ve Esenyurt Kaymakamlığı ortaklığında, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının desteği ile düzenlenen Bütünleşik Kent Temizliği Hareketi, “Güzel yurt, Esenyurt” sloganı ile hayata geçirildi. Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla hayata geçen projede vatandaşlarla bir araya gelen yöneticiler, gerçekleşen yürüyüşte çöp topladı. Temiz bir kent düşüncesi ile harekete geçen Esenyurt Belediyesi ve Esenyurt Kaymakamlığı, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının da desteği ile Bütünleşik Kent Temizliği Hareketi’ni hayata geçirdi. “Güzel yurt, Esenyurt” sloganı ile düzenlenen etkinliğe Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılırken, temiz bir şehir için birlik mesajı verildi. Konuşmalarında daha temiz yarınlar vurgusu yapan Özer ve Çobanoğlu, ardından temizlik işçileri, vatandaşlar ve temsilciler ile yürüyüş düzenledi. Yürüyüş sırasında ise ellerine çöp torbalarını alan katılımcılar etrafı temizledi. Program açılışında konuşan Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Toprağı, yeşili, ağacı öyle kullanmalıyız ki gelecekteki çocuklarımıza da yetsin. Yani bu dünya babalarımızdan miras aldığımız dünyadan ziyade çocuklarımıza emanet ettiğimiz dünyadır. Bunun için çevre temizliğini bir şart, bir alışkanlık haline getireceğiz. Şehrimizi temiz tutmayı, şehrimizi koruyup kollamayı, alışkanık haline getirme görevimiz vardır. İşimiz gücümüz Esenyurt, işimiz gücümüz Türkiye. Çünkü Esenyurt bizim evimiz, çünkü Türkiye bizim yuvamız. İşte bu evi birlikte, el ele temiz tutmak hepimizin görevi. Bu görevi yerine getirmek yurtseverliğin en başta gelen görevidir” dedi. Kürsüden vatandaşlara seslenen Esenyurt Kaymakamı Fatih Çobanoğlu, “Devletimizin vatandaşlarından beklediği çevremizi temiz tutmamız, çevreyi kirletmememiz. Gelişmiş ülkelerde bir klişe vardır; ‘Kirleten öder’. Ama maalesef bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde eğitim düzeyiyle de ilgili olarak kirletene ödetemiyoruz. Bunu devlet ödüyor, belediye ödüyor, kirletmeyen vatandaş ödüyor. Halbuki kirleten öder, temel felsefe bu olmalı. Esenyurt’ta yaşanan herkesin bu topraklarda hakkı var, dolayısıyla herkesin temiz bir çevrede yaşamaya hakkı var. Bir yavrumuz ‘Ben temiz bir çevrede yaşamak istiyorum. Binaların arasında yaşamak istemiyorum’. Bu istedikleri çocuğumuzun en doğal hakkıdır. Biz bugünü 20 sene, 30 sene öncesine saramayız ama bugünden yarını planlayabiliriz, yapmalıyız da” diye konuştu.