EKONOMİ - 15 Ekim 2024 Salı 14:22

"Girişim ekosistemine GSYF desteği riske girebilir"

A
A
A
"Girişim ekosistemine GSYF desteği riske girebilir"

Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde önemli değişiklikler yapıldı. Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikler ile girişim sermayesi yatırım fonlarının (GSYF) daha çeşitli yatırım imkanları sunabilmesi için bir dizi yenilik getirdi. Ancak değişiklikler içinde piyasanın büyümesi ve gelişmesini destekleyenler olduğu gibi kısıtlayan ve büyümeyi engelleyici düzenlemeler de olduğunu belirtiyor. Halka açık şirketlerden GSYF’lerin çıkmasının riskli olduğunu belirten sektör temsilcileri GSYF’lerin likidite ihtiyacını karşılamasının zorlaşacağını, reel sektöre GSYF desteğinin önünün kesildiğini ve girişimlerin kurumsallaşmasına olan desteğin azalabileceğini vurguluyorlar.


Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) III-52.4 sayılı Girişim Sermayesi Yatırım Fonlarına İlişkin Esaslar Tebliği’nde önemli değişiklikler yapıldı. 21 Eylül’de Resmî Gazete’de yayımlanan bu değişiklikler, girişim sermayesi yatırım fonlarının (GSYF) daha çeşitli yatırım imkanları sunabilmesi için bir dizi yenilik getiriyor. SPK’nın 2014 yılında yasal çerçevesini belirlemesi ile hayatımıza GSYF’lerin pazar büyüklüğü eylül sonu itibarıyla geçen yılın aynı ayına göre yüzde 124 büyüyerek 192 milyar liraya ulaştı.


İrlanda, Finlandiya ve Norveç gibi ülkeleri geride bıraktık


Türkiye girişim ekosistemine bu yılın ilk 9 ayında, Startups.watch’un Türkiye Startup Ekosistemi 2024 Üçüncü Çeyrek Raporu’na göre, 709 milyon dolar yatırım yapıldı. Bu rakam, aynı dönemde İrlanda, Finlandiya ve Norveç gibi gelişmiş ekonomilerin aldığı yatırımdan daha yüksek. Böylece, son 5 yılda Türkiye’de girişimler 4,8 milyar dolardan fazla yatırım aldı. Rapora göre, 2019 yılında her 10 yatırımın birinde bir GSYF yer alıyordu. Takip eden yıllarda bu oran sürekli olarak arttı. 2023 yılında neredeyse her 2 yatırımdan birinde bir GSYF yer aldı. 2024 yılı ilk dokuz ayında bu oran şimdilik yüzde 17 seviyesinde yer alıyorsa da, yıl sonunda yüzde 42’ye ulaşması bekleniyor. 2019 yılından bu yana GSYF’ler kanalıyla girişimlere 951 milyon dolar finansman sağlandı.


GSYF’lerin büyüklüğü 191,97 milyar lira seviyesinde


GSYF’lerin toplam büyüklüğü eylül sonu itibarıyla 191,97 milyar lira seviyesine ulaştı. 5 yıl önce, 2019 yılı eylül ayında pazar büyüklüğü sadece 1,6 milyar liraydı. Bu büyümenin ardında yatan nedenler arasında, GSYF yatırımı ile uluslararası başarı yakalayan girişimlerin yatırımcısını yüksek performansları ile memnun etmesinin yanı sıra, bu fonların avantajlarının giderek fark edilmesi ve BES’lerin GSYF’lere olan ilgisinin artması gibi nedenler yer alıyor. SPK tarafından 2022’de yapılan düzenlemeyle teknopark şirketlerinin ArGe gelirlerinin yüzde 2’sini yatırıma ayırmaları zorunluluğu getirilmesi, GSYF’lerin büyümesinde etkili oldu. 2024’te bu oran yüzde 3’e ulaştı.


Yeni düzenleme ile büyümeyi teşvik eden değişiklikler


Yeni tebliğ ile yurt dışı yatırım sınırları genişletildi. Yurt dışında kurulu, varlıklarının en az yüzde 51’i Türkiye’deki bağlı ortaklık veya iştiraklerden oluşan girişim şirketlerine yatırım yapma imkânı tanındı. Bunun yanında, yurt dışında kurulu girişim şirketlerine yapılan yatırım sınırı, fon toplam değerinin yüzde 10’undan yüzde 15’e çıkarıldı.


Girişim sermayesi yatırım fonlarının en az yüzde 80’inin diğer GSYF katılma paylarından oluşabileceği fon sepeti fonu yapısında ihraç edilmesine izin verildi. Bu değişiklikle, yatırımcıların doğrudan girişim şirketlerine yatırım yapmak yerine, GSYF’ler üzerinden risklerini dağıtarak yatırımlarını çeşitlendirebilmeleri hedeflendi. Bu düzenleme aynı zamanda, yatırımcıların daha önce yatırım almış ve yatırım turunu tamamlamış girişim şirketlerine yatırım yapabilmelerini de mümkün kıldı.


Fonların başvuru süreçlerinin hızlandırılması amacıyla GSYF’lerin menkul kıymet yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım fonları gibi şemsiye fonlar altında ihraç edilebilmesine olanak tanındı.


Risk oluşturan değişiklikler


Piyasanın olumlu bulduğu gelişmenin önünü açacağının düşünüldüğü değişikliklerin yanında yeni düzenlemenin bazı kısımlarının olumsuz etkisinin olacağını da belirtiliyor. Halka açık şirketlerden GSYF’lerin çıkmasının riskli olduğunu belirten sektör temsilcileri, GSYF’lerin likidite ihtiyacını karşılamasının zorlaşacağını, reel sektöre GSYF desteğinin önünün kesildiğini ve girişimlerin kurumsallaşmasına olan desteğin azalabileceğini vurguluyorlar.


Son düzenlemeyle halka açık payların GSYF portföyleri dışına çıkarılması özellikle riski bulunuyor. Düzenlemeyle GSYF’ler halka açık şirketlerin açık paylarını alamayacak. Düzenlemeyle halka açık payların GSYF portföyleri dışına çıkarılması, GSYF’lerin girişim şirketi niteliğindeki halka açık şirketlerin borsada işlem görmeyen paylarına fon toplam değerinin yüzde 20’sinden fazla yatırım yapılmasının engellenmesi sektör tarafından sınırlayıcı, büyümeyi engelleyici bir unsur olarak değerlendiriliyor. Bu payların bu sınırlamadan istisna tutulmaması halinde, GSYF sisteminin omurgası olan çıkışlar için alternatiflerin başında gelen halka arzların engellenebileceği değerlendiriliyor. Bunun yanında, GSYF’ler artık halka arz olmuş girişimlerin halka açık paylarını ellerinde tutamayacağından, sektör bu payların satışının başka satışları da tetikleyebileceği konusunda endişeli.


Finansal zorluk, çeşitli yönetimsel ve sektörel sorunlarla faaliyetlerini sağlıklı yürütemeyen girişimlerin yerli ve yabancı pay sahipleri bulunan GSYF’ler gibi hem finansal hem de stratejik nitelikte bir ortağa ihtiyacı olduğu dolayısıyla, halka açık şirketlerin rehabilitasyonu açısından GSYF yatırımlarının sadece bu fonların pay sahipleri için değil aynı zamanda halka açık şirketin küçük ortakları sermaye piyasalarının geneli için önemli bir alternatif oluşturduğu yeni düzenlemenin bunu engelleyebileceği de yapılan eleştiriler arasında.


Düzenleme ile GSYF’lerin diğer GSYF’lere yaptığı yatırımlar, toplam fon değerinin yüzde 25’ini geçemeyecek olması da likiditeye ilişkin endişeye neden oluyor. GSYF’lerin, aktif toplamının en az yüzde 40’ı gayrimenkulden oluşan şirketler ile müteahhitlik şirketlerine yatırım yapmasının zorlaşması da eleştirilen konular arasında bulunuyor. Bununla, ana yatırımı üretim tesisi olan reel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin, lojistik merkezi ve otel gibi turizm yatırımlarının da GSYF’lerin kapsama alanından çıkmasına neden olabileceği değerlendiriliyor. Düzenlemeyle yatırımcılarla, fon ihraç sözleşmesinin imzalanması şartı getirildi. Bu madde ise GSYF kurucusu Portföy Yönetim Şirketlerine aşılması zor bir yükümlülük olarak görülüyor.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Kayıp Rojin’in cesedi Van Gölü sahilinde bulundu Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş’in cesedi Van Gölü sahilinde bulundu. Van YYÜ Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği birinci sınıf öğrencisi olan Rojin Kabaiş (21), üniversiteye kayıt yaptırdıktan sonra Diyarbakır’dan Van’a gelip, 25 Eylül günü yurda yerleşmişti. 27 Eylül günü ise kaldığı yurtta yemek yedikten sonra Van Gölü sahiline inmek üzere ayrılırken güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerde üstünde eşofmanları olan ve turnikeden geçtiği sırada telefonla ilgilendiği görülen Rojin’den 18 günde acı haber geldi. Aramaların 13’üncü gününde Van Gölü kıyısında başörtüsü de bulunan Kabaiş için İl Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, AFAD, itfaiye, Kızılay ve gönüllü arama kurtarma ekiplerince yürütülen çalışmalar devam ederken, Tuşba ilçesine bağlı Mollakasım Mahallesi sahilinde ceset olduğu ihbarı üzerine bölgeye ekipler sevk edildi. Yapılan incelemede cesedin 21 yaşındaki Rojin Kabaiş’e ait olduğu tespit edildi. Sosyal medya hesabında açıklamalarda bulunan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ise “27 Eylül 2024 Cuma günü Van’da KYK yurdundan ayrılan ve 18 gündür kayıp olan üniversite öğrencisi Rojin Kabaiş kızımızın maalesef cansız bedeni ekiplerimiz tarafından Van Gölü Mollakasım Köyü sahilinde bulundu. Rojin kızımıza Allah’tan rahmet; ailesine, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum” dedi.
İstanbul Yenilenen Mercedes-Benz V-Serisi Türkiye’de satışa sunuldu Yenilenen tasarımıyla Mercedes-Benz V-Serisi, Türkiye’de satışa sunuldu. Mercedes-Benz V-Serisi, Türkiye’de satışa sunuldu. Müşteri yelpazesi ailelerden eğlence meraklılarına ve VIP kullanımdan iş insanlarına uzanan V-Serisi, iç hacmi, konfor ve tasarımı ile öne çıkıyor. İki farklı donanım seviyesinde farklı kişiselleştirme seçenekleri sunan V-Serisi, Avantgarde ve Exclusive seçenekleriyle Türkiye’de satışa sunuluyor. Yapılan açıklamaya göre; modern ve şık tasarımı, iç ve dış mekan kaplamalarıyla dikkat çeken seri; lüks, konfor ve çevik bir sürüş deneyimi sunuyor. Gelişmiş aktif sürüş yardımı ve güvenlik sistemleri, standart hava yastıkları ve aydınlatma teknolojileri ile yüksek düzeyde güvenlik sağlıyor. Yeni dış tasarım V-Serisi Exclusive, farklı formlara sahip radyatör ızgarası ve tampon tasarımıyla dikkat çekici bir görünüm oluşturuyor. Yatay kanatlı ve led ışık bantlı radyatör ızgarasına sahip olan V-Serisi Exclusive donanımı; motor kaputunda dik bir Mercedes yıldızı taşıyor. İki donanımda da standart olarak sunulan adaptif Multibeam Led farlar, ilk bakışta dikkat çekiyor. Avantgarde donanımda 5 çift kollu alaşım jantlar, siyah boyalı ve parlak ön tasarıma sahipken, Exclusive donanımda Monoblok tasarım hafif alaşım jantlar araçlara şıklık kazandırıyor. Bir düğmeye dokunarak açılıp kapatılabilen Easy-Pack bagaj kapağı çekici görünümü konforla buluşturuyor. İleri teknoloji görünüm ve ek konfor özelliklerine sahip yeni kokpit tasarımı İç mekân, dijitalleşme odaklı gelişmiş bir görünümle dikkat çekiyor. Kokpitteki geniş ekran, gösterge paneli ve medya ekranını kesintisiz bir cam yüzeyin altında tek bir görsel ünitede birleştiriyor. İç mekân dijitalleşme odaklı gelişmiş bir görünümle dikkat çekiyor. Dokunmatik ekran teknolojisi ve akıllı menü navigasyonu sayesinde sezgisel kullanımı göze çarpıyor. Yeniden tasarlanan orta konsol, mobil cihazlar için kablosuz şarj sistemi sunuyor. Yükseklik ve eğim ayarlı ısıtmalı multifonksiyonel deri direksiyon, dokunmatik yüzey kullanım kolaylığını artıran touchpad, MBUX multimedya sisteminin işletim ve görüntüleme konseptine entegre edilmiş navigasyon ve donanım seviyesine bağlı olarak sunulan dijital iç dikiz aynası gibi birçok özellik kabin içi deneyimini ileriye taşıyor. 64 renkli ortam aydınlatması daha kişisel ve konforlu bir ortam oluşturuyor. Yenilenen V-Serisi, standart olarak elektrikli sağ ve sol sürgülü kapılara sahip. Mercedes-Benz’den farklı dijital ekstralar MBUX bilgi-eğlence sistemi çok sayıda dijital ekstra özellik de içeriyor. Bunlar, yeni V-Serisi’ni daha akıllı hale getirirken günlük hayatta daha kolay ve verimli oluyor. MBUX’ın yüksek çözünürlüklü merkezi ekranı üzerinden araçla ilgili her tür ayar yönetilebiliyor. Sistem, kabin ön iklimlendirme ve araç şarjı için kişisel ayarları da içeriyor. Performans ve sürüş dinamikleri V-Serisi, dizel motor OM654’e sahip. 174 kW (237 hp) gücündeki 4 silindirli OM654 dizel motor, dinamik güç dağıtımı ve örnek niteliğindeki verimliliği ile düşük gürültü ve titreşim seviyeleriyle dikkat çekiyor. 9G-TRONIC otomatik şanzıman, motor devrini her sürüş durumunda optimum aralıkta tutan 9 vitese sahip. Şanzımanın geniş yayılımı, hemen hemen her sürüş durumunda ek çeviklik ve çekme gücü sağlıyor ve kalkış kabiliyetini iyileştiriyor. Avantgarde donanımda seçici sönümleme sistemine sahip Agility Control süspansiyon, sönümleme özelliklerini yol koşullarına ve sürüş durumuna göre uyarlıyor. Exclusive donanımdaki Airmatic havalı süspansiyon ise özellikle konforlu sürüş ve gelişmiş arazide öne çıkıyor.
Afyon Camdan dışarıya çıkardıkları sürücüyü darp eden 3 şahsı polis yakaladı Afyonkarahisar’da yol verme tartışmasından çıkan kavgada bir sürücüyü otomobilin camından dışarıya çıkararak darp eden 3 kişi polisin başarılı takibi sonrası yakalanarak gözaltına alınırken, kavganın sinyal vermeden dönüş yapılması meselesinden çıktığı belirtildi. Olay, geçtiğimiz Perşembe günü Güvenevler mahallesinde meydana geldi. Edinilen bilgilere göre, isimleri belirlenemeyen iki otomobil sürücüsü yol verme meselesinden tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi ile içerisinde 3 kişinin bulunduğu otomobilden inen şahıslar önlerinde duran otomobilin sürücüsüne saldırdı. Şahıslar camdan dışarı çıkardıkları sürücüyü tekme, yumruk ve sopayla darp etti. Yaşanan korku dolu anlar ise o sırada yoldan geçen bir başka sürücüsünün cep telefonu kamerasına yansıdı. Görüntülerde yaşanan kavganın hemen ardından bölgeye polis ekiplerinin geldi. Taraflar polis aracının siren sesini duyar duymaz hemen olay yerinden ayrılarak hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam etti. Olayın ardından bölgeye gelen polis ekipleri kaçan şahısları yaptıkları takip sonrası yakaladı. Kavganın nedeni akıllara durgunluk verdi Camdan dışarı çıkardıkları otomobil sürücüsü S.B’yi (27), sinyal vermediği ve hatalı şerit değiştirdiği iddiasıyla darbettikleri belirlenen B.K. (43), B.K. (19) ve İ.K. (21) gözaltına alındı. Şüphelilerin, emniyetteki ifadelerinde, uyarmak için gittikleri otomobil sürücüsü S.B’nin kendilerine küfür ettiğini, bunun üzerine sürücüyü darbettikerini söyledikleri öğrenildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.