KÜLTÜR SANAT - 25 Eylül 2024 Çarşamba 16:46

Gastronomide ‘Yılın Ahisi’ seçilen Şef Recep İncecik, şed kuşandı

A
A
A
Gastronomide ‘Yılın Ahisi’ seçilen Şef Recep İncecik, şed kuşandı

Türklerin en eski teşkilatlarından olan Ahilik sistemi, günümüzde de sembolik merasimlerle yaşatılıyor.


Gastronomi dalında ‘Yılın Ahisi’ seçilen Osmanlı Yemekleri Ustası Şef Recep İncecik’e Topkapı’daki Ahilik Vakfı’nda dualarla şed kuşatıldı. Anadolu’da Ahi Evran-ı Veli tarafından kurulan lonca sistemi günümüzde de yaşatılıyor. Merasim duasında “Mütevazı olun, hayatın tadını tuzunu sefasını bilerek yaşayın. İçte ve dışta temizliğe önem verin. Su gibi berrak olun. Hayatın güçlükleri karşısında, hemen pes etmeyin, sağlam durun. En önemlisi adalet teraziniz dosdoğru olsun. Hiç şaşmasın. Az verelim us verelim. Gönülden söz verelim. Eğitilsin Türk uşağı, derilir gergin başağı. Yiğitlere şed kuşağı, kuşatmaya hız verelim. Ne yaptık ne yapmadık, geçmiş geride kalsın. Susayana bir yudum su yaz kış verelim. Gitmek Ahilik peşinden, avare koymaz işinden. Haramlar girmeye düşe, mukayyet ol işe, aşa” denildi.


Daha sonra Ahilik Vakfı Başkanı Avukat Eyyup Arıcan ile Ahi Baba Nazım Hikmet Yıldırım, Son Ahi Recep İncecik’e dualar eşliğinde şed kuşattı. Ahi Baba Nazım Hikmet Yıldırım besmele, hamdele ve salveleden sonra şu cümleleri kurdu: "Şed kuşağına 3 düğüm atılır. Biri Allah rızası için, ikincisi Cebrail Aleyhisselâm için ve üçüncüsü de Peygamber Efendimizin şefaatine nail olmak için. Böylelikle ben de şed kuşağını Ahimiz Recep İncecik Bey’in beline 3 düğümle bağlıyorum. Hayırlı, bereketli olsun."


Şef Recep İncecik de şed kuşanma merasimi ile vazife ve sorumluluğunun arttığına dikkat çekerek, “Selçuklu’dan Osmanlı Cihan Devleti’ne ve oradan da günümüz Türkiye’sinde ala meratibihim bizlere kadar gelen ve belimize bağlanan şed, omuzlarımızdaki sorumluluğu bir kat daha artırdı. Ceddimize, Ahi babalarımıza rahmet olsun. Ahilik Vakfı nezdinde bu topraklarda bu güzel ananenin yaşatılması ve bizim buna layık görülmemiz gurur vericidir. Bu törene iştirak ederek uzaktan yakından gelen tüm arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkürü borç biliyorum” dedi.


Şed kuşanma merasiminden sonra Ahilik Vakfı’nın Başkan Yardımcısı Süleyman Demir, Son Ahi Recep İncecik’e "Ahilik ahlâk ve prensiplerinin tanıtılmasında ve yaşatılmasında" gösterdiği üstün hizmetlerden dolayı Ahilik Vakfı’nın Şükran Beratı’nı takdim etti. Seremonide söz alan YTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, haziruna Ahilik Teşkilatı’na dair kısa bilgi verdi:


"Ahilik bir sosyal teşkilattır. Batılılar küllerinden doğarak 3-5 bin yıllık geçmişlerini yaşatıyorlar. Bizim Ahilik teşkilatımız da 3 bin yıllık bir teşkilattır. Bu konuda bir şahitliğimi aktarmak isterim. Yakın dönem siyasi tarihimizin mühim simalarından Yusuf Bozkurt Özal ve Avni Akyol bir devlet gezisi kapsamında Almanya’ya gittiklerinde muhataplarına ‘meslek liselerini nereden aldınız’ sualini tevcih ediyor. Alman bakandan ‘sizin Ahilik Teşkilatınızdan aldık’ cevabını duyunca şaşırıyorlar. ‘Biz nereye geldik, adamlar nerden almışlar’ diye düşünüyorlar. Ahilik, liyakat ve kalite üzerine kurulu bir teşkilattır. Ecdadımız bunu 1000 yıl önce başardı. Bu Ahiliği nasıl Almanlar değiştirip dönüştürdüler ise biz de geliştirebiliriz. 30 yıllık hukukumuz bulunan Recep İncecik Beye bu ödülün takdim edilmesi bir hakkın teslimidir. Bu ödülü almak anlamlıdır. Recep Bey misali mutfak sanatları uzmanlarını yerli ve milli teşkilatlarımız onurlandırırsa gelenek kadar kalite ve liyakat de daha ilerilere gidecektir. Çünkü Ahiler geriye değil, ileriye bakar."


Ahilik Vakfı’nın 1984 yılında kurulduğunu ve kısa süre içerisinde Kamu Yararına Hadim Vakıf statüsü kazandığını belirten Vakfın Başkan Yardımcısı Süleyman Demir de Ahilik kültürünün, devlete ve millete mâl olduğunu belirttikten sonra bu kültürün daha geniş kitlelere yayılacağını ifade etti.



Gastronomide ‘Yılın Ahisi’ seçilen Şef Recep İncecik, şed kuşandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Çerkezköy’de mikro ihracat eğitimi gerçekleşti Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası’nın üyelerine yönelik eğitimleri devam ediyor. Üyelerden gelen talepler doğrultusunda oluşturulan eğitimler kapsamında ‘Mikro İhracat’ eğitimi gerçekleşti. Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası, üyelerinin ihracata adım atmaları, ihracat gerçekleştirenlerin ise pazardaki konumlarını güçlendirmeleri adına çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda birçok eğitim ve seminer düzenleyen Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası, üyelerine özel Mikro İhracat eğitimi gerçekleştirdi. Oda’nın İhracat Danışmanı Dr. Ali İhsan Özeroğlu tarafından verilen eğitimde; E- İhracat Nedir?, Dünyadaki E-İhracat Yöntemleri, E-İhracata Nereden Başlanmalı? E- İhracat Ödeme İşlemleri gibi birçok konuda bilgiler verdi. E-ihracatın özellikleri E-ihracatın özelliklerini anlatan Özeroğlu, “E-ihracatın özellikleri, geleneksel ihracat yöntemlerinden farklılaşarak, dijital dünyanın sunduğu avantajlardan yararlanır. E-ihracatın temel özelliklerini ise şöyle sıralayabiliriz. Dijital Platformlar Üzerinden Yapılması: E-ihracat, internet tabanlı platformlar üzerinden yapılır. Ürünler, e-ticaret siteleri, pazar yerleri (Amazon, eBay, AliExpress gibi) veya işletmenin kendi e-ticaret web sitesi aracılığıyla global alıcılara sunulur" dedi. Geniş Pazar Erişimi, 24 Saat Satış İmkanı ve Daha Düşük Maliyetler hakkında bilgi veren Özeroğlu, "E-ihracat sayesinde, dünya genelindeki geniş bir müşteri kitlesine ulaşmak mümkündür. Coğrafi sınırlamaların ortadan kalkması, ürünlerin farklı ülkelere hızlı bir şekilde gönderilmesine imkan tanır. Fiziksel mağazalara ihtiyaç olmaksızın, dijital mağazalar 7/24 aktif olduğu için günün her saati satış yapılabilir. Geleneksel ihracata göre daha düşük operasyonel ve lojistik maliyetler söz konusudur. Ofis, depo ve diğer fiziksel altyapı ihtiyaçları en aza indirgenir. Kolaylaştırılmış Lojistik ve Gümrük İşlemleri: E-ihracat platformları genellikle lojistik, gümrük ve teslimat süreçlerini optimize eden hizmetler sunar. Ülkeler arası gönderim için kargo şirketleriyle anlaşmalar yapılır ve ürünlerin alıcıya hızlı bir şekilde ulaştırılması sağlanır" diye konuştu. Özeroğlu, Çoklu Dil ve Para Birimi Desteği, Ödeme Sistemlerinde Çeşitlilik, Pazarlama ve Reklam Kolaylıkları, Veri Odaklı İş Modelleri ile Hızlı ve Esnek Adaptasyon hakkında ise şu bilgileri verdi: "E-ihracat platformları, farklı dillerde ve farklı para birimlerinde hizmet verebilir. Bu sayede müşteriler, kendi dillerinde alışveriş yapıp, kendi para birimlerinde ödeme yapabilirler. Global ödeme sistemleri (PayPal, Stripe, kredi kartları vb.) kullanılarak farklı ülkelerdeki müşterilere ödeme kolaylığı sağlanır. Bu da müşteri deneyimini iyileştirir. Dijital pazarlama araçları (Google Ads, sosyal medya reklamları, e-posta pazarlama) ile uluslararası kitlelere ulaşmak daha kolaydır. Özellikle hedef kitle belirleme ve kişiselleştirilmiş reklamlar sunmak, satış potansiyelini artırır. E-ihracat yapan işletmeler, müşteri davranışlarını izleyebilir, satış verilerini analiz edebilir ve buna göre stratejiler geliştirebilir. Bu, müşteri taleplerini daha iyi anlama ve işletme stratejilerini optimize etme imkanı sunar. Dijital ortamda faaliyet gösteren e-ihracat işletmeleri, değişen pazar şartlarına ve müşteri taleplerine daha hızlı uyum sağlayabilir. Ürün yelpazesini güncellemek ve müşteri geri bildirim.” E-ihracat için atılacak adımlar E-ihracat için öncelikli olarak atılması gereken adımları da sıralayan Özeroğlu, “Bir web siteden hareket edilecekse yabancı dil sayfaları mutlaka olmalı. Hedef Ülke ve platform araştırması, Alibaba, aliexpress, kompass, turkishexporter ve diğer aynı türev siteler için destek var mı düzenli takibi gerçekleştirilecek. Ödeme sistemi olarak Payoneer, Stripe, Wise ya da sanal pos için işlemler yapılacak. Her e-ihracat sayfası için Pazar araştırması yapılacak. Hangi sitede hangi ürün gider, rakipler hangi ürünleri koymakta. Düzenli olarak ”TC Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’nden düzenli olarak destekler araştırılıp gerekli üyelikler yapılacak. Uygun görülen ürünlerin fiyat analizi çıkarılıp sayfalarda yerleştirilmesi sağlanacak. Nakliye için kargo anlaşması ve yurtdışı şirket kurulması” diyerek konuşmasını tamamladı. Karşılıklı soru-cevap şeklinde devam eden eğitim, katılımcıların sorularının cevaplandırılmasıyla son buldu.
İstanbul Eşini vurup tahliye olmuştu: Bu kez tehdit, hakaret ve ısrarlı takip suçlarından yargılanıyor İstanbul Zeytinburnu’nda 2020 yılında eşi Nurtaç Canan’ı silahla yaraladığı için tutuklu yargılanan ve tahliye olduktan sonra hakaret, tehdit ve ısrarlı takipte bulunan Ragıp Canan’ın yargılanmasına devam edildi. Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Ragıp Canan’ın ‘tehdit’, ‘hakaret’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından 2 yıl 6 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Zeytinburnu’nda 2020 yılında Ragıp Canan, eşi Nurtaç Canan’ı 5 kurşun ile yaralamıştı. Nurtaç Canan hayatını kaybedeceğini düşünerek kendi kanı ile yere “Anne, baba beni Ragıp vurdu. Üzülmeyin. Kurtuldum” yazmıştı. Yapılan yargılama sonucu 2021 yılında Ragıp Canan ‘eşi kasten yaralama’ suçundan 9 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Sanık Canan, cezasının infazını 2023 yılında tamamlayarak tahliye olmuştu. Tahliyesinin ardından eşi Nurtaç Canan’ı ölümle tehdit ettiği, ısrarlı takipte bulunduğu, hakaret ettiği ve elektronik kelepçesini kırdığı iddiasıyla Ragıp Canan hakkında iddianame düzenlenmişti. Sanık Canan’ın düzenlenen iddianame kapsamında yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ragıp Canan SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya müşteki Nurtaç Canan ile taraf avukatları da katıldı. “Babam topluma zararlı bir kişidir” Duruşmada tanık olarak beyanda bulunan Nurtaç ve Ragıp Canan’ın oğlu Furkan Canan, "Babam cezaevinden çıktıktan sonra anneme yönelik tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdi. Babam topluma zararlı bir kişidir. Anneme zarar gelmesini istemiyorum. Karar verilirken bu durumun gözetilmesini talep ederim” dedi. Sanık Ragıp Canan ise savunmasında, “Eşim ve ailesi mallarımı kaçırmıştır. Amacım mallarımı geri almaktır. Eşime yönelik tehdit ve zarar verme kastı ile hareket etmedim. Ben elektronik kelepçeyi asla kırmadım” dedi. 8 yıl 6 aya kadar hapsi istendi Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı sanığın ‘tehdit’, ‘hakaret’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından 2 yıl 6 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaanın açıklanmasının ardından sanık avukatı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Hakim, sanık ve avukatına savunma yapması için süre vererek duruşmayı erteledi. İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Nurtaç ve Ragıp Canan’ın boşanma aşamasında oldukları aktarılmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın 2020 yılında Nurtaç Cana’’a yönelik ‘silahla yaralama’ eylemi sonucu yargılanarak ceza aldığı belirtilmişti. Ragıp Canan’ın 2023 yılında denetimli serbestliğe ayrıldığı da kaydedilen iddianamede, sanığın Nurtaç Canan ile temas kurmaya çalışması nedeniyle elektronik kelepçe uygulanmasına karar verildiği açıklanmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın elektronik kelepçesini kırdığı ifade edilerek, Nurtaç Canan’ı arayıp ölümle tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği kaydedilmişti. Hazırlanan iddianamede Ragıp Canan hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş olmasına rağmen Nurtaç Canan ile ısrarlı şekilde iletişime geçmeye çalıştığı, ciddi bir huzursuzluk oluşmasına, güvenliğinden endişe duymasına neden olduğu kaydedilmişti. Ragıp Canan’ın ‘hakaret’, ‘tehdit’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.
Hakkari Yüksekova Teknokent Koleji öğrencileri ilk burslarını aldı Hakkari Özel Yüksekova Teknokent Koleji’nin başarılı öğrencileri ilk burslarını aldı. LGS’de 400 ve üzeri puan alarak Özel Yüksekova Teknokent Koleji’ne kayıt yaparak burs hakkı kazanan öğrencilere ilk bursları verildi. Tek amaçlarının öğrencileri en iyiye taşımak olduğunu belirten Okul müdürü Cebrail İrinç, "Hakkari Valimiz Ali Çelik Bey’in başlattığı ’Hakkari’nin Beyin Göçünü, Beyin Gücüne Çevireceğiz’ projesi çerçevesinde Özel Yüksekova Teknokent Koleji olarak bizler elimizi taşın altına bıraktık. Hakkari’mizin eğitimde yaşadığı beyin göçünü ve üniversiteye girme sınavlarındaki düşük başarıyı tersine çevirmek için kapsamlı bir seferberlik başlattık. Bu eğitim seferberliği kapsamında, burs havuzu oluşturularak Hakkari ve ilçelerinden 400 puan ve üzeri alıp Fen Liseleri’ne yerleşmeye hak kazandığı halde gelip okulumuza kayıt yapan tüm öğrencilerimize 4 yıl boyunca ücretsiz kayıt imkanı, yılda 9 ay olmak üzere 4 yıl boyunca 5 bin TL burs vereceğiz. Ayrıca bu öğrencilerimizin 4 yıl boyunca yemek ve servis ücretleri okulumuz tarafından karşılanacaktır. Bugün ilk burslarını verdiğimiz öğrencilerimize ayrıca hediye çeklerini de takdim ettik. Bu uygulamayı gelecek senelerde de sürdürmeye devam edeceğiz. Aynı şekilde her yıl yaptığımız gibi başarılı öğrencilerimizi yurtiçi gezileri, özel kaynak desteği gibi ödüllerle ile ödüllendirmeye ve her konuda yanlarında olmaya devam edeceğiz. Bundan böyle girecekleri YKS’de başarıları Hakkari’mizin başarı hanesine yazılacaktır" ifadelerini kullandı.