ASAYİŞ - 25 Eylül 2024 Çarşamba 19:06

Eşini vurup tahliye olmuştu: Bu kez tehdit, hakaret ve ısrarlı takip suçlarından yargılanıyor

A
A
A
Eşini vurup tahliye olmuştu: Bu kez tehdit, hakaret ve ısrarlı takip suçlarından yargılanıyor

İstanbul Zeytinburnu’nda 2020 yılında eşi Nurtaç Canan’ı silahla yaraladığı için tutuklu yargılanan ve tahliye olduktan sonra hakaret, tehdit ve ısrarlı takipte bulunan Ragıp Canan’ın yargılanmasına devam edildi. Mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı Ragıp Canan’ın ‘tehdit’, ‘hakaret’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından 2 yıl 6 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.


Zeytinburnu’nda 2020 yılında Ragıp Canan, eşi Nurtaç Canan’ı 5 kurşun ile yaralamıştı. Nurtaç Canan hayatını kaybedeceğini düşünerek kendi kanı ile yere “Anne, baba beni Ragıp vurdu. Üzülmeyin. Kurtuldum” yazmıştı. Yapılan yargılama sonucu 2021 yılında Ragıp Canan ‘eşi kasten yaralama’ suçundan 9 yıl hapisle cezalandırılmıştı. Sanık Canan, cezasının infazını 2023 yılında tamamlayarak tahliye olmuştu. Tahliyesinin ardından eşi Nurtaç Canan’ı ölümle tehdit ettiği, ısrarlı takipte bulunduğu, hakaret ettiği ve elektronik kelepçesini kırdığı iddiasıyla Ragıp Canan hakkında iddianame düzenlenmişti. Sanık Canan’ın düzenlenen iddianame kapsamında yargılanmasına devam edildi.


Bakırköy 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Ragıp Canan SEGBİS sistemi ile hazır edildi. Duruşmaya müşteki Nurtaç Canan ile taraf avukatları da katıldı.



“Babam topluma zararlı bir kişidir”


Duruşmada tanık olarak beyanda bulunan Nurtaç ve Ragıp Canan’ın oğlu Furkan Canan, "Babam cezaevinden çıktıktan sonra anneme yönelik tehdit ve hakaret içerikli mesajlar gönderdi. Babam topluma zararlı bir kişidir. Anneme zarar gelmesini istemiyorum. Karar verilirken bu durumun gözetilmesini talep ederim” dedi.


Sanık Ragıp Canan ise savunmasında, “Eşim ve ailesi mallarımı kaçırmıştır. Amacım mallarımı geri almaktır. Eşime yönelik tehdit ve zarar verme kastı ile hareket etmedim. Ben elektronik kelepçeyi asla kırmadım” dedi.



8 yıl 6 aya kadar hapsi istendi


Duruşmada mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı sanığın ‘tehdit’, ‘hakaret’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından 2 yıl 6 aydan 8 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti. Mütalaanın açıklanmasının ardından sanık avukatı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Hakim, sanık ve avukatına savunma yapması için süre vererek duruşmayı erteledi.



İddianameden


Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Nurtaç ve Ragıp Canan’ın boşanma aşamasında oldukları aktarılmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın 2020 yılında Nurtaç Cana’’a yönelik ‘silahla yaralama’ eylemi sonucu yargılanarak ceza aldığı belirtilmişti. Ragıp Canan’ın 2023 yılında denetimli serbestliğe ayrıldığı da kaydedilen iddianamede, sanığın Nurtaç Canan ile temas kurmaya çalışması nedeniyle elektronik kelepçe uygulanmasına karar verildiği açıklanmıştı. İddianamede Ragıp Canan’ın elektronik kelepçesini kırdığı ifade edilerek, Nurtaç Canan’ı arayıp ölümle tehdit ettiği, küfür ve hakaret ettiği kaydedilmişti. Hazırlanan iddianamede Ragıp Canan hakkında uzaklaştırma kararı verilmiş olmasına rağmen Nurtaç Canan ile ısrarlı şekilde iletişime geçmeye çalıştığı, ciddi bir huzursuzluk oluşmasına, güvenliğinden endişe duymasına neden olduğu kaydedilmişti. Ragıp Canan’ın ‘hakaret’, ‘tehdit’ ve ‘ısrarlı takip’ suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kastamonu Karadeniz Bölgesi’nde ahi teşkilatını kuran Ahi Şorba, Ahilik Haftası’nda anıldı Karadeniz Bölgesi’nde 720 yıl önce ahilik teşkilatını kuran Ahi Şorba Efendi, kabri başında dualarla anıldı. Kastamonu’da ve Karadeniz Bölgesi’nde 720 yıl önce esnafları örgütleyerek ahilik teşkilatını kuran ve o dönemin önemli mesleklerin ortaya çıkartılmasında öncülük eden Ahi Şorba (Ahi Resul) Efendi, Kastamonu’da bulunan türbedeki kabri başında anıldı. 16. Ahilik Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen anma etkinliğinde İl Müftüsü Bekir Derin tarafından dua edildi. Duadan sonra türbeyi ziyaret eden vatandaşlara çorba ve çeşitli ikramlarda bulunuldu. Programda konuşan Vali Yardımcısı Hakan Kubalı, “Kastamonu ahilik dediğimiz esnaf teşkilatının doğruluğa, dürüstlüğe, yardımlaşmaya dayanışmaya dayalı güzel geleneği yansıtan nadidede illerimizden bir tanesi. Ahi Resul olarak adlandırılan bir ahimizin mekanında, bir arada sembolik olarak bu ahilik geleneğini yansıtmaya çalışıyoruz. Evliya Çelebi de Seyahatnamesi’nde Kastamonu, ahilik kültürünü yansıtan insanların birbiriyle kardeşlik içerisinde dayanışma içerisinde, huzur içerisinde, barış içerisinde, sevgiyle saygıyla bir arada olduğu ve konuklara ilgi gösterdiği, gelen yabancılara yol gösterdiği, doğruluk ve dürüstlüğün yaşandığı ve insanların birbiriyle dayanıştığı o güzel tarihli kültürü yaşayan bir ildir. Biz bugün de bu iddiadayız. Esnaf vatandaşlarımızı destekliyoruz. Esnaf vatandaşlarımızın daha iyi durumda olmalarını istiyoruz. Ekonominin daha iyi canlanmasını istiyoruz. Esnaflarımızla dayanışma içerisindeyiz. Ticaretin gelişmesinde esnaflarımızın bulunduğu yer çok önemli. Kastamonu tarihi mekanlarında özellikle esnaflarının o güzel dükkanlarında hala ilgi çeken bir turistik ilgi odağıdır aynı zamanda. Kastamonu esnafı doğruluğuyla, dürüstlüğüyle, sevgisiyle, misafirperverliğiyle, dayanışmasıyla örnek bir esnaftır. Biz valilik olarak, kurumlar olarak, devlet olarak Kastamonu esnafını kucaklıyoruz. Bütün sorunlarında bir aradayız” dedi. Ahi Şorba hakkında bilgiler veren Kastamonu Üniversitesi İTBF Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu ise, “Ahi Şorba, burada böyle bir tekke açarak aslında bir mahallenin temelleri atılmış. Bu mahalle başlangıçta Ahi Şorba Mahallesi olarak bilinirken daha sonra Beyçelebi Mahallesine dönüşüyor. Bu tekke günümüzde elbette ki ortada değildir ama ne mutlu ki türbesi ayakta. Ahi Şorba ve akrabalarının, yakınlarının yattığı bu türbe günümüzden birkaç sene önce İlk defa gündeme getirildi. Tadilatının yapılması istendi. Ben de girişimlerde bulundum. Önceki valiliğimiz, önceki belediye başkanlarımız, muhtarımız, değerli muhtarımız bu konularda öncülük ettiler. Nihayet 3 yıl kadar önce tadilatı bitirilerek bu şekilde bir hizmete sunuldu. Şehir dışından gelen misafirler açısından ve Kastamonu açısından bir ölçüde utanç verici bir durumdu. Çünkü geliyorlar Ahi Şorba’nın methini duymuşlar, önemli bir şahıs olduğunu biliyorlar, ziyaret etmek istiyorlar ama türbe ya kapalı ya da ziyaret edilemeyecek kadar bakıma muhtaçtı. Bundan sonra yine sayın valimizin, umarım belediyemizin ve bütün odalarımızın öncülüğünde bu tekkenin ve ahiliğin anlamına uygun hizmetler yapabilecek düzeyde bir yapılaşma sağlanır” diye konuştu.