ASAYİŞ - 04 Temmuz 2024 Perşembe 18:36

FETÖ’ye yönelik ‘Kıskaç-20’ operasyonunun İstanbul ayağında 21 örgüt üyesi yakalandı

A
A
A
FETÖ’ye yönelik ‘Kıskaç-20’ operasyonunun İstanbul ayağında 21 örgüt üyesi yakalandı

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanmasına (FETÖ/PDY) yönelik 29 ilde düzenlenen “Kıskaç-20”operasyonlarının İstanbul’daki detaylarına ulaşıldı.


Alınan bilgiye göre, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne yönelik 29 ilde “Kıskaç-20” adı verilen operasyon gerçekleştirildiğini duyurmuş, baskınlarda 108 örgüt üyesinin yakalandığını ilan etmişti. Örgüt üyelerine yönelik operasyonların İstanbul detaylarına ulaşıldı. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ile TEM Şube ekipleri, FETÖ/PDY mensuplarına yönelik geniş çaplı yeni bir çalışma gerçekleştirdi.


Söz konusu örgütün faaliyetlerinin deşifre edilmesine yönelik yürütülen çalışmalarda, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye oldukları HTS ve ankesör kayıtları ile tespit edilen şüphelilerin yakalanması için operasyonun düğmesine basıldı. Toplam 28 farklı adrese eş zamanlı baskın yapıldı ve operasyonlarda 21 FETÖ’cünün yakalandığı belirtildi. Şüphelilerin barındıkları adreslerdeki aramalarda ise 15 bin 500 avro, 610 dolar para ve örgütsel doküman niteliğinde çok sayıda dijital materyalin ele geçirildiği aktarıldı.


Yakalanan şüpheliler sorgulanmak üzere TEM Şubeye getirildi. Fetö/Pdy üyelerine yönelik yürütülen tahkikatın devam ettiği öğrenildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kalça kırıklarına ‘multidisipliner müdahale’ ile ölüm oranları düştü Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, kalça kırıklarının günümüzde halk sağlığı sorunu olarak nitelendirildiğini belirterek, ileri yaşlarda en sık hastaneye yatış nedenlerinden biri olduğunu ifade etti. Öte yandan Başaran, kalça kırıklarına artık multidisipliner yaklaşıldığını, bu müdahalenin problemlerin önüne geçip, ölüm oranlarını düşürdüğünü belirtti. Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başaran, yaptığı yazılı açıklamada, kalça kırıklarının günümüzde halk sağlığı sorunu olarak nitelendirildiğini ve ileri yaşlarda en sık hastaneye yatış nedenlerinden birinin de bu durum olduğunu vurguladı. Ayrıca Başaran, bazen tökezlemek gibi en ufak travmada bile kalça kemiğinin kırılabildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Başaran, kalça kırıklarının her geçen yıl daha da arttığını vurgulayarak, “1990-2000 yılları arası dünyada yıllık kalça kırığı sayısının 1,3 milyon olduğunu görüyoruz. 2050’de ise bu oranın 6,3 milyona çıkması bekleniyor. Kadınların fizyolojik olarak bazı özelliklerinden dolayı menopoz sonrası östrojen eksikliğine bağlı kemiklerinde zayıflama oluyor. Aynı zamanda, kadınların kemikleri erkeklere göre daha narin ve ince olduğu için kırık gelişme riski daha fazla oluyor” bilgisini verdi. “Kalça kırıklarının ilacı düzenli egzersiz yapmak” Yapılan en büyük hatalardan birinin düzenli egzersiz yapmamak ve güneş ışığı almamak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Serdar Hakan Başaran, “Kalça kırıkları yaşlılıkta bizim bazı şeyleri ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Bunlardan en önemlisi düzenli egzersiz yapmamak. Kasların zayıf olması düşme riskini arttırıyor. Aynı zamanda dengeli beslenmemek, özellikle D vitamini eksikliğine karşı takviye almamak, kalsiyum ve proteinden zengin besinleri tüketmemek de risk oluşturuyor” ifadelerine yer verdi. “Evler düşme riskine karşı dizayn edilmeli” Yaşlılığın getirdiği, düşme riski oluşturacak hastalıkların da kontrol altında olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Başaran, “Yaşlılığın getirdiği çeşitli hastalıklar var. Bunlar denge bozukluklarına neden olabiliyor ve ilaç kullanımı kullanımını artıyor. Bu ilaçlara bağlı ani tansiyon, şeker düşmeleri olabiliyor bu da düşme riskini artırıyor. Bizim önerimiz insanların evini düşmeyecek şekilde dizayn etmesi, örneğin koridorları ve yürüme alanlarını açması, banyolardaki ıslak zeminlere kaymaz paspaslar kullanması gibi. Dengeli beslenmesi, düzenli egzersiz yapması ve kemik erimesi için kullanılan ilaçların ihmal edilmemesi de önemli. Kronik hastalığı olanların düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemesi hayati öneme sahip” dedi. “Kalça kırıklarında ölüm oranı düştü” Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Başaran, eskiden kalça kırıkları nedeniyle hastaların hayatını kaybetme riskinin daha fazla olduğunu ancak bugün tıptaki gelişmelerle tedavide yüz güldürücü sonuçlar alındığını belirtti. Özellikle Türkiye’de son zamanlarda bu konuyla ilgili önemli gelişmeler olduğunu aktaran Başaran, “Kalça kırıklarına artık multidisipliner olarak yaklaşıyoruz. Hastayı dahiliye, geriatri, kardiyoloji, göğüs hastalıkları branşları ile değerlendirip, hızlıca ameliyat yapmaya çalışıyoruz. Bu değerlendirme hastada ek problemlerin önüne geçiyor. Ayrıca ameliyatta kullanılan implantların gelişmesi de bize yardımcı oluyor. Hastaları erken ayağa kaldırabiliyoruz, erken mobilize edebiliyoruz. Bu nedenle ölüm oranları düştü. Kırıklarda hastalara ilk 24 saatte müdahale önemli. Ama bazen hastaların kan sulandırıcı ilaç kullanımı, ileri kalp yetmezliği gibi durumlarda ameliyatı erteleyebiliyoruz. Bu durumlarda hastanın genel durumunu daha çok önemsiyoruz. Bu durumlar dışında mümkün olduğu kadar ilk 24 saatte ameliyata almaya çalışıyoruz. Ameliyat sonrası iyi bir rehabilitasyonla da bu hastalar tekrar ayaklanıyor. Ameliyat sonrası hastaların sağlıklı beslenmesi ve iyi bakım alması, hızlı rehabilite edilmesi çok önemli. Yapılan araştırmalar da gösteriyor ki iyi ameliyat sonrası bakım alan hastalarda ölüm oranları ciddi düşüyor” ifadelerini kullandı.
Balıkesir Balıkesir’in, Kıbrıs’ta kardeş şehri olacak KKTC Cumhurbaşkanı Özel Danışmanı Orhan Tuğbay, Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’ne katılarak “Kazdağları’ndan Beşparmak Dağları’na Bitkilerin Kardeşliği” adlı bir seminer verdi. Kıbrıs Barış Harekâtı’nda en çok gazisi bulunan Balıkesir’e ayrıca müteşekkir olduklarını vurgulayan Tuğbay, Başkan Ahmet Akın ile görüştüklerini ve Kıbrıs’tan bir şehir ile Balıkesir’i, “Kardeş Şehir” yapacaklarını söyledi. Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’ne katılmak için Türkiye’ye gelen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın Özel Danışmanı Orhan Tuğbay, BAÇEM’de “Kazdağları’ndan Beşparmak Dağları’na Bitkilerin Kardeşliği” konulu bir seminer verdi. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın ve Kıbrıs Türk halkının selamlarını ve sevgilerini ileterek konuşmasına başlayan Orhan Tuğbay, "1974 yılında Kıbrıs Barış Harekâtı’nın yapılmasıyla Türk Ordusu’nun ve Türkiye’mizin başarılı bir çıkartması sonrasında Kıbrıs’a gelen barışın 50. yılını, 20 Temmuz’da kutlayacağız. Bizim için gurur, sevgi ve birlikteliğin anlamını taşıyan Türkiye’de özellikle bu konuyu sizlerle paylaşmamı ve bu sevincimizi gururumuzu sizlerle de paylaşmamı istedi sayın cumhurbaşkanım. Bizler, 1974’ten sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Türkler olarak hiçbirimizin; burnu kanamadan, kötü muameleye maruz kalmadan Türkiye’mizin güvencesi, garantörlüğü ve Türkiye’mizin askeri sayesinde orada mutlu bir şekilde yaşıyoruz. Bu bizim için çok önemlidir. Bunun hayat boyu devam etmesi ve anavatanımızın her zaman bizim başımızda olmasını da istiyoruz. Bu yönden de tüm anavatanımıza tüm Anadolu’muza teşekkür ediyoruz" dedi. Tarih, şifa ve kültür temasıyla gerçekleştirilen Balıkesir 5. Aromaterapi Festivali’nin daha çok kültür yönüne değinmek istediğini söyleyen Orhan Tuğbay “Kazdağları’yla Beşparmakdağları’nın kardeşliği için güzel işler yapacağız, Ahmet Akın Başkanımızla birlikte. Bir tane dağımız var o da Beşparmakdağları. Sizin o güzel Kazdağları’nın altında. Kıbrıs; aslında yüzölçümü çok da büyük olmayan doğusundan batısına 242 kilometre, kuzeyinden güneyine de 36 kilometre olan küçük bir ada. 189 bin hektar tarım arazisine sahip. Kendine has ürünlerin yetiştiği bir ada. Özellikle Akdeniz kültürü olduğu içinde narenciye ön plana çıkıyor. Portakal, limon gibi ürünlerde kendimizi geliştirdik, bunların kabuklarından uçucu yağ elde ettik. Onun dışında 600 bin civarında zeytin ağacımız var. Bunlardan toplamda yıllık 8-15 bin ton arasında rekolte elde ediyoruz. Adamız, maki bitki örtüsüne sahip. Patatesimiz dünyanın en iyi patatesi. Onun tohumlarını sizlere gönderebiliriz, burada yetiştirebilirsiniz. Bu güzel ortamda her şey çok güzel bir şekilde deneyimli ellerde yetişiyor, tebrik ediyorum” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın’a düzenlemiş oldukları bu güzel organizasyonda kendilerine de yer verilmesinden dolayı teşekkürlerini ileten Orhan Tuğbay, “Sayın Cumhurbaşkanımızın selamlarını, sevgilerini iletiyoruz kendisine. Çok başarılı bir festival izliyorum, görüyorum. Sayın başkanımızla da yapmış olduğum görüşmelerde Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’yle Kıbrıs’ta “Kardeş Şehir” projesini başlatacağız. Şöyle de bir şey var; Kıbrıs’taki 1974’teki Barış Harekâtı’nın en fazla gazisi, Balıkesir’den ve bu da bizi onurlandırıyor, gururlandırıyor. Balıkesir’e ayrı bir müteşekkiriz. Başkanımızla projeler yapıp daha büyük kardeşlik projeleri ve kültür projeleriyle bu birlikteliği bu güzelliği ileriye taşımak istiyoruz” ifadelerine yer verdi.
Bursa Şehit padişah Kosova’da yad edildi Balkan Fatihi Osmanlı Sultanı 1. Murad Hüdavendigar, şehit edilişinin 635’inci yılında Osmangazi Belediyesi tarafından Kosova’da düzenlenen etkinlikle anıldı. Osmanlı Devleti’nin savaş meydanlarında şehit edilen tek padişahı olan Sultan 1. Murad için iç organlarının gömülü olduğu Kosova’nın başkenti Priştine yakınlarındaki kabri başında anma töreni düzenlendi. Osmangazi Belediyesi’nce bu yıl 19’uncusu gerçekleştirilen anma törenine, Kosova ve Türkiye’nin yanı sıra Makedonya, Arnavutluk ve Bosna-Hersek’ten çok sayıda davetli katıldı. Avrupa’nın kapılarını Türklere açan Murad Hüdavendigar’ı anma töreni öncesi, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ve protokol üyeleri, şehit padişahın kabri başında dua etti. Anma törenine Başkan Aydın’ın yanı sıra; Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka, Türkiye’nin Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı, TİKA Koordinatörü Fulya Aslan, Kosova Milletvekilleri Fidan Brina Jilta ile Enis Kervan, Mamuşa Belediye Başkanı Abdülhadi Krasniç, Obiliç Belediye Başkan Yardımcısı İbuş Myekiçi, Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım, Osmangazi Belediyesi Meclis Üyeleri katıldı. Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan törende, Murad Hüdavendigar’ın savaş meydanında şehit düşmeden önce yaptığı dua, Türkçe ve Arnavutça olarak okundu. “Geçmişimizi anıyor, unutmuyor ve saygı gösteriyoruz” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, Osmanlı Cihan Devleti’nin Bursa’da kurulup daha sonra dünyaya hükmettiğini belirterek, savaşta şehit düşen tek Osmanlı padişahı olan 1. Murad Hüdavendigar’ı vefatının 635’inci yılında Kosova’daki türbesinde andıklarını söyledi. Sultan Murad için her yıl Kosova ve Bursa’daki türbeleri başında anma programları düzenlendiğini hatırlatan Başkan Aydın, “Geçmişini gerektiği gibi yad edemeyenler, geleceklerini istedikleri gibi inşa edemezler. Biz de hem geçmişimizi anmak, ecdadımıza gereken saygıyı göstermek adına Osmangazi Belediyesi olarak 19 yıldır bu etkinlikleri sürdürüyoruz. İnşallah, bundan sonra da daha geniş katılımlarla bu etkinlikleri devam ettireceğiz. Farklı bölgelerden anma törenine katılan herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Priştine Büyükelçisi Sabri Tunç Angılı da Sultan 1. Murad Hüdavendigar’ı anma törenini geleneksel bir etkinlik haline getirmesinden dolayı Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür ederek, “Sultan Murad Hüdavendigar, böyle bir anmayı ve buluşmayı fazlasıyla hak eden, tarihte çok önemli bir dönüm noktası olan olayın kahramanıdır. Bursa’da kurulan Osmanlı Devleti’nin imparatorluğuna dönüşmesini sağlamıştır. Osmanlı’nın omurgasını oluşturan Balkanlar ve Rumeli için çok önemli olan Sultan Murad Han’ı şehadetinin yıl dönümünde rahmet ve minnetle anıyorum” ifadelerini kullandı. Kosova Bölgesel Kalkınma Bakanı Fikrim Damka da yaptığı konuşmada, “Sultan I. Murad Hüdavendigar’ın Kosova’daki şehadeti, Osmanlı hakimiyetinin Balkanlar’daki etkisinin güçlenmesine ve bu topraklarda Türk varlığının ve kültürünün pekişmesine vesile olmuştur. Kosova Türkleri, Osmanlı döneminden günümüze kadar barışın, adaletin ve kültürel zenginliğin savunucusu olmuştur. Ecdad yadigarı topraklarda anavatanımızın destekleriyle güçlü Kosova Türk toplumunu yaşatmaya, kimliğimizi, dilimizi, bayrağımızı ve değerlerimizin bütününü geleceğe taşımak ve tüm toplum fertlerimizle birlikte canlı tutmak için sayısız çalışma, etkinlik ve projeler gerçekleştiriyoruz” diyerek programı düzenleyen Osmangazi Belediyesi’ne teşekkür etti. Meşhed-i Hüdavendigar Derneği Başkanı Muhammed Ali Yıldırım da her yıl düzenlenen anma programlarından dolayı Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın’a teşekkürlerini sundu.
İzmir Türk ihracatçılar Urumçi’de yeni iş birliklerine imza attı "8. Çin-Avrasya Expo" Fuarı, "İpek Yolu’nun yeni fırsatları, Avrasya’nın yeni dinamikleri" temasıyla, 140 bin metrekarelik bir alanda gerçekleştirildi. Urumçi’de organize edilen fuara, Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’yi temsilen 4 firma ile birlikte katılım sağladı. "8. Çin-Avrasya Expo" Fuarı, Çin Ticaret Bakanlığı, Çin Dışişleri Bakanlığı, Çin Uluslararası Ticareti Geliştirme Konseyi (CCPIT) ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi Hükümeti tarafından ortaklaşa olarak 26-30 Haziran 2024 tarihleri arasında Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin başkenti Urumçi’de organize edildi. Ege İhracatçı Birlikleri, Türkiye’yi temsilen etkinliğe 81 metrekare bir alanda 4 firma ile birlikte katılım sağladı. "360 iş birliği anlaşması imzalandı" Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkan Yardımcısı ve Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Yalçın Ertan, "8. Çin-Avrasya Expo genel nitelikli bir fuar olarak pek çok farklı sektörü bünyesinde barındırıyor. Bilişim teknolojileri, kimya, tekstil, lojistik, gıda gibi farklı alanlarda fuar genelinde toplam 610 milyar yuan (83,9 milyar dolar) değerinde 360 iş birliği anlaşması imzalandı. Fuarda 50 ülke ve uluslararası organizasyondan bin 900’dan fazla katılımcı yer aldı. 6 binden fazla ürün çeşidi sergilendi. Sincan Uygur Özerk Bölgesi, Kuşak ve Yol İnisiyatifi (KYİ) çerçevesinde uluslararası ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor ve bu bağlamda geçtiğimiz 10 yıl içinde 192 ülke ve bölge ile iş birliği geliştirildi, 51 uluslararası şehir ile kardeş şehir ilişkisi kuruldu ve 19 ülkedeki 23 şehirle hava bağlantısı sağlandı" dedi. "Önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır" Başkan Ertan, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nin, Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında çok önemli bir rol oynadığını söyleyerek, "Çin’i Orta Asya ve Avrupa’ya bağlayan stratejik bir konumda yer alıyor. Bölgede demiryolları, karayolları ve havalimanları gibi önemli altyapı projeleri gerçekleştirilmiş ve halen gerçekleştirilmeye devam ediliyor. Özellikle Çin-Avrupa demiryolu hatları, Sincan üzerinden geçmekte. Urumçi, Çin-Orta Asya-Azerbaycan-Türkiye’den geçen orta koridor hattı boyunca ve Çin-Avrupa ticaretinde önemli bir lojistik merkezi konumunda. Bölge, Orta Asya’dan Çin’e uzanan petrol ve doğalgaz boru hatlarının geçiş noktası. Kuşak ve Yol İnisiyatifi projeleri sayesinde bölgede üç tane serbest bölge kurulmuş, ekonomik aktivite artmış, istihdam olanakları genişlemiş bulunmakta. Bu gelişmelerin heyecanını her kesimde gözlemlemek mümkün. Biz Türk ihracatçıların ve yatırımcıların bu bölgeye şimdiden ilgi göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki 10 yıl o bölgede hızlı bir gelişim süreci yaşanacaktır. Dünyada denize en uzak şehir olan Urumçi; denizden uzaklığına rağmen, İpek Yolu üzerindeki konumu nedeniyle tarihte ve günümüzde önemli bir ticaret merkezi. Çin hükümeti bölgenin gelişimine özel önem vermekte ve Çin’in batıya açılan kapısı olarak görülmekte" diye konuştu. "Türkiye için hem ticaret hem de yatırımlarda yeni kapıların açılmasına vesile olacaktır” Son dönemde Süveyş Kanalı’nda gemi taşımacılığına yönelik saldırılar sebebiyle Süveyş geçişli gemi trafiğinin çok azaldığını ve ortalama 30-32 gün olan Çin-Türkiye seyir süresinin gemilerin Ümit Burnu’ndan dolaşımı tercih etmelerinden dolayı 67-70 güne çıktığını belirten Ertan, "Bu sebeple navlun fiyatlarının neredeyse üç kat arttığı ve Kanalın baypas edilerek gemilerin Ümit Burnu’nu tercih etmeleri sebebiyle teslim sürelerinin uzadığı da göz önüne alındığında, Urumçi’deki demiryolu taşımacılığı daha da önem kazanmıştır. Bu durum, demiryolu taşımacılığının güvenilir ve hızlı bir alternatif olarak öne çıkmasını sağlamakta, Urumçi’nin Çin-Avrupa ticaretinde kritik bir lojistik merkezi olarak konumunu güçlendirmektedir. Önümüzdeki yıl en az 400 metrekare alanla milli katılım organizasyonu gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Bu fuar Türkiye için hem ticaret hem de yatırımlarda yeni kapıların açılmasına vesile olacaktır. İlişkilerimizi ve temaslarımızı daha fazla artırarak Kuşak ve Yol iş birliğini daha fazla teşvik etmeyi ve verimli sonuçlar elde etmeyi umuyoruz" ifadelerini kullandı. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan ve Pekin Ticaret Başmüşaviri Atakan Özdemir de fuarı ziyaret ettiler.