POLİTİKA - 28 Eylül 2024 Cumartesi 15:08

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz" dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde “Yatırım Danışma Konseyi 10. Toplantısı” katıldı. Toplantıda küresel şirketlerin yöneticilerine hitap eden Erdoğan, “Türkiye Yatırım Danışma Konseyi’ni uluslararası iş dünyasının görüş ve önerilerini almak amacıyla 2004 yılında oluşturduk. Konseyde iletilen birçok teklif ve tavsiyeyi ülkemizin yatırım ortamını iyileştirirken daima göz önünde bulundurduk. Doğrudan yabancı yatırımlar kanunundan sermaye piyasaları düzenlemelerine, bankacılık ve finans sisteminin etkinleştirilmesinden yatırım teşviklerine, fikri mülkiyetten gümrük ve rekabet düzenlemelerine uzanan geniş bir yelpazede devrim niteliğinde adımlar attık. Tüm bunlar sayesinde ülkemiz bugün uluslararası doğrudan yatırımların yöneldiği öncü destinasyonlardan biri haline geldi. Bundan sonra da ortak akılla sorunlarımıza çözüm bulacak, yeni reform paketlerini devreye alacağız. Türkiye yüzyılını aynı zamanda yatırım yüzyılı yapmaya kararlıyız” ifadelerini kullandı.


“Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır”


Covid 19 sonrasında küresel tedarik zincirlerinde yaşanan kırılmalar ve jeopolitik gerilimlerin uluslararası ticareti yeniden şekillendirdiğini vurgulayan Erdoğan, “Türkiye sahip olduğu üretim kabiliyetleri, güçlü altyapısı, nitelikli insan kaynağı, gelişmiş pazarlara yakın konumu ve küresel entegrasyonu ile bu dönüşüm sürecine en hızlı adapte olan ülkelerin başında geliyor. Yakın dönemde yaşanan birçok gelişme Türkiye‘nin küresel ekonomideki rolünü daha da öne çıkarmıştır. Mesela bu yılbaşında Süveyş kanalında yaşanan kriz, dünya ticaretinin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Türkiye Süveyş kanalındaki tıkanma döneminde alternatif ulaşım rotaları sunarak küresel ticarette güvenilir bir partner olduğunu ispatlamıştır” şeklinde konuştu.


“Ülkemiz yeni dönemde uluslararası yatırımların tercih ettiği, lider ekonomilerden olmaya devam edecektir”


Türkiye’nin küresel tedarik zincirlerindeki konumunun her geçen yıl güçlendiğine dikkat çeken Erdoğan, “2022 yılında 36 milyar dolar ihracatla dünya ticaretinden binde 5 oranında pay alırken, bugün 256 milyar dolar ihracatımızla payımızı yüzde 1’in üzerine çıkardık. Burada sadece bir hacim artışından bahsetmiyoruz. İhraç ettiğimiz ürünlerin teknolojik kompozisyonumuzu da genişlettik. Artık ürün sepetimizin yarıya yakını yüksek ve orta yüksek teknolojili ürünlerden oluşuyor. Son 21 yılda yıllık ortalama yüzde 5.4’lük büyüme kaydederek satın alma gücü paritesine göre 11’inci sıraya yükseldik. Ulaştırma, enerji, eğitim, sağlık ve dijitalleşme alanlarında yaptığımız dev yatırımlarla ülkemizin altyapı eksiklerini tamamladık. Uluslararası doğrudan yatırımlar da bu süreçte bizlere ciddi katkı sundu. 2003’ten önceki 30 yılda sadece 15 milyar dolar yatırım alan Türkiye, son 20 yılda toplamda 268 milyar dolardık doğrudan yatırım çekti. 2002 yılında ülkemizde yalnızca 5 bin 600 uluslararası sermayeli şirket faaliyet gösteriyordu. Bugün ise 83 binden fazla çok uluslu şirkete ev sahipliği yapıyoruz. Türkiye artık bu şirketlerinin üretim faaliyetlerinin, araştırma geliştirme merkezleri, tasarım ekipleri, lojistik üsleri ve bölgesel yönetim merkezleri ile desteklendiği bir ekonomik merkeze dönüştü. Burada karşılıklı bir kazan kazan durumu söz konusu. Son 15 yılda Türkiye’de gerçekleştirilen ihracatın yaklaşık yüzde 31’inin uluslararası sermayeli şirketler yaptı. Özel sektör istihdamında uluslararası yatırımcıların payı yüzde 8.8’e çıktı. Türkiye’nin imalat sanayi yatırımlarındaki liderliği de dikkat çekicidir. Ülkemiz yeni dönemde de uluslararası yatırımların tercih ettiği, büyüyüp geliştiği lider ekonomilerden olmaya devam edecektir” diye konuştu.


“Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz”


Türkiye’nin 12’inci kalkınma planı, orta vadeli program ve uluslararası doğrudan yatırım stratejisi gibi belgelerle ekonomideki yol haritasını belirlediğini vurgulayarak, “Orta vadeli programın temel hedeflerinden biri yıllık ortalama yüzde 5’in üzerinde ekonomik büyümedir. Enflasyonunun tek haneli rakamlara düşürülmesi, cari açığın azaltılması, ihracatın yıllık ortalama yüzde 7 oranında arttırılması da programın öne çıkan başlıkları arasındadır. Dijital dönüşüm, yeşil ekonomi ve enerji verimliliği konularına özellikle ağırlık veriyor, bu alandaki yatırımları hızlandırmayı planlıyoruz. 6 Şubat depremlerinin maliyemize getirdiği 104 milyar dolarlık ilave yüke rağmen, program döneminde mali disiplinden taviz vermiyoruz. Son dönemde açıklanan büyüme, istihdam, dış ticaret ve enflasyon verileri, programın çalıştığını ortaya koyuyor. Cari açığımızın düştüğü, rezervlerin arttığı, risk göstergelerinin iyileştiği, enflasyonun kontrol altına alındığı bir döneme girmiş bulunuyoruz. Mikro ekonomide elde ettiğimiz bu olumlu gidişatı yatırım ortamının iyileştirilmesi çalışmaları ile destekliyoruz. Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu, 2024 yılı eylem planında birçok çalışmayı hali hazırda tamamladık. Kişisel verilerin korunması, yenilenebilir enerji, girişim sermayesi, yatırım taahhütlü avans kredisi gibi önemli konularda ilerlemeler kaydedildi. Yatırımcılarımız için önem arz eden birçok konuda çalışmalarımız devam ediyor. İklim yasası, girişimcilik ekosistemi, araştırma geliştirme faaliyetleri, dijitalleşme ve yatırım teşvikleri gibi konulara odaklanan bu çalışmaları da yıl bitmeden tamamlayıp yatırımcıların önünü daha da açmayı hedefliyoruz. Bir diğer önemli belgemiz uluslararası doğrudan yatırım stratejimizdir. 29 Temmuz’da kamuoyu ile paylaştığımız bu strateji, nitelikli yatırımları ülkemize kazandıracak bir yol haritası olarak tasarladık. Strateji ile yüksek katma değerli sürdürülebilir dijital dönüşümü destekleyen, yüksek teknolojiye dayalı ve kaliteli istihdam sağlayan yatırımları ülkemize daha fazla çekmek istiyoruz. Böylece ülkemizin küresel sermaye pastasında aldığı payı 2028 yılı itibariyle yüzde 1.5’a çıkaracağız” açıklamalarında bulundu.


Yeni yasama yılıyla birlikte mecliste yatırımların önünü açmak için atılacak adımları anlatan Erdoğan, “Meclisimizin açılmasıyla iklim kanunu gündeme gelecek. Kanunla sanayimizde yeşil dönüşüm sürecini hızlandıracağız. Emisyon ticaret sistemi kurulmasına yönelik çalışmalar da devam ediyor. Karbon ayak izini azaltıcı her türlü yeniliği teşvik ederek sanayimizin dönüşümünü destekleyecek ve rekabet gücümüzü arttıracağız. Gerek yüksek teknoloji yatırım programımız, gerekse yatırım taahhütlü avans kredisi mekanizmamız sizleri kullanımına açıktır. 30 milyar dolar bütçeyle destekleyen bu programla 8 öncelikli alandaki 30’dan fazla yatırım başlığında önemli imkanlar sunacağız. Yarı iletkenlerden mobiliteye, yeşil enerjiden ileri imalata, haberleşme ve uzaydan değer zinciri yatırımlarına kadar bir çok sektör programdan faydalanacaktır”


Konuşmasında “siyasi istikrar” vurgusu yapan Erdoğan, “Biz iktidar ve ittifak olarak tüm planlarımızı 2028’e göre yapıyoruz. Milletin 14-28 Mayıs seçimlerinde verdiği yetkiyi sonuna kadar en verimli şekilde kullanmanın çabasındayız. Muhalefetin kendi iç çekişmelerini perdeleme amacıyla gündeme getirdiği seçim tartışmalarını havanda su dövmek olarak görüyoruz. Türkiye’nin önünde her biri altın kıymetinde seçimsiz 3.5 yıl vardır. Ekonomide, savunmada, diplomaside, demokraside ve diğer alanlardaki hedeflerimize ancak bu 3.5 yılın hakkını vererek ulaşabiliriz. Bunun dışındaki her gündem lafügüzaftır, sahtedir, sanaldır. Sadece ve sadece ülkenin enerjisini tüketmeye dönük fuzuli hamlelerdir. Sizin de gelecek planlarınızı buna göre yapmanızda fayda olduğuna inanıyorum. Türkiye siyasi istikrarı, nitelikli insan kaynağı, küresel değer zincirlerindeki yükselen konumu, coğrafi avantajları ve güçlü ekonomik altyapısıyla uluslararası doğrudan yatırımları merkezi olmaya devam edecektir. Şunu lütfen unutmayın. Cumhurbaşkanlığı yatırım ofisimiz 7 gün 24 saat sizlerin hizmetindedir. İlgili bakanlıklarımız da sizlere gereken desteği vermeye daima hazırdır. Türk ekonomisine güvenen herkesin yanında olduğumuzu ve olacağımızı bilmenizi isterim” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şırnak Uzmanı uyardı: Dil ve konuşma terapisi problemleri artıyor Şırnak’ta Uzman Terapist Baran Serkan Demir, “Gelişen dil, bireyin zihinsel, sosyokültürel ve akademik anlamda gelişimini desteklemektedir. Ekran maruziyeti, direkt bir etki söz konusu olmasa bile, farklı bozukluklarla birlikte eşlik ettiğinde bireylerde dil ve konuşma bozukluklarına neden olabilmektedir” dedi. Çocukların büyüme evresinde hayatlarını önemli ölçüde etkileyen konuşma bozuklukların olduğuna dikkat çeken Demir, terapi yöntemlerinin çeşitliliğiyle, her bireyin ihtiyaçlarına uygun çözümler sunulması gerektiğinin altını çizdi. Konuşma bozukluklarının tek bir nedene bağlı olarak gerçekleşmediğini ifade eden Demir, "Dil ve konuşma terapistleri, bireylerin iletişim, dil, konuşma, ses ve yutma bozukluklarını değerlendiren, tanımlayan ve tedavisinde rol oynayan sağlık çalışanlarıdır. Kekemelik, hızlı bozuk konuşma, otizm ve down sendromlu bireylerin iletişim, dil ve konuşma becerilerini geliştirme, ayrıca zihinsel engelli bireylerin dil ve konuşma becerilerini geliştirme, ses, yutma ve çiğneme gibi tedavilerinde de rol oynamaktayız. Mevcut duruma bağlı olarak dil ve konuşma bozuklukları farklı şekillerde tanımlanabilir. Günümüzde yeteri kadar uyarana maruz kalmayan bireylerde dil ve konuşma becerilerinde gerileme yaşanabilmektedir. Bu bağlamda, sadece bunu değerlendirmek yanlış olabilir. Etrafınızdaki ya da bildiğiniz bireylerde eksiklik olduğunu düşünüyorsanız, en yakın dil ve konuşma terapistlerine başvurmanız önemlidir” dedi. Erken değerlendirmenin ve tanımlamanın dil ve konuşma terapisi için önemli bir rol oynadığını vurgulayan Demir, "Gelişen dil, bireyin zihinsel, sosyokültürel ve akademik anlamda gelişimini desteklemektedir. Ekran maruziyeti, direkt bir etki söz konusu olmasa bile, farklı bozukluklarla birlikte eşlik ettiğinde bireylerde dil ve konuşma bozukluklarına neden olabilmektedir. Ekran maruziyetinin fazla olması, bireyin dış dünyadan bağımsız ve kopuk bir şekilde hayatına devam etmesine neden olmaktadır. Bizler, dili ve konuşmayı etrafımızdakilerle etkileşim halinde olduktan sonra öğreniriz. Bu bağlamda, zihnimiz bir şema oluşturur. Görsel ve işitsel olarak oluşan referanslar sonucunda, genellikle dili öğreniriz. Dolayısıyla, bireyin sosyal iletişimin azalması, dil ve konuşma bozukluklarına yol açabilmektedir. Dil ve konuşma bozukluklarında ilk olarak vaka ölçüsü alıyoruz. Bu ölçümde, doğumdan önce, doğum anı ve doğum sonrası bilgileri topluyoruz. Bununla birlikte, eşlik eden farklı bir bozukluğun olup olmadığını değerlendiriyoruz. Ayrıca, aile bireyleri içerisinde aynı bozukluklar veya farklı bireylerin olup olmadığını soruyoruz. Erken değerlendirmenin ve tanımlamanın dil ve konuşma terapisi için önemli bir rol oynadığını bir kez daha belirtmek gerekir” ifadelerini kullandı.
Sakarya Almanya’da yaşayan özel gereksinimli genç hayalini kurduğu askerlik görevini memleketinde yerine getirdi Almanya’da yaşayan Sakaryalı 32 yaşındaki özel gereksinimli genç, yıllardır televizyonda izleyerek hayalini kurduğu askerlik görevini temsili olarak yaparak yemin törenine katıldı. Memleketinde askerlik görevini yerine getiren gencin mutluluğu, gözlerinden okundu. Sakarya İl Jandarma Komutanlığı, 32 yaşındaki özel gereksinimli Ömer Bayraktar için temsili askerlik töreni düzenledi. Silahaltına alınması mümkün olmayan ve askerlik hayali ile büyüyen ve Almanya’da yaşayan gurbetçi Bayraktar, memleketi Sakarya’da hayaline ulaştı. Temsili askerlik törenlerini televizyondan izleyen ve bunun hayalini kuran Ömer’in mutluluğu adeta gözlerinden okundu. Tören sonunda yemin eden Ömer Bayraktar’a terhis belgesi verildi. Ömer Bayraktar’ın ailesi, yıllardır toplu olarak yapılan temsili askerlik törenlerini televizyondan izleyerek bunun hayalini kurduklarını ve çocuklarını üniforma içerisinde görmekten büyük gurur duyduklarını belirterek, Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’na teşekkürlerini ilettiler. Sakarya İl Jandarma Komutanlığı’ndan yapılan açıklamada ise, “Özel gereksinimli vatandaşımıza Sakarya İl Jandarma Komutanlığı olarak kısa da olsa, kutsal askerlik görevini yapmanın gurur ve onurunu yaşatmaktan ve şanlı Türk ordusunun şerefli birer neferi olarak aramızda görmekten mutluluk duyuyoruz. Onların içindeki vatan sevgisi ile dosta güven, düşmana korku vermeye devam edeceğiz” ifadeleri yer aldı.
İstanbul ABD’de hayatını kaybeden Ahu Tuğba son yolculuğuna uğurlandı ABD’de 1 Eylül’de geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden sinema oyuncusu Ahu Tuğba, Teşvikiye Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. Oyuncu Ahu Tuğba, ABD’de birlikte yaşadığı kızı Anjelik Calvin’in evinde 1 Eylül’de hayatını kaybetmişti. KOAH hastalığı nedeniyle 69 yaşında hayatını kaybettiği öğrenilen Tuğba’nın cenazesi, dün ABD’nin Miami eyaletinden kalkan uçakla İstanbul Havalimanı’na getirilmişti. Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi Ahu Tuğba için bugün saat 11.00’de Beyoğlu’ndaki Atlas Sineması’nda anma töreni düzenlendi. Törenden sonra Tuğba için öğle namazı sonrası Teşvikiye Camii’nde cenaze namazı kılındı. Cenazeye, Tuğba’nın ailesi dışında sanat camiasından birçok ünlü isim katıldı. Namazın ardından Ahu Tuğba, Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi. “Maalesef bizim mesleğimiz nankör” Cenazeye katılmayan dostlarına sitem eden Yeşilçam oyuncusu Serpil Örümcer, “Çok iyi bir insandı. Ölümüyle beni şoke etti. Birdenbire olunca çok üzüldüm. Ahu kalben çok iyi bir insandı. Delikanlı bir insandı. Ben sabahki anma törenine yetişemedim. Maalesef bizim mesleğimiz nankör. Ben şimdi ayaktayım ama yarın bir gün ben de öleceğim. Yarın bana da aynı şey olacak” ifadelerini kullandı. “Benim en son hastalığımda da aradı, gözyaşlarıyla dualarını etti” Nuri Alço ise, “Türk sinemasının gerçekten çok değerli bir oyuncusunu kaybettik. Ahu Tuğba gerçekten yüreği gibi güzel, dürüst, doğrucu ve hiçbir şeyden korkmayan bir insandı. Biz de birçok filmde birlikte oynadık. Güzel bir insandı. Ben kendisi kadar iman gücü kuvvetli bir insan görmedim. Her evden çıkışta dualarını eksik etmezdi. Benim en son hastalığımda da aradı, gözyaşlarıyla dualarını etti” diye konuştu. “Bu şekilde bir anma töreni olmamalıydı” Ahu Tuğba’nın anma törenine katılmayan dostlarına sitem eden Serpil Çakmaklı ise, “Bugün acımız çok büyük. Anma töreninden buraya geliyoruz. Törende bütün dostlarının, Yeşilçam’da birlikte rol aldığı arkadaşlarının dahası sinemaya emek vermiş insanların çoğunu orada görmek istedik. Maalesef yoktu ve bir vefasızlık örneği daha yaşandı. Ahu bunu hak etmedi çünkü sinemaya yıllarını vermiş bir sanatçı. Bu şekilde bir anma töreni olmamalıydı. Ölüm bir gün hepimizin kapısını çalacak. Dostum dediği arkadaşlarının olmaları gerekirken maalesef anma töreninde olmadılar” dedi.
Muğla Bodrum’da sinema şöleni Bodrum, bu yıl 12’ncisi düzenlenecek Bodrum Türk Filmleri Haftası ile sinemaseverleri ağırlamaya hazırlanıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü, Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Bodrum Belediyesi tarafından desteklenen, Bodrum Sinema ve Kültür Derneği (BSKD) ev sahipliğinde gerçekleşecek olan organizasyon, 30 Eylül - 6 Ekim tarihleri arasında sanat ve sinema dolu bir hafta sunacak. Etkinlikler kapsamında sinema dünyasının önde gelen isimleri, film gösterimleri ve panellerde bir araya gelecek. Sinema Sektör Zirvesi de aynı tarihlerde düzenlenecek. BSKD ve Bodrum Türk Filmleri Haftası Yönetim Kurulu Başkanı Cenk Sezgin, hazırlıkların tamamlandığını ve bu yıl çok daha zengin içerikli bir programla izleyicilere unutulmaz anlar yaşatmayı hedeflediklerini ifade etti. Sezgin, etkinliğin Bodrum ve Kos Adasında 16 farklı mekanda gerçekleşeceğini belirterek, açılış töreninin ardından hafta boyunca sürecek etkinliklerin sinema tutkunlarını beklediğini söyledi. Sezgin, bu yılki organizasyonun, 2025’te gerçekleştirilecek Bodrum Uluslararası Film Festivali için bir prova niteliğinde olduğunu da sözlerine ekledi. Tüm halkın davetli olduğu açılış töreni 30 Eylül Pazartesi saat 19.00’da gerçekleştirilecek. Sunuculuğunu Hakan Bilgin’in yapacağı törenin ardından Müfit Can Saçıntının "Meşhur Ünlüler" gösterisi ve Eypio’nun mini konseri izleyicilere keyifli anlar yaşatacak. Etkinlik programı kapsamında ayrıca, Müfit Can Saçıntı’nın katılımıyla Bodrum Yel Değirmenleri’nde "Sinemada İtiraz Ediyorum" adlı filmin açık hava gösterimi yapılacak. 5 ve 6 Ekim tarihlerinde de açık hava film gösterimleri devam edecek. Kos Adasında ise özel etkinlikler düzenlenecek.