EKONOMİ - 07 Mart 2025 Cuma 08:58

Bilim ve mühendislik alanında yüzde 44 kadın çalışan oranıyla Türkiye, AB ülkelerinin ortalamasını geçti

A
A
A
Bilim ve mühendislik alanında yüzde 44 kadın çalışan oranıyla Türkiye, AB ülkelerinin ortalamasını geçti

8 Mart Dünya Kadınlar Günü özelinde açıklamalar yapan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Çisem Neval İnci, "Kadın mühendisler ve teknik personel, bilgi ve becerileri açısından erkek meslektaşlarıyla eşit olmalarına rağmen, çalışma hayatında çeşitli zorluklarla karşılaşsa da veriler gösteriyor ki sayımız her geçen gün artıyor. Biz mühendisiz, mimarız, teknik personeliz, üreticiyiz, lideriz! Vazgeçmeyen, yılmayan, tüm baskılara karşı dimdik duran kadınlarız" dedi.



Erkek egemen bir meslek olarak görülen mühendislik alanında, kadınlar cam tavanları yıkmak için mücadele ediyor. İş ve özel hayat dengesini sağlamakta zorluklar yaşasalar da sektördeki kadın mühendis sayısı her geçen gün artıyor. Kamu mühendisleri ve teknik personelin sesi olan Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası’nın Genel Başkan Yardımcısı Çisem Neval İnci, sektörde cinsiyet eşitliğinin sağlanması için öncelikle ‘eşit işe eşit ücret’ politikasının benimsenmesi gerektiğini vurguladı. İnci, "8 Mart Dünya Kadınlar Günü; kadınların erkeklerle eşit fırsatlara sahip olması için işe alım, terfi ve maaş artışı gibi süreçlerde cinsiyet ayrımcılığının son verilmesi yönünde adım atmamız gereken en önemli gündür. Bugünü milat kabul ederek; bu konudaki çalışmalarımızı toplum olarak hızlandırmalı ve hayata geçirmeliyiz" diye konuştu.



"Türkiye’deki mühendislerin yüzde 24’ü kadın"


Türkiye’de mühendislik mesleğinde kadınların varlığının son yıllarda artış gösterdiğinin altını çizen İnci, Türkiye’deki mühendislik mesleğinde kadınların giderek daha fazla yer aldığını vurguluyor. İnci; "2024 verilerine göre, Türkiye’deki mühendislerin yüzde 24’ü kadınlardan oluşuyor ve üniversitelerde mühendislik bölümlerinde eğitim gören kız öğrenci sayısı 111 binin üzerine çıkmış. Öte yandan Avrupa Birliği ülkelerinde bilim ve mühendislik alanlarında çalışan kadınların oranı yaklaşık yüzde 41 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 44. Bu istatistikler; Türkiye’nin bilim ve mühendislik alanlarında çalışan kadın istihdamında AB ortalamasının üzerinde bir konumda olduğunu gösteriyor. Mühendislik ve teknoloji alanında cinsiyet eşitliğinin sağlanması adına ülkemizin çok önemli bir gelişim kaydettiğini ve kadınların sektörde daha fazla temsil edilmesi konusunda umut verici bir noktaya ulaşıldığını söyleyebiliriz" dedi.



"Yazılım geliştirme alanında kadın mühendislerin sayısı artıyor"


Türkiye’de kadınların en çok mimarlık, elektrik-elektronik mühendisliği, bilgisayar mühendisliği ve inşaat mühendisliği, alanlarında istihdam edildiğini açıklayan İnci, "Mimarlık alanında istihdam edilen kadınların oranı, diğer mühendislik dallarına kıyasla daha yüksek. İnşaat ile elektrik-elektronik mühendislikleri alanlarında kadınların sayısı artsa da erkeklerin egemenliği devam ediyor. Özellikle bilgisayar mühendisliği, yazılım geliştirme, veri analizi ve yapay zekâ gibi modern teknoloji alanlarında kadın mühendislerin sayısının çoğaldığını gözlemliyoruz. Dünyada da durum aynı. Kadın mühendisler, genellikle daha fazla çeşitlilik ve esneklik sunan alanlarda, özellikle yazılım mühendisliği ve biyomedikal mühendislik gibi branşlarda daha fazla yer alıyor. Ancak genel olarak mühendislik alanlarındaki kadın temsil oranı; dünya genelinde erkeklere göre hala düşük seviyelerde" diye konuştu.



"İş yerlerinde kreş ve çocuk bakım desteği sağlanması için görüşmeler planlıyoruz"


Mühendis Tek-Sen Enerji olarak, kadın mühendislerin ve teknik personelin çalışma hayatında karşılaştıkları zorlukların farkında olduklarını ve haklarını güçlendirmek için mücadele ettiklerini ifade eden İnci, "Eşit işe eşit ücret ilkesini savunuyor, kadınların kariyerlerinde cam tavan engeliyle karşılaşmaması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yönetici pozisyonlarına yükselme konusunda da kadınlara daha fazla fırsat tanınmasını ve adil terfi sistemlerinin oluşturulmasını savunuyoruz. İş yerlerinde cinsiyet ayrımcılığı ve tacizin önlenmesi için politikaların geliştirilmesini destekliyor, güvenli ve saygılı bir çalışma ortamı sağlanmasını istiyoruz. Kadın çalışanların iş-yaşam dengesini kurabilmesi için kamuda esnek çalışma saatleri, uzaktan çalışma imkânları ve doğum izni ile ebeveyn izninin daha adil hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca, iş yerlerinde kreş ve çocuk bakım desteği sağlanması için kurumlarla görüşmeler planlıyoruz. Kadın mühendislerin mesleki gelişimlerini desteklemek amacıyla mentorluk programları planlıyor, kamudaki dayanışma ağlarının güçlenmesini hedefliyoruz. Mühendislik ve teknik hizmet alanlarında kadın istihdamının artırılması için farkındalık kampanyaları planlıyoruz. Kadın mühendislerin ve teknik personelin haklarını savunmaya, çalışma hayatındaki eşitsizlikleri gidermeye ve daha adil bir iş ortamı oluşturmaya kararlıyız. Kadınların emeğinin görünür olması ve hak ettiği değeri alması için mücadelemize devam edeceğiz" dedi.



"Tüm zorluklara rağmen geleceği, eşitliği ve adaleti inşa ediyoruz"


Mühendis Tek-Sen Enerji Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Çisem Neval İnci, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında mühendis, mimar ve teknik alanda çalışan kadınlara şöyle seslendi:


"Biz mühendisiz, mimarız, teknik personeliz, üreticiyiz, lideriz! Vazgeçmeyen, yılmayan, tüm baskılara karşı dimdik duran kadınlarız! Türkiye’de; mühendislik ve bilim; Cumhuriyet kadınlarının emeği ve liderliği olmadan eksik kalır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere sağladığı eşitlikçi ve aydınlık miras, kadınların her alanda güçlü bir şekilde var olmalarını mümkün kılmıştır. 8 Mart, yalnızca bir kutlama günü değil; haklarımızı daha güçlü savunduğumuz, mücadelemizi büyüttüğümüz de bir gün. Biz, bilgimiz, emeğimiz ve azmimizle sadece projeler üretmiyor, aynı zamanda toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesinin de önemli bir parçası oluyoruz. Erkek egemen iş kollarında var olmanın zorluklarına rağmen, üretiyor, tasarlıyor ve geleceği, eşitliği, adaleti inşa ediyoruz. Akıl, emek ve kararlılıkla var olduğumuz her alanda, karşılaştığımız engelleri bir bir yıkıyor, mücadelemizle yol açıyoruz.



Ancak biliyoruz ki, hala cam tavan engelleri, ücret eşitsizliği, iş-yaşam dengesindeki adaletsizlikler ve mesleki ayrımcılık gibi sorunlarla mücadele ediyoruz. Mühendis Tek-Sen Enerji olarak; bu eşitsizliklerin ortadan kalkması ve kadın mühendislerin, mimarların, teknik çalışanların hak ettikleri değeri görmesi için yanınızdayız. Kadın çalışanların eşit haklara sahip olduğu, emeklerinin karşılığını adil bir şekilde aldığı ve her alanda söz sahibi olduğu bir çalışma hayatı için mücadele etmeye devam edeceğiz. Ülkemizde; kadın emeğinin daha görünür olduğu, fırsat eşitliğinin sağlandığı kurumlarda çalışabilir olmak hepimizin sorumluluğu. Dayanışma ile daha eşit, adil ve özgür bir gelecek inşa edeceğimize inanıyoruz. Tüm kadın meslektaşlarımın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyor, emekleriyle geleceği şekillendiren tüm kadınlara saygılarımızı sunuyoruz."



Bilim ve mühendislik alanında yüzde 44 kadın çalışan oranıyla Türkiye, AB ülkelerinin ortalamasını geçti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Bandırma’da yağışlı hava kazayı beraberinde getirdi, otobüs taksiye çarptı, 2 yaralı Balıkesir’in Bandırma ilçesinde, yağışlı hava nedeniyle kayganlaşan yolda meydana gelen trafik kazasında 2 kişi hafif şekilde yaralandı. Edinilen bilgilere göre kaza, Bandırma Külefli Yolu ana yol bağlantısındaki ışıklı kavşakta gerçekleşti. Ahmet K. idaresindeki 10 AFS 139 plakalı taksi, kırmızı ışıkta beklediği sırada, arkadan hızla gelen 17 KB 101 plakalı şehirlerarası yolcu otobüsü, duramayarak taksiye çarptı. Otobüs sürücüsünün İdris Ö. olduğu öğrenildi. Çarpmanın etkisiyle trafik ışıklarından yaklaşık 100 metre sürüklenen taksi içinde bulunan iki yolcudan biri, ön koltukta oturan kadın yolcu, tedbir amaçlı olarak ambulansla Bandırma Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Her iki yaralının da sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Kaza sonrası çevredeki vatandaşlar durumu hemen 112 Acil Servis’e bildirirken, olay yerine kısa sürede sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Emniyet ekipleri bölgede güvenlik önlemleri alarak trafik akışını kontrollü şekilde sağladı. Her iki araç sürücüsüne de alkol testi yapıldı ve herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Kaza yerinde yapılan incelemelerin ardından yürür durumda olan araçlar güvenli bölgeye çekildi ve trafik normale döndü. Bandırma İlçe Emniyet Müdürlüğü, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Aydın Başkan Özer; "Söke Ovası’nda Kısıtlı Su Planı yeniden gözden geçirilmeli" Aydın’da son dönemde etkili olan sağanak yağışlar, bölgedeki barajların doluluk oranlarını önemli ölçüde artırırken, pamuk üretiminin merkezi olan Söke Ovası’nda çiftçilerin "kısıtlı su dağıtım planı"na yönelik itirazları yeniden gündeme gelirken TARİŞ Söke Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, "Söke Ovası’nda Kısıtlı Su Planı yeniden gözden geçirilmeli" dedi. Aydın Valiliği tarafından 2025 yılı sulama sezonu için açıklanan ve tarım alanlarının yalnızca yüzde 50’sine su verilmesini öngören planın, pamuk üreticilerini ciddi şekilde zora sokacağı ifade edildi. TARİŞ Söke Pamuk ve Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi Başkanı İsmail Özer, alınan kararın acilen yeniden değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Son yağışlarla birlikte açıklama barajlardaki mevcut su seviyesinin, çiftçilerin sezonu iki sulama ile sorunsuz tamamlamasına imkân tanıdığını belirten Başkan Özer, "Ege Bölgesi’nde pamuk üretiminin merkezi konumundaki Söke Ovası’nda bu karar uygulanırsa sadece çiftçiler değil, bölge ekonomisi de büyük darbe alır. Yüzde 50 kuru tarım uygulaması verimi ciddi şekilde düşürecek ve çiftçilerimizi alternatif ürün arayışına yöneltecektir. Ancak pamuğun yerini doldurabilecek, aynı ekonomik faydayı sağlayacak bir ürün bulmak kısa vadede mümkün değildir" dedi. Pamuk üretiminin, tarımın ötesinde tekstilden lojistiğe kadar geniş bir ekonomik ağı beslediğine dikkat çeken Özer, üretimdeki daralmanın zincirleme bir etkiyle birçok sektörü olumsuz etkileyeceğini belirtti. Özer açıklamasında; ""Bu karar gözden geçirilmezse sadece tarımsal üretim değil, çırçır fabrikaları, tekstil atölyeleri, nakliye sektörü ve kırsalda yaşayan binlerce aile zarar görecektir. Uzun vadede işsizlik artar, kırsaldan kente göç hızlanır ve bölgenin sosyoekonomik dengesi bozulur" diye konuştu. "Sadece hakkımız olan suyu istiyoruz" Pamuk üretiminin Türkiye’nin ithalat bağımlılığını azaltması açısından stratejik bir ürün olduğunu vurgulayan İsmail Özer, barajlardaki su seviyesinin değerlendirilerek kararın yeniden masaya yatırılması çağrısında bulundu. Özer açıklamasında; "Allah rahmetini esirgemedi, barajlarımız doldu. Biz çiftçiler olarak sadece hakkımız olan suyu istiyoruz. İki sulamayla ovamızı ayakta tutabilir, hem kendi emeğimizi hem de ülkemizin pamuk ihtiyacını karşılayabiliriz. Aydın Valisi Yakup Canbolat ve DSİ 21. Bölge Müdürü Birol Çınar’dan bu kararı yeniden değerlendirmelerini ve üreticilerimizin geleceğini güvence altına alacak adımları atmalarını bekliyoruz" ifadelerine yer verdi.
Samsun ‘Çevre Tırı’ ile öğrencilere doğa sevgisi aşılandı Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na ait ‘Çevre Tırı’ "Yeşil Kampüs Festivali" kapsamında Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) öğrencileri ile buluşarak, çevre bilincinin artmasında katkıda bulundu. OMÜ ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı iş birliğinde Yaşam Merkezi alanında Yeşil Kampüs Festivali düzenlendi. 2 gün boyunca sürecek festivalin ilk gününde öğrenciler, Çevre Tırı’na ait etkinlikler ile doğa sevgisi ve çevre bilincini arttırıcı aktivitelere katıldı. Farkındalık eğitimleri, atölye faaliyetleri, hediyeli oyunlar, canlı performanslar ve çevre bilgisi yarışmaları ile çevreye duyarlı bir gelecek için çalışma yürütüldü. Festivaldeki çevre etkinliklerine katılan OMÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Diyaliz Bölümü öğrencisi Mehmet Ali Köse, "Çevre Tırı ve festival, çevreye olan bilincimizin artmasına neden oldu. Bilgi yarışmasına katıldık. Orada zararlı atıklar hakkında bilgi edindik. Birçok arkadaş çeşitli aktiviteler sayesinde çevre konusunda daha bilinçli hale geldi. Bu etkinliklerin toplumu bilinçlendirecek çok iyi aktiviteler olduğunu düşünüyorum. Yöresel oyunlar da sosyalleşmemizi sağladı. Bizim için faydalı bir zaman geçirme etkinliği oldu" dedi. Mühendislik öğrencisi ve OMÜ Çevre Topluluğu Başkanı Berfin Sever ise "Festival alanında değiş-tokuş biriminde görev alıyorum. Öğrenciler, diğer öğrencilerin kullanabileceği bir materyali bize getiriyor biz de onların kullanabileceği başka bir materyal ile değiştiriyoruz. Bu şekilde geri dönüşüm ve sürdürülebilirliğe dikkat çekmeye çalışıyoruz. Aynı zamanda Çevre Tırı da alanımızda bulunuyor. Böyle bir uygulama kampüsümüze geldiği için de şanslıyız" diye konuştu. Tır ve festival etkinlikleri, yarın akşam saatlerine kadar devam edecek.