SPOR - 28 Eylül 2024 Cumartesi 12:23

Begüm Yücel: "Hedefimiz 5 sene içerisinde Euroleague’de kalıcı olmak"

A
A
A
Begüm Yücel: "Hedefimiz 5 sene içerisinde Euroleague’de kalıcı olmak"

Bahçeşehir Koleji Basketbol Takımı, 2024-2025 sezonunda Sinan Erdem Spor Salonu’nda maçlarını oynayacak. Lansmanda konuşan Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Başkanı Begüm Yücel, Euroleague’de 5 sene içerisinde kalıcı olmak istediklerini söyledi.


Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Bahçeşehir Koleji, yeni sezon öncesi lansman düzenledi. Sinan Erdem Spor Salonu’nda yapılan basın toplantısına Bahçeşehir Koleji Spor Kulübü Begüm Yücel, Sportif Direktör Nemanja Bjelica, Başantrenör Dejan Radonjic, Genel Menajer Pınar Çiler Çağlayan ve basın mensupları katıldı. Programda ilk olarak konuşma yapan Başkan Yücel, "Bahçeşehir Koleji Basketbol Takımı olarak çok önemli sezona giriş yaptık. Gerek yeni logomuz gerek yeni evimizde güçlü bir kadroyla 2024-2025 sezonuna başladık. İlk galibiyetimizi de deplasmanda aldık. Euroleague tecrübesi bulunan koçumuzun yeri her zaman ayrı. Hepinizin yakından tanıdığı NBA şampiyonluğu olan Sportif Direktörümüz Nemanja Bjelica. Güçlü bir kadro kurduk. Aynı zamanda bu yaz da en iddialı takımlardan birini oluşturduk. Umarım aynı ivme ile devam ederiz. Ve ülkemize başka bir Avrupa kupası da getirebiliriz" ifadelerini kullandı.



Begüm Yücel: "Başarı geldikçe taraftar kendiliğinden olacaktır"


7 senelik bir kulüp olduklarını hatırlatan Begüm Yücel, "Kendi taraftarımız var; kendi öğrencilerimiz. Onları aileleriyle birlikte getirmeye çalışıyoruz. Biz basketbol kültürü oluşturmaya çalışıyoruz. Başarı geldikçe, zaman geçtikçe kendiliğinden olacaktır diye düşüyorum" dedi.



"Hedefimiz 5 sene içerisinde Euroleague’de kalıcı olmak"


Başkan Begüm Yücel, ’Euroleague’nin kalıcı üyesi olmak için ne yapacaksınız?’ sorusuna şu yanıtı verdi:


"Öncelik Eurocup’ta kazanmak hedefimiz. Euroleague için maddi yönden de yatırım yapmak gerekiyor. İlk hedefimiz Eurocup’ta kazanıp, daha sonra çıkmak ve sürdürülebilir bir şekilde olmak. Euroleague önümüzdeki 5 sene içerisinde hedefimiz"



Nemanja Bjelica: "Takımın basketbol kültürünü değiştirmek istiyoruz"


Bu organizasyonun bir parçası olduğu için mutlu olduğunu dile getiren Nemanja Bjelica ise, "Bahçeşehir, bir basketbol takımından daha fazlası, aslında bir marka. Bu takımın çok büyük potansiyeli var. Bir sonraki adımı atabilmemiz için de A takımımızın iyiliğinden emin olmamız gerekiyor. Bu yıl Eurocup’ta mücadele edeceğiz. Aynı zamanda Bahçeşehir’in sahip olduğu en güçlü takım, bu sene mücadele edecek. Çok heyecanlıyız ama mütevazı da olmamız lazım. Ayaklarımızın da yere basması lazım, çok çalışmamız lazım. Bu takımın basketbol kültürünü değiştirmek istiyoruz. Kazanan takım olmasını sağlamak istiyoruz. Bu detayları sağladığımızda zaten devamı gelecek" diye konuştu.



"Sinan Erdem’de tek takım olacağız"


Sinan Erdem Spor Salonu’na geçiş için Türkiye Basketbol Federasyonu’na teşekkürlerini ileten Bjelica, "Sinan Erdem’de Basketbol Süper Ligi’nde tek takım olarak mücadele edeceğiz. Oyuncuların mutlu bir aile tablosu içinde olmasını sağlamak istiyoruz. Bu da çok önemli. Birlikte iyi çalışmalıyız, birbirimize güvenmeliyiz. Her zaman büyük resme bakmalıyız, bu şekilde başarılı olabiliriz" şeklinde konuştu.



Dejan Radonjic: "Eurocup’ta gruptan çıkarak, play-off, sonra yolumuza bakacağız"


Bu sezon EuroCup’ta mücadele edecek olmaları ile ilgili konuşan Başantrenör Dejan Radonjic, "Sezona yeni başladık. Şu an daha çok antrenman, daha çok çalışmaya ihtiyacımız var. Eurocup’ta gruptan çıkarak, play-off, sonra yolumuza bakacağız. Lig için de daha başarılı olmak istiyoruz" açıklamasında bulundu. Radonjic, kurulan takımdan memnun olup, olmamasıyla ilgili gelen soruya, "Şu anda takımdan memnunum. Birçok yeni yüz takıma katıldı. Bir maçtan doğru olmayabilir ama yaptıklarımızdan memnunum" diye cevap verdi.


Altyapıyla ilgili de bilgi veren 54 yaşındaki Başantrenör, "Genç oyuncularımıza çok önem veriyoruz. Yazın altyapıdan oyuncular bizdeydi. Onların da gelişimini takip edeceğiz. Daha sonra da A takıma nasıl adapte edeceğiz onları da düşüneceğiz" şeklinde konuştu.


Genel Menajer Pınar Çiler Çağlayan da, Süper Lig ve Avrupa’daki başarılarla taraftarların ilgisinin olacağını aktararak, "Bahçeşehir ailesinin bize desteklerini göstereceklerini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.



Begüm Yücel: "Hedefimiz 5 sene içerisinde Euroleague’de kalıcı olmak"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Sokak köpeğinin saldırısına uğrayan Erüstün: Parçalanmaktan zar zor kurtulduk Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde köpeğini gezdirmek amacıyla dışarı çıktığı esnada başıboş köpeklerin saldırısına uğrayan Gürsu Erüstün; “Köpeğimi ihtiyaçları için dışarı çıktığımda saldırıya uğradım. Çok şükür ki sürü halinde değildi, tek başına yakaladı bizi. Ben de ısırık aldım, şu an Kuduz tedavisi görüyorum. Motokuryenin kornası belki de canımızı kurtardı” dedi. Çerkezköy Gazi Mustafa Kemalpaşa Mahallesi’nde meydana gelen olayda, köpeğini dışarıda ihtiyaçlarını gidermesi için çıkaran Gürsu Erüstün, kapıdan dışarı adım attığı esnada sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Evde baktığı köpeğin yara almaması için kendini siper eden Erüstün, olay esnasında sokaktan geçen bir motokuryenin müdahalesiyle kurtuldu. Olay saniye saniye güvenlik kameralarına yansırken, mahalle sakinleri de sürü halinde dolaşan başıboş sokak köpeklerine çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Hastaneye kaldırılan Erüstün’ün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, vücudunun çeşitli yerlerinde ise yaralar oluştu. "Kuduz tedavisi görüyorum” Yaşadığı korku dolu anları paylaşan Gürsu Erüstün; “Perşembe iş çıkışı köpeğim Lucky’yi ihtiyaçları için dışarı çıkardığımda bir köpekle karşılaştım ve saldırıya uğradık. Çok şükür ki sürü halinde değildi, tek başınayken bize saldırdı. Zar zor kurtulduk elinden, çok şükür ki şu an tedavisi sürüyor. Lüleburgaz’a geldik veterinerimiz için. Aynı şekilde ben de ısırık aldım, şu an Kuduz tedavisi görüyorum. Yetkililerden tek istediğim inşaatçılar köpeklerine sahip çıksınlar. Her gelen inşaatçı bir köpek getiriyor. O köpekler ürüyor, türüyor ve orada kalmaya devam ediyor. Hiçbirinin ne uyuzu, ne kuduzu hiçbir şeyi yok. Artık herkes sorumluluğunu eline alsın. Köpekler bir can, onlar nasıl canınızı koruyorsa siz de onları korumak zorundasınız” dedi. "Her gün her saat birileri benden yardım istiyor” Site kat görevlisi Mekan Barak da, kendi işinden çok insanlara yardım ederek gününü geçirdiğini belirtti ve, “Ben bu sitede kat görevlisiyim. İki gün önce çığlıklar duyduk. Dışarı çıktığımızda başıboş sokak köpekleri bir kadına saldırdı. Ama iş bunla da bitmiyor, buradan geçen herkes ben den yardım istiyor ‘Abi geçemiyoruz bize yardım eder misin’ diye. Hergün her saat birileri benden yardım istiyor. Burada çok fazla köpek var. Biz belediyeyi aradık ama küpeleri var, zararı yok diyorlar. Ama sürü halinde dolaşıyorlar. Özellikle motokuryelere çok saldırıyorlar. Ben insanlara yardım ediyorum elimden geldiğince. Hatta kendi işimden çok insanlara yardım ediyorum. Bu soruna bir çözüm gelmeli” dedi. Çocuklar da endişeli Öte yandan mahalle sakini çocuklar da zaman zaman saldırıya uğradıklarını ve korktuklarını belirterek; “Bize saldırıyorlar, biz çok korkuyoruz” dedi.
Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Sarıkaya: “Kahvaltıda kahve tüketilmemeli” Çankırı İl Sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, sağlıklı kahvaltı yapımı ile ilgili bilgilendirmelerde bulunarak sağlıklı bir kahvaltı için kahve tüketilmemesi gerektiğini söyledi. Çankırı İl sağlık Müdürü Dr. Hüseyin Sarıkaya, temel üç öğünün birinci öğünü olan kahvaltı yapımı ile ilgili bilgilendirmelerde bulundu. Sağlıklı bir kahvaltı için kafein içeren kahve gibi içeceklerin tüketilmemesi gerektiğini vurgulayan Dr. Sarıkaya, çay, bitki çayları, su ve meyve suyunun daha sağlıklı olacağını belirtti. İdeal ve sağlıklı bir kahvaltı için mutlaka karbonhidrat ve protein tüketilmesi gerektiğini söyleyen Dr. Sarıkaya, kahvaltının atlanılacak bir öğün olmadığını belirtti. “Günün ilk öğünü olan kahvaltıda mutlaka protein ve karbonhidrat tüketilmesi gerekir” Kahvaltıda karbonhidrat ve protein tüketiminin önemine değinen Dr. Sarıkaya, “İdeal bir kahvaltı, tam tahıllı karbonhidrat içermeli, bir protein kaynağı sunmalı ve de meyve veya sebzeler ile desteklenmelidir. Bu kahvaltının yoğunluğu, yaş, cinsiyet ve aktivite seviyelerine bağlı olmalıdır. Günün ilk öğünü olan kahvaltıda mutlaka protein ve karbonhidrat tüketilmesi gerekir. Beslenme uzmanlarının tavsiye ettiği miktarlarda yumurta, yoğurt, peynir, fındık ezmesi veya farklı bir protein kaynağı tüketilebilir. Protein sizi daha uzun süre tok tutar ve kas gelişimi için önemlidir. Tam tahıllı gıdalar da beslenme menünüzde güne başlarken bulunabilir. Tam tahıllı ekmek, yulaf ezmesi veya çavdar ekmeği gibi tam tahıllı bir kahvaltılık seçebilirsiniz” dedi. “Kafein içeren kahve gibi içecekler tüketilmemeli” Sağlıklı bir kahvaltı için yüksek şekerli ve kafein içeren gıdalardan uzak durulması gerektiğini söyleyen Dr. Sarıkaya, “Güne başlarken sıvı alımı oldukça önemlidir. Kafein içeren kahve gibi içecekler tüketilmemeli. Onun yerine çay, bitki çayları, su veya meyve suyu tüketilmelidir. Sağlıklı kahvaltılarda yüksek şekerli ve kafein içeren gıdalardan uzak durmak gerekir. Hazır meyve suları, şekerli gevrekler veya yüksek karbonhidrat kaynakları gibi rafine şeker içeren yiyecekler yerine, doğal olarak tatlı olan meyve, bal ve pekmez gibi tatlıları tercih edebilirsiniz. Unutmayın ki, kahvaltı en önemli öğünlerden biridir ve sağlıklı bir yaşam tarzı için gereklidir” dedi.
Mersin Deprem Bilimci Prof. Dr. Ercan: "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" Deprem Bilimci Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Mersin’den fay geçmediğini ancak yıkım için fay gerekmeyip sarsıntının yeterli olacağını belirterek, "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" dedi. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) tarafından ’Kentsel Dönüşüm ve Sürdürülebilir Şehirler Konferansı’ düzenlendi. MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır, MTSO Yönetim Kurulu Üyeleri, Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ile sektör temsilcilerinin katıldığı toplantıda, kentsel dönüşüm süreci ve uygulamaları ele alındı. Üç oturumda tamamlanan konferansta afet yönetimi, dirençli ve sürdürülebilir kentler ile dünyadaki iyi uygulamalar, uzman konuşmacılar tarafından aktarıldı. Organizasyonun ikinci gününde ise konunun uzmanlarının katılımıyla Kentsel Dönüşüm Çalıştayı düzenlenerek Mersin’e ışık tutacak yol haritası belirlendi. "Kötü zeminde iyi yapı olmaz" Konferansın açılışında konuşan Yüksek Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, depremleri felakete dönüştürenin insanlar olduğunu belirtti. Depremin güneşin doğması kadar doğal bir doğa olayı olduğunu vurgulayan Ercan, bu nedenle depreme uygun bir yaşam sürülmesi gerektiğini ifade etti. Türkiye’de depreme yönelik bugüne kadar yürütülen çalışmaları anlatan Ercan, depremle mücadele noktasında Yapı Denetim Kuruluşları kurulduğunu hatırlattı. Ancak bunun tek başına yeterli olmayacağını vurgulayan Ercan, "Deprem yıkımlarının yüzde 65’i yerden gelen sorunlardan kaynaklanıyor. Kötü zeminde iyi yapı olmaz. Demek iyi yer seçeceksin. Bunu seçmek için de mutlaka Yer Denetim Kuruluşları kurulmalı. Yer denetlendikten sonra yapı denetim kuruluşu yapıyı denetlemeli" dedi. Yeri jeofizik ve jeoloji mühendislerinin denetlemesi gerektiğini kaydeden Ercan, bu denetimin ardından eğer uygun bir alansa daha yapı oluşmadan Yapı Güvenlik Belgesi çıkarılıp tapuya işlenmesi gerektiğini kaydetti. Yer ve yapı denetim kuruluşlarının aynı zamanda bir sigorta şirketi gibi çalışması gerektiğine dikkat çeken Ercan, "Yerde bir sıvılaşma olur, yapıda oturma yıkılma olursa bu kuruluşların yapının tüm sorumluluğunu üstlenmesi gerekir. Bunlar yapılırsa depremin adı felaket olmaz" diye konuştu. "Mersin’de rezonans çalışmasına başlanmalı" Konuşmasını Mersin’i değerlendirerek sürdüren Ercan, Mersin’den fay geçmediğini ancak yıkım için fay gerekmeyip sarsıntının yeterli olacağını ifade ederek, "Mersin’in sorunu zemin sıvılaşması ve buna bağlı hissedilen aşırı çalkalanma" dedi. Kentsel dönüşüm için sahil kesiminin tamamen yeşil alan olarak bırakılıp Toroslar’a doğru önce bir katlı yapılar arkasına iki-üç katlı yapılar yapılarak devam edilmesi gerektiğini belirten Ercan, "Toros Dağlarına istediğiniz kadar yüksek kat yapabilirsiniz" diye konuştu. Mersin’de tüm kentte vakit kaybetmeden rezonans çalışmasına başlanması, hangi bölgenin sarsıntıdan daha çok etkileneceğinin belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Ercan, bina kat sayılarının üniversitelerin çalıştığı sıvılaşma haritaları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğini kaydetti. Mersin’in Kahramanmaraş depremini 6 şiddetinde hissettiğini ve kentteki tüm zeminle yapıların yorulduğuna işaret eden Ercan, "Şu anda yerin eski özellikleri yok. Kenti depreme hazırlamak istiyorsanız önce göçü, nüfus artışını durdurup yapıları öyle planlamalısınız" değerlendirmesinde bulundu. Çakır: "İnsanımızı korumak zorundayız" MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Sefa Çakır da bazı konuların ancak o konuda büyük bir sorun yaşandığında önem kazandığını, bazılarınınsa büyük yıkımlar, felaketler yaşansa da zamanla unutulduğunu ifade etti. Çakır, "Bu nedenle hepimiz kendimizle yüzleşmek zorundayız. Kendisiyle yüzleşmeyen toplumlar gelişemezler" dedi. Bu noktada ele alınması gereken konulardan birinin de kentsel dönüşüm olduğunu belirten Çakır, bugüne kadar yaşanan depremleri hatırlatarak, bu depremlerin ekonomik zararlarının ölçüldüğünü ancak yitirilen canların bedelinin ölçülemeyeceğini kaydetti. Çakır, "Bugün İstanbul’da beklenen deprem olursa Türkiye ekonomisinin yarısı yok olur deniyor. Böylesi bir depremde sadece maddi zarar mı yaşanır? İnsanımızı korumak zorundayız. İşte bu anlamda kongrenin büyük fayda sağlayacağına inanıyorum" diye konuştu. Doğan: Mersin’i depremlere hazırlamak adına her kesimle birlikte hareket etmek istiyoruz" 15 No’lu Mühendislik ve Mimarlık Meslek Komitesi Meclis Üyesi Güven Doğan ise hayata geçirdikleri proje kapsamında neler yaptıklarına ve neleri hedeflediklerine değindi. Mersin’i depremlere, doğal afetlere hazırlamak adına merkezi ve yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve kent dinamikleriyle birlikte hareket etmek istediklerini vurgulayan Doğan, bilimsel verilere dayanarak, kentsel dönüşüm uygulamaları, güçlendirme ve kentsel planlamayı hayata geçirip güvenilir bir yaşam alanı oluşturmak istediklerini kaydetti. Doğan, yürüttükleri faaliyetlerle kamuoyunu bilinçlendirip lobi faaliyetlerini yürütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.