ASAYİŞ - 28 Eylül 2024 Cumartesi 14:18

Sokak köpeğinin saldırısına uğrayan Erüstün: Parçalanmaktan zar zor kurtulduk

A
A
A
Sokak köpeğinin saldırısına uğrayan Erüstün: Parçalanmaktan zar zor kurtulduk

Tekirdağ’ın Çerkezköy ilçesinde köpeğini gezdirmek amacıyla dışarı çıktığı esnada başıboş köpeklerin saldırısına uğrayan Gürsu Erüstün; “Köpeğimi ihtiyaçları için dışarı çıktığımda saldırıya uğradım. Çok şükür ki sürü halinde değildi, tek başına yakaladı bizi. Ben de ısırık aldım, şu an Kuduz tedavisi görüyorum. Motokuryenin kornası belki de canımızı kurtardı” dedi.


Çerkezköy Gazi Mustafa Kemalpaşa Mahallesi’nde meydana gelen olayda, köpeğini dışarıda ihtiyaçlarını gidermesi için çıkaran Gürsu Erüstün, kapıdan dışarı adım attığı esnada sokak köpeklerinin saldırısına uğradı. Evde baktığı köpeğin yara almaması için kendini siper eden Erüstün, olay esnasında sokaktan geçen bir motokuryenin müdahalesiyle kurtuldu.


Olay saniye saniye güvenlik kameralarına yansırken, mahalle sakinleri de sürü halinde dolaşan başıboş sokak köpeklerine çözüm bulunması gerektiğini ifade etti. Hastaneye kaldırılan Erüstün’ün sağlık durumunun iyi olduğu öğrenilirken, vücudunun çeşitli yerlerinde ise yaralar oluştu.



"Kuduz tedavisi görüyorum”


Yaşadığı korku dolu anları paylaşan Gürsu Erüstün; “Perşembe iş çıkışı köpeğim Lucky’yi ihtiyaçları için dışarı çıkardığımda bir köpekle karşılaştım ve saldırıya uğradık. Çok şükür ki sürü halinde değildi, tek başınayken bize saldırdı. Zar zor kurtulduk elinden, çok şükür ki şu an tedavisi sürüyor. Lüleburgaz’a geldik veterinerimiz için. Aynı şekilde ben de ısırık aldım, şu an Kuduz tedavisi görüyorum. Yetkililerden tek istediğim inşaatçılar köpeklerine sahip çıksınlar. Her gelen inşaatçı bir köpek getiriyor. O köpekler ürüyor, türüyor ve orada kalmaya devam ediyor. Hiçbirinin ne uyuzu, ne kuduzu hiçbir şeyi yok. Artık herkes sorumluluğunu eline alsın. Köpekler bir can, onlar nasıl canınızı koruyorsa siz de onları korumak zorundasınız” dedi.



"Her gün her saat birileri benden yardım istiyor”


Site kat görevlisi Mekan Barak da, kendi işinden çok insanlara yardım ederek gününü geçirdiğini belirtti ve, “Ben bu sitede kat görevlisiyim. İki gün önce çığlıklar duyduk. Dışarı çıktığımızda başıboş sokak köpekleri bir kadına saldırdı. Ama iş bunla da bitmiyor, buradan geçen herkes ben den yardım istiyor ‘Abi geçemiyoruz bize yardım eder misin’ diye. Hergün her saat birileri benden yardım istiyor. Burada çok fazla köpek var. Biz belediyeyi aradık ama küpeleri var, zararı yok diyorlar. Ama sürü halinde dolaşıyorlar. Özellikle motokuryelere çok saldırıyorlar. Ben insanlara yardım ediyorum elimden geldiğince. Hatta kendi işimden çok insanlara yardım ediyorum. Bu soruna bir çözüm gelmeli” dedi.



Çocuklar da endişeli


Öte yandan mahalle sakini çocuklar da zaman zaman saldırıya uğradıklarını ve korktuklarını belirterek; “Bize saldırıyorlar, biz çok korkuyoruz” dedi.



Sokak köpeğinin saldırısına uğrayan Erüstün: Parçalanmaktan zar zor kurtulduk

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe’de Atilla Dorsay’ı ağırladı Sinema eleştirmeni ve yazar Atilla Dorsay, Beşiktaş Belediyesi Beltaş Kitap Kafe söyleşileri kapsamında okurları ile buluştu. Söyleşide konuşan Atilla Dorsay, “Okurların göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” dedi. Beşiktaş Belediyesi ‘Beltaş Kitap Kafe Söyleşileri’ kapsamında sanatçı, yazar ve şairleri Beşiktaş’ta ağırlamaya devam ediyor. Söyleşi kapsamında sinema eleştirmeni ve yazar Atilla Dorsay, Beltaş Kitap Kafe’de okurları ile buluştu. Dorsay söyleşide, yeni kitabı ‘Benim Sevgili 6 Silahşörlerim’ üzerine konuştu. Ayrıca Dorsay, söyleşiye gelen okurlarının kitaplarını da imzaladı. “Bana karşı göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” Söyleşide konuşan Atilla Dorsay, “Beşiktaş’ta boğazda karşı bakan bir kafe ve kitapçıda beni seven dostlarla bir araya geldik. Son kitabım ki neredeyse 70’inci kitabım oluyor. Gayet hoş bir gün oldu. İlgi iyiydi. Okurlarınızla karşı karşıya gelmek bambaşka bir şey. Sonuç olarak belli bir kesime sesleniyoruz. Onlar ne bizimle aynı filmleri görüyorlar, ne bizim eleştirilerimize olumlu veya olumsuz tepkilerini gösterebiliyorlar. Ancak böyle yerlerde karşı karşıya gelebiliyoruz. Onların soruları, onların bana karşı göstermiş olduğu olumlu veya olumsuz tepkiler beni mutlu ediyor” diye konuştu.
Manisa Manisa’da yaklaşık 40 bin aile geçimini bağcılıktan sağlıyor Manisa’da 871 dekar alanda, yaklaşık 40 bin ailenin geçimini bağcılıktan sağladığını vurgulayan Manisa Valisi Vahdettin Özkan, çekirdeksiz kurutmalık üzümün yüzde 92’si, sofralık üzümün ise yüzde 20’sinin Manisa’da üretildiğini ve çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile ülke ekonomisine 500 milyon dolar civarında gelir kazandırıldığını söyledi. Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle Konya’dan Manisa’ya atanan Vali Vahdettin Özkan ilçe ziyaretleri kapsamında ziyaret ettiği Salihli’de bağ bozumu etkinliğinde katıldı. Vali Özkan, Salihli ilçesinde ilk olarak Kaymakam Ali Güldoğan’ı ziyaret etti. Kaymakamlık binası önünde Vali Özkan’ı karşılayan Güldoğan, ilçedeki faaliyetler hakkında Özkan’a bilgi verdi. Vali Özkan daha sonra ilçede düzenlenen bağ bozumu etkinliğine katılarak, üzüm hasadı yaptı. AK Parti Manisa Milletvekili Ahmet Mücahit Arınç ile Manisa İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk’ün de katıldığı hasatta Vali Özkan, üzümün Manisa ekonomisine olan katkısını anlattı. Gediz Ovası’nın bereketli toprakları, yüksek üretim gücü ve çeşitliliği ile Manisa’nın Türkiye’nin lider şehirleri arasında yer aldığını belirten Vali Özkan, “365 gün boyunca emeğin ve bereketin ahengini toprağa işleyen ve topraktan kazandığını hem ülkemizde hem de uluslararası camiada paylaşarak ülkemizin nadide bir ili haline gelmiştir. Üzüm ve Manisa, birbirini tamamlayan ve tanımlayan birer ikilidir. Bu değerin kıymetini bilmek zorundayız” dedi. Manisa’da yaklaşık 871 dekar alanda, 40 bin aile geçimini bağcılıktan sağladığını vurgulayan Vali Özkan, çekirdeksiz kurutmalık üzümün yüzde 92’si, sofralık üzümün yüzde 20’sinin Manisa’da üretildiğini ve çekirdeksiz kuru üzüm ihracatı ile ülkemize 500 milyon dolar civarında gelir kazandırıldığını söyledi. Manisa’da toprağın bereketinin katma değerli ürün üretmeyi hedefleyen Manisalıların çalışkanlığı ile birleşince Aralık ayı sonuna kadar üzüm hasadı yapılabilir olduğunu da ifade eden Vali Özkan “İlimizde yapılan örtü altı üzüm yetiştiriciliği sayesinde iklim şartlarından bağımsız olarak yüksek kalitede üzüm yetiştirilebilmekte, bu da ulusal ve uluslararası pazarda rekabet gücümüzü yükseltmektedir. Bu başarıda, yıl boyunca emek ve alın terlerini ortaya koyan Manisalı hemşerilerimizin büyük katkısı bulunmaktadır” dedi. Vali Özkan, konuşmasına şöyle devam etti: “Manisa’da ki geniş ürün yelpazesi, üretim ve ihracatta ki rakamlar bizlere; Manisalı üreticilerimizin şehrimiz için her daim en iyiyi hedeflediğini göstermektedir. Gediz Ovası’nın bereketi, sizlerin çalışkanlığı ve devletimizin üreticilere sağladığı katkı ve desteklerle her yıl bir öncekinden daha çok üreteceğinize, ilimize ve ülkemize daha çok katma değer sağlayacağınıza olan inancımız tamdır. Bizler devletimizin tüm kurumları ve imkanlarıyla sizlerin yanındayız” Vali Vahdettin Özkan daha sonra üreticilerle birlikte üzüm hasadı yaparken; tarlada, bağda, bahçede emeği geçen tüm üreticilere teşekkür ederek sezonun bereketli olmasını temenni etti.
Bingöl Bingöl’de köylülerden SÜTAŞ’a tepki Bingöl merkez Kumgeçit köyü sakinleri, yıllardır ekip biçtikleri arazilerin SÜTAŞ’a verilmek istenmesine tepki gösterdi. Kumgeçit köyünde SÜTAŞ’a verilmek istenen araziler köylüleri ayaklandırdı. Bingöl merkez Kumgeçit köyü sakinlerinin yüz yıllardır ekip biçtiği ve hayvanlarını otlattığı Murat Nehri yatağındaki arazilerin SÜTAŞ’a verilmek istenmesi köylülerin tepkisine neden oldu. Bölgeye giden il encümenlerine tepki gösteren köylüler, köyü ve hayvancılığı bitirecek bu büyük hatadan derhal vazgeçilmesini istedi. SÜTAŞ’a verilmek istenen arazide bir araya gelen köylüler adına konuşan Kumgeçit köyü muhtarı Bedri Kancura, "Yıllardır köylülerimizin kullandığı, hayvanlarımızı otlattığımız alanlar SÜTAŞ’a peşkeş çekilemez. Köyümüzün en verimli toprakları buralar. Devletimizden bunun önüne geçmesini istiyoruz. Buralar SÜTAŞ’a verilirse köy biter. Köyde hayvancılık biter. Nereye, kime sığınacağımızı şaşırdık. Valimiz ve milletvekilimizden bir an önce bunu durdurmalarını talep ediyoruz" dedi. SÜTAŞ’ın Kumgeçit köyündeki arazilerin geleceğini tehdit ettiğini söyleyen Kancura, "Topraklarımız rant uğruna feda edilemez. SÜTAŞ Bingöl’e geliş amacını bırakıp, Bingöl’deki arazileri kendine mal etmenin peşine düşmüştür. Buna yönetimlerin bir dur demesinin zamanı gelmiş ve geçmiştir. SÜTAŞ’ın Bingöl’ü yönetmesine dur diyelim artık" diye konuştu.