SAĞLIK - 07 Ocak 2025 Salı 13:47

Doğal ürünlerle cilt lekelerine çözüm üretilecek

A
A
A
Doğal ürünlerle cilt lekelerine çözüm üretilecek

YÖK tarafından ’katma değeri yüksek tarımsal ürünler’ alanında ihtisas üniversitesi ilan edilen Iğdır Üniversitesi son olarak doğal ürünlerden ürettiği ürün ile ciltteki lekelere doğal çözüm sunuyor.


Ağrı Dağı, yüksek rakımı ve çeşitli ekosistemleri ile dikkat çekerken, eteklerinde kurulan Iğdır Üniversitesi de bu alanlarda yetişen endemik bitkilerden ve biyolojik zenginlikten yararlanmaya devam ediyor. Üniversite tarafından üretilen kozmetik ürünlerinde, bitkilerden elde edilen özler ve değerli ham madde kaynakları kullanılıyor.


Kimya ve Kimyasal İşleme Teknolojileri Bölümü ve Araştırma Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi Sorumlusu Öğretim Görevlisi Musa Karadağ, son olarak yörede üretilen tipik aromatik bitkilerin özleri ile aynı şekilde bölgede üretilen baldan ve bal mumundan leke kremi üretti. Üretilen krem başta güneş lekesi, yanık lekeleri, doğum lekesi ve renk pigmentasyonu gibi sorunların çözümünde kullanılacak. Ürettikleri üründen çok olumlu sonuçlar aldıklarını belirten Öğretim Görevlisi Karadağ, “Üniversitemizin ihtisas üniversitesi olması ile beraber tıbbi aromatik bitkiler ve tarımsal ürünler üzerinde büyük çalışmalar yapmaktayız. Şu anda görüldüğü şekilde birçok ürünün ön çalışmasını burada yapıyoruz. Bunları ileriki süreçte hem endüstriyel anlamda hem de ticari anlamda güzel ürünlere dönüştürmeyi hedefliyoruz. Şu anda yaptığımız çalışmaların başında devam eden tıbbi aromatik bitki ekstrakt ve aromalarından veya düzenli yağlarından artı arılardan elde ettiğimiz baldan tutun bal mumuna kadar veya işte propolisin kadar bunları değerlendirerek katma değerli ürün üretimi gerçekleştiriyoruz. Şu anda ürettiğimiz ürünün, özellikle ciltte bulunan lekeler için özellikle doğum sonrası lekelerde, renk pigmentasyonu gibi sorunların çözümünde biliyorsunuz balın ve bal mumunun büyük bir özverisi vardır. Biz de bunu güzel bir şekilde tipik aromatik bitkilerle resmileştirerek katma değeri yüksek bir ürüne dönüştürdük. Bu ürünü birçok denemede olumlu sonuçlar aldık" dedi.


Kısa süre içinde hayvansal deneyler de yapacaklarını söyleyen Karadağ, "Bunun ileriki süreçte hayvansal deneylere de ilave ederek daha farklı, daha geniş kapsamlı bir çalışma yapmayı planlıyoruz. Şu anda bizim yaptığımız ürün gerçek manada yüzde 100 doğal diyebileceğimiz bir üründür. Herhangi bir katkı maddesi söz konusu değil, ticari anlamda sağlıklı bir sonuca ulaşabileceğimiz hem kaliteli hem de etkinliği yüksek bir üründür. Stabilitesini de denemeye çalışıyoruz, yaklaşık üç buçuk dört aydır herhangi bir bozulma söz konusu olmadı ürünlerde. Ama tabii ki biz bunlara doğal olarak çalışmalar yaptığımız için bir üç ay dört ay daha bakıp ona göre eğer raf ömrü korunuyorsa bu şekilde katma değerli ürüne dönüştürmeyi hedefliyoruz” dedi.



Doğal ürünlerle cilt lekelerine çözüm üretilecek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da Ferdi Tayfur hayranlarından lokma hayrı Geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden usta sanatçı Ferdi Tayfur için Manisa’da lokma hayrı düzenlendi. Şehzadeler ilçesi 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’ndaki etkinlikte vatandaşlar bir yandan Ferdi Tayfur’un şarkılarını dinlerken bir taraftan da lokmalarını alıp dualar etti. Etkinliği organize eden eski siyasetçi ve iş adamlarından Ziraat Mühendisi Şenol Özkaya, "Bugün Manisa adına çok etkili bir etkinlik yaptığımızı düşünüyorum. Tüm Manisalıların çok sevdiği rahmetli Ferdi Tayfur’u, Ferdi ağabeyimizi bugün Manisa’dan analım dedik. Şöyle ki Ferdi Tayfur, rahmetli Manisa’da büyüğünden küçüğüne, yaşı kaç olursa olsun, ister bizim yaşlarımızda 50-55 yaşlarında ister 70 yaşında ister yeni yetişen 20 yaşında gençler. Bu şarkılarla tanışmalı. Gençler bu şarkıları tanımalı. Ferdi Tayfur evet ebediyete uğurlanmış olabilir. Ama ölümsüz bir sanatçı olduğunu bütün toplum olarak bilmeliyiz. Onun şarkıları, her toplumu ilgilendiriyordu. Her ruha dokunuyordu. Ayrıca kendi karakteri, insanlığı olmasıyla da tüm topluma örnek bir sanatçıdır. Kendisi 9 tane altın plak ödülü almış. Sayısız, yüzün üzerinde söz bestesi olan, sayısız filmlerde oynayan, aynı zamanda kitap yazan, çok değerli bir Türk sanatçısıdır. Biz burada neyi yapmaya çalıştık? Cenazesi çok kalabalıktı. Gidemeyen arkadaşlarımızla, gidemeyen yürekten onu canı pahasına sevenleri var ve bunlar eğitimli, eğitimsiz, her kültürde insanlar var. Ama özellikle sanayide çalışan insanlarımız var. Gençlerimiz var. Onlar bir işle meşgul olurken Ferdi Tayfur’un şarkılarıyla o işe motivasyon oldu. İnanın benim tanıdığım çevrede o kadar insanlar cenazeye gitmek istedi ki gidemedi. Ben de onları bir söz vermiştim. Yapacağımız bir etkinlikle dedim buyurun gelin. Biz de burada anarız, Fatiha okuruz. Onun çok güzel her ruha dokunan şarkılarını dinleriz. Böyle bir etkinliği düşündük. İnşallah bunun arkası gelir. Her şeyden önce biz Manisalılar olarak bu sanatçılarımızı yaşatmamız lazım. Aynı şekilde rahmetli olan Müslüm Gürses’i, o da çok değerli. Burada bütün ebediyete uğurlanmış değerlerimizi anmak istiyorum. Böyle bir etkinliğimiz oldu" dedi. Elinde sanatçının fotoğraflarıyla ’Ferdi Baba’ tezahüratı yapan Cemil Akkan, "Babalar ölmez. Ferdi Baba, Müslüm Baba bunlar bir daha Türkiye’ye gelmeyecek sanatçılardır. Bunları yeri doldurulmaz. Manisa doğumluyum. Biz bu mirası babalarımızdan aldık çocuklarımıza bırakacağız. Yer doldurulamayacak bir sanatçıydı. Allah gani gani rahmet eylesin. Nur içinde yatsın" diye konuştu. Ferdi Tayfur’un tüm şarkılarını albümlerine ve çıktığı yıla kadar ezbere bilen bir başka Ferdi Tayfur hayranı Hasan Horasancıoğlu ise, "Çocukluğumdan beri dinliyorum. Plakları var. 1995 yılında hayranlığım başladı ve devam ediyor. Cenazesine gidemedim ama gönlüm oradaydı. O yüzden buraya geldim. İnşallah mezarını ziyarete gideceğim. Bir daha böyle sanatçı gelmez. 30 yıldan fazladır dinliyorum onun gibisi gelmedi gelmez de. Büyük bir değerimizdi o da gitti" dedi.
Kayseri Bu mahalle tarih kokuyor Kayseri-Sivas yolu üzerinde bulunan halk arasında ’Mancusun’ olarak bilinen Yeşilyurt Mahallesi; taş evlerinden dar sokaklarına, kuşluklarından yer altı şehirleriyle tarih kokuyor. Mahalleye girişten itibaren tarihi yapılar dikkat çekerken, tepe üzerindeki sağlı sollu kuşluklar da gelen vatandaşları karşılıyor. Melikgazi İlçesine bağlı Yeşilyurt mahallesi, tarihi dokusuyla ön plana çıkıyor. 1950’li yıllarda yapılan taş yapıların üzerindeki yazılar, evlerin duvarlarında bulunan değişik desenli güneşlikler ve dar sokakları tarihi bir hava oluşturuyor. Mahallenin özelliği hakkında bilgiler veren Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, "Hemen hemen Kayseri’ye 15 kilometre mesafede bir mahalle. Yeni ismiyle Yeşilyurt, eski ismiyle Mancusun fakat halk arasında kullanılan ismi Mancusun. Burası aslında Koramaz Vadisi’ne paralel olan, Gesi’nin içinden devam eden iki vadinin birleştiği kısımda olan bir yerleşim yeri. Dolayısıyla iki sert vadinin birleşme yerinde olmasından dolayı geçmişte sel felaketi yaşanmış. Etrafta görmüş olduğumuz yapıların çoğu taş yapılar. Çünkü etrafındaki platolarda oldukça fazla taş ocağı var. Yukarıda kesilen taşlar, aşağıda yapı olarak kullanılmış. Mahalleleri geleneksel Gesi, Ağırnas Mahalleleri dokusunu göstermekte. Fazlaca kuşluklar var. Özellikle güney yamaçlarda Erciyes’i görecek şekilde boydan boya kuşluklar görüyoruz. Yine Gesi, Ağırnas, Turan gibi mahallelerde görmüş olduğumuz kuş evleri burada da son derece hakim. Zaman içerisinde tabi terk edilmiş ama yapı olarak neredeyse birebir aynı olduğunu görebiliriz" dedi. Mahallede akademik çalışmalar da yapıldı Kayseri’deki üniversiteler tarafından Yeşilyurt mahallesinin tarihi ile ilgili projeler de yapıldığını aktaran Prof. Dr. Özsoy, "Mancusun’un yer üstü kadar yer altı yapıları da önemli. Çünkü bu da geleneksel bu bölge için. Çok fazla yer altı yapısı görmemiz, yer altı şehri görmemiz mümkün. Tabi bu doku Kapadokya’ya benzer özellik göstermekte. Evlerin üstten bağlantısı olmasa da alttan veya yandan diğer evlere bağlantısı olduğunu görüyoruz. ’Kültürel Peyzaj’ kavramının son zamanlarda kullanılmaya başlamasıyla bu gibi yerleşim yerleri akademik açıdan da son derece ilgi kaynağı oldu. Şehrimizdeki üniversitelerden bir bölümü bölgeyi çalıştı. Proje olarak gördüğümüz tüm sokakları, çatıları, ayakta kalan tüm yapılar işlendi" ifadelerini kullandı.