ÇEVRE - 17 Ekim 2024 Perşembe 10:14

Türkiye’nin narenciye üretim merkezinde Akdeniz meyve sineğiyle mücadele sürüyor

A
A
A
Türkiye’nin narenciye üretim merkezinde Akdeniz meyve sineğiyle mücadele sürüyor

HATAY (İHA) – Türkiye’nin narenciye üretim merkezlerinden olan Hatay’da, Akdeniz meyve sineğiyle mücadele kapsamında zirai ilaçlama ve biyoteknik mücadele faaliyetleri devam ediyor.


Türkiye’nin narenciye üretim merkezleri arasında yer alan Hatay’ın Erzin ilçesi, narenciye üretiminde ülkenin yüzde 15’ini karşılıyor. Bölgenin geçim kaynağı olan narenciyeye zarar veren Akdeniz meyve sineğiyle mücadelede ise aralıksız sürüyor. Erzin İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’nce çiftçilerin mahsullerinin güvende tutulması için zirai ilaç dağıtımı ve biyoteknik mücadele faaliyetleri devam ediyor.



“Bakanlık olarak çiftçiye zirai ilaç dağıtımı ve biyoteknik mücadele ile ilgili tuzak dağıtımı yapılmaktadır”


Yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Erzin İlçe Tarım ve Orman Müdürü Vahit Göktekin, Akdeniz meyve sineğiyle yılın 12 ayında mücadelenin devam ettiğini belirterek, “İlçemiz Türkiye’de narenciye üretiminin yaklaşık yüzde 15’ni karşılamaktadır. 500-600 bin ton civarında üretimimiz bulunmaktadır. Akdeniz meyve sineği narenciyenin en büyük zararlarından bir tanesidir. Bölgemizde narenciyelere büyük bir zarar vermektedir. Buna karşılık olarak bakanlık tarafından 12 ay boyunca tuzaklar asılarak Akdeniz meyve sineği popülasyonları kontrol edilip, ilaçlama zamanları çiftçiye bildirilerek yoğun şekilde mücadele edilmektedir. Bakanlık olarak çiftçiye zirai ilaç dağıtımı ve biyoteknik mücadele ile ilgili tuzak dağıtımı yapılmaktadır. Bunun dışında çiftçiler bilgilendirilerek mücadele yapmaları sağlanmaktadır. Akdeniz meyve sineği, hava sıcaklığının 16 derecenin üzerinde olduğu zaman meyvelere yumurta bırakarak meyvelerin çürümesine sebep oluyor. İhracatta da sıfır vuruk şeklinde müsaade edilirken, meyvede bir tane dahi vuruk olduktan sonra o ürünün ihracata gitmesine izin verilmemektedir. Bununla ilgili olarak da meyvelerde renkli ölüm zamanlarında ilaçlama dönemi başlamakta. Çiftçiler bilgilendirilerek ilaçlama yapması sağlanmaktadır. Çiftçilerimize bu sene erken önlem aldırarak, meyve sineği hakkında detaylı bilgilendirmeler yaptık. Tarafımızdan kontroller yapılıyor, bahçelere tuzaklar kuruluyor. Çıkışları kontrol ederek Akdeniz meyve sineği popülasyonu artış gösterdiği andan itibaren çiftçiler uyarılıp, ilaçlamaya başlanıyor” dedi.



"Akdeniz meyve sineğinin önüne geçilmesi için İlçe Tarım Müdürlüğü erken önlem aldı"


Narenciye üreticisi Salih Özmen (41), Akdeniz meyve sineğiyle devlet desteğiyle toplu mücadele edildiğini belirterek, “İlçe Tarım Müdürlüğümüz tuzak dağıtımı, ilaç dağıtımı ve şerbet dağıtımıyla buna öncülük ediyor. Bireysel mücadeleden ziyade artık toplu mücadele çok büyük önem arz ediyor bizim için. Geçen sene mahsul rekoltesi çok fazlaydı, bununla ilgili de ne yazık ki başında kalan meyvelerimiz oldu. Meyveler de başında kalınca bunlarla ilgili ilaçlama yapılması çok zordu. O yüzden bu sene Akdeniz meyve sineğinin önüne geçilmesi için İlçe Tarım Müdürlüğü erken önlem aldı, toplu mücadeleye başladı. Bu sene öyle bir problem yaşamadık çok şükür. Bu uygulamanın her sene yapılması gerekiyor. Akdeniz meyve sineğinin mücadele devam ettiği sürece popülasyonu kırılacaktır. Geçen sene meyve çok olduğu için bu sene bölgelerde meyvemiz az. Geçen seneye göre yüzde 30, yüzde 40, bazı yerlerde yüzde 60’a kadar az ürünümüz var. Bin dönüm narenciye bahçemiz var” ifadelerini kullandı.



Türkiye’nin narenciye üretim merkezinde Akdeniz meyve sineğiyle mücadele sürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MSB kaynakları: “UNIFIL karargâhında görev yapan 5 personelimizin durumu iyi” Milli Savunma Bakanlığı kaynakları İsrail’in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Görev Gücü (UNIFIL) güçlerine yönelik gerçekleştirdiği saldırısı sonrası “UNIFIL karargâhında görev yapan 5 personelimizin durumu iyi” açıklamasında bulundu. Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, dün akşam saatlerinde Kilis yakınlarına düşen roket ile ilgili şunları kaydetti: “Suriye sahası hareketliliğin arttığı hassas bir dönemden geçmektedir. Dün akşam saatlerinde, 2 grup arasında çıkan çatışmada 1 roket Kilis’in 12 km güneydoğusundaki hudut karakolumuzun sorumluluk alanı içerisindeki araziye düşmüştür. Sahadaki güçlerin faaliyetlerini ve harekât bölgelerimize yönelik tehditleri hassasiyetle takip ediyor, gerekli tedbirleri alıyoruz.” Eurofıghter ve F-16 tedariki Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, Eurofighter ve F-16 tedariki konusunda gelen sorulara şunları söyledi: “Türk Hava Kuvvetlerinin ihtiyaçları doğrultusunda, gelişmiş teknoloji ile donatılmış modern savaş uçaklarının envantere katılması ve envanterin çeşitlendirilmesi hedeflerimize uygun olarak çalışıyoruz. Bakanımızın ifade ettiği gibi; 40 adet F-16 Viper temininin yanı sıra Eurofighter Typhoon tedariki ile ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Ancak bizim için esas olan eğitim ve muharip olarak kullanacağımız HÜRJET ve 5’inci nesil milli muharip uçağımız olan KAAN. F-16 tedarikine ilişkin, geçtiğimiz aylarda sözleşme imzalandı, bir takvim belirlendi ve süreç planlanan şekilde devam ediyor. Eurofighter Typhoon uçağının tedarikine yönelik ise; teknik seviyedeki çalışmalara devam edilmektedir. Yapılan çalışmalar süreci hızlandırmak amacıyla gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalarda herhangi bir şart gündeme gelmemiştir.” İsrail’in BM Lübnan Geçici Barış Gücü’ne (UNIFIL) saldırısı Milli Savunma Bakanlığı kaynakları, İsrail’in Birleşmiş Milletler Geçici Barış Gücü’ne saldırısı ve orada görev yapan personelimizin durumu ile ilgili sorulara “İsrail tarafından Lübnan’a yapılan saldırılarda UNIFIL yerleşkesi de hedef alınmıştır. İsrail’in UNIFIL’e yönelik saldırılarını bir kez daha kınıyoruz. UNIFIL karargâhında görev yapan 5 personelimizin durumu iyi olup, Beyrut Büyükelçiliğimiz ve Ataşeliğimiz kendileri ile sürekli irtibat halindedir. Bölgemizde barışın tesisi için uluslararası hukuk çerçevesindeki tüm girişimlere destek vermeyi sürdüreceğiz” cevabını verdi.
Malatya MAGINDER Başkanı Karademir’den deprem uyarısı: “Hazırlıksız yakalanıyoruz” Malatya’da dün yaşanan deprem sonrası, şehrin afetlere karşı yeterince hazırlıklı olmadığını vurgulayan Malatya Girişimci İş İnsanları Derneği (MAGINDER) Başkanı Salih Karademir, 6 Şubat depreminin ardından dersler çıkarılması gerektiğini belirtti. MAGİNDER Başkanı Salih Karademir, belediyelere çağrıda bulunarak bir sonraki deprem için acilen kısa, orta ve uzun vadeli eylem planları yapılması gerektiğini dile getirdi. Özellikle trafik kargaşası, acil toplanma alanlarının yetersizliği, su, ekmek, mazot, elektrik ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanmasında eksiklikler yaşandığını ifade eden Karademir, “Bu hazırlıklar yapıldıysa kamuoyuyla paylaşılmalı” diyerek belediyelerin yatay mimariye yönelik acil imar alanları açması ve bu konuda vatandaşlara destek olması gerektiğini belirtti. “Hasarlı binalar için hızlı müdahale gerekiyor” Orta hasarlı binaların güçlendirme projelerinin titizlikle takip edilmesini ve ağır hasarlı binaların hızlı bir şekilde yıkılması gerektiğini belirten Karademir, şehir genelinde saha taramasının yapılmasını talep ederek 6 Şubat depremi sonrasında yaşanan sorunların tekrarlanmaması için gerekli önlemlerin hızla alınması gerektiğini vurguladı. “Deprem yorumları sadece yetkili kurumlardan gelmeli” Deprem uzmanlarına da seslenen Karademir, halkı paniğe sevk edecek açıklamalardan kaçınılması gerektiğini belirtti. “Depremle ilgili tek bilgi veren kurum Kandilli Rasathanesi’dir, farklı yorumlar halkı korkutuyor” dedi. Karademir, şehirdeki yatırımlar, umutlar ve çocuklar için manipülasyona yer verilmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu şehirde korkuyla yaşamak istemiyoruz” ifadelerini kullandı. “Devletimize güvenimiz tam” Karademir, devletin Malatya’da gerekli yatırımları yaptığını ve güvenli konutlar için destek verdiğini belirterek, belediyeler ve milletvekillerinden de şehri bir sonraki depreme hazırlıklı tutmak için çalışmaları hızlandırmalarını beklediklerini ifade etti. Depremden etkilenen tüm vatandaşlara geçmiş olsun dileklerini ileten Karademir, “Bir daha 6 Şubat sonrasında yaşadığımız sorunları yaşamak istemiyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
Ankara MSB: “Son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirildi” Milli Savunma Bakanlığı, Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 45 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Milli Savunma Bakanlığı tarafından haftalık bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi. Bakanlıkta gerçekleştirilen basın toplantısında konuşan Milli Savunma Bakanlığı Basın Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, gündeme dair son gelişmeleri aktardı. Tuğamiral Aktürk, terörle mücadele kapsamında tehditleri sınırların ötesinden bertaraf ettiklerine dikkati çekerek, “Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil son bir haftada 45 terörist etkisiz hâle getirilmiş, 1 Ocak’tan bugüne kadar etkisiz hâle getirilen terörist sayısı 2 bin 194 (Irak bin 140, Suriye bin 54 Suriye) olmuştur” ifadelerini kullandı. Aktürk ayrıca, bu hafta içerisinde Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan 2 PKK’lı teröristin Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu bildirdi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Operasyonu bölgesinde arama-tarama faaliyetlerinde çok sayıda silah, mühimmat, yaşam ve ilk yardım malzemesi ele geçirdiğini açıklayan Tuğamiral Aktürk, “Büyük bir azim ve kararlılıkla devam eden Pençe-Kilit Harekâtı’nda bugüne kadar toplam 3 bin 94 mayın/EYP imha edilmiş, bin 256 mağara ve sığınak kullanılamaz hâle getirilmiş, 937’si ağır silah olmak üzere 2 bin 333 muhtelif silah ve bu silahlara ait 880 binden fazla (881 bin 445) mühimmat ele geçirilmiştir” şeklinde konuştu. Tuğamiral Aktürk konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kaynağında, sürekli ve kapsamlı icra esaslarıyla gerçekleştirdiğimiz Pençe-Kilit Harekâtı ile terör örgütünün eylem ve hareket kapasitesinin sıfırlanması için gözümüzün değmediği, ayağımızın basmadığı yer bırakmayacak şekilde faaliyetlerimize devam ediyor, Irak’ın kuzeyindeki güvenlik kilidini alan hâkimiyetini genişleterek adım adım kapatıyoruz.” Hudut hattının Cumhuriyet tarihinin en yoğun tedbirleri ve tesis edilen kademeli güvenlik sistemiyle uluslararası standartlarda korunduğunu vurgulayan Tuğamiral Aktürk, “Son bir haftada yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 194 şahıs yakalanmıştır. Yakalanan şahıslardan 10’u terör örgütü mensubudur. Bin 505 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle 1 Ocak’tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 11 bin 873’e yükselmiştir. Hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 82 bin 307 olmuştur” açıklamasında bulundu. Tuğamiral Aktürk ayrıca, 13 Ekim’de Deniz Kuvvetleri’ne ait insansız hava aracı (İHA) ile gerçekleştirilen keşif ve gözetleme faaliyeti esnasında Yunanistan’a ait Sahil Güvenlik botunun Rodos Adası’nın kuzeyinde düzensiz göçmenleri taşıyan iki adet botu bıraktığı ve konuya ilişkin Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın bilgilendirilerek söz konusu göçmenlerin kurtarıldığını duyurdu. İsrail’in Gazze, Batı Şeria ve ardından Lübnan’da uluslararası hukuku hiçe sayarak saldırılarına, katliamlarına, sivil halkı hedef almaya devam ettiğini hatırlatan Tuğamiral Aktürk, “İsrail’in Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’ne ateş açması ve görevli personelin yaralanmasına sebebiyet vermesi uluslararası hukukun açık bir ihlalidir. Uluslararası barış gücüne yapılan saldırıların cezasız kalması, Birleşmiş Milletler sistemine olan güveni daha da zedeleyecek ve Güvenlik Konseyi’nin uluslararası barışı koruma görevini etkin bir şekilde ifa etmesini güçleştirecektir. Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü’ne personel katkısında bulunan bir ülke olarak gerekli soruşturmanın bir an önce yapılması ve sorumluların cezalandırılmasını bekliyoruz. Ülkemiz, bölgemizde barış ve istikrarın tesisi adına gereken tüm desteği vermeyi sürdürecektir” ifadelerini kullandı. Personel ve askeri öğrenci alım/temin faaliyetlerinin de planlandığı şekilde devam ettiğini belirten Tuğamiral Aktürk, “2 Ekim’de başlayan ‘Kuvvet Komutanlıkları ve Milli Savunma Üniversitesinde görevlendirilmek üzere 2024 yılı muvazzaf subay adayı temini başvuruları 20 Ekim’de sona erecektir” diye konuştu.