TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, TBMM'de kürsüde konuşma dilinin Türkçe olmasının Anayasa'nın doğal bir gereği olduğunu ancak başka bir dille konuşmanın cezai yansımasının da olamayacağını söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün Meclis grup toplantısında Kürtçe konuşmasıyla ilgili başlatılan soruşturmaya, Kürtçe konuşulmasına izin vermeyen bir yasal düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı vermesi tartışmalara neden oldu. Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplayan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, şu anda ortaya çıkan sorunun hukuki yansımalarını, hukuk düzenini doğru şekilde ortaya koymanın mümkün olmadığını söyledi.
Bu konudaki temel pusulanın Anayasa'nın 83. maddesi olduğunu ifade eden İyimaya, "Sorumsuzluktur, kürsü masuniyetidir, kürsü dokunulmazlığıdır. Sanıyorum mesele o çerçevede çözülür" dedi. İyimaya, 'Meclis Genel Kurulu'nda Kürtçe konuşulabilir mi?' sorusuna, "Konuşulur, konuşulmaz ben bir hüküm kuramam. Kürsüde konuşma dilinin Türkçe olması Anayasa'nın doğal bir gereği. Çünkü resmi bir alan o. Fakat bunun cezai yansıması olur mu diye sorarsanız, olamaz" karşılığını verdi.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise Başsavcılığın takipsizlik kararı verdiğini hatırlatarak, bunun bir yargı kararı olmadığını söyledi. Anadol, "Bu tartışmalı bir konudur. Anayasa'ya göre resmi dilimiz Türkçe'dir. Ama devlet televizyonundan Kürtçe yayın yapılmaktadır. Kürtçe yayın serbest olduğunu göre Türkiye'de Kürtçe konuşmak yasak değildir. Ama Anayasa'da resmi dilimiz Türkçe olduğuna göre Meclis Genel Kurulu'nda Türkçe'den başka dille konuşma yapılamaz" değerlendirmesinde bulundu.
Anadol, 'Bunun bir yaptırımı var mı?' sorusuna ise "İçtüzük'te belli bir hüküm yok. Onun için savcı takipsizlik kararı vermiş. Anayasa'da resmi dilin Türkçe olduğu beyan edildiğine göre TBMM üyeleri Türkçe'den başka dil konuşamazlar" şeklinde cevap verdi.