DÜNYA - 11 Ocak 2025 Cumartesi 11:01 | Son Güncelleme : 11 Ocak 2025 Cumartesi 11:06

Suriye'de rejimi eleştirdiği için gözaltına alınan 5 çocuk babası Türk, 11 yıldır kayıp

A
A
A

Suriye'de rejimin yürüttüğü faaliyetleri eleştirdiği için 2014 yılında gözaltına alınan 5 çocuk babası Türk Üveys Kaya'dan 11 yıldır haber alınamıyor.

Suriye'nin başkenti Şam'ın Kasyun Dağı eteklerindeki Türk Mahallesi'nde yaşayan ve 2014 yılında rejim tarafından gözaltına alınan 38 yaşındaki Üveys Kara'dan o günden sonra bir daha haber alınamadı.

Ailesi 1930'lu yıllarda Hatay'ın Hassa ilçesinden Şam'a göç eden Kara'nın eşi ve 5 çocuğu babalarından gelecek haberi yıllarca umutla bekledi. Yıllardır haber alınamayan Üveys Kara'nın eşi Abiye Kaya, eşinin rejimi eleştiren söylemlerde bulunduğu için gözaltına alındığını ifade etti.

Suriye'de rejimi eleştirdiği için gözaltına alınan 5 çocuk babası Türk, 11 yıldır kayıp

Üveys Kara'nın Beşar Esad aleyhinde konuştuğu için gözaltına alındığını ifade eden İbrahim Ökkeşoğlu, “Yeğenimin eşini 11 yıl önce iş yerinden gözaltına aldılar, şimdiye kadar kayıp. Beşar Esad aleyhine konuştuğu için gözaltına alındı. 5 çocuğu var. Arayıp sormamıza rağmen herhangi bir ize rastlamadık” dedi.
Eşinin 11 yıldır kayıp olduğunu dile getiren Abiye Kaya ise “11 yıl oldu eşim kayıp. Eşim Beşar Esad aleyhinde konuştuğu için gözaltına alındı. Esad'ın işlerini beğenmediğini söyledi diye 11 yıldır kayıp. Eşim 38 yaşındaydı” ifadelerini kullandı.

Veysel Korkmaz - Yakup Söylemez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas 2028 yılında tüm hanelere yerli gaz verilecek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 2028 yılına kadar Türkiye’deki tüm hanelere yerli doğal gazın ulaştırılacağını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sivas’ın Hafik ilçesinde düzenlenen gaz verme törenine katıldı. İlçeye ilk kez doğal gaz ulaştırılması dolayısıyla düzenlenen törende konuşan Bayraktar, Türkiye’de 81 ilde 981 yerleşim yerinde doğal gaz ulaştırıldığını belirterek, “Türkiye’yi düşündüğünüzde 81 il, 780 bin kilo metre karenin üzerinde bir coğrafya, zor bir coğrafya. Dolayısıyla buraya doğal gaz getirmek öyle kolay bir olay değil. Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu hedef, o vizyon doğrultusunda hamdolsun bugün Türkiye’de 81 ilde 981 yerleşim yerinde doğal gaz var. 222 OSB’de doğal gaz var. Nüfusumuzun yüzde 85’i bugün doğal gaza ulaşabiliyor. Biz hayal bile edilemeyenleri gerçekleştiren bir hareket olarak bugün de bu hizmeti Hafik’e getirdik” dedi. “Dünyanın en büyük keşfini yaptık” Bayraktar, doğal gaz arama çalışmalarında dünyanın en büyük keşfine imza attıklarını ifade edip, "Biz doğal gazı ithal ediyorduk. 2016 yılında dedik ki ‘biz artık milli enerji ve maden politikasıyla doğal gazı kendimiz üreteceğiz. Varsa arayacağız, bulacağız, çıkartıp ev ve sanayimize bu gazı götüreceğiz. Kendi gemilerimizde, Mavi Vatan’ımızda doğal gaz aramaya karar verdik. Önümüze bir sürü engeller çıkarttılar. Biz kendi gemilerimizle, istediğimiz zaman istediğimiz yerde, kendi ekibimizle doğal gaz ve petrol arayacağız dedik. Hani birileri Mavi Vatan’a masal diyor ya, biz Mavi Vatan’da destan yazmaya karar verdik. Gemilerimizle biz petrol ve gaz aramaya başladık. 2020 yılında biz Cumhuriyet tarihinin en büyük doğal gaz keşfini yaptık. Dünyada denizlerdeki en büyük keşfi biz gerçekleştirdik” dedi. 3 milyon haneye yerli gaz veriliyor Bayraktar, 3 milyon haneye yerli gaz verildiğini, 2028 yılında tüm hanelere yerli gaz ulaştırmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Bugün kendi ürettiğimiz doğal gaz ile tam 3 milyon hanemize kendi doğal gazımızı verir hale geldik. Allaha hamdolsun. Üretimimiz her geçen gün artıyor. İnşallah 2028 yılına geldiğimizde Türkiye’deki tüm hanelerde, 20 milyon hanede kendi doğal gazımızı kullanır hale geleceğiz. Hedefimiz Türkiye Yüzyılı’nda, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizi enerjide bağımsız kılmaktır” şeklinde konuştu. Gabar’da üretim 71 bin varile çıktı Bayraktar, Gabar’da üretimin 71 bin varile çıktığını açıklayarak şunları ekledi: "Bir zaman adı terörle anılan, gidilemeyen, girilemeyen Gabar’da Türkiye’nin en kaliteli, günlük 71 bin varil petrolü üretir hale geldik. Bütün gayemiz ülkemizi enerjide bağımsız kılmaktır. Enerjide dışa ödediğimiz dövizi içeride tutabilmektir. Her yıl milyarlarca dolan fatura ödüyoruz. Enerji ihtiyacımızı kendi kaynaklarımızla karşılamak istiyoruz. Bunun gayretindeyiz." Konuşmaların ardından ilçeye gelen gaz ateşlenerek temsili olarak ilçeye ilk doğal gaz verilmiş oldu. İlk etapta ilçede 400 doğal gaz aboneliği bulunduğu belirtildi.
İstanbul Esenyurt’ta Eğitimle güçlenen kadınlar bu kursta geleceklerine yön veriyor Esenyurt Belediyesi Mesleki Eğitim ve İstihdam Merkezi, Okul Öncesi Çocuk Gelişimi eğitimi ile kursiyerleri hem meslek hem de iş sahibi yapıyor. Derslerde, çocuk gelişimine dair tüm incelikleri öğrenen kursiyerler, aldıkları MEB onaylı sertifika ile yardımcı öğretmenlik yapma fırsatı elde ediyor. Vatandaşların meslek sahibi olabilmeleri için hayata geçirilen EMEĞİM projesi, Okul Öncesi Çocuk Gelişimi Kursu ile kadın istihdamına da destek sağlıyor. Haftanın 3 günü teorik ve uygulamalı olarak devam eden derslerde, kursiyerler çocuk dostu alan alanda pratik yaparak kendilerini geliştirme fırsatı buluyor. Kursta, 0-6 yaş arasındaki çocukların bilişsel alanları, dil, öz bakım ve motor gelişimlerini kapsayan 380 saatlik eğitim veriliyor. Bu eğitimlerin ardından MEB onaylı sertifika alan kursiyerler, ana sınıflarında, okul öncesi merkezlerde ve kreşlerde yardımcı öğretmen olarak görev yapabiliyor. Kursiyerler ESBİM ile istihdam ediliyor Mesleki eğitim kurslarına katılan kursiyerlere istihdam fırsatı da sunuluyor. Eğitimlerini başarıyla tamamlayan kursiyerler, hem MEB onaylı sertifika alarak usta öğretici olma hakkı kazanıyor hem de ESBİM (Esenyurt Belediyesi İstihdam Merkezi) tarafından uygun kadrolarda istihdam ediliyor. Anneler kursta çocuklar oyun alanında Kadınların meslek öğrenerek iş yaşamına katılmasının da amaçlandığı kursta, anneler eğitim alırken çocuklar da onlar için hazırlanan çocuk dostu alanda eğlenceli vakit geçiriyor. Çocuklar, çocuk gelişim uzmanları tarafından hazırlanan eğitici-öğretici aktivitelerden yararlanarak, gelişim düzeylerine uygun oyunlar oynuyor. “Kursa kendimi geliştirmek için geliyorum” Bir meslek sahibi olabilmek için kurslara katıldığını söyleyen kursiyer İrem Ardalı şöyle konuştu: “Çocuk Gelişimi okuyorum. Kendimi geliştirmek için geliyorum. Derslerime de yardımcı oluyor. Burada çocukların büyüme evrelerini, psikolojik evrelerini, çocukların gelişiminde desteklememiz gereken yanları öğrendik. Sertifika aldıktan sonra anaokullarına başvurmayı düşünüyorum.”
Van Uzmanlar uyardı: "Yaban hayvanlarına bilinçsiz yem bırakmayın" Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, doğaya yem bırakmanın bilinçli bir şekilde yapılması gerektiğini belirterek, kontrolsüz yem bırakmanın yaban hayatına zarar verebileceğini söyledi. Van Gölü Havzası’nda doğaya yem bırakma uygulamaları, özellikle kış aylarında yaban hayvanlarına yardım etmek amacıyla sıkça gündeme geliyor. Ancak uzmanlar, bu tür uygulamaların plansız ve kontrolsüz bir şekilde yapılmasının ekolojik dengeye zarar verebileceği konusunda uyarıyor. Yaban hayvanlarının doğal yaşam alanlarının ve alışkanlıklarının korunmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, bilinçsiz müdahalelerin uzun vadede olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor. “Bilim insanlarının kontrolünde yapılmalıdır” İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, doğaya kontrolsüz şekilde yem bırakmanın yaban hayatına zarar verebileceğini belirtti. Bu tür uygulamaların yaban hayvanlarının doğal alışkanlıklarını ve habitatlarını bozabileceğini ve hastalıkların yayılmasına sebep olabileceğini ifade eden Prof. Dr. Aslan, “Merkezimiz Van Gölü Havzası’ndaki tüm yaban hayvanlarının sorunlarıyla ilgilenmekte ve ekolojik dengenin devamı için üretken çalışmalar yürütmektedir. Ancak son günlerde, yaban hayvanlarına kontrolsüz şekilde besin bırakma gibi uygulamalar yaygınlaşmıştır. Yaban hayvanlarına araştırma yapılmadan ve plansız bir şekilde yem bırakmak faydadan çok zarar getirebilir. Bu durum, yaban hayvanlarının alışkanlıklarının değişmesine, habitatlarının bozulmasına ve hastalıkların yayılmasına neden olabilir. Eğer doğa şartları yem bırakmayı gerektirmiyorsa, bu uygulama yalnızca Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü ile bilim insanlarının kontrolünde yapılmalıdır” dedi. “Ekosistemin doğal besin zinciri bozulabilir” Yaban hayvanlarına bilinçsiz şekilde yem bırakmanın hayvanların doğal alışkanlığını değiştirdiğini dile getiren Aslan, “Kontrolsüz şekilde yem bırakılmasının habitatı bozulabileceğini, yaban hayvanlarının doğal alışkanlıkları değişebileceğini ve insan-hayvan çatışmaları artabilir. Ayrıca, yem bırakılan alanlara farklı türlerden hayvanların gelmesiyle çatışmalar yaşanabilir ve ekosistemin doğal besin zinciri bozulabilir. Dolayısıyla yaban hayvanlarına kontrolsüz yem bırakmak faydadan çok zarar getirir. Eğer kontrollü alanlar oluşturulmadıysa ve bir türün korunmasına yönelik bir plan yapılmadıysa, bu uygulamadan kaçınılmalıdır. Aksi halde, sahipsiz hayvanlarda olduğu gibi ileride büyük sorunlarla karşılaşabiliriz” diye konuştu. Yaban hayvanlarının korunması adına yapılacak çalışmaların uzmanlar gözetiminde ve kontrollü bir şekilde yürütülmesi gerektiğini belirten Aslan, bilinçsiz müdahalelerin uzun vadede faydadan çok zarar getireceğini kaydetti.