DÜNYA - 22 Mart 2025 Cumartesi 23:34 | Son Güncelleme : 22 Mart 2025 Cumartesi 23:36

Pakistan’da silahlı saldırı: 8 ölü

A
A
A
Pakistan’da silahlı saldırı: 8 ölü

Pakistan’ın Belucistan eyaletinde eş zamanlı düzenlenen iki saldırıda 4’ü polis 8 kişi hayatını kaybetti

Pakistan’da eş zamanlı 2 silahlı saldırı düzenlendi. Belucistan eyaletindeki Kalat bölgesinde kimliği belirsiz silahlı kişiler tarafından gerçekleştirilen saldırıda 4 işçi hayatını kaybederken, Nushki şehrinde devriye aracına ateş açılması sonucu 4 polis yaşamını yitirdi.

"Terörist unsurlara karşı etkili önlemler alınması gerektiği" vurgusu

Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, olayda hayatların kaybedilmesinden duyduğu derin üzüntüyü dile getirirken, silahsız işçileri hedef alan terörist unsurlara karşı etkili önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Zerdari, masum işçilerin ve sivillerin hedef alınmasının "iğrenç" ve "kınanması gereken" bir eylem olduğunu söyledi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Ayak sağlığına dikkat Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Zeki Karaoğlan, ayak ağrısının günümüzde sık görülen bir sorun olduğunu belirterek, "Yürüme ve denge problemleri, uygun olmayan, özellikle dar ayakkabı giyilmesi, uzun süre ayakta kalma, uzun yürüyüş ve koşular ayak ağrılarının en yaygın sebeplerindendir" dedi. Medical Park Adana Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Mehmet Zeki Karaoğlan, ayak ağrısının günümüzde sık görülen bir sorun olduğunu vurgulayarak açıklamalarda bulundu. Op. Dr. Karaoğlan, "Ayak yapısı ve dış etkenlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkar. Ağrı nedeniyle genellikle vücut ağrıyı azaltmak, gidermek için işlevini değiştirerek tepki verir. Yürüme ve denge problemleri, uygun olmayan, özellikle dar ayakkabı giyilmesi, uzun süre ayakta kalma, uzun yürüyüş ve koşular ayak ağrılarının en yaygın sebeplerindendir. Hemen hemen hepimiz, günlük yaşamında bir yorgunluk ifadesi olarak ’ayaklarıma kara sular indi, ayaklarım artık beni taşımıyor’ tarzında şikayette bulunmuş veya başkasından duymuşuzdur" ifadelerini kullandı. Ayakların yürüme ve koşma gibi ilerleme hareketlerinde belirli sıra ve düzenli aralıklarla çalışan ve bacaklar aracılığıyla vücut ağırlığının yere iletilmesini sağlayan çok karmaşık yapıya sahip uzuvlar olduğuna değinen Op. Dr. Karaoğlan, "Her bir ayak 26 adet kemik, bu kemikleri bir arada tutan 100’den fazla ligament ve 33 adet kastan oluşur. Her bir ayak ön, orta ve arka şeklinde 3 ayrı bölümde değerlendirilir. Yürüyüşün her bir döngüsü önce topuğun yere vuruşu ile başlar, ayak parmaklarından güçlü bir itme ile biter. Ayağımızın her noktası yere aynı şiddetle basmaz, belirli noktalar zemin ile daha çok temas halindedir. Çıplak ayakta, dengeli duruşta, bacaklardan gelen yük topuk ve ayak önü ile yüzde 50 oranında eşit paylaşılırken, ayakkabı, terlik giyimi ile topuk yüksekliği arttıkça yük parmaklara doğru daha fazla oranda (yüzde 90’a varan) binmeye başlar. Tarak kemikleri üzerinden en fazla yük ise başparmak eklemine biner" şeklinde konuştu. "Ayak ağrılarının farklı sebepleri olabilir" Ayak ağrılarının yaşa ve ağrıyan bölgeye göre değişen nedenlerden kaynaklanabileceğinden bahseden Op. Dr. Karaoğlan, "Halk arasında bilinen adıyla topuk dikeni ve plantar fasiit ayak tabanı ve topukta görülen ağrıların en yaygın sebebidir. Çocuklarda genellikle büyümeye bağlı dönemsel, kısa süreli ağrılar görülebilir. Ağrılar genellikle 3 yaş sonrası başlar ve ergenlik bitimine kadar devam edebilir. Uzun süren, özellikle geceleri artan ağrılar kemik tümörleri, eklem iltihabı veya romatizmal hastalıklardan kaynaklanabilir. Gençlerde genellikle kilo alımına, aşırı zorlama veya travmaya bağlı ağrılar, yaşlılarda ise genellikle artritler, Halluks valgus (ayak başparmağında görülen şekil bozukluğu), Halluks Rigidus (ayak başparmağında görülen kireçlenme, hareket kısıtlılığı) ve topuk dikeni nedeniyle ağrılar sık görülür. Düztabanlık yani ayağın iç kısmında olması gereken kavisin olmaması veya yüksek kavisli ayak yapısı, aşırı kilo, yalın ayak yürümek, hamilelik gibi durumlar plantar fasiit ve topuk dikenine sebep olabilir. Ayak eklemlerinin iltihaplanması (romatoid artrit, osteoartrit, gut artriti), ayak mantarları, tırnak batmaları, ayak tabanında veya parmaklarda görülen nasırlar, siğiller, parmak uçlarında ağrı, uyuşma ile seyreden Morton nöroması, diyabet hastalığına bağlı gelişen ayak yaraları, ülserleri, aşırı zorlanmaya veya burkulmaya bağlı olarak gelişen tendon, bağ yaralanmaları, stres kırıkları, kırıklar, çıkıklar da ayak ağrısına neden olurlar. Buerger hastalığı gibi damarlarda tıkanıklığa yol açan periferik arter hastalıkları da ayak ve parmaklarda ağrı ve aralıklı kladükasyoya (kaslara gitmesi gereken kanın bu dokulara yeterli gitmemesi sonucu, 300-500 metre gibi kısa mesafe yürümekle görülen kramp tarzı şikâyetler) neden olabilir. Tanı ve tedavide geç kalınırsa, iyileşmeyen iskemik yaralara bağlı parmak veya ayak ampütasyonları gerekebilir" diye konuştu. "Ayak sağlığına özen göstermek, yaşam boyunca süren bir alışkanlık olmalıdır" Ayak sağlığına özen göstermenin, çocukluk çağından başlayıp bütün yaşam boyunca süren bir alışkanlık olması gerektiğini aktaran Op. Dr. Karaoğlan, "Ayak konforunu sağlamak ve korumak için uzun süren inatçı ağrılarda iyi bir fizik muayene, röntgen, bilgisayarlı tomografi, MR, ultrasonografi ve laboratuvar tetkiklerinden biri veya birkaçı birlikte gereklidir. Doğru tanı ve tedavi amacıyla mutlaka bir ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurmak gerekir" diyerek sözlerini tamamladı.
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Kadir Gecesi mesajı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, İslam aleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ederek, "Yaptığımız ibadet ve iyiliklerin, dua ve yakarışların İslam aleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Mevlamızdan niyaz ediyorum" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Kadir Gecesi dolayısıyla tebrik mesajı yayımladı. Erbaş, mesajında şu ifadelere yer verdi: "Hayatımıza sayısız güzellikler katan rahmet, bereket ve arınma iklimi Ramazan ayının sonlarına yaklaşırken bir lütuf ve bağışlanma fırsatı olan Kadir Gecesi’ne ulaşmanın sevinci içerisindeyiz. Bizleri böyle kıymetli bir geceye kavuşturan Rabbimize sonsuz hamd-ü senalar olsun. Yüce Rabbimiz, meleklerin yeryüzünü kuşattığı bir esenlik vakti ve bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nin kadr-u kıymetini Kur’an-ı Kerim’de bizlere müjdelemektedir. Bu gecenin değeri ve önemi Kadir Suresi’nde ‘Biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesi’nde indirdik. Bilir misin nedir Kadir Gecesi? Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır. O gece melekler ve ruh, rablerinin izniyle her bir iş için iner dururlar. O gece tan yeri ağarıncaya kadar esenlik doludur’ ayetleriyle haber verilmektedir. Değer, kıymet ve itibar anlamına gelen Kadir Gecesi, asıl anlamını mümin gönüllerin şifası ve Allah’ın insanlığa son vahyi olan Kur’an-ı Kerim’in bu gecede inmeye başlamasından almaktadır. Her bir anı sonsuz hikmet ve hayırlarla dolu olan bu gece, hidayet rehberi yüce kitabımızın ilk ayetlerinin Cebrail (a.s.) aracılığıyla sevgili Peygamberimize indirilmeye başlandığı müstesna bir zaman dilimidir. Yüce Rabbimizin ‘Ey insanlar! İşte size Rabbinizden bir öğüt, kalplere bir şifa ve inananlar için yol gösterici bir rehber ve rahmet (olan Kur’an) geldi’ (Yunus, 10/57) ayetiyle tanıttığı Kur’an-ı Kerîm, tüm insanlık için bir öğüt ve hidayet rehberi, ona yönelen gönüller için bir şifa ve huzur kaynağı, bir hakikat membaıdır. İnsana hayatı, evreni, varoluşun gayesini tanıtan; hakkı, hakikati, edebi, hikmeti, adaleti, merhameti, bütün insani değerleri öğreten; iffetli ve onurlu bir hayatın, huzurlu bir dünyanın yolunu gösteren bir kitaptır. Kur’an’ı okumak, anlamak, gereğince yaşamak ve onun hayat veren ilkelerini insanlığa tanıtmak her mümin için imanın gereği yüce bir sorumluluğudur. Bu bakımdan Kadir Gecesi, bütün benliğimizle ve kuşatıcı bir tefekkürle Kur’an’a yönelmek; onunla ilişkimizi gözden geçirmek ve yeniden en güçlü şekilde tahkim etmek için eşsiz bir fırsattır. Kur’an’ın hakikatleriyle evimize huzur, kalbimize inşirah, hayatımıza güzellik ve bereket katmak için değerli bir imkandır. Dolayısıyla vahyin nüzulüyle bereketlenen bu gecede Rabbimizle, kendimizle, çevremizle, bütün varlık ve kâinat ile ilişkimizi tevhid, kulluk, adalet, merhamet, sorumluluk ve güzel ahlak üzere yeniden şekillendirmeye içtenlikle söz verelim. Allah’ın rahmetinin yeryüzünü kuşattığı bu kutlu gecede hata ve günahlarımız için tövbe edelim. Bir daha aynı hatalara yaklaşmama kararlılığı ile Rabbimizden af ve mağfiret dileyelim. Nitekim Sevgili Peygamberimiz, ‘Kim inanarak ve sevabını Yüce Allah’tan umarak Kadir Gecesi’ni ihya ederse onun geçmiş günahları bağışlanır’ ifadeleri ile Kadir Gecesi’nin bir dua ve istiğfar gecesi olduğunu bildirmiştir. Rahmet Peygamberi (s.a.s.) ‘Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni de affet’ duasını da bizlere öğreterek bu gecenin bağışlanmak için bir fırsat gecesi olduğuna işaret buyurmuştur. Bu gece ihlas ve samimiyetle Rabbimize yönelerek ellerimizi açıp dualar edelim. Dualarımızda ümmetin mazlumlarına, Gazze’de, Kudüs’te, Mescid-i Aksa’da zulme, katliama ve soykırıma maruz kalan, Doğu Türkistan’da ve dünyanın farklı bölgelerinde acı ve ızdırap çeken bütün Müslümanlara da yer verelim. Kin, haset, nefret, korku, ümitsizlik ve ötekileştirmenin olmadığı; güven, sevgi, saygı, kardeşlik ve dayanışmanın hakim olduğu bir dünyanın inşası için gayretimizi ve azmimizi yeniden kuşanalım. Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin ve İslam aleminin Kadir Gecesi’ni tebrik ediyor, yaptığımız ibadet ve iyiliklerin, dua ve yakarışların İslam âleminin birlik ve beraberliğine, insanlığın barış ve huzuruna vesile olmasını Yüce Mevlamızdan niyaz ediyorum."