KÜLTÜR SANAT - 27 Haziran 2021 Pazar 09:12

Osmanlı saray mutfağının lezzetleri Bursa’da

A
A
A
Osmanlı saray mutfağının lezzetleri Bursa’da

Osmanlı saray mutfağının en leziz yemekleri Bursa’da lezzet tutkunları ile buluşuyor.

 Osmanlı mutfağı, Balkanlar, Ege, Kafkaslar, Suriye, Lübnan ve Anadolu mutfaklarının harmanlanmasıyla oluşmuş zengin bir mutfak. Saray mutfağı, dünya mutfakları içinde önemli sıralarda yer alıyor. Osmanlı’da 36 padişahın hüküm sürmesi de bu mutfağın zenginleşmesinin önemli sebepleri arasında. İmparatorluğun çok kültürlü yapısının etkisiyle birden fazla kültüre has yemeğin yan yana sunulduğu Osmanlı saray mutfağında 15. yüzyılda yemekler çeşit olarak az ve sadeydi. 16. yüzyılda en görkemli yıllarını yaşayan saray mutfağı, 17 ve 18. yüzyılda da bu ihtişamını devam ettirdi.

Bursa’da 35 yıllık usta aşçı Bülent Barış, saray mutfağının önemli yemeklerini mevsiminde lezzet tutkunları ile buluşturuyor. Her gün 60-70 çeşit yemeğin yanı sıra yine yöresel tatlılara da yer veren Bülent Şef, oğlak iç pilavı, keşkekli kuzu incik, vişneli kuzu kebabı, kestaneli dana, mengen, haşlama, ciğer sarma, çömlek, patlıcan dizme, şef krep sarma, Türkmen kebabı, kuzu gerdan, hâkaaniye, söğürtme, enginar dolması ve tiran kebabı gibi enfes yemeklerden sadece birkaçını yapıyor.

Bursa’nın tarih ve gastronomi şehri olduğunu ve sadece pideli köfte ile Bursa kebabından ibaret olmadığını vurgulayan Bülent Barış, “Osmanlı mutfağına has yemekler Bursa’da biliniyor ve yapılıyor. Yöresel, coğrafî işaretler almış, mevsiminde toplanmış enginar, bamyalarla yaptığımız yemekleri müşterilerimizle buluşturuyoruz.

Saray mutfağına kendi yorumlarımızı da eklediğimiz yemeklerimiz tam not alıyor. Saray mutfağında önce çıkan yemeklerimiz, Bursa kestaneli kebabı, vişne ve kuru meyvelerle yorumladığımız kuzu kebabımız diyebilirim. Mesela, Bursa’nın inciri de meşhurdur. Yine mevsiminde toplanan incirlerle tatlılar yapıyoruz. Bu inciri sadece tatlı değil yemeklerde de kullanıyoruz. Vazgeçilmezlerden bir tanesi de süt helvasıdır. Bu süt helvası Osmanlı’dan gelen hafif bir tatlıdır. Bu başka şehirlerde pek bilinmiyor. Un, süt, tereyağı ve şekerden oluşan harika bir lezzettir” dedi.

Son günlerde sağlıklı yemeğin daha da ön plana çıktığını belirten Bülent Şef, “Son günlerde sağlığımız iyice ön plana çıktı. Virüsle birlikte insanlar sağlıklarının kıymetini anladılar. Biz de buna göre yemekler üretiyoruz. Mesela karaciğer dostu enginarı bu mevsimde tam tüketme zamanıdır. Bamya şifa deposudur. Doğal et suyu ile pişen yemekleri tercih ederseniz bağışıklığınız güçlenir. Saray mutfağını değerli kılan, kullanılan malzemeler ve yemeğin yapım aşamasıdır. Genelde Osmanlı mutfağında kuzu eti tercih ediliyor. Kuzu etinin de pişme süresi 4-5 saattir. Kısık ateşte uzun süre pişmesi gerekiyor” diye konuştu.

Samet Doğru
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Başkan Durbay, esnaf ve vatandaşlarla buluştu Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay, esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelerek, onların talep ve beklentilerini dinledi. Başkan Durbay’a temasları sırasında Belediye Başkan Yardımcısı Hakan Şimşek ve bazı belediye meclis üyeleri de eşlik etti. Çarşıdaki ziyaret boyunca vatandaşlardan büyük ilgi gören Başkan Durbay, esnafla birebir görüşerek sorunlarını dinledi ve çözüm önerileri sundu. Başkan Durbay, “Her zaman vatandaşlarımızın yanında olmayı, onların dertlerini ve isteklerini dinlemeyi kendimize görev edindik. Şehzadeler halkı bizim için çok kıymetlidir ve onların taleplerine çözüm bulmak birinci önceliğimizdir” dedi. Çarşı ziyareti esnasında esnafın çeşitli taleplerini dikkatle dinleyen Başkan Durbay, bu taleplerin değerlendirilerek en kısa sürede çözüme kavuşturulması için gerekli çalışmaların başlatılacağını belirtti. Başkan Durbay, çarşıda karşılaştığı gençlerle ve çocuklarla da sohbet etti. Gençlerin eğitim olanaklarının artırılması, spor alanlarının çoğaltılması gibi konulardaki taleplerine olumlu yaklaşan Başkan Durbay, bu konularda projeler geliştirdiklerini ve yakın zamanda hayata geçirileceğini ifade etti. Çocuklarla ilgilenip onların geleceğine yatırım yapmanın önemine değinen Durbay, belediye olarak gençlerin ve çocukların ihtiyaçlarına yönelik çalışmaları sürekli olarak sürdüreceklerini dile getirdi. Başkan Gülşah Durbay’ın bu ziyareti, hem esnaf hem de vatandaşlar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılandı.
Niğde Çiftçilerin beklentisine uygun yerli ve milli patates çeşitleri geliştiriliyor Niğde Patates Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen yerli ve milli çeşitlere yenileri ekleniyor. Sanayilik, yemeklik, kızartmalık gibi ülkemizde 200’den fazla farklı tescilli patates çeşidi olduğunu söyleyen Niğde Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak çeşit geliştirme süresi üzerinde de önemli adımlar attıklarını söyledi. 10 yerli ve milli patates çeşidini ülke tarımına kazandıran Niğde Patates Araştırma Enstitüsü’nün üreticilerin ve piyasanın istekleri doğrultusunda yeni çeşitler geliştirdiğini kaydeden Pırlak, “Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren enstitümüz, ülkemizdeki patatesle ilgili ilk konu araştırma enstitüsüdür. 2005 yılından bu yana yapmış olduğumuz ıslah çalışmaları neticesinde bugüne kadar ülke tarımına 10 adet yerli ve milli patates çeşidi kazandırdık. Bunun yanı sıra geliştirmiş olduğumuz bu yerli ve milli çeşitlerimizin de Türkiye’de yine bir ilke imza atarak özel sektöre satışını gerçekleştirdik. Özel sektörümüz tarafından yerli ve milli çeşitlerimizin iri kademedeki tohumluk üretim işlemleri devam ediyor" dedi. "200’den fazla tescilli patates çeşidi var" Türkiye’de tescilli olan 200’ün üzerinde çeşit olduğunu belirten Uğur Pırlak her çeşidin özelliğinin farklı olduğunu belirterek, "Patateslerin yemeklik, sanayilik, kızartmalık, hastalıklara dayanıklılık gibi her birinin farklı yetenekleri var. Biz enstitü olarak ülkemizdeki üreticilerimiz istekleri doğrultusunda, çiftçilerimiz tarafından benimsenebilecek kaliteli verim özellikleri bakımından öne çıkmış çeşitlerin ıslahına çalışıyoruz. Bir çeşidin ıslah süresi yaklaşık 12 ile 15 yıl arasında sürüyor. Biz bunu modern yöntemlerle kısaltmaya çalışıyoruz. Enstitümüzde DNA düzeyinde yaptığımız çalışmalarla ıslah sürecini de kısalttık. Sadece yemeklik, sanayilik, hastalıklara zararlı çeşitlerin yanında et ve kabuk rengi farklı yerli ve milli çeşitler üzerinde de çalışıyoruz. Bu çalışmada da sona gelindi. İlk yerli, renkli çeşitlerimizi kısa süre sonra tescile sunacağız" diye konuştu.
İstanbul Bakan Bolat: "Yıl sonunda 15 bin dolarlık kişi başı milli gelire ulaşabileceğiz" Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Ekonomimizin büyümesi son 21 yılda tam 5 katı oldu. 230 milyar dolar milli gelirden 1 trilyon 200 milyar dolara yükseldik. 3 bin 600 dolar kişi başına milli gelirden de 13 bin 300 dolara yükseldik. Bu yıl, yıl sonunda 15 bin dolarlık kişi başı milli gelire ulaşabileceğiz" dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Ticaret Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’ne katıldı. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay açılış konuşması gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a hediye takdim edildi. "Hem üniversitelerin hem de ekonominin gelişimi bakımından üniversite sanayi iş birliği çok önemlidir" Bakan Bolat, geleceğin Türkiye’sinde uygulama yetkinliği yüksek insanların yetiştirilmesi öncelikli hedefleri olduğunu söyleyerek, "Bu doğrultuda üniversitelerimizi geleceğin şekillendiği, bilginin ve kültürün yeni nesillere aktarıldığı, fikir ve düşünce yapılarının inşa edildiği stratejik kurumlar olarak görüyoruz. Eğitimin yanında Ar-Ge faaliyetleri ve üretilen bilginin ekonomiyle toplumun kullanımına sunulması temel varlık sebeplerinden birisidir. Bu nedenle günümüz dünyasında hem üniversitelerin hem de ekonominin gelişimi bakımından üniversite sanayi iş birliği çok önemli ve kıymetlidir" ifadelerini kullandı. Bakan Bolat, "Üniversite sayıları, 2002’deki 76’dan, 2022’de 208’e yükseldi. 129’u devlet, 75’i vakıf üniversitesi, 4’ü de vakıf meslek yüksekokulları oldu. Bu dönemde lisans, yüksek lisans ve doktora öğrenci sayılarında da çok büyük artışlar sağlandı ve yaklaşık 80 bin olan öğretim üyesi kadrosu da 200 bine yaklaştı" dedi. "Ülkemizde bugün itibariyle 340 bin uluslararası öğrenci var" 2002 yılında, Türkiye üniversitelerinde 5 bin uluslararası yabancı öğrenci olduğunu hatırlatan Bakan Bolat, "Hep gıpta ederdik; bizim öğrencilerimiz Amerika’ya, Avrupa’ya, İngiltere’ye, Almanya’ya gidiyor diye; ama ülkemizde de bugün itibariyle 340 bin uluslararası öğrenci var" dedi. "Yıl sonunda 15 bin dolarlık kişi başı milli gelire ulaşabileceğiz" Bakan Bolat, "Türkiye Savunma ve havacılıkta dünyada 11. sırada. İhracatımız geçen yıl 5.3 milyar dolardı, bu yıl inşallah 6.5 milyar dolara ulaşacağız ve yıllık üretimimizde 12 milyar doları aşmakta. Neden bunu söylüyorum, çünkü bakan olarak yurtdışına gittiğimde muhataplarımın ilk sözü şu oluyor. Avrasya coğrafyasında, Afrika, Orta Doğu, Asya, Balkanlar, Orta Avrupa coğrafyasında, ’Türk Savunma Sanayi ürünleri çok kaliteli, biz de sizinle iş birliği yapmak istiyoruz, sizden satın almak istiyoruz, bizimle ortak fabrika kurar mısınız’ gibi övgüler şunu getiriyor. Türk sanayi ürünleri kalitelidir, güvenilir ve itibarlı ürünlerdir, anlamında büyük bir katkı yapmakta. İşte savunma sanayi ürünlerimiz SİHA’lar, İHA’lar, helikopterler, eğitim uçağı 5. nesil savaş uçağı, bunlar hep sizler gibi pırıl pırıl gençlerimizin, hocalarımızın azmi ve gayretiyle ortaya çıktı. Geçen yıl yazılımda 3.5 milyar dolar ihracat yaptık. 2028 hedefimiz 7 milyar dolar. Bu da çok önemli. Gerçekten dünyada birçok fuarlarda yazılımcılarımızın başarıyla temsil ettiğini görmekteyiz. Türkiye olarak ekonomimizin büyümesi son 21 yılda tam 5 katı oldu. 230 milyar dolar milli gelirden 1 trilyon 200 milyar dolara yükseldik. 3 bin 600 dolar kişi başına milli gelirden de 13 bin 300 dolara yükseldik. Bu yıl, yıl sonunda 15 bin dolarlık kişi başı milli gelire ulaşabileceğiz" dedi.
Konya Atadan dedeye, dededen toruna en kıymetli miras: Ata Tohumu Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediye Başkanı Hasan Kılca, 300 bin metrekarelik alanda Ata Tohumları’nın üretildiği bahçede ve bahçeden elde edilen üretimlerin nitelikli gıda ürünlerine dönüştüğü Ata Tohumu Üretim Tesisi’nde Konya basınıyla buluştu. Merkezde yürütülen çalışmalar hakkında Konya basınına bilgi veren Başkan Hasan Kılca, “Hem atalarımızdan bize miras kalan tohumlarımıza sahip çıkarak onları geleceğe aktarıyoruz hem de bu tohumları tarıma ve tarımsal üretime dahil ederek ilçemiz ve belediyemiz için katma değere dönüştürmüş oluyoruz” dedi. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Ata Tohumu Üretim Tesisi’nde Konya basınıyla bir araya geldi. Başkan Hasan Kılca, belediye tarafından, Karatay Ata Tohumu Projesi kapsamında kurulan Karatay Ata Tohumu tarım uygulama alanını ve Ata Tohumu Üretim Tesisi’ndeki çalışmaları anlattı. Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, hem Karatay’ın ekonomisine katkı sağlayan hem de yerli ve sağlıklı ürünlerin yaygınlaşmasını hedefleyen bu girişimlerinin, ilçenin gelişimine de katkı sağladığını vurguladı. "Karatay’ın ata tohumları Türkiye’nin tamamına yetecek miktarda üretiliyor" Ata Tohumları’nın Karatay’da yeşerdiğini ve ekonomiye yeniden kazandırıldığını vurgulayan Başkan Hasan Kılca, “Pandemi’den sonra gıdanın önemini hepimiz daha iyi anladık bu vesileyle belediye olarak 4-5 yıldır Ata Tohumu ile ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bu çalışmalar neticesinde de 2 yıldır oluşturduğumuz alanda tarımsal üretim yapıyoruz. Ürettiğimiz tohumları da Konya’ya ve Konya dışına bizden talep eden herkese ulaştırıyoruz. Aynı ürünün değişik çeşitleriyle çaprazlama üretilen hybrid tohumlar ve laboratuvar ortamında üretilen GDO’lu tohumlar sağlığımızı tehdit ediyor. Hem ekonomik hem de dışa bağımlılık noktasında da bu tohumlar geleceğimizi tehdit ediyor. Hybrid tohumlar çıktıktan sonra birçok kişi ata tohumlarını rafa kaldırmıştı. Hatta yok olma derecesinde tehlikeye girmişti. Bu vesileyle biz de ata tohumlarına sahip çıktık ve üretimlerini yaparak önemli bir çalışmaya imza attık. Şunu söyleyebiliriz ki şu anda sebze ile ilgili tüm tohumlar yok olsa Karatay’ın ata tohumları Türkiye’nin tamamına yetecek miktarda üretiliyor. Bu konuda iddiamız büyük ve geleceğe bu mirası taşıma adına oldukça önemli bir proje olduğunu tekrar belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu. “Sürdürelebilir bir model oluşturduk” Karatay Ata Tohumu Üretim Tesisi ve Atadan Geleceğe Tohum; Anadolu Kadın Girişimi Kooperatifi ile birlikte, ilçede kadınların istihdamına ve geleneksel üretim yöntemlerinin yaşatılmasına büyük katkı sunduğunu aktaran Hasan Kılca, bu girişim sayesinde hem ekonomik hem de kültürel anlamda sürdürülebilir bir model oluşturduklarını aktardı. Başkan Kılca, “Sizlerle Lavanta Bahçeleri, Hobi Bahçeleri, Piknik Bahçeleri ve üretim yaptığımız alanlar ile birlikte 1 milyon metrekarelik bir alanı görmüş olduk. Bölge önceden moloz yığınlarıyla dolu alanlardı bazı bölümlerinde halen temizlemeye devam ediyoruz. İlk çalışmalarımıza ağaçlandırma yaparak başladık. Ardından Lavanta üretimine başladık. Daha sonra da Gül Parkımızı ve Hobi Bahçemizin bir kısmını yaptık. Şimdi de Ata Tohumu üretim alanında çalışmalar üretmeye başladık. Kısacası moloz dökülü alanları üretime kazandırarak, katma değer kazandırdık. Ürünlerin üretilmesini yeterli bulmadık ve Ata Tohumu Üretim Merkezini oluşturduk. Tesisimiz kadınlarımızın, kadın kooperatiflerimizin istihdamına yönelik çalışmaların yürütüldüğü bir alan oldu. Tesisimizde üretimin yanı sıra kurutma gibi alanlarımız var. Kaynatma alanlarımız var. İçerde depolarımız ile soğuk hava depolarımız var. Burayı da ata tohumları ile ilgili ürünlerin üretildiği bir alana tahsis ettik. Tüm bunların sonucunda ise domates, biber, bal kabağı çikolataları, bal kabağı, domates reçeli gibi birçok ürün ürettik. Bu ürünleri daha çok üretip Konya’mızın değişik noktalarında ve kafelerimizde hemşehrilerimizle bu ürünleri buluşturmak istiyoruz. Karatay’ımız her şeyin en güzeline layık ve biz hemşehrilerimize en güzel hizmetleri ulaştırmak için gayret etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.