ÇEVRE - 16 Eylül 2024 Pazartesi 14:12

Çiftçilerin beklentisine uygun yerli ve milli patates çeşitleri geliştiriliyor

A
A
A
Çiftçilerin beklentisine uygun yerli ve milli patates çeşitleri geliştiriliyor

Niğde Patates Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen yerli ve milli çeşitlere yenileri ekleniyor.


Sanayilik, yemeklik, kızartmalık gibi ülkemizde 200’den fazla farklı tescilli patates çeşidi olduğunu söyleyen Niğde Patates Araştırma Enstitüsü Müdürü Uğur Pırlak çeşit geliştirme süresi üzerinde de önemli adımlar attıklarını söyledi. 10 yerli ve milli patates çeşidini ülke tarımına kazandıran Niğde Patates Araştırma Enstitüsü’nün üreticilerin ve piyasanın istekleri doğrultusunda yeni çeşitler geliştirdiğini kaydeden Pırlak, “Tarım ve Orman Bakanlığı TAGEM’e bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren enstitümüz, ülkemizdeki patatesle ilgili ilk konu araştırma enstitüsüdür. 2005 yılından bu yana yapmış olduğumuz ıslah çalışmaları neticesinde bugüne kadar ülke tarımına 10 adet yerli ve milli patates çeşidi kazandırdık. Bunun yanı sıra geliştirmiş olduğumuz bu yerli ve milli çeşitlerimizin de Türkiye’de yine bir ilke imza atarak özel sektöre satışını gerçekleştirdik. Özel sektörümüz tarafından yerli ve milli çeşitlerimizin iri kademedeki tohumluk üretim işlemleri devam ediyor" dedi.



"200’den fazla tescilli patates çeşidi var"


Türkiye’de tescilli olan 200’ün üzerinde çeşit olduğunu belirten Uğur Pırlak her çeşidin özelliğinin farklı olduğunu belirterek, "Patateslerin yemeklik, sanayilik, kızartmalık, hastalıklara dayanıklılık gibi her birinin farklı yetenekleri var. Biz enstitü olarak ülkemizdeki üreticilerimiz istekleri doğrultusunda, çiftçilerimiz tarafından benimsenebilecek kaliteli verim özellikleri bakımından öne çıkmış çeşitlerin ıslahına çalışıyoruz. Bir çeşidin ıslah süresi yaklaşık 12 ile 15 yıl arasında sürüyor. Biz bunu modern yöntemlerle kısaltmaya çalışıyoruz. Enstitümüzde DNA düzeyinde yaptığımız çalışmalarla ıslah sürecini de kısalttık. Sadece yemeklik, sanayilik, hastalıklara zararlı çeşitlerin yanında et ve kabuk rengi farklı yerli ve milli çeşitler üzerinde de çalışıyoruz. Bu çalışmada da sona gelindi. İlk yerli, renkli çeşitlerimizi kısa süre sonra tescile sunacağız" diye konuştu.



Çiftçilerin beklentisine uygun yerli ve milli patates çeşitleri geliştiriliyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Şarkı söylerken kendinden geçen 9 yaşındaki Ahmet, söylediği şarkıyı adeta yaşıyor HATAY (İHA) – Hatay’da yaşayan ve müziğe olan merakıyla dikkat çeken 9 yaşındaki Ahmet Kazar, şarkı söylerken yaptığı hareketlerle ve performansıyla dikkat çekiyor. Defne ilçesinde yaşayan ve 4.sınıf öğrencisi olan 9 yaşındaki Ahmet Kazar, müzikle ilgilenen ailesinden de etkilenerek küçük yaşlardan itibaren müzikle ilgilenmeye başladı. Aldığı eğitim ve ailesinin destekleriyle kendini geliştiren Kazar; bateri, gitar ve saz başta olmak üzeri çeşitli aletlerini profesyonelce çalabiliyor. Şarkı söylerken ünlü sanatçıları aratmayan ve yaptığı hareketlerle adeta kendinden geçen Kazar, performansıyla da dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’dan gelen hediyeyle darbukasına kavuşan Kazar’ın en büyük hayaliyse ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte aynı sahneyi paylaşmak. “Deniz Üstü Köpürür şarkısını Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum” Kendisine hediye edilen darbuka için Vali Masatlı ve eşi Esra Masatlı’ya teşekkürlerini dile getiren Ahmet Kazar, ünlü sanatçı Haluk Levent ile birlikte şarkı söylemek istediğini belirterek “Benim dayım ve teyzem müzikle ilgileniyorlardı. Ben bebekken onlar bana gitarla şarkı çalıyordu. Annem, dayım ve teyzem benim hep arkamda durdular. Onlara yanımda oldukları için teşekkür ederim. Ben gitar ve bateri çalıyorum. Darbukayı kursuna gitmedim ama çalabiliyorum. Ayrıca saz da çalabiliyorum. En çok ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını seviyorum. 3 yıldır bu şarkıyı söylüyorum. Ben bütün sanatçıları severim ama Haluk Levent’ti çok severim. Haluk Levent abi senin ‘Deniz Üstü Köpürür’ şarkısını ve seni çok seviyorum. Bu şarkıyı Haluk Levent abiyle birlikte söylemeyi çok istiyorum. Hayalim bir sanatçıyla sahnede şarkı söylemek. Bu darbuka bana 2 gün önce geldi. Bu darbukayı bana Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı’nın hediye etti. Onlara çok teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar darbuka isteğimi yerine getirdiler” dedi. “Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum” Evladının küçük yaşlardan itibaren müziğe merakı olduğunu ifade eden anne Ezgi Kazar, Ahmet’in söylediği şarkıyı yaşadığını belirterek “Oğlum şarkı söylemeyi ve bir müzikal aletiyle uğraşmayı seviyor. Oğlumun bu ilgisi küçük yaştan beri vardı. Oğlum şarkı söylerken izleyenleri mest ediyor. Oğlum şarkıyı söylerken içinde yaşıyor. Oğlum küçükken, teyzesi ve dayısı müzikle ilgilendikleri için onları takip ediyordu. Oğlum onları rol model alıyordu. Ben her şarkısını seviyorum ama ‘Güzelim Yürekten’ şarkısını ayrı seviyorum. Hatay Valisi Mustafa Masatlı ve eşi Esra Masatlı, oğlumun hayalini gerçekleştirdiler. Oğlum kendilerinde darbuka istemiş. Onlarda sağ olsunlar bizi ziyarete geldiler. Oğlum performansına çok yorumlar alıyoruz. Oğluma güzel iltifatlar ve yorumlar geliyor” ifadelerini kullandı.
Kırıkkale Tavukları için bağ evine geldi, gördüğü manzara karşısında şoke oldu: Sokak köpeği dehşeti kamerada Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde bir bağ evinin bahçesine giren sokak köpeklerinin tavukları telef ettiği anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu söyleyen Halit Bişkin, köpek saldırılarının çevredeki vatandaşlar için de tehlike oluşturduğunu ifade etti. Kırıkkale’nin Bahşılı ilçesinde, bağ evinde hobi amaçlı tavuk besleyen Halit Bişkin, sabah saatlerinde yem vermek için gittiği bahçesinde şoke edici bir manzarayla karşılaştı. Sokak köpeklerinin saldırısı sonucu 46 tavuğu telef oldu. Güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde, köpeklerin kümese girerek tavuklara saldırdığı anlar yer aldı. Bişkin’in kümesinde geriye 40 tavuğu kaldı. Özel sektörde işçi olarak çalışan Halit Bişkin, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, bağ evine gittiğinde köpeklerin hâlâ tavuklarına saldırmaya devam ettiğini belirtti. "Ne yapacağımı şaşırdım" Bahçeye geldiğinde gördüğü manzara karşısında şoke olduğunu anlatan Bişkin, "Sabah bahçeye geldiğimde şoke oldum. Ne yapacağımı şaşırdım, olduğum yerde kitlendim kaldım. Beni görünce kaçtılar. Aynı kediler gibi tel örgüden tırmanarak uzaklaştılar. Olayın ardından arkadaşlarımı ve mahalle muhtarını arayarak yardım istedim. Saatler ilerledikçe arkadaşlara haber verdim. Muhtarı aradım, ’Ne yapabiliriz?’ diye sordum" ifadelerini kullandı. "Olayın şoku üzerimde" Köpek saldırılarının yalnızca kendisini değil çevredeki diğer vatandaşları da mağdur ettiğini ifade eden Bişkin, "On tane de yese, neyse; hayvan açtır. Ama buraya girdiği zaman hepsini birden öldürüyor. Hayvan işte... Bunun çaresine bakılsın. Büyüklerimize buradan sesleniyoruz. Şu an hâlâ kelimeleri dahi telaffuz edemiyorum; olayın şoku üzerimde. Yardım bekliyoruz. Sadece ben değilim mağdur olan. Çevremdeki insanlar da aynı şekilde mağdur. Onların da kümes hayvanlarını telef ettiler. Hatta küçükbaş hayvanlara saldırıyorlar. Öğrencilere de saldırıyorlar, alışveriş yapan insanlara da" diye konuştu. Bişkin, telef olan tavuklar ve yumurtalardan dolayı da yaklaşık 30 bin lira kadar ekonomik zarara uğradığını sözlerine ekledi.