SAĞLIK - 06 Nisan 2022 Çarşamba 11:19

Medicana Sağlık Grubu’ndan 'Kanserin Ne Demek Olduğunu Bilirim' semineri

A
A
A
Medicana Sağlık Grubu’ndan 'Kanserin Ne Demek Olduğunu Bilirim' semineri

Medicana Sağlık Grubu, 1-7 Nisan Kanser Haftası nedeniyle alanında uzman hekimlerin, onkoloji hastası ve hasta yakınlarının katılımıyla “Kanserin Ne Demek Olduğunu Bilirim” semineri düzenledi.

medicana Ataşehir Hastanesi’nin ev sahipliğini yaptığı, kanserin tanı ve tedavisinde farkındalık oluşturmak ve kanser tedavisinde bilinçlenmenin önemine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen “Kanserin Ne Demek Olduğunu Bilirim” semineri hasta ve hasta yakınları tarafından yoğun ilgi gördü. Programa; medicana Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray, medicana Ataşehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden, Gazeteci, TV Haber Sunucusu İsmail Küçükkaya, kanser hastaları, kanser hasta yakınları ve birçok vatandaş katıldı. Düzenlenen programda medyada onkoloji ve sağlık duyarlılığı, kanser tedavisinde teknoloji, kanserin geleceği, kanserle mücadelede zafer kazanan kahramanların tecrübeleri masaya yatırıldı. Seminerde, medicana Sağlık Grubu, kanser hastalarının tedavisi kadar, tedavide ciddi bir rol üstlenen hasta yakınlarının fizyolojik ve psikolojik sağlıklarına katkıda bulunmak, kanser tedavilerinin her aşamasında hem hastaların hem de hasta yakınlarının yanındayız mesajı verildi.

“Kanserin teknoloji ile buluşması yaklaşık 130 yıl önce başladı”
Kanser tedavisinde teknolojinin önemine değinen medicana Ataşehir Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Prof. Dr. Metin Güden, “Kanser bir hastalık türü değil. Hastalıkların genel bir adıdır. Kanser bulunduğu yerde büyüyen başka yere atlayabilen atladığı yerde büyüyebilen ortak özelliklerini gösteren hastalıkların genel adına biz kanser diyoruz. Kanserin teknoloji ile buluşması yaklaşık bundan 130 yıl önce başladı. Genelde kanser 2 aşamalı tedavi ediliyordu. Ya cerrahlar lezyonu çıkartıyorlardı ya da mevcut Ortodoks tıpla ilaçlarla kanser yok etmeye çalışılıyordu. 1895 yılında X ışını bulundu. X ışını vücudu delip geçen ve hücrelere belirli iki aşamada zarar veren bir enerjiye sahip olduğu belli oldu. Ondan sonra bu işin teknolojik olarak ilerleyerek bu kanser hücrelerini büyümesini durdurmak veya öldürmek amaçlı kullanıldı. ilk tedaviler 1900 yıllarında başladı. Aynı dönemde bu tedaviler başladı Türkiye'de de. Hatta bununla ilgili kitap dahi yazıldı. Bu hafta da insanlar bilinçlendirilerek, bilinçliliği arttırmak için yapılan bir haftada medicana Hastanesi’nin katkısı da budur.” dedi.

“Genomik bazda her hastanın kendi tümörünün haritalamasını yapıyoruz”
Onkoloji ve sağlık duyarlılığı hakkında da konuşan medicana Ataşehir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Mutlu Demiray, “ Her yıl bildiğiniz gibi 7 Nisan Haftası kanserde farkındalık haftası olarak ülkemizde biliniyor. Gerçekten kanser toplumsal bir problem ve kanserin tanı ve tedavisindeki bilinç düzeyini arttırarak bu hastaların yaşam kalitelerini artırarak, erken tanılarının sağlanması ve toplumun içinde daha iyi bir yaşamla bizimle birlikte olmalarını sağlamak için buradayız. Biz medicana olarak biraz daha farklı bir grubuz. Bizim kliniğimiz tamamen kişiye özel kanser tedavisi yapıyor. Farkımız şu, biz tamamen genomik bazda her hastanın kendi tümörünün haritalamasını yapıyoruz. Organa özgü, işte mide kanseri için herkese aynı kemoterapi, bağırsak kanseri için herkese aynı kemoterapi yapmıyoruz. Önce genomik haritasını çıkartıyoruz. Genomik haritası çıktıktan sonra bizim hastanemizde klinik kanser biyologları çalışıyor. Bu Türkiye'de bir ilk. Ve bunlarla birlikte tümörün iç yapısını ve biyolojisini değerlendiriyoruz. Eğer tümörün biyolojisini doğru analiz ederseniz, organın çok da bir önemi yok. Önemli olan tümörün biyolojisi bütün bunları analiz ederek tedavi ediyoruz. Bu konuda da Türkiye'de çok iyiyiz.“ şeklinde konuştu.

“Tümörüm küçüldü, her şey güzel gidiyor”
medicana Ataşehir Hastanesi’inde başarılı bir şekilde kanser tedavisi alan Nurcan Bostancı ise , “ Safra kanalımda karaciğere doğru yayılmış tümör vardı. Başka bir hastanede kaşıntılarla birlikte tedaviye başladım. Teşhisim biraz uzun sürdü. Akabinde kemoterapi tedavisi kondu. 4 buçuk ay kemoterapi gördüm. Ama kemoterapiyle birlikte büyümeler devam etti. Sonra Mutlu hocaya geldiğimde gen testinin yapılması gerektiği, kişiye özel bir tedavi uygulanması gerektiği yoksa kemoterapinin benim hastalığımda bir işe yaramayacağını söyledi. Kabul ettik. Amerika'ya gönderildi. Gen testimin sonucuna göre akıllı ilaç tedavisine başladık. 1 yıl 1 buçuk ay oldu ve bu sürenin sonunda da. Tümörüm küçüldü. her şey güzel gidiyor. “ ifadelerini kullandı.

"Kanserin ne demek olduğunu ben de biliyorum"
Başarılı gazeteci İsmail Küçükkaya, seminerde Kanserin "Ne Demek Olduğunu Biliyorum" diyerek medyanın onkoloji ve sağlık konusundaki duyarlılığına değindi. Küçükkaya, pandemi döneminde yapılan taramalar ve medyanın bu konudaki duyarlılığı, kanser başta olmak üzere bir çok hastalığın erken evrede teşhis edilmesine dikkat çekti.

Enes Şamil Gönenç - Sevgi Canpolat

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey 93 Harbi’nin en önemli kahramanlarından biri olan Aziziye Kahramanı Miralay Bahri Bey’in nadir bir fotoğrafı, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Erzurum Şubesi Yönetim Kurulu üyesi ve araştırmacı-yazar Taner Özdemir tarafından gün yüzüne çıkarıldı. Sarıkamış’ta ailesiyle birlikte çekilen tarihi fotoğraf, Taner Özdemir’in titiz araştırmaları sonucu keşfedildi. Araştırmacı-yazar Taner Özdemir, “Fotoğrafa, internette "Bahri Bey" ismiyle yapılan aramalarla kolaylıkla ulaşılabiliyor. Fotoğrafın sahibine ulaşıldığında, Bahri Bey’in efsanevi mücadelesini daha geniş kitlelere duyuracak bir anma etkinliği düzenlenmesi planlanmaktadır. Bu konuda yardımcı olabilecek herkesi, fotoğraf sahibine ulaşılması için destek olmaya davet ediyoruz. Aziziye Tabyası’nın 3 numaralı bölüm sorumlusu olarak, Miralay Bahri Bey, Osmanlı-Rus Savaşı sırasında büyük bir cesaret sergileyerek Erzurum’un savunmasına önemli bir katkı sağlamıştır. Mehmed Arif Bey’in hatıratında, Bahri Bey’in cesaretine dair şu ifadeler yer almaktadır: “Kurşunlanan Bahri Bey, mendiliyle yarasını sararak, askere fark ettirmeden savaşa devam etti. Kimse yaralandığını anlamadı. Düşman püskürtüldükten sonra ise geri alınmasını ve yerine yeni bir komutan atanmasını istedi.” Ruslar tabyalara ulaştığında ağır yaralanan Bahri Bey, yarasını gizleyerek Erzurum’a haber göndermiş ve Gazi Ahmet Muhtar Paşa ile irtibata geçmiştir. Bu kahramanlık, sadece askeri değil, aynı zamanda halkın fedakarlığını simgeler.” şeklinde konuştu. Taner Özdemir’in bu fotoğrafın, Miralay Bahri Bey’in kahramanlık hikayesini ve Erzurum’un savunmasındaki kritik rolünü bir kez daha hatırlatması açısından önemli olduğunu belirterek, şöyle konuştu“ Fotoğrafın sahibine ulaşıldığında, Bahri Bey’in anısını yaşatacak bir anma etkinliği düzenlenmesi planlanıyor. Aziziye Kahramanı, Türk milletinin hafızasında her zaman saygıyla anılacaktır.”
Gümüşhane Gümüşhane’de tilkiler köyün maskotu oldu Gümüşhane’nin merkeze bağlı Sarıçiçek köyünde vatandaşlar evcil hayvan gibi her akşam evlerinin kapısına gelen tilkileri elleriyle besliyor. Denizden 2 bin 80 metre yükseklikte bulunan ve hem yaz aylarında hem de kış aylarında Gümüşhane’nin en kalabalık köylerinden birisi olan Sarıçiçek köyünde vatandaşlar aylardır sıra dışı misafirlerini konuk ediyor. Ustayla çırağının yaptığı köy odalarıyla kentin turizm odak noktalarından birisi olan Sarıçiçek köyünün yeni maskotu 2 tilki oldu. Bir süre önce köydeki konutlara ürkek şekilde yaklaşan tilkiyi köy sakinlerinden Pembe Şenel beslemeye başlayınca ilerleyen günlerde yanında bir tilki daha gelmeye başladı. Gümüşhane’den tilkiler için yiyecek getirmeye başlayan Şenel’in beslediği tilkiler köyün maskotu olurken hemen her akşam bir evin kapısına giden tilkiler karınlarını doyuruyor. Şenel’in köyde olmadığı günlerde tilkiyi besleyen Ramazan Gündüz ise o anları cep telefonuyla kayıt altına aldı. Videoda tilkilerin korkmadan yiyecek almak için Gündüz’ün yanına kadar geldiği gözlenirken, bir süre sonra gelen ikinci tilkinin ise daha ürkek olduğu gözlendi. Akşam saatlerinde köye gelen tilkileri beslemeye devam edeceklerini kaydeden Gündüz, kış mevsimi nedeniyle sakinleşen köye tilkiler sayesinde bir hareketlilik geldiğini ve tüm köylülerin tilkiler ve diğer hayvanlar için kapısına yiyecek bırakmaya başladığını söyledi. Pembe Şenel’in tilkiler için kent merkezinden kedi maması başta olmak üzere birçok yiyecek getirdiğini ifade eden Gündüz, “Sarıçiçek köyünde tilkileri kedi mamasıyla bakıyoruz. Balık, et, ekmek ne varsa Gümüşhane’den getiriyor kedi gibi bakıyoruz tilkilerimize” dedi.