KÜLTÜR SANAT - 11 Mart 2009 Çarşamba 11:48

İlk Çocuk Tiyatrosu İstanbul'da

A
A
A
İlk Çocuk Tiyatrosu İstanbul'da

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Türk tiyatrosunun kurucusu Muhsin Ertuğrul'un en büyük hayalini gerçekleştirerek Türkiye'nin ilk 'Çocuk Sahnesi'ni açtı

Topbaş, Muhsin Ertuğrul'un hayalini gerçekleştirmenin kendilerine nasip olduğunu belirterek, "Çocuk tiyatrolarını İstanbul genelinde yaygın hale getireceğiz" dedi.

Türkiye'nin ilk "Çocuk Tiyatrosu Sahnesi" Şehir Tiyatroları Kağıthane Sadabad Sahnesi içinde açıldı. Açılış törenine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın yanı sıra, Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Orhan Aklaya, Şehir Tiyatroları Yönetim Kurulu üyeleri ve sahneye ismini veren Kemal Küçük'ün kardeşi Sabahattin Küçük ile çocuklar katıldı.

Açılış töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, çocuk tiyatrosunun Muhsin Ertuğrul'un hayali olduğunu vurgulayarak, "Bu çocuk sahnesini yapmak bize nasip oldu. Her şeyiyle çocuklara göre düzenlenen bu sahnenin ilk şahitleri siz çocuklarsınız. Daha önce büyüklerin tiyatrosunda koltuklara oturduğunuzda ayaklarınız sallanıyordu, kayboluyordunuz. 3 localı ve 143 kişilik bu tiyatro tam sizlere göre" diye konuştu.
Topbaş, 5 yıldır tiyatrolarda çocuklarla ilgili eğitimler verildiğini ifade ederek, "Bu eğitimlerin sonucunda birçok mezun verdik.

Kabiliyetli olan çocuklara tiyatro sevgisini eğitimlerle aşıladık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak Türkiye çapında tiyatrolara en fazla eğilen, en çok tiyatrolar yapan bir belediye olduk. Ve arzu ettiğimiz her ilçeye bir tiyatro, her bölgeye bir kültür sanat merkezi yapmak. Bunun adımlarını atıyoruz. Kağıthane'deki çocuklar gibi başka ilçelerdeki çocuklarda da mutlu
olacak. İstanbul, artık bir kültür-sanat kenti olarak kendini hissettiriyor. Küçük Kemal Çocuk Tiyatrosu güzellikler getirsin diliyorum. Bu tiyatronun yapılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki sizler burada bir tiyatro alışkanlığı edineceksiniz ve arkadaşlarınıza buradan bahsedeceksiniz. Onlar da gelecek ve toplumun tiyatroya, sanata karşı olan duyarlılığı artacak" dedi.

Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç da Kağıthane'de bir çok ilkleri yaptıklarını ve ilçede tiyatro alanında da bir ilke imza atılmasından duydukları memnuniyeti dile getirerek, "Türkiye'nin ilk çocuk tiyatrosunun burada hayat bulmasından son derece mutluyuz. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Topbaş'a bu güzel hizmetlerinde dolayı teşekkür ediyoruz. Kendisinin Kağıthane'de sayılmayacak kadar büyük yatırımları ve hizmetleri var. Çocuk Tiyatrosu Kağıthane'ye ve İstanbul'a hayırlı olsun" diye konuştu.

Törende konuşmaların ardından Başkan Kadir Topbaş ve çocuklar kurdele keserek Küçük Kemal Sahnesi'nin açılışını gerçekleştirdi. Kadir Topbaş, daha sonra Küçük Kemal Tiyatro Sahnesi'ni basın mensuplarına tanıttı ve Turgut Denizer'in yazıp yönettiği 'Benim Arkadaşım Yok' adlı oyunu çocuklarla birlikte izledi.

Türkiye'de çocuk tiyatrosunun kurucusu kabul edilen ve "Çocuklara İlk Tiyatro Dersi" oyunuyla çocukları tiyatroyla tanıştıran M. Kemal Küçük adına açılan çocuk sahnesi, 143 kişi kapasiteli ve 3 ayrı tribünden oluşuyor. "Küçük Kemal Çocuk Sahnesi", bütünüyle çocuklara yönelik tasarımı ile Türk Tiyatrosu adına bir ilk olma özelliği taşıyor.

ALPAY YALÇINKAYA-İSTANBUL

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Yumaklı: "Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz" Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı "Bab-ı Ali Toplantıları-Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" konulu toplantıda konuştu. Bakan Yumaklı, Ana muhalefetin boykot çağrılarına karşı ekonomimizin önü ardı hiç düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını ifade etti. Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, "Bab-ı Ali Toplantıları - Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği" Toplantısına katıldı. Beşiktaş’ta bir otelde düzenlenen toplantıda konuşan Bakan Yumaklı, "Tarım sektörü milli güvenlik kadar, savunma sanayi kadar önemli. Ülkelerin stratejik bakışlarında ilk üçün içerisinde mutlaka yer alan bir sektör olarak konuşulur. Küresel iklimin en büyük etkisi de yine bu son derece stratejik olan sektöre gelmiş durumda. "Büyüyen Küresel Gıda Sorunu ve Türk Tarım Sektörünün Konumu, Geleceği". Burada bir görüş alış verişinde bulunacağız. Tarım ve orman sektörü, gıda arzı ve güvenliğine sağladığı katkının yanı sıra bütün sanayiler içinde bir girdi teminini ifade eder. Dolayısıyla hem kırsal kalkınmada olan etkisi hem oluşturduğu istihdamla da modası asla geçmeyecek stratejik bir sektördür. Dünyada kırılma dönemlerine baktığımızda her zaman bir takım zorlukların sıkıntıların gerçekleştiğini görüyoruz. Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. Gün içinde gündemimiz defalarca değişebiliyor. Hele ki son günlerde bunun örneğini çok yakında görüyoruz. Böyle dönemde kendimizi tarımsal üretimde, gıda-arz güvenliğinde güçlü tutmak zorundayız. Öncelikle bunun altını kuvvetlice çizmek istiyorum." dedi. "Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi ’Ambarın anahtarı kimdeyse güç ondadır’ prensibince hareket ediyoruz." diyen Yumaklı, "Birleşmiş Milletlerin (BM) yayınladığı bir rapora göre 2050 yılında yüzde 65’le yüzde 70 daha fazla gıda üretmemiz gerektiğini söylüyorlar. Bu nedenle bizim önümüzde kıldan ince kılıçtan keskin bir yol var. Biz bakanlık olarak bütün bunlardan sorumluyuz. Biz bütün bu kapsamda bakanlık olarak toplamda 165 bin arkadaşımızla beraber öncelikle ülkemizin gıda-arz güvenliğinin gerektirdiği hususları yerine getiriyoruz. Daha sonrada bizlerin ürettiklerine ihtiyacı olan bu ülkelerin de ihtiyacını gideriyoruz." dedi. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatının söz konusu olduğunu söyleyen Bakan Yumaklı, "Çiftçiyi korumak ve tüketiciyi korumak’ bugün için bizim parolamız bu. Tarımsal destekler var. Ar-ge var. Sulamada çok ciddi yatırımlar halen yapılmaya devam ediyor. Bugün ülkemiz tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada ilk 10 ülke arasında. 186 ülkeye 2 binin üzerinde tarım ve gıda ürünü ihraç ediyoruz. 2024 yılı sonu itibariyle de 32,6 milyar dolarlık bir tarım ürün ihracatımız söz konusu. Bu ihracatta katkısı olan çiftçisinden sanayicisine kadar, sektörün tüm paydaşlarına teşekkür etmek istiyorum." Önümüzdeki dönemde 5 ana temel üzerine tarımsal üretimin oturtulduğunu kaydeden Yumaklı, "Birincisi yapmış olduğumuz üretimin sürdürülebilir olması gerekir. Sürdürülebilir üretimin verimli olması gerekir. Sürdürülebilir ve verimli tarımsal üretimin elde ettiği çıktıların kalitesi olması gerekir. Bütün bunların kayıt altına alınması gerekir ki en çok mücadele verdiğimiz alanlardan bir tanesi ve son madde ise bütün bunlardan elde edilen gelirin tarım sektörüne yatırım olarak geri dönmesi. Bu 5 eksen etrafında şekillendirdik. Bu kapsamda son 2 yılda özellikle hayata geçirmek için mücadele ettiğimiz tarımsal üretim planlamasını 2024 yılı itibariyle hayata geçirdik. Yani şuanda bizim hasat edeceğimiz ürünler tarımsal üretim planlamasının ilk meyveleri olacak bu sene. Türkiye’nin kendi ürünlerini üreten ve katma değerli hale getirerek bunları pazarladığı bir ülke olması bizim açımızdan son derece önemli. Başka önemli bir konu ise tarımsal üretimin teknolojik ihtiyacı. 2025 yılını tarımsal teknoloji konusunda çok daha farklı bir perspektifi getirmek üzere projeler oluşturmaya ayırdık." dedi. Ana muhalefetin boykot çağrılarına ekonominin kurban edilmemesi gerektiğine işaret eden Yumaklı, "Ekonomimizin bu anlamda hakikaten hiç önü ardı düşünülmeden bu tür şeylere kurban edilmesinin doğru olmadığını bir kez daha kuvvetlice ifade etmek istiyorum. Dişimizle tırnağımızla bir yere getirmiş olduğumuz, hakikaten çok emek sarf edilmiş bir takım şeyleri bunlara kurban etmemeliyiz. Başka bir şeyi konuşuyoruz. Sizin ülkenizde gıda arz güvenliğiyle ilgili bir sorun olduğunda, bütün dinamiklerinizi ya da avantajlarınızı kaybettiğinizde ’bu ülkede işte bir siyasi görüş daha az etkilenecek öbürü hiç etkilenmeyecek’ diye bir şey yok. Herkes aynı şekilde etkilenecek. Dolayısıyla şapkamızı önümüze alıp düşünmemiz gerekir." dedi.