GÜNDEM - 07 Mart 2012 Çarşamba 17:10

Dedikodudan bıktı, erkek kuaförü oldu

A
A
A
Dedikodudan bıktı, erkek kuaförü oldu

Kahramanmaraşlı bir kadın kuaför, çalıştığı işyerine gelen bayan müşterilerin dedikodusundan bıkınca çareyi erkek kuaförü olmakta buldu. Kadın kuaför, "Bir erkek bayan kuaförü olabiliyorsa, bir kadın da erkek berberliği yapabilir. Bunu göstermek için buradayım" dedi.

YUSUF TAŞ
KAHRAMANMARAŞ

 

Kahramanmaraş'ta bir yıl önce kuaförlük mesleğine adım atan Hamide Daş, şimdilerde mesleğini erkek berberi olarak sürdürüyor. Gelen müşterilerinin saçlarını kesen, sinek kaydı sakal tıraşı yapan, fön çeken Daş, müşterilerin de ilgi odağı oluyor. Berbere girdiklerinde bayan bir kalfayla karşılaşan müşteriler, ilk önce şaşkınlık yaşasalar da, sunulan hizmetin ardından memnuniyetlerini ifade ediyor.
 

Daş'ın mesleğinde alan değiştirmesine neden olan şeyler ise oldukça ilginç. Bayan kuaförü olarak çalıştığı esnada gelen müşterilerin sürekli dedikodu yapmasından rahatsız olduğunu ifade eden Daş, kadınları memnun etmenin oldukça zor olmasının da kulvar değiştirmesindeki en önemli ikinci etken olduğunu belirtti. Bir arkadaşının tavsiyesi üzerine ise erkek berberi olmaya karar verdiğini dile getiren Daş, şöyle konuştu:
 

"Daha önce bayan kuaförüydüm. Buraya ablamın tavsiyesi üzerine geldim. Bayan kuaföründe yaptığım işlerin benzerini burada da yapıyorum. Erkek berberi olmamın nedenleri ise bildiğiniz gibi bayanların isteği bitmiyor. Bunun yanında dırdır, dedikodu, bunlardan sıkıldığımdan dolayı erkek kuaförü oldum. Mesela bir iş yapıyorsunuz, 'orası olmadı', 'burası şöyle olsun' tarzında şeylerle karşılaşıyorsunuz. Çok çok farklı istekleri var. O yüzden dırdır ve dedikodu da olunca, çok farklı şeyler konuşulunca ben rahatsız oldum ve erkek kuaförlüğünü seçtim. Bir erkek nasıl bayan kuaförlüğü yapıyorsa, bir bayan da erkek kuaförlüğü yapabilir. Bunu göstermek için buradayım. Kadınların da dedikodusundan usandığım için mesleğimi bu yönde devam ettirmek istedim."
 

Kuaför salonunun sahibi Harun Toklu da, Daş'ın iş performansından oldukça memnun. Erkek berberinde bayan personel çalıştırılmasına vatandaşların ilk başlarda temkinli yaklaştığını dile getiren Toklu, "En başta 'Kahramanmaraş'ta olmaz' dediler. 'Burada yapamazsın' dediler. 'Yakışık almaz' dediler. Biliyorsunuz bu tarafta yıkılamayacak tabular var. Bunlardan birisi de buydu. Ama ben yaptım olacak. Artık bir değişiklik olacaktı biz de bu değişikliği yaptık. Yansımaları da olumlu oluyor. Biliyorsunuz kadının elinin değdiği her şey güzelleşiyor ve öyle de olacağına inanıyorum" diye konuştu.


Daş'a sakal tıraşı olan müşterilerde tıraştan memnun kalıyor. Erkek berberlere göre kadınların daha temiz ve hafif tıraş yaptığını ifade eden müşteriler, bundan sonra da tıraşlarını bayanlara yaptırmaya devam edeceklerini ifade ettiler.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Acıbadem Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Karayalçın: "Laparoskopik miyom ameliyatları iyileşme sürecini kısaltıyor" Acıbadem Ankara Hastanesi’nden Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Rana Karayalçın, miyom hastalığında laparoskopik cerrahi işlemin önemine dikkati çekerek, "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem hastanedeki kalış süresi kısalıyor, hem de enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor" dedi. Acıbadem Ankara Hastanesi Kadın Doğum Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Rana Karayalçın, kadınlarda sıkça görülen miyom hastalığı ve tedavisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Karayalçın, adet kanamalarının artmasına ve kansızlığa neden olan miyom tedavisinin ise halk arasında ‘kapalı’ olarak bilinen laparoskopik cerrahi ile yapıldığına dikkat çekti. Cerrahi işlemin ardından ise hastanın ağrı oranının azaldığını ve yaklaşık 1 gün içerisinde normal hayata dönebileceğini kaydeden Karayalçın, estetik açıdan da hastaların herhangi bir sorun yaşamadığını aktardı. "Her beş kadından bir tanesinde miyom var" Karayalçın, miyom hastalığının oldukça sık görülen bir hastalık olduğunu belirterek, "Yaklaşık olarak her beş kadından bir tanesinde miyom var. Miyomların neden oluştuğunu bilmiyoruz. Ancak kadınlık hormonları olarak bilinen östrojen ve progesterona duyarlılar. Bu nedenle gebelikte büyüyorlar, menopoz döneminde de küçülüyorlar. Bazı kişiler genetik olarak miyoma yatkınlık gösteriyor. Bu nedenle annesinde, teyzesinde ve kız kardeşinde miyom olanlarda miyom görülme sıklığı daha fazla" açıklamasında bulundu. "Miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor" Miyomların sebep olduğu rahatsızlıklara değinen Karayalçın, "Öncelikle kanamaya sebep olabiliyorlar. Miyomun sayısı, büyüklüğü ve yeri çok önemli. Eğer rahim iç dokusuna doğru büyümüşse genellikle adet kanamalarının fazla olması, adet kanamalarının aralarında da kanamalar olması, bol pıhtılı kanama, kansızlık gibi şikayetlere yol açabiliyor. Yine miyomlar nedeniyle hastalar hamile kalmakta sorun yaşayabiliyor. Eğer miyomla beraber gebe kalırsa gebelikte düşük, erken doğum ve doğum sonrası kanamalar daha sık görülüyor. O nedenle özellikle düzensiz âdet kanamaları olan kadınların mutlaka jinekolog muayene olması gereklidir. " ifadelerine yer verdi. Hastanın tanısının ultrasonografi ile koyulduğu bilgisini de paylaşan Karayalçın, Jinekolojik muayenenin önemine dikkati çekti. Karayalçın, "Miyomların yeri, büyüklüğü ve sayısını ameliyat öncesi tespit etmek bizim için çok faydalı oluyor" dedi. "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz" Miyom hastalığının tedavisi hakkında da bilgi veren Karayalçın, şu ifadelere yer verdi: "Miyom tedavisinde laparoskopik cerrahiyi tercih ediyoruz. Çünkü laparoskopik cerrahide hem taburculuk süresi kısalıyor, enfeksiyon ve kanama oranı düşüyor. O nedenle miyomların tedavisinde laparoskopik cerrahi tercih ediyoruz. Eğer rahimi almamızı gerektiren durum varsa yine bunda da laparoskopik cerrahi yapıyoruz. Çünkü yara izi çok küçük oluyor. Dediğim gibi kanama az, enfeksiyon az, hastanede kalma süresi az. Ve hastaların normal hayatlarına dönmeleri çok hızlı oluyor. Miyomlarda medikal tedaviyi ancak miyom çok büyükse, ameliyat öncesi miyomu küçültmek amacıyla kullanıyoruz. Çünkü bu ilaçlar kişileri menopoza sokuyorlar. Ve o dönemde miyom küçülüyor ama bu ilacı kullanmayı bıraktığınızda büyüyor. O nedenle miyomların tedavisini cerrahi olarak yapıyoruz." "Kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma gibi şikayetleri olanlar kadın doğum doktoruna başvurmalı" Hastalara genellikle yılda bir kez jinekolojik muayene yaptırmalarını öneren Karayalçın, "Düzensiz kanama, kasık ağrısı, karında bası hissi, sık idrara çıkma, şikayetleri olan hastaların erkenden kadın doğum doktoruna başvurup, tedavilerini olmalarını öneriyoruz" şeklinde konuştu. "Laparoskopik cerrahi işlemiyle yapılan ameliyatımdan birkaç saat sonra yürümeye başladım" Miyom hastalığını geçiren ve laparoskopik cerrahi işlemi ile tedavi olan Selin Altun Toprak, hastalık sürecini aktararak, "Kasık ağrısı ve sık idrarı çıkma şikayetleriyle başvurmuştum. Orada birkaç doktora görünmeme rağmen tam tanı konulamadı. Ben de hocama başvurdum. Burada ilk muayenemde tanım konuldu. Sonrası ameliyat dışında başka bir seçeneğimin de olmadığını miyomumun yerinden ve boyutundan dolayı alınması gerektiği söylendi. Bir hafta sonra ameliyat oldum. Ameliyat sürecim de çok rahat geçti. Ben biraz böyle çevreden duyduklarımdan panik halde annemle gelmiştim. Ama o geceyi de rahat geçirdim. Ameliyat sonrasını da rahat geçirdim. Yürümemde, oturup kalkmamda, herhangi bir günlük işimi yaparken sıkıntı yaşayacağımı düşünmüştüm ama ameliyattan birkaç saat sonra yürümeye başladım. Günlük aktivitelerime döndüm. Yine de bir ameliyat geçirdiğim için dikkat ediyordum. Ama oldukça kolay ve rahat bir süreç geçirdim" diye konuştu. Ameliyattan sonra normal hayatına çok çabuk döndüğünün altını çizen Toprak, laparoskopik cerrahi işlemin ardından hastaneden yürüyerek çıktığını dile getirdi. "Hamileliğimin başında da miyomlar yüzünden kanamalarım oldu" Bir diğer hasta olan Gizem Yayla ise çok uzun seneler önce karın ağrısıyla kasıkta ağrı aşırı kanama uzun süren kanamalar ve şişkinlik ağrılarımdan dolayı hastaneye başvurduğunu kaydetti. Yayla, "Miyomum olduğunu öğrendikten sonra özellikle her sene kontrollerimize geliyordum. Bundan yaklaşık 11 sene önce hamileliğimde miyomlarla ilgili bir sıkıntı yaşadım. Hamileliğimin başında da milyonlar yüzünden kanamalarım oldu. O yüzden hamilelikte daha sıkı kontroller yaşadım. Akabinde doğumum sağlıklı gerçekleşti ama doğumun üzerine de bütün tıbbi medikal tedavileri denedik. Ancak kanamalarım nedeniyle sürekli demir tedavisi almak zorunda kaldım. Bu yüzden de ameliyat yoluna gittik" ifadelerine yer verdi. "Laparoskopik ameliyat sayesinde ameliyatımın akşamında ayağa kalktım ertesi günü ise hastaneden çıktım" Yayla, ameliyatının özellikle kapalı laparoskopik cerrahi ile yapılmasını istediğinin altını çizerek, "Çünkü laparoskopik ameliyatlarda iyileşme sürecinin daha hızlı olduğunu biliyorum. Laparoskopik ameliyatı olmasının faydası şu; benim ameliyattan sonraki 7. Günüm. Ameliyat günü ayaktaydım, ertesi gün de hastaneden çıktım. Normal hayatıma bir hafta içerisinde döndüm" açıklamasında bulundu. Yayla, ameliyattın ardından herhangi bir ameliyat izinin bulunmadığını da sözlerine ekledi.
Düzce Fındıkta file sistemiyle verimlilik artıyor DÜZCE(İHA) – Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Akçakoca Ziraat Odası iş birliğinde, Kahverengi Kokarca zararlısıyla mücadele Tarım Sigortası ve kırsal kalkınma destekleri hakkında çiftçilere yönelik bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Toplantıya Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, Tarım ve Orman Müdürü Cemil Uzun, Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Kadir Mutioğlu, Akçakoca Fiskobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Dursun Kara, Akçakoca İlçe Tarım ve Orman Müdürü Cemil Uzun, teknik personel, Fakıllı Köyü Muhtarı ve çok sayıda çiftçi katıldı. Toplantıda, Düzce genelinde başta fındık olmak üzere birçok ürüne büyük zarar veren Kahverengi Kokarca zararlısına karşı mücadele yöntemleri, ilaçlama zamanları ve alınması gereken önlemler hakkında teknik bilgiler paylaşıldı. Ayrıca hayvancılıkla ilgili güncel gelişmeler ve destek programları da çiftçilere aktarıldı. İl Müdürü Uzun, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Programı kapsamında yüzde 50 hibe desteğiyle sunulan ekipman desteklerine dikkat çekerek, bu yıl fındık hasadında kullanılan file sisteminin de desteklenen ekipmanlar arasında yer aldığını belirtti. Uzun, "File sistemi sayesinde hem kalite hem de verimlilik artıyor. Bu destek hem üreticimizin refahını artırmak hem de tarım sektörünün gelişimine katkı sağlamak açısından önemli bir fırsattır" ifadelerini kullandı. Tarım sigortaları, üreticilerimizin doğal afetler nedeniyle uğrayabilecekleri zararların karşılandığını belirten Uzun, tarım sigortalarının, üreticilerin risklere karşı korunması için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Toplantı, çiftçilerin sorularının yanıtlanması ve önerilerinin değerlendirilmesiyle sona erdi.