GÜNDEM - 04 Ağustos 2019 Pazar 16:10

Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan Bursa'da

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük yatırımı olan İstanbul İzmir Otoyolu'nun ve Bursa Şehir Hastanesi'nin açılışı için Bursa'ya geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı taşıyan helikopter saat 15.45 sıralarında, İstanbul İzmir arasını 8,5 saatten 3,5 saate düşürecek ve 11 milyar dolara mal olan otobanın açılışının yapılacağı Badırga Mevkisi'ne geldi.

Erdoğan ile birlikte otoyol ve Şehir Hastanesi'nin açılış törenine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk,Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sağlık Bakanı Dr Fahrettin Koca, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turan da katılıyor.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TZOB Başkanı Bayraktar: “Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, “Hububatın suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” dedi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, buğday ile arpada rekolte tahminini ve çiftçilerin destek beklentisine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bayraktar, 2023-2024 üretim sezonunda bahar aylarında yağışların düzensiz olması ve sıcaklıkların aniden yükselmesinin bazı bölgelerde bitkide dane oluşumunu olumsuz etkilediğini belirterek, ani sıcaklık değişimlerinin bitkileri strese soktuğunu dile getirdi. “Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” Sıcaklık değişikliklerine uyumlu bitki çeşitlerinin geliştirilmesiyle sıcaklık stresinin etkisi ve verimdeki düşmelerin önlenebilir olduğunu da ifade eden Bayraktar, “Nisan ayı yağışları normaline göre Karadeniz Bölgesi’nde yüzde 70, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 57, Ege Bölgesi’nde yüzde 54, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 53, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 46, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 30 ve Marmara Bölgesi’nde yüzde 24 oranında azaldı. Mayıs ayında ise ülke genelinde normaline göre yüzde 33 ve geçen yıl mayıs ayı yağışlarına göre yüzde 5 artış meydana geldi. Mayıs ayında normaline göre Karadeniz ve Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 48, İç Anadolu Bölgesi’nde yüzde 49, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 44, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 25 artış gerçekleşti. Marmara Bölgesi’nde ise yağışlar normaline göre yüzde 19, Ege bölgesinde yüzde 30 oranında azaldı. Hububatın suya en çok ihtiyaç duyduğu dönemlerdeki Mart, Nisan ve Mayıs aylarında düzensiz yağışlar tarımsal üretim üzerinde tehdit oluşturuyor” açıklamasında bulundu. “Arpada yüzde 15, buğdayda yüzde 8-10 azalma bekliyoruz” İklimsel nedenlerle hasadın bu yıl erken başladığını ve ülke genelinde hasadın neredeyse yarısı tamamlandığını söyleyen Bayraktar, “Başta Adana olmak üzere Çukurova’da hasat tamamlandı. Çukurova’da verimde geçen yıla göre artış görülüyor. Ancak hasadın bazı illerde devam edip bazı illerde sona yaklaştığı ve buğday ekilişinin yüzde 11’ini oluşturan Marmara Bölgesi ile hasadın hızla devam ettiği buğday ekilişinin yüzde 37’sini oluşturan İç Anadolu Bölgesi’nde çiftçilerimiz verimde de umduğunu bulamadı. İlkbaharda oluşan olumsuz iklim şartları nedeniyle özellikle arpa rekoltesinde geçtiğimiz yıla göre önemli oranda düşüş bekliyoruz. Ziraat Odalarımızdan aldığımız bilgiler doğrultusunda hasadı devam eden arpada rekoltenin geçen yıla yaklaşık oranla yüzde 15 azalarak 9,2 milyon tondan 7,8 milyon tona, buğday rekoltesinin ise yüzde 8-10 seviyesinde azalarak 22 milyon tondan yaklaşık 20 milyon tona düşeceğini tahmin ediyoruz” ifadelerine yer verdi. “Serbest piyasada fiyatlar, müdahale alım fiyatının altında gerçekleşiyor” Açıklanan müdahale alım fiyatında olduğu gibi bazı bölgelerde çiftçilerin verimde de umduğunu bulamadığını ifade eden Bayraktar, çiftçilerin bir sonraki sezona hazırlık yapmak için tedirgin olduğuna dikkati çekti. Serbest piyasada arpa fiyatları müdahale alım fiyatı açıklanmadan önceki fiyatlara göre yüzde 7,7, buğday fiyatları ise yüzde 6 oranında gerilediği bilgisini de veren Bayraktar, “Geçtiğimiz hafta arpa fiyatları ortalama ton başına 7 bin 70 lira, ekmeklik buğday fiyatları ton başına 9 bin 8 lira, makarnalık buğday fiyatları ise ton başına 9 bin 607 lira seviyelerine kadar düştü. Ekmeklik buğday fiyatlarında müdahale alım fiyatı açıklandıktan sonraki dönemlerde borsalarda yüzde 5 ile yüzde 13,4 oranlarında, arpada ise yüzde 10,7 ile yüzde 14,8 oranlarında düşüş oldu. Buğday fiyatlarındaki gerilemede her ne kadar arz artışı ve kalite düşüklüğünün etkisi olsa da ürününü borsada satma imkânı olmayan ve borcundan ötürü bir an önce satmak isteyen özellikle küçük aile işletmesine sahip üreticilerimiz ürününü müdahale alım fiyatının oldukça altında tüccara satmak zorunda kalıyor” şeklinde konuştu. “Buğday için ton başına bin 750 lira, arpa için ton başına 750 lira fark ödemesi desteğinin artırılması gerekiyor” Bayraktar, oluşan olumsuz tablonun ortadan kaldırılması ve rekoltenin düşeceği göz önünde bulundurularak açıklanan müdahale alım fiyatlarının revize edilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Buğday için ton başına bin 750 lira, arpa için ton başına 750 lira fark ödemesi desteğinin artırılması gerekiyor. Türk çiftçisi her türlü olumsuzluğa rağmen fedakâr bir şekilde üretime devam etse de onlara verilecek en büyük destek doğru hazırlanmış, ülke ve çiftçi menfaatleri doğrultusunda saha gerçekleriyle örtüşen uzun vadeli tarım politikalarıdır” diye konuştu.
İstanbul Sarıyer’de film gibi olay: Saplantılı olduğu kadının eşinin aracına kurşun yağdırdı Sarıyer’de bir şahıs, saplantı aşık olduğu bir kadının eşinin aracına silahlı saldırı düzenledi. Kadının gittiği sürücü kursunda şahsın kendisine bulunduğu eğitim teklifini reddetmesi sonrası peşini bırakmadığı ortaya çıktı. Polis tarafından yakalanan ve kendisinin de polis olduğunu iddia eden şahıs, yalan söylediği de ortaya çıkınca tutuklandı. Sarıyer Yeniköy’de geçtiğimiz ay saat 11.00 sıralarında meydana gelen olayda evinde oturan ve makam şoförlüğü yapan Muzaffer Ç., birkaç el silah sesi duydu. Dışarı çıktığında ise 34 K 5007 plakalı aracına kurşun isabet ettiğini ve yerde boş kovanları gördü. Olayın ardından adam polis ekiplerini arayarak ihbarda bulundu. Kısa sürede olay yerine gelen polis, yaptığı çalışmada ateş açan şahsın siyah plakasız bir motosikletle daha önce de bölgede gezindiği tespit edilen Muhammet D. (31) olduğunu belirledi. Polise “polisim” diyen şahsın oyununu polis bozdu Devam eden çalışmalarda şahıs, polis ekipleri tarafından yakalandı. Şahıs polis ekiplerine kendisini polis olarak tanıtıp, TEM (Terörle Mücadele) Şube Müdürlüğü C Büroda ve İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yaptığını iddia etti. Şahsın kimliğini araştıran ekipler polis olmadığını, devletin hiçbir kurumuna muhbirlik yapmadığını, sadece insanları korkutmak için polis süsü verdiği ortaya çıkarttı. Saldırının ardında saplantılı aşk çıktı Gözaltına alınan Muhammet D.’yi aracı kurşunlanan adamın eşi Funda Ç. tanıdı. Funda Ç. ifadesinde, Muhammet D.’yi sürücü kursundan tanıdığını, sürücü kursuna gittiği zamanlarda D.’nin yanına gelerek özel ders teklifinde bulunduğunu, ancak teklifini kabul etmediğini söyledi. Funda Ç. ifadesinin devamında D.’nin kendisini telefonla arayarak para istediğini, vermeyince de tehdit ve hakarette bulunduğunu, takıntılı olduğunu düşündüğü D.’nün yüzünden telefon numarasını değiştirdiğini belirtti. “Dışarıdan silah sesleri duydum” Evindeyken silah sesleri duyduğunu söyleyen Sabire Çiftçi, “Ben evdeydim. Dışarıdan bir ses duydum. Aşağıda da polisler var. Orada bir şey var zannettim. Dışarı çıkıp bakmadım. Olaydan haberim yok. Ben 2 el ateş sesi duydum. Ben polisler zannettim” diye konuştu. Saplantılı aşık tutuklandı Öte yandan emniyete işlemleri tamamlanan Muhammet D., sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkemede “mala zarar verme” ve “tehdit-hakaret” suçlarından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Hatay Herkes bakmaya bile korkarken, yılanlara fısıldıyor Hatay’da ‘Yılancı Kemal’ olarak bilinen ve yaşam alanlarına giren yılanları yakalayan Kemal Başer’in doğaya bıraktığı yılana ‘insanlardan uzak dur’ nasihati verdiği anlar tebessüm ettirdi. Yaz aylarının gelmesi ve havaların aşırı ısınmasından dolayı yeraltı canlıları, gün yüzüne çıkmaya başladı. Yer altı canlılarından özellikle yılanlar; doğada, yollarda, bahçelerde ve evlerde görülmeye başladı. Hatay’ın Payas ilçesinde yaşayan ve haşere ilaçlama işi yapan Kemal Başer, insanların yaşam alanına giren yılanları yakalamasıyla tanınıyor. Bölgede ’Yılancı Kemal’ olarak bilinen Başer’in yakaladığı bir karayılan hakkında bilgi verdiği anlar ve doğaya saldığı anlar cep telefonu kamerasına yansıdı. Yılancı Kemal’in karayılanı doğaya bıraktığı esnada, "Karayılan sen zararlı değilsin ama insanlar senden daha tehlikeli" demesi tebessüm ettirdi. Doğaya bırakılan karayılan doğaya bırakıldığı anda bir süre sonra gözden kayboldu. "İnsanlara yardımcı olmaya çalışıyorum, evlerine yılan girdiğinde gidip yılanı yakalıyorum" Yılanlara verdiği nasihatle güldüren Kemal Başer, “İşim gereğinde sürekli sahadayım gerek haşereler olsun, gerek zehirli böcekler ve işte sürüngenler olsun bunlarla sürekli iç içe olduğum için bu konuda da bilgim var. İnsanlara yardımcı olmaya çalışıyorum, evlerine yılan girdiğinde gidip yılanı yakalıyorum. Burada yılanlarla uğraşan benim, buna bir merakım ilgim var. Doğayı hayvanları hepsini seviyorum. Yılanlara karşı ön yargı var, insanlar gördüğü bütün yılanları öldürüyor. Ben de bu yılanların öldürülmemesi için kendimce bir mücadele veriyorum, yılanları tanıtmaya çalışıyorum. Zehirsiz yılanları zehirsiz diye insanlara tanıtıp, en azından bunların öldürülmemesi için çabalıyorum. Şimdi ben de bu yılanları yakaladığım için halk arasında da ’Yılancı Kemal’ demeye başladılar" ifadelerini kullandı. "Yılan gördüğümüzde direkt Yılancı Kemal aklımıza geliyor ve onu çağırıyoruz" Payas ilçesinde yaşayan Burak Gökoğlu, “Kendisi yılanlar hakkında çok bilgili. Payas’ta evlere giren, yol kenarına duran yılanlar gördüğümüzde direkt Yılancı Kemal aklımıza geliyor ve onu çağırıyoruz. Yani yılanları sevdiriyor, bir türlü yani zehirli hani olmayacağını açıklıyor. Doğaya bırakıyor” şeklinde konuştu.
Van Doğa fotoğrafçıların sabırla çekecekleri o anı saatlerce bekliyor Türkiye’nin sulak alanlarının beşte birine sahip Van Gölü havzasında gözlemlenebilen 234 tür kuş, bu yıl yağışların da etkisiyle daha kolay beslenme ve üreme imkanı buluyor. Kuşları görüntülemek isteyen doğa fotoğrafçıları en güzel kareyi çekmek için saatlerce kamuflajlarını altına saklanıp o anı bekliyorlar. Göçmen kuşların kilometrelerce süren göç yolculuğunda en önemli konaklama merkezlerinden Van Gölü havzası, 234’e yakın kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Üreme ve kuluçka dönemlerini Van’da geçiren birçok kuş türü, havanın ısınmasıyla havzadaki sulak alanlardaki yuvalarında sonbahara kadar konaklıyor. Kuş bilimi açısından da bilim adamlarının araştırmalarını tercih ettiği alanların başında gelen Van Gölü havzası, flamingo, kuğu, dikkuyruk, uzun bacak, kılıçgaga, balıkçıl, halkalı cılıbıt, sakar meke gibi narin türlere ev sahipliği yapıyor. Kuşların göç yolları üzerinde bulunması nedeniyle her dönem farklı kuş türlerinin gözlemlenebildiği bölgenin, tüm dünyaya tanıtılması amacıyla her yıl festivaller düzenleniyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü de sulak alanların bulunduğu bölgede, kuşların sıkıntılarla karşılaşmadan beslenebilmeleri, doğal yaşam alanlarının korunması ve rahatlıkla üreyebilmeleri için gerekli önlemleri alıyor. Havzanın canlanması ile birlikte doğa fotoğrafçıları Ali İhsan Öztürk ve Murat Doğan, en güzel kareyi çekmek için kamuflajların altına saklanarak saatlerce bekliyor.
Aydın Organlarıyla 3 hastaya umut oldu Aydın’ın Didim ilçesinde beyin kanaması geçirerek kaldırıldığı hastanede opere edilerek Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevk edilen 70 yaşındaki Ramazan Kanlıoğlu isimli şahsın ailesi tarafından bağışlanan organları 3 hastaya umut oldu. Edinilen bilgiye göre, 70 yaşındaki Ramazan Kanlıoğlu isimli şahıs rahatsızlanarak Didim Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Beyin kanaması tanısı ile opere edilerek Kanlıoğlu Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Atatürk Devlet Hastanemizde ilgili branş hekimlerince takip ve tedavisi yapılan Kanlıoğlu’nun, yapılan tüm müdahalelere rağmen beyin ölümü gerçekleşti. Atatürk Devlet Hastanesi Organ Nakil Koordinatörlüğü ile Ramazan Kanlıoğlu’nun ailesi ile yapılan görüşmeler sonucu aile organ bağışına onay verdi. Ailenin organ bağışına onay vermesi sonrası Sağlık Bakanlığı bilgilendirilerek ve İzmir Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) ile yapılan planlama sonucunda hastanın yaşı itibariyle kalp nakli uygun görülmedi. Ulusal Organ ve Doku Nakli Koordinasyon Merkezi tarafından doku örneği sonucuna göre sol böbrek İzmir Tepecik Hastanesi’ne, karaciğer İzmir’de bulunan özel bir hastaneye, sağ böbrek ise Denizli Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gönderildi. Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, organ bağışında bulunarak 3 kişiye umut olan Ramazan Kanlıoğlu’na Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabır ve başsağlığı diledi. İl Sağlık Müdürü Şenkul, Kanlıoğlu ailesine duyarlılıkları ve göstermiş oldukları örnek davranışlarından dolayı şükranlarını ileterek acılı ailenin organ bağışına onay vermesi ile organ nakli bekleyen hastalar için yeniden bir yaşam umudu olduklarını ifade etti.