ÇEVRE - 23 Şubat 2023 Perşembe 14:28

Bakan Kurum: '4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelenmiştir'

A
A
A
Bakan Kurum: '4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelenmiştir'

Bakan Kurum, toplam 4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelendiği bilgisini paylaştı.

Adıyaman’da konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Şu anda Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliği başlamıştır. 2 gün önce yapımlarımızın sözleşme süreçlerini başlattık. Bu dönüşüm ile birlikte şehirlerimizin 100 yılını da planlayacak ve afetlere karşı dirençli şehirlerin inşasını gerçekleştirecek anlayışla gerçekleştiriyoruz” dedi. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Adıyaman’da düzenlenen koordinasyon toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Toplantı sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Bakan Kurum, yapılan etüt, hasar tespit ve inşa edilecek konutlarla ilgili bilgiler verdi.

“Yeni inşa edilecek konutlarımızın da süreçlerine ilişkin çalışmalarımızı da hızlı bir şekilde yürütüyoruz”

Depremden etkilenen tüm illerde hasar tespit çalışmalarının yürütüldüğünü ifade eden Kurum, “Tüm çalışma arkadaşlarımızla beraber şehrin sanayicilerinin, hocalarının, bilim insanlarının görüşlerini, fikirlerini, önerilerini almak için Adıyaman’a gelmiş bulunuyoruz. Bugün depremin 18’inci günündeyiz ve depremin ilk anından itibaren üstüne koya koya depremden etkilenen 11 ilimizde ekiplerimiz, vatandaşlarımızla el ele vererek ‘tüm Türkiye tek yürek olarak ilk andan itibaren seferberlik ruhuyla çalışıyoruz. Bu süreçte tüm arama ve kurtarma ekiplerimiz, AFAD’ımız, Kızılay’ımız, askerimiz, emniyet birimlerimiz, belediye personelimiz ve gönüllü gelen 85 milyon büyük Türkiye ailesinden tüm kardeşlerimiz ile birlikte burada Adıyaman ve diğer illerimizin ihya ve inşa sürecini koordine ettik. İllerimize tek tek ziyaretlerde bulunduk. Hem arama ve kurtarma süreçlerini hem insani yardımlarını hem de tüm illerimizdeki hasar tespit çalışmalarımızı ekiplerimizle birlikte yürüttük. Dün Kilis'imizdeydik. Orada da yapılan çalışmaları yerinde inceledik. Geleceğe dair, yeni Kilis’e dair çalışmaları istişare ettik. Gittiğimiz her bölgede de hasar tespit çalışmalarını tespit ettik. Yeni inşa edilecek konutlarımızın da süreçlerine ilişkin çalışmalarımızı da hızlı bir şekilde yürütüyoruz. İlk andan itibaren Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız, Ticaret Bakanımız, Adıyamanlı kardeşlerimiz, milletvekillerimizle el ele vererek Adıyamanımızı gördüğü afetten kurtarabilecek çalışmaları seferberlik anlayışı ile yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar. Bakanlarımız, buradaki ekiplerimiz Adıyaman’ın altyapısı başta olmak üzere, kültürel, sosyal dokusunu, şehrin tüm ihtiyaçlarını giderecek anlayışla çalışmaları yürütüyorlar. Bu çerçevede biz de tüm ekibimizle birlikte Adıyaman’da hasar tespit çalışmalarını yürütüyoruz ve sona ermesini müteakip de kalıcı konutları vatandaşlarımıza söz verdiğimiz gibi bir yıl içerisinde yapacağız” dedi.

“Toplam 4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelenmiştir”

1 milyon 250 bin binanın incelendiğini belirten Kurum, “11 ilimizde hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Toplam 4 milyon 511 bin bağımsız bölümden oluşan 1 milyon 250 bin bina eş zamanlı incelenmiştir. 520 bin bağımsız bölümden oluşan 164 bin 321 binamız yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olarak tespit ettik. Adıyaman’ımız da depremden en çok etkilenen illerimizin başında geliyor. Bu çerçevede de Adıyaman’ın tespit durumuna baktığımızda d 20 bin 987 binada 56 bin 685 bağımsız bölümü yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğunun tespitini yaptık. Asrın felaketi dediğimiz Kahramanmaraş Pazarcık merkezli depremli, Hatay merkezli depremle birlikte 11 ilimizi ve 14 milyon vatandaşımızı etkileyen bir depremden bahsediyoruz. Bilinmelidir ki devletimiz tüm imkanlarıyla, Sayın Cumhurbaşkanımız Ankara’daki afet koordinasyon merkezinde koordine ettiği, verilmesi gereken tüm direktifleri yakinen takip ettiği bir süreci biz de bakanlarımız ve ekiplerimiz, valilerimizle birlikte sahada takip ediyoruz. İnşallah 85 milyon tek yürek, tek bir aile olarak bir ve beraber olacağız, bu zor günleri atlatacağız ve işin sonunda da buradaki hüznün yerini vatandaşlarımızı sağlam, güveli konutlarına yerleştirdiğimiz zaman onların mutluluklarına şahit olacağız. Elazığ, Malatya, İzmir, Kastamonu, Rize, Bartın, Sinop’ta yaşanan afetlerde olduğu gibi duaları almak için gayret göstereceğiz” diye konuştu.

“Tespit durumuna göre konutlarımızın, yerleşim alanlarımızın planlamasını yapacağız”

“Hamdolsun devletimiz bunu yapabilecek imkana, kudrete ve güce sahiptir” ifadelerine yer veren Kurum, “Bu noktada gerek malzeme tedariki gerek en sağlam zeminde şehrin, çocukların geleceğini şehrin kültürel dokusunu hesaba katacak şekilde planlıyoruz. TOKİ’miz eliyle yapmış olduğumuz 1 milyon 180 bin konutumuz Adıyaman, Gaziantep, Hatay, Kahramanmaraş’ta ayaktadır. Aynı anlayışla yeni konutlarımızı yöresel dokuya uygun şekilde yapacağız. Aynı kararlılıkla, nasıl 3.3 milyon konutun dönüşümünü yaptıysak depremden hasar görmüş tüm alanlara ilişkin belediyelerimiz ile birlikte hasar tespit durumuna göre konutlarımızın, yerleşim alanlarımızın planlamasını yapacağız” şeklinde konuştu.

“Şu anda Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliği başlamıştır”

Konutlar için etüt çalışmalarının yürütüldüğünü vurgulayan Bakan Kurum, “Şu anda Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konutu seferberliği başlamıştır. 2 gün önce yapımlarımızın sözleşme süreçlerini başlattık. Bu dönüşüm ile birlikte şehirlerimizin 100 yılını da planlayacak ve afetlere karşı dirençli şehirlerin inşasını gerçekleştirecek anlayışla gerçekleştiriyoruz. Bu projelerin içerisinde çevre düzenlemesi, okulu, parkı ile Adıyamanlı kardeşlerimizin ne ihtiyacı varsa giderilecek. Ülkemizin en iyi mimarları, tasarımcıları ile bu süreci yürütüyoruz. Hem şehrin dışında belirlediğimiz rezerv alanlarında hem de şehrin içerisinde eş zamanlı yürüttüğümüz çalışmalarla vatandaşlarımızı mağdur etmeyecek şekilde 3-4 katı geçmeyecek, şehrin kültürel yapısına uygun yapılaşmayı hayata geçireceğiz. Ulu Camimizi ayağa kaldıracağız, şehrin tüm kültürel değerlerini ayağa kaldıracağız. Bu çerçevede bakanlık olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı 200 bin konuta ilişkin tüm mikro bölgelerin etüt çalışmaları gerek jeoloji gerek jeofizik mühendislerimizle, hocalarımızın, bilim insanlarımızın fikirleri istikametinde yürütüyoruz. Buna göre en doğru yer seçimini şehrin ileri gelenleri ile birlikte yapmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Adıyaman, Gaziantep ve Kilis’te toplam bin 797 konutumuzun sözleşmelerini imzaladık ve inşa sürecine başladık”

Yapılacak konutlarla ilgili bilgiler aktaran Bakan Kurum, “2 gün önce Adıyaman, Gaziantep ve Kilis’te toplam bin 797 konutumuzun sözleşmelerini imzaladık ve inşa sürecine başladık. Dün Adana’da 590, Gaziantep’te 600, Hatay’da 364, Kahramanmaraş’ta bin 19, Şanlıurfa’da 534 olmak üzere, toplam 3 bin 107 yeni yuvamızın sözleşmelerini imzaladık. Bugün de Gaziantep ilçelerinde 400, Hatay’da bin 317 konut, Malatya’da 599 konut olmak üzere toplam 2 bin 316 konut ve 36 dükkanın sözleşmelerini imzalıyoruz. Kısacası üç günde 7 bin 220 konut ve 36 dükkanın sözleşmelerini gerçekleştirerek Cumhuriyet tarihinin en büyük afet konut yapım inşaat sürecini yürütmeye gayret gösteriyoruz. Zemin etütlerimiz başladı, Pazartesi günü itibariyle de Adıyaman merkezli ilk konutlarımızın sözleşmelerini gerek merkezde gerek köylerinde inşa sürecini başlatacağız. Diğer taraftan AFAD’ımızın koordinesinde, Cumhurbaşkanımızın talimatları ile Adıyamanlı kardeşlerimizin geçici barınma ihtiyaçlarını karşılayabilmek için bir taraftan AFAD’ımız konteyner kentlerimizi, gönüllü kardeşlerimizin bağışı ile kurarken, TOKİ ve Emlak Konut’un eliyle de 3 bin bağımsız bölümden oluşan konteyner kentlerimizi, prefabrik, çelik konsürüksiyon ve yığma malzemeden yapılan yapılarımıza bugün itibari ile başladık. 15 gün içerisinde geçici barınma alanları dediğimiz alanların inşasını bitirip vatandaşlarımıza teslim edeceğiz. Buradaki hak sahipliği ve hasar durumuna göre kardeşlerimizi yerleştireceğiz” dedi.

“70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz”

“Yine köylerimizi de ayağa kaldırmak için ilk etapta Osmaniye’de bin 361, Adana’da 701, Diyarbakır’da 2 bin 927, Elazığ’da 386, Hatay’da 14 bin 141, Kahramanmaraş’ta 12 bin 135, Malatya’da 17 bin 990, Şanlıurfa’da 2 bin 54, Gaziantep’te 9 bin 130, Kilis’te bin 2, Adıyaman’da 10 bin olmak üzere toplamda 70 bin köy evimizi ahırıyla, bahçesiyle, parkıyla yaparak hak sahiplerine teslim edeceğiz” diye Bakan Kurum, “270 bin inşasına eş zamanlı başlayacağız. Hasar tespitlerin tamamlanmasına müteakip de ağır hasar almış, yıkılmış ne kadar bina var ise yıkacağız. 1 yıl içerisinde vatandaşlarımızı güvenli konutlara yerleştirme anlayışımızı kararlı bir şekilde yürüteceğiz. Bu inşa sürecini yürütürken eski yerleşim yerlerine ilişkin çok önemli kararları alıyoruz. Burada da detaylı jeolojik etütler yapıyoruz. İnşallah bütüncül anlayış ile Adıyaman’ımızın binlerce yıllık tarihi dokusuna, kültürel ve bölgenin demografik yapısına uygun bir şekilde çalışmalarımızı tamamlayarak şehrimizi en güvenli yerlerde Adıyamanlı kardeşlerimize teslim edeceğiz. Adıyaman’da binalarımızı şehrin kuzeyinde Karadağ bölgesinde master plan hazırlıyoruz. Yeni Adıyaman diyebileceğimiz Karadağ bölgesinde vatandaşlarımızı güvenli konutlarına yerleştireceğiz. 5 Pınar bölgesinde de konutlarımızı yerleştirerek eş zamanlı şehrin doğusunda, batısında OSB’deki vatandaşlarımızın erişebileceği, şehrin tüm bileşenlerinin hizmet alabileceği bir anlayışla çalışmaları yürütüyoruz” diye konuştu.

Yasin Erdem - İbrahim Halil Aslan - Murat Kanber

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır” Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kararıyla gündeme gelen 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, "Gıda arzının temeli tarım, tarımın temel kaynağı ise topraktır. Biz topraklarımızı, vatanı korur gibi korumak için çalışıyoruz" dedi. Saylak, toprağın sonsuz yaşam kaynağı olduğunu, toprağı korumanın ‘Vatanı Korumak’ anlamına geldiğini belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Küresel iklim değişikliği, çölleşme ve doğal afetlerin tehdit ettiği tarımsal toprak varlığımızı gelecek nesillere koruyarak ve geliştirerek aktarabilmek adına yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın da teminatıdır. Bakanlığımızın öncülüğünde, tarımsal üretim yapılan topraklarımızın verimliliğini, kalitesini artırmak, atıl topraklarımızı üretime kazandırmak ve yaşadığımız kayıpları bertaraf edebilmek adına projelerimizi art arda hayata geçiriyoruz. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlarımızın sorumluluğu olduğunu ve bu konudaki farkındalığı geliştirmek adına dayanışma içinde çalışmamız gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu. “Her yıl 75 milyar ton toprak erozyona uğruyor” Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 75 milyar ton toprağın erozyona uğradığını, hızlı yapılaşma, doğal afetler ve iklim değişiklikleri nedeniyle toprak varlığının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Saylak, "Gıdanın, üretimin, tarımın temelini oluşturan sağlıklı topraklar en önemli doğal kaynaklarımızdan biri, aynı zamanda ekosistemin taşıyıcı gücüdür. O nedenle, üreticilerimizi sürdürülebilir olmayan toprak ve arazi kullanımı, kural dışı hasat, yanlış bitki koruma ürünü kullanımı, anız yakımı gibi uygulamalar konusunda sürekli uyarıyoruz" dedi. 100. yıl toprak analiz laboratuvarı Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) işbirliğiyle ‘YİKOB Destekli Toprak Analizi’ projesi hazırlayarak uygulamaya başladıklarını belirten İl Müdürü Barış Saylak, proje kapsamında Muğla’ya bir laboratuvar kazandırdıklarını kaydetti. Cumhuriyetin 100’üncü yılında Menteşe İlçe Müdürlüğü binasında hizmete sunulan 100. Yıl Laboratuvarının, toprak ve sulama suyu faaliyetlerine devam ettiğini ve açıldığı günden bu yana 535 adet toprak ve 2 adet sulama suyu numunesinde analizler yaparak ayrıntılı sonuç raporlarını ilgili kişi ve kurumlarla paylaştığını açıkladı. Muğla 100. Yıl Toprak Analiz Laboratuvarının son teknolojik alet ve ekipmanlarla çiftçilere, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre geniş bir analiz yelpazesi ile hizmet sunduğunu söyleyen Saylak, "Üretimde yüksek verim, kalite ve karlılığı sağlamanın en öncelikli şartı, toprağı iyi tanımaktan geçer. Üreticilerimize her fırsatta hatırlattığımız gibi, doğru zamanda doğru gübre ve ilaç kullanımının ön şartı da toprak analizidir. Bilinçsiz gübreleme, sadece üreticimizin gelir kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda toprağın yapısını da bozarak, toprak ve çevre kirlenmesine yol açar. Bu nedenle, kalite, verim ve sürdürülebilirlik için tüm üreticilerimizi toprak analizi yaptırmaları konusunda uyarmayı görev biliyorum" dedi. “19 ton zirai ambalaj atığı bertaraf edildi” Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işbirliğinde Muğla Valiliği himayesinde Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Muğla Vakfı (MUÇEV) ortaklığında birçok kurum ve kuruluşun katkılarıyla doğa dostu bir proje olan, ‘Muğla İli Bitki Koruma Ürünleri ve Gübre Ürünleri Ambalaj Atıklarının Toplanması ve Bertarafı’ projesi ile Haziran 2021 yılından itibaren 19 ton zirai ambalaj atığı toplanarak bertaraf edildiğini elirter Saylak, hedeflerinin temiz su, temiz toprak, temiz çevre. Bu projemizle pestisitlerin su kaynaklarımızı, toprağımızı, çevremizi ve denizlerimizi kirletmesinin önüne geçmek olduğunu belirti. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, tüm ülkede ekilebilir tarım arazisi varlığını koruma altın aldığını ve yeni üretim planlaması ile birim topraktan elde edilecek üretim miktarını artırmak amacıyla çalıştığını hatırlatan Saylak, Türkiye’de 2024 yılı itibariyle koruma altına alınan ova sayısının 468’e çıkarıldığını söyledi. Saylak, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 19 ilimizde 28 yeni ovayı tarımsal üretim potansiyeli yüksek olduğu için tarımsal sit alanı olarak ilan ettik. Koruma altına aldığımız büyük ova sayısı 468’e, korunan alan miktarı da yaklaşık 9,5 milyon hektara çıktı. Biz, yaşam kaynağımız olan toprağı en değerli hazinemiz olarak görmeye ve korumaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 5 Aralık Dünya Toprak Günümüzü bir kez daha kutluyorum" dedi.
Ankara İmar hakkı aktarımı tanımı getirilen teklif kabul edildi ve yasalaştı ANKARA (İHA) – Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklikler Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi ve yasalaştı. TBMM Genel Kurulunda kabul edilen teklif ile birlikte, köyde ikamet eden ve köy nüfusuna kayıtlı olup evi bulunmayan ihtiyaç sahiplerine satılan taşınmazlar üzerinde çeşitli nedenlerle bina yapmayanlara ya da taksitlerini ödemeyen hak sahiplerine verilen süre 31.12.2028 tarihine kadar uzatılacak. Gecekondu Kanunu’nun 18’inci maddesinde yapılan düzenleme ile yıkım kararının hangi makamlar tarafından alınacağı, hangi sürede ve nasıl ilgililere tebliğ edileceği, yıkım işleminin tebliğden ne kadar süre sonra ve nasıl tesis edileceği düzenlenerek idari işleme karşı yargı yoluna başvuru imkanı sağlanacak. İmar hakkı aktarımı, "1/1000 ölçekli uygulama imar planının bulunduğu, arazi ve arsa düzenlemesi yapılmış ya da yapılması mümkün olmayan alanlarda, parselin tamamının ya da bir kısmının umumi ve kamu hizmet alanlarında kalması sebebiyle, parsel üzerinde özel mülkiyete konu yapılaşma hakkının verilememesi durumunda, verilemeyen emsale esas inşaat hakkının başka parsel ya da parsellere imar planı kararı ile taşınması işlemidir" şeklinde tanımlanıyor. İmar hakkı aktarımı yapılarak umumi ve kamu hizmet alanlarının kamuya mali külfet getirmeden bedelsiz karşılanarak kamu mülkiyetine geçirilmesi, vatandaşların mülkiyetlerindeki kısıtlılığın kaldırılması ve kamulaştırmasız el atma davalarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Düzenleme ortaklık payları, düzenlemeye tabi tutulan yerler ile bölgenin ihtiyacı olan yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi/parkı, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretime yönelik eğitim tesis alanları, kamuya ait kreş ve gündüz bakımevleri, pazar yeri, semt spor alanı, toplu taşıma istasyonları ve durakları, Sağlık Bakanlığına bağlı sağlık tesis alanları, otoyol hariç erişme kontrolünün uygulandığı yol, su yolu, bölgenin geneline hizmet veren spor alanı, belediye hizmet alanı, sosyal ve kültürel tesis alanı, kamu hizmeti için planlanan teknik altyapı ve trafo alanları, özel tesis yapılmasına konu olmayan ağaçlandırılacak alan, rekreasyon alanı olarak ayrılan parseller ve mesire alanları, resmi kurum alanı, uygulama imar planı kararı ile getirilen diğer umumi ve kamu hizmet alanları, otogar alanından oluşacak ve bu hizmetlerle ilgili tesislerden başka maksatlarla kullanılamayacak. “Değer artış payının peşin ödenmesi halinde yüzde 10 indirim uygulanacak” Taşınmaz maliklerinin tamamının talebi üzerine parsel bazında fonksiyon değişikliği ile ada bazında yapılacak imar planı değişikliği sonucunda değerinde artış olan parsel veya parsellerin artan değeri ile mahkemelerce iptal edilen imar planı değişikliklerinde, imar planı değişikliği neticesinde yürürlükten kalkan imar planı ile teklif edilen yeni imar planının kapsadığı parsel veya parsellerde oluşan değer farkının yüzde 90’ı, değer artış payı olarak alınacak. Değer artış payı peşin veya taksitle ödenebilecek. Değer artış payının peşin ödenmesi halinde yüzde 10 indirim uygulanacak ve en geç tahakkukun oluştuğu tarihi takip eden bir ay içerisinde ödenecek. “Yapı Denetimi Hakkında Kanun’da yapılan değişiklikle güneş enerji santralleri ile rüzgar enerji santralleri Kanun’un kapsamı dışına çıkarılıyor” Kanun ile birlikte yapı denetim hizmet sözleşmelerinin kurulmaları ve yapı denetim firmalarının görevlendirilmelerine ilişkin düzenleme yapılacak. Güneş enerji santralleri ile rüzgar enerji santralleri Kanun’un kapsamı dışına çıkarılacak. Ayrıca, yapı denetim hizmet sözleşmesi bedeline esas inşaat alanı 500 metrekareye kadar olan yapılarda, yapı sahibince belirlenen yapı denetim kuruluşuyla, diğer hizmet sözleşmelerinde ise Bakanlıkça yayımlanacak usul ve esaslara göre o yapı için ildeki faal yapı denetim kuruluşu sayısı da dikkate alınarak elektronik ortamda aynı anda belirlenen en fazla iki yapı denetim kuruluşundan biriyle yapı sahibi arasında yapı denetim hizmet sözleşmesi akdedilebilecek.