ÇEVRE - 05 Aralık 2024 Perşembe 01:47

Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

A
A
A
Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kararıyla gündeme gelen 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, "Gıda arzının temeli tarım, tarımın temel kaynağı ise topraktır. Biz topraklarımızı, vatanı korur gibi korumak için çalışıyoruz" dedi.


Saylak, toprağın sonsuz yaşam kaynağı olduğunu, toprağı korumanın ‘Vatanı Korumak’ anlamına geldiğini belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Küresel iklim değişikliği, çölleşme ve doğal afetlerin tehdit ettiği tarımsal toprak varlığımızı gelecek nesillere koruyarak ve geliştirerek aktarabilmek adına yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın da teminatıdır. Bakanlığımızın öncülüğünde, tarımsal üretim yapılan topraklarımızın verimliliğini, kalitesini artırmak, atıl topraklarımızı üretime kazandırmak ve yaşadığımız kayıpları bertaraf edebilmek adına projelerimizi art arda hayata geçiriyoruz. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlarımızın sorumluluğu olduğunu ve bu konudaki farkındalığı geliştirmek adına dayanışma içinde çalışmamız gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu.


“Her yıl 75 milyar ton toprak erozyona uğruyor”


Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 75 milyar ton toprağın erozyona uğradığını, hızlı yapılaşma, doğal afetler ve iklim değişiklikleri nedeniyle toprak varlığının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Saylak, "Gıdanın, üretimin, tarımın temelini oluşturan sağlıklı topraklar en önemli doğal kaynaklarımızdan biri, aynı zamanda ekosistemin taşıyıcı gücüdür. O nedenle, üreticilerimizi sürdürülebilir olmayan toprak ve arazi kullanımı, kural dışı hasat, yanlış bitki koruma ürünü kullanımı, anız yakımı gibi uygulamalar konusunda sürekli uyarıyoruz" dedi.


100. yıl toprak analiz laboratuvarı


Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) işbirliğiyle ‘YİKOB Destekli Toprak Analizi’ projesi hazırlayarak uygulamaya başladıklarını belirten İl Müdürü Barış Saylak, proje kapsamında Muğla’ya bir laboratuvar kazandırdıklarını kaydetti. Cumhuriyetin 100’üncü yılında Menteşe İlçe Müdürlüğü binasında hizmete sunulan 100. Yıl Laboratuvarının, toprak ve sulama suyu faaliyetlerine devam ettiğini ve açıldığı günden bu yana 535 adet toprak ve 2 adet sulama suyu numunesinde analizler yaparak ayrıntılı sonuç raporlarını ilgili kişi ve kurumlarla paylaştığını açıkladı.


Muğla 100. Yıl Toprak Analiz Laboratuvarının son teknolojik alet ve ekipmanlarla çiftçilere, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre geniş bir analiz yelpazesi ile hizmet sunduğunu söyleyen Saylak, "Üretimde yüksek verim, kalite ve karlılığı sağlamanın en öncelikli şartı, toprağı iyi tanımaktan geçer. Üreticilerimize her fırsatta hatırlattığımız gibi, doğru zamanda doğru gübre ve ilaç kullanımının ön şartı da toprak analizidir. Bilinçsiz gübreleme, sadece üreticimizin gelir kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda toprağın yapısını da bozarak, toprak ve çevre kirlenmesine yol açar. Bu nedenle, kalite, verim ve sürdürülebilirlik için tüm üreticilerimizi toprak analizi yaptırmaları konusunda uyarmayı görev biliyorum" dedi.


“19 ton zirai ambalaj atığı bertaraf edildi”


Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işbirliğinde Muğla Valiliği himayesinde Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Muğla Vakfı (MUÇEV) ortaklığında birçok kurum ve kuruluşun katkılarıyla doğa dostu bir proje olan, ‘Muğla İli Bitki Koruma Ürünleri ve Gübre Ürünleri Ambalaj Atıklarının Toplanması ve Bertarafı’ projesi ile Haziran 2021 yılından itibaren 19 ton zirai ambalaj atığı toplanarak bertaraf edildiğini elirter Saylak, hedeflerinin temiz su, temiz toprak, temiz çevre. Bu projemizle pestisitlerin su kaynaklarımızı, toprağımızı, çevremizi ve denizlerimizi kirletmesinin önüne geçmek olduğunu belirti.


Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, tüm ülkede ekilebilir tarım arazisi varlığını koruma altın aldığını ve yeni üretim planlaması ile birim topraktan elde edilecek üretim miktarını artırmak amacıyla çalıştığını hatırlatan Saylak, Türkiye’de 2024 yılı itibariyle koruma altına alınan ova sayısının 468’e çıkarıldığını söyledi. Saylak, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 19 ilimizde 28 yeni ovayı tarımsal üretim potansiyeli yüksek olduğu için tarımsal sit alanı olarak ilan ettik. Koruma altına aldığımız büyük ova sayısı 468’e, korunan alan miktarı da yaklaşık 9,5 milyon hektara çıktı. Biz, yaşam kaynağımız olan toprağı en değerli hazinemiz olarak görmeye ve korumaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 5 Aralık Dünya Toprak Günümüzü bir kez daha kutluyorum" dedi.



Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Nakil iki koluyla sorunsuz hasat yapıyor Türkiye’de ilk kez çift kol nakli yapılan Aydınlı Cihan Topal, 14 yıldır nakil kolları ile yaşamını sürdürürken şimdi de ailesiyle zeytin hasadı gerçekleştiriyor. 2008 yılında geçirdiği talihsiz kazanın ardından iki kolunu kaybeden Topal, organ bağışı sayesinde elde ettiği nakil kollarıyla hem kişisel yaşamını hem de ailesinin geçimini sürdürüyor. Cihan Topal, 2008 yılında bir silaj makinesine iki kolunu kaptırarak ağır bir kaza geçirdi. Bu talihsiz kaza sonrasında Topal, iki yıl boyunca elleri olmadan yaşamını sürdürmek zorunda kaldı. Ancak 2010 yılında, Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen çift kol nakli ile hayata tutundu. Bu tarihi operasyon, Cihan Topal’ın yaşamını geri kazanmasına ve yeniden iş yapabilmesine imkan sağladı. 14 yıl önce yapılan nakil ile yeniden yaşamına devam eden Cihan Topal, şu anda ailesiyle birlikte Efeler ilçesinin Terziler Mahallesi’nde zeytin hasadı yapıyor. Nakil edilen kollarıyla zeytin ağaçlarını makinelerle çırpıyor, zeytinleri topluyor ve çuvallara aktarıyor. Topal, bu zorlu işi büyük bir azimle yaparken, organ nakli sayesinde kollarını kullanabilmenin mutluluğunu yaşıyor. Kendisinin bu nakil ile hayata yeniden başladığını ifade eden Topal, organ bağışının önemine dikkat çekti. Cihan Topal, nakil kollarıyla zeytin toplamanın hiç de kolay bir iş olmadığını söyledi. Zeytin hasat makinesi ile zeytinleri sorunsuz bir şekilde ağaçtan düşmesini sağlayıp ürünlerini topluyor. "Zeytinleri toplamak, hele ki makineyle çalışmak kolay değil. Ama ben bunu yapabiliyorum. Bunu organ bağışına borçluyum" diyen Topal, günlük yaşamında da ailesine yardımcı olabiliyor. Çift kol naklinin ardından, zeytin hasadını kendi başına yapabildiğini anlatan Topal, organ bağışının ne kadar hayati olduğunu vurgulayıp herkesin organlarını bağışlamasını istedi. Topal’ın eşi Fatma Topal, kazadan iki yıl önce evlendiklerini ve yaşanan kötü olay sonrası zorlu bir süreç geçirdiklerini anlattı. O dönemde Cihan’ın kol kaybı nedeniyle zor günler yaşadıklarını belirten Fatma Topal, organ naklinin ardından her şeyin kolaylaştığını ifade etti. Topal, "İki yıl boyunca eşime bakmak çok zor oldu, çocuğumuz henüz altı aylıktı. Ama organ nakli ile her şey değişti. Şimdi kendi işimizi, kendi zeytinimizi iki kişi birlikte yapabiliyoruz. Çok şükür, artık hiçbir sıkıntımız yok" dedi. Topal’ın babası Cafer Topal ise, "Oğlumuzun kolları kaybolduğunda, ona yiyecek içecek, her türlü konuda yardımcı oluyorduk. Şimdi organ nakli ile kolları yerine kondu, çok şükür. Kollarını bağışlayan aileden ve nakil yapan doktorlardan Allah razı olsun." dedi. Cihan Topal, organ bağışının hayatında çok büyük bir öneme sahip olduğunu her fırsatta dile getirdiğini belirterek, "Ben organ bağışı sayesinde bugün zeytinimi topluyor, her işimi kendi başıma yapabiliyorum. Keşke herkes organ bağışına duyarlı olsa. Çünkü bir organ, bir hayat kurtarabilir. Organ bağışı sayesinde hayatımın yeniden şekillendiği günleri hatırlıyorum ve bunun önemini her zaman anlatmaya çalışıyorum" diye konuştu.
Kocaeli Danilos Pizza, Tarsus galibiyetiyle çıkış yapmak istiyor Kadınlar Basketbol Süper Ligi’nde mücadele eden Kocaeli ekibi Danilos Pizza’da hedef, Tarsus maçını kazanarak çıkışa geçmek. Kentle bütünleşmek de isteyen takımda yöneticiler, teknik ekip ve basketbolcular, basketbolseverleri maça gelerek destek olmaya davet etti. Kadınlar Basketbol Süper Ligi’ne ilk kez bu yıl federasyondan aldıkları davet üzerine katılan Kocaeli takımı Danilos Pizza, yarın saat 16.00’da Yahya Kaptan Şehit Polis Recep Topaloğlu Spor Salonu’nda Tarsusspor ile oynayacakları 11. hafta maçının hazırlıklarını tamamladı. BOTAŞ deplasmanında son atışlarla alınan mağlubiyetin ardından rotasını ağırlayacağı Tarsus maçına çeviren Danilos Pizza’da hazırlıklar tam kadro ve yüksek motivasyonla sürüyor. Başantrenör Hasan Fırat Okul, Sportif Direktörü Murat Başman, Kaptan Gizem Uca ve Slovakyalı oyuncu Terezia Palenikova, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu, sporseverleri pazar günü oynayacakları maçta desteklemeye davet etti. Hasan Fırat Okul: "Sakatlıklar rotasyonumuzu etkiledi" Danilos Pizza Başantrenörü Hasan Fırat Okul, Beşiktaş maçından sonra milli aranın kendilerini etkilediğini belirterek, "Orada oyunculara izin vermek zorunda kaldık. Ben de milli takımla beraberdim. O arada sakatlıklar oldu. Bizim için en büyük handikap o. En değerli yabancılarımızdan Terezia ve Yağmur’un sakatlığı bizim rotasyonumuzu etkiledi. Onlarsız 3-4 hafta geçirdik. O bizi çok yordu. Çünkü bu takım kurulurken her parçası özene bezene yapıldı. Biri olmadığı zaman ciddi anlamda bütün düzenimiz değişiyordu. Ona rağmen iyi mücadeleler verdik. Emlak maçı, BOTAŞ maçı özellikle son toplara kaldı. O ciddi anlamda üzüntü yaptı. Şuna odaklanıyoruz; sezon sonunda hedeflediğimiz yerlerde olacağız. Bugün bulunduğumuz yer biraz aşağıda olabilir ve çirkin görünebilir ama iki galibiyetle bir anda 5 ya da 6. da olabiliyoruz. Çok zor maçlar. 4 yabancılı sistem ve herkes iyi oyuncular aldı. Bizim handikabımız var, sonradan takım kurduk, mecburen zaman kaybettik. O arada daha iyisini bulduk, oyuncu da değiştirdik ama bu 2 günde oyuncuları adapte etmekten geçmiyor. Finalde istediğimiz yerde olacağız. Çok iyi çalışıyoruz" dedi. "Önce düşmeyecek, sonra play-off’u zorlayacağız" Hazır olduklarını söyleyen Okul, "Şu an tam takımız. Tarsus maçı çok önemli bir maç evet ama artık boş bir maç yok. Çok yukarıda olan Euroleague takımlarıyla olan hedef farklı, onun dışında kalan tüm takımlara kazanmak için çıkmamız lazım. Tarsus da bunlardan biri. Çok iyi bir takım. Çok yüksek yüzdeyle atan, çok sayı atan, sayıdan beslenen takım. Onları nasıl durduracağımızı bütün hafta çalıştık. Hemen arkasından bizim için çok önemli Orman maçı var. Açıkçası lig beklediğimiz gibi ilerliyor ama sabırlı olmalı ve çalışmaya devam edersek istediğimiz yerde bitireceğiz. Adım adım bu işler. ilk hedefimiz önce düşmeyeceğiz. Bu ligin yenisiyiz. İsim olarak da, kadro olarak da. İstediğimiz yerde olacağız ve ondan sonra play-offu zorlayacağız" diye konuştu. "Evimizde oynayacağımız maçlarla istediğimiz sonuçlara ilerleyeceğiz" Ligin devre arasına kadar oynayacakları maçlar ve yeni transferlerle ilgili soruları yanıtlayan Hasan Fırat Okul, "Devreye 3 maçımız kaldı. Tarsus, Orman ve Fenerbahçe. Tarsus ve Orman maçlarından galibiyet çıkarmak istiyoruz. Oyuncularımızı buna odaklıyoruz ama bunlardan birinin gerçekleşmeme ihtimali de olabilir. Öyle olduğu zaman da sanki bütün dünya üstümüze yıkılacak ya da bundan sonra bir şey yapamayacakmışız gibi gözükmemesi lazım. Bunu konuşmak istiyorum çünkü bazen bahane gibi gözüküyor. Önümüzde daha çok maç var. İkinci yarı evimizde çok maç oynayacağız. BAY maçları olduğu için biz 3 hafta üst üste deplasmanda oynadık. Kendi evimizde oynayacağımız maçlar ve takımımızın bu direnciyle istediğimiz sonuçlara ilerleyeceğiz" şeklinde konuştu. "Herhangi bir oyuncumuzun alternatifi yok" Transferin her zaman devam ettiğini dile getiren Okul, "Aslında takviye yapma konusunda şunun peşindeyiz; herhangi bir oyuncumuz sakatlandığı zaman onun alternatifi olmadığı için ciddi sıkıntı yaşıyoruz. Eldekilerle en iyisini yapmaya çalışıyoruz ki oyuncular da bunu gösterdi. Olası sakatlık durumunda orada boşta kalmamak için ’Ne yapabiliriz? Bir Türk oyuncu bulursak ana rolde ona ne verebiliriz?’ onun peşindeyiz. Bugünden başlayan transfer döneminin sonuna kadar ilerleyen bir dönem. Bizde devre arası diye bir şey yok. Futbol gibi değil. Oyuncu havuzu da çok geniş değil. Belli başlı oyuncular var. Onlar üzerinden bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bakalım süreç önümüze ne getirecek, göreceğiz" ifadelerini kullandı. "Önümüzdeki sene altyapısıyla gelişim takımı kurulacak" Zaman buldukça farklı kategorilerdeki basketbol maçlarını da takip eden, aynı zamanda milli takımda da görev yapan Başantrenör Okul, sürekli oyuncu izlemenin transfer sürecine etkisini şöyle açıkladı: "Yabancı konusunda çok etkisi olmaz ama Türk oyuncu konusunda çevreye haber salıyoruz. A milli takım seviyesinde oynayan oyunculardan takımımıza daha fazla destek olabilecek kim var, onların peşindeyiz." Son olarak Kocaeli halkını maça davet eden Hasan Fırat Okul, "Haftalardır deplasmanlardayız. Bizim için pazar günü çok önemli bir maç. Şehrin takımı olduğumuzu ispatlamamız lazım. Danilos Pizza gerçekten ciddi yatırımlarda bulunuyor. Adım adım. Bir anda her şey olmayacak. Önümüzdeki sene altyapısıyla gelişim takımı kurulacak. Burada bir restoran açılacak. Seyircilerimizin buraya gelip bizi desteklemelerini istiyoruz. Pazar günü ailelerini alıp lütfen buraya gelsinler ve bize destek olsunlar." Murat Başman: "Transfer çalışmalarımız sürüyor" Danilos Pizza Sportif Direktörü Murat Başman, transfer çalışmalarının devam ettiğini belirterek, "Bu dönemde transfer yapmak çok zor. Avrupa’da ve Türkiye’de çoğu oyuncunun şu an bir sözleşmesi var. Ligimiz Avrupa’nın en iyi liglerinden biri. Takımı üst seviyeye çıkaracak bir transfer yapacaksak, yapacağız. Yapmış olmak için transfer yapmayacağız" dedi. Altyapıyla ilgili çalışma yapan ancak antrenman yapacak salon bulmakta zorlanan Başman bu konudaki gelişmelere dair, "Altyapı için çalışmalarımız devam ediyor ama sorunlar da devam ediyor, kolay değil. Sadece salon bulmak değil, ekip kurmak da çok zor. İyi yetiştiricilerle, iyi hocalarla, iyi imkanlarda bir şeyler yapmak istiyoruz" ifadelerini kullandı. "Dolu tribünlere oynamak istiyoruz" Kocaeli’nin yeni takımı olarak kentle bütünleşmenin sağlanıp, sağlanamadığına dair soruya ise Başman, "Bu hafta sonu çok kritik bir maç oynayacağımız. Seyircilerimiz gelip bizi desteklerlerse, ekstra güç ve bizim sahadaki 6’ncı adamımız olurlarsa bize alıştıklarını göreceğiz. Bu hafta çok önemli bir maça çıkıyoruz. Sadece bu hafta değil, bundan sonraki haftalarda da önemli maçlara çıkacağız. Umarım daha dolu tribünlere oynarız. Çünkü bu takım çok mücadele ediyor, çok savaşıyor, hiçbir maçı bırakmıyor. Son dönemlerde önemli 2 oyuncumuzun eksik olmasına rağmen kafa kafaya oynadık, son topta maçı kaybettik. Bizim de artık bahanemiz kalmadı. Tam takım olarak sahada mücadele edeceğiz. Dolu tribünlere karşı oynamak istiyoruz" diye cevap verdi. Gizem Uca: "Tarsus maçıyla beraber seri yakalayacağımızı düşünüyorum" Kaptan Gizem Mürüvet Uca da galibiyet almak istediklerini vurgulayarak, "Uzun bir ara verdik ve maçlarımızı deplasmanda oynadık. Evimizden uzaktaydık. Şanssız sakatlıklarımız oldu bu süreçte. Milli takım arası olsa bile sakatlıklardan sahaya çok hızlı şekilde dönülmüyor. Maçlarda bunun eksikliğini hissettik. Evet, kalan oyuncularımızla hep beraber direnebildik, sahaya bunu yansıttık ama maçların sonunda gücümüz kalmadı, eksikliğimizin belirtileri oldu. Çünkü karşı takım her zaman daha takımdı, biz eksiktik. Lige belki istediğimiz gibi başlayamadık. 8 maçta 2 galibiyetteyiz ama Tarsus maçıyla beraber seri yakalayacağımızı düşünüyorum. Zor maçlar geçirdik, kazandık veya kaybettik. Ama Tarsus maçıyla çıkış yapmak istiyoruz. BOTAŞ maçı sonrası hep beraber takım haline geldik. Şu an tam kadroyuz. Tarsus maçına çok iyi hazırlandık. Geçtiğimiz hafta da bir aramız vardı. İyi çalıştık. Milli maçlardan öncekine göre daha sağlam, daha sert, daha konsantre ve daha kazanmak isteyen takım göreceğinizi düşünüyorum. Bu yüzden de bütün halkımızı pazar günü saat 4’te maçımıza bekliyoruz. Ne olursa olsun biz sahada elimizden geleni yapıyoruz ama saha dışından da bize destek vermelerini bekliyoruz. Onlar olmadan eksiğiz. Bu sakatlık gibi bir şey. Destek her zaman önemli. Bunu sahaya yansıtacağımızı düşünüyoruz. O yüzden herkesi maça bekliyoruz" şeklinde konuştu. Palenikova, "Kazanmak için tüm gücümüzü kullanacağız" Slovak oyuncusu Terezia Palenikova ise, sezon içinde bütün takımlarda iniş ve çıkış dönemleri olabileceğini aktararak, "Biz iniş dönemi yaşadık. Umarım bundan sonra çıkışa geçeceğiz. Bu hafta boyunca iyi çalıştık. Önümüzde önemli bir maç var. Bu maçı kazanmak için tüm gücümüzü kullanacağız. Salonumuzda ve seyircimiz önünde oynayacağımız için çok heyecanlıyım. Bütün seyirciler gelebildiğince maçlara gelsinler ve 6. adam olarak bizleri desteklesinler" açıklamasında bulundu.
Bayburt Yapım işi Bayburt Group tarafından sürdürülen ve 5 Bakan gören Kop Dağı Tüneli yılan hikâyesine döndü 2012 yılında dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından temeli atılan ve 3 yıl içerisinde tamamlanarak hizmete açılacak vaadinde bulunulan, yapım işi de Bayburt Group tarafından sürdürülen Kop Dağı Tünelinde çalışmaların ne zaman biteceği vatandaşlar tarafından merak edilirken, bazı vatandaşlar tünelden umudunu kesti. Vatandaşlar, tünelin sorumlusu olan Bayburt Group inşaata sorumsuz davrandıkları gerekçesiyle tepkide bulundular. Temeli atıldıktan sonra Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Ahmet Arslan, Mehmet Cahit Turhan, Adil Karaismailoğlu ve mevcut Abdulkadir Uraloğlu’nun döneminde de bitirilemeyen Kop Dağı Tünelinden vatandaşlar umudunu kesti. Bayburt Group İnşaat firması tarafından yapımına başlanan Kop Tüneli 12 yıldır, Bayburt-Gümüşhane Havaalanı ise 6 yıldır bitirilemiyor. Yılan hikayesine dönen havaalanından ve tünelden umudunu kesen Bayburtlular, yüklenici firma olan Bayburt Group’a sitem ederek, hayallerinin suya düştüğünü söylediler. Yetkililerden tünelin ve havaalanının bir an önce tamamlanmasını isteyen vatandaşların tünel ve havaalanı hayali, bir başka bahara kaldı. Başladığı işi bitiremeyen Bayburt Group İnşaat firmasının Kop Tüneli’ni, Bayburt-Gümüşhane Havaalanını ne zaman bitireceği aradan geçen yıllara rağmen hala daha merak edilirken, Bayburtlu vatandaşlar her iki işte de yüklenici firma olan Bayburt Group’a sitem ederek, tepki gösterdiler. 2012 yılında dönemin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım tarafından temeli atılan ve 3 yıl içerisinde tamamlanarak hizmete açılacağının sözünün verildiği tünel 12. yılında da açılmadı. Gümüşhane’nin Köse ilçesi, Salyazı köyünde yapımına başlanan, yıllık 2 milyon yolcu kapasiteli havalimanının temeli dönemin Başbakanı Binali Yıldırım tarafından 13 Haziran 2018 tarihinde atılmış, yapımına başlandığında 31 Mart 2020’de hizmete girmesi planlanan Bayburt-Gümüşhane Havalimanının açılış tarihi çeşitli nedenlerle sürekli ertelenmişti. Her sene bir sonraki yıl açıklanacak diye açıklama yapılan havaalanında da gözler 2025 yılına çevrildi. Bayburt Milletvekili Prof. Dr. Orhan Ateş de Bayburt-Gümüşhane Havalimanı için tarih vererek, havaalanında 2025 yılı Haziran ayında seferlerin başlayacağını duyurmuştu. 2025 yılında da havaalanın hizmete girmeyeceğini, açılışının yapılmayacağını sıkı sıkıya savunan Bayburtlu vatandaşlar, "Bayburt Group bu işleri başaramadı, Bayburt Group yetersiz", "Bayburt Group’tan bir şey olacağı yok, tünelin de, havaalanın da açılacağı yok", "Bayburt Group gitmediği sürece hiçbir şey olmaz", "Bu tünel işi çok uzadı, canımızı da sıkmaya başladı" yorumlarında bulunarak, Bayburt Group İnşaat A.Ş’yi topa tuttular.