ÇEVRE - 05 Aralık 2024 Perşembe 01:47

Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

A
A
A
Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kararıyla gündeme gelen 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, "Gıda arzının temeli tarım, tarımın temel kaynağı ise topraktır. Biz topraklarımızı, vatanı korur gibi korumak için çalışıyoruz" dedi.


Saylak, toprağın sonsuz yaşam kaynağı olduğunu, toprağı korumanın ‘Vatanı Korumak’ anlamına geldiğini belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Küresel iklim değişikliği, çölleşme ve doğal afetlerin tehdit ettiği tarımsal toprak varlığımızı gelecek nesillere koruyarak ve geliştirerek aktarabilmek adına yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın da teminatıdır. Bakanlığımızın öncülüğünde, tarımsal üretim yapılan topraklarımızın verimliliğini, kalitesini artırmak, atıl topraklarımızı üretime kazandırmak ve yaşadığımız kayıpları bertaraf edebilmek adına projelerimizi art arda hayata geçiriyoruz. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlarımızın sorumluluğu olduğunu ve bu konudaki farkındalığı geliştirmek adına dayanışma içinde çalışmamız gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu.


“Her yıl 75 milyar ton toprak erozyona uğruyor”


Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 75 milyar ton toprağın erozyona uğradığını, hızlı yapılaşma, doğal afetler ve iklim değişiklikleri nedeniyle toprak varlığının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Saylak, "Gıdanın, üretimin, tarımın temelini oluşturan sağlıklı topraklar en önemli doğal kaynaklarımızdan biri, aynı zamanda ekosistemin taşıyıcı gücüdür. O nedenle, üreticilerimizi sürdürülebilir olmayan toprak ve arazi kullanımı, kural dışı hasat, yanlış bitki koruma ürünü kullanımı, anız yakımı gibi uygulamalar konusunda sürekli uyarıyoruz" dedi.


100. yıl toprak analiz laboratuvarı


Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) işbirliğiyle ‘YİKOB Destekli Toprak Analizi’ projesi hazırlayarak uygulamaya başladıklarını belirten İl Müdürü Barış Saylak, proje kapsamında Muğla’ya bir laboratuvar kazandırdıklarını kaydetti. Cumhuriyetin 100’üncü yılında Menteşe İlçe Müdürlüğü binasında hizmete sunulan 100. Yıl Laboratuvarının, toprak ve sulama suyu faaliyetlerine devam ettiğini ve açıldığı günden bu yana 535 adet toprak ve 2 adet sulama suyu numunesinde analizler yaparak ayrıntılı sonuç raporlarını ilgili kişi ve kurumlarla paylaştığını açıkladı.


Muğla 100. Yıl Toprak Analiz Laboratuvarının son teknolojik alet ve ekipmanlarla çiftçilere, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre geniş bir analiz yelpazesi ile hizmet sunduğunu söyleyen Saylak, "Üretimde yüksek verim, kalite ve karlılığı sağlamanın en öncelikli şartı, toprağı iyi tanımaktan geçer. Üreticilerimize her fırsatta hatırlattığımız gibi, doğru zamanda doğru gübre ve ilaç kullanımının ön şartı da toprak analizidir. Bilinçsiz gübreleme, sadece üreticimizin gelir kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda toprağın yapısını da bozarak, toprak ve çevre kirlenmesine yol açar. Bu nedenle, kalite, verim ve sürdürülebilirlik için tüm üreticilerimizi toprak analizi yaptırmaları konusunda uyarmayı görev biliyorum" dedi.


“19 ton zirai ambalaj atığı bertaraf edildi”


Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işbirliğinde Muğla Valiliği himayesinde Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Muğla Vakfı (MUÇEV) ortaklığında birçok kurum ve kuruluşun katkılarıyla doğa dostu bir proje olan, ‘Muğla İli Bitki Koruma Ürünleri ve Gübre Ürünleri Ambalaj Atıklarının Toplanması ve Bertarafı’ projesi ile Haziran 2021 yılından itibaren 19 ton zirai ambalaj atığı toplanarak bertaraf edildiğini elirter Saylak, hedeflerinin temiz su, temiz toprak, temiz çevre. Bu projemizle pestisitlerin su kaynaklarımızı, toprağımızı, çevremizi ve denizlerimizi kirletmesinin önüne geçmek olduğunu belirti.


Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, tüm ülkede ekilebilir tarım arazisi varlığını koruma altın aldığını ve yeni üretim planlaması ile birim topraktan elde edilecek üretim miktarını artırmak amacıyla çalıştığını hatırlatan Saylak, Türkiye’de 2024 yılı itibariyle koruma altına alınan ova sayısının 468’e çıkarıldığını söyledi. Saylak, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 19 ilimizde 28 yeni ovayı tarımsal üretim potansiyeli yüksek olduğu için tarımsal sit alanı olarak ilan ettik. Koruma altına aldığımız büyük ova sayısı 468’e, korunan alan miktarı da yaklaşık 9,5 milyon hektara çıktı. Biz, yaşam kaynağımız olan toprağı en değerli hazinemiz olarak görmeye ve korumaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 5 Aralık Dünya Toprak Günümüzü bir kez daha kutluyorum" dedi.



Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara MİT’ten Kamışlı’da terör örgütü PKK/YPG’ye operasyon: Ağır silah yüklü 12 tır, 2 tank ve 2 mühimmat deposu imha edildi Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), Suriye’de meydana gelen gelişmelerden çıkar sağlamaya çalışan PKK/YPG terör örgütünün, Kamışlı’da Esad rejiminden kalan füze, ağır silah ve mühimmatları, bölgeden kaçırmaya başladığını tespit etmesinin üzerine operasyon düzenledi. MİT, Kamışlı’da füze ve ağır silah yüklü 12 tır, 2 tank ve 2 mühimmat deposunu imha etti. Güvenlik kaynaklarından alınan bilgiye göre, MİT, Esad rejiminin son bulması sonrasında saha ajanları vasıtasıyla bölgedeki gelişmeleri hassasiyetle takip ediyor. Örgütün, Esad rejimiyle yaptığı kirli anlaşmalarla rejimden devraldığı füze, mühimmat, ağır silah ve tanklara el koyduğu ve kendi depolarına taşımaya başladığı MİT tarafından tespit edildi. Terör örgütü, gasp ettiği Suriye halkına ait askeri ekipman ve teçhizatı güvenlik güçlerimize karşı kullanmayı planlıyordu. Bölgeyi an be an takibe alan MİT, örgüt mensuplarının karanlıktan faydalanarak füze ve mühimmatları tırlara yüklediğini ve konvoy şeklinde bölgeden ayrıldığını tespit etti. Bunun üzerine MİT, operasyon kararı alarak konvoyda yer alan füze ve ağır silah yüklü 12 tır, 2 tank ve 2 mühimmat deposunu imha etti. Suriye’deki son operasyonlarla moral motivasyonunu tamamen kaybeden örgüt, sürekli gerileyerek Fırat Nehri’nin doğusuna sıkışan kadrolarında oluşan yoğun korkuyu azaltmak için, “Kamışlı Havalimanı’nın İsrail tarafından hedef alındığı, örgüte yönelik bir operasyon olmadığı” yalanını yaymaya başladı. MİT kaynaklarınca, Suriye’de oluşan durumda, terör örgütünün sınırlarımızda yuvalanıp ülkemize yönelik faaliyet göstermesine müsamaha gösterilmeyeceği ve terör örgütüne yönelik operasyonların devam edeceği kaydedildi.
Kastamonu Sonbaharın sanatla buluştuğu sergiye büyük ilgi Kastamonu Üniversitesi tarafından "10 Aralık İlk Türk Kadın Mitingi" etkinliklerinin 105. yıl dönümü dolayısıyla açılan sergi büyük ilgi gördüi Kastamonu’da 10 Aralık 1919 İlk Türk Kadın Mitinginin 105. yıl dönümü etkinlikleri çerçevesinde Saray Hamamı Kültür Sanat Merkezi ile Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi Sergi Salonunda seramik ve resim sergisi açıldı. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyhan Yılmaz’ın “Sonbahar” adlı seramik sergisi ile Öğretim Üyesi Doç. Dr. Firdevs Müjde Gökbel Yavuzoğlu’nun “Yörünge” adlı sergisi ve Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Resim Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Metin Uçar’ın resim sergisi katılımcılardan büyük beğeni aldı. Serginin açılış kurdelesini Vali Meftun Dallı, beraberinde İl Kültür ve Turizm Müdürü Kerem Seven, Kastamonu İl Jandarma Komutanı Zafer Özden, Kastamonu İl Emniyet Müdürü Kayhan Ay, İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gümüş ile vatandaşlar ve öğrencilerle birlikte kesti. Serginin açılışının ardından Vali Dallı, sergiyi hazırlayan Prof. Dr. Seyhan Yılmaz, Doç. Dr. Firdevs Müjde Gökbel Yavuzoğlu ve Doç. Dr. Metin Uçar’dan sergi hakkında bilgiler aldı. 10 Aralık İlk Türk Kadın Mitinginin öneminden bahseden Vali Dallı, serginin açılmasında emeği geçen akademisyenleri kutlayarak, serginin hayırlı olmasını diledi. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Seyhan Yılmaz ise, “Kastamonu’nun doğal zenginlikleri doğal güzellikleri insanı kendisine çekmektedir ve sonbaharda bir şölene dönüşmektedir. Bu şöleni eserlerime yansıtmaya çalıştım. Daha çok ağaçları çalışıyorum ama yapraklara da yer verdim eserlerimde. Yaprakların yeşilden turuncuya kırmızıya kahverengiye dönüşen renklerini eserlerimde ele almaya çalıştım. Sergideki eser sayısı toplam 19. 105 yıl önce kadınlarımızın verdiği bu mücadele karşısında gösterdikleri çaba bize de ışık oldu. Onların mücadelesine teşekkür ediyoruz” dedi. Kastamonu Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Seramik ve Cam Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Firdevs Müjde Gökbel Yavuzoğlu da, "Ben tema olarak yörüngeyi tercih ettim. Yörünge kapsamında farklı gezegenleri temsilen yörüngeler oluşturdum. Bunu seramik sanatının çok eski formlarından biri olan kase ile yapmak istedim. Her bir kase torna ile şekillendirme tekniği ile gerçekleşti. Tek tek elde boyandı. İçlerine bütün insanlığı temsilen farklı yörüngeler oluşturdum. Her insanın kendine dair yörüngesi olduğunu düşünerek eserlerimi değerli konuklarla paylaşmak istedim” diye konuştu. Sergiyi ziyaret eden Mehmet Akın Yıldız da, “Gerçekten burası güzel bir yer olmuş. Sergide çok güzel olmuş, eşyaların yerleri de düzenli ve tertipli, çok güzel dizayn edilmiş” ifadelerini kullandı. Sergide, sonbaharda dökülen yaprakların zemine serilerek oluşturulan görsel, davetlilerden büyük beğeni topladı.