ÇEVRE - 05 Aralık 2024 Perşembe 01:47

Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

A
A
A
Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) kararıyla gündeme gelen 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, "Gıda arzının temeli tarım, tarımın temel kaynağı ise topraktır. Biz topraklarımızı, vatanı korur gibi korumak için çalışıyoruz" dedi.


Saylak, toprağın sonsuz yaşam kaynağı olduğunu, toprağı korumanın ‘Vatanı Korumak’ anlamına geldiğini belirtti. Muğla İl Tarım ve Orman Müdürü Barış Saylak, 5 Aralık Dünya Toprak Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Küresel iklim değişikliği, çölleşme ve doğal afetlerin tehdit ettiği tarımsal toprak varlığımızı gelecek nesillere koruyarak ve geliştirerek aktarabilmek adına yaptıklarımız, bundan sonra yapacaklarımızın da teminatıdır. Bakanlığımızın öncülüğünde, tarımsal üretim yapılan topraklarımızın verimliliğini, kalitesini artırmak, atıl topraklarımızı üretime kazandırmak ve yaşadığımız kayıpları bertaraf edebilmek adına projelerimizi art arda hayata geçiriyoruz. Toprağın korunması konusunda tüm paydaşlarımızın sorumluluğu olduğunu ve bu konudaki farkındalığı geliştirmek adına dayanışma içinde çalışmamız gerektiğini her fırsatta dile getiriyoruz” diye konuştu.


“Her yıl 75 milyar ton toprak erozyona uğruyor”


Dünya üzerinde her yıl yaklaşık 75 milyar ton toprağın erozyona uğradığını, hızlı yapılaşma, doğal afetler ve iklim değişiklikleri nedeniyle toprak varlığının büyük bir tehditle karşı karşıya olduğunu hatırlatan Saylak, "Gıdanın, üretimin, tarımın temelini oluşturan sağlıklı topraklar en önemli doğal kaynaklarımızdan biri, aynı zamanda ekosistemin taşıyıcı gücüdür. O nedenle, üreticilerimizi sürdürülebilir olmayan toprak ve arazi kullanımı, kural dışı hasat, yanlış bitki koruma ürünü kullanımı, anız yakımı gibi uygulamalar konusunda sürekli uyarıyoruz" dedi.


100. yıl toprak analiz laboratuvarı


Muğla Valiliği Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı (YİKOB) işbirliğiyle ‘YİKOB Destekli Toprak Analizi’ projesi hazırlayarak uygulamaya başladıklarını belirten İl Müdürü Barış Saylak, proje kapsamında Muğla’ya bir laboratuvar kazandırdıklarını kaydetti. Cumhuriyetin 100’üncü yılında Menteşe İlçe Müdürlüğü binasında hizmete sunulan 100. Yıl Laboratuvarının, toprak ve sulama suyu faaliyetlerine devam ettiğini ve açıldığı günden bu yana 535 adet toprak ve 2 adet sulama suyu numunesinde analizler yaparak ayrıntılı sonuç raporlarını ilgili kişi ve kurumlarla paylaştığını açıkladı.


Muğla 100. Yıl Toprak Analiz Laboratuvarının son teknolojik alet ve ekipmanlarla çiftçilere, kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre geniş bir analiz yelpazesi ile hizmet sunduğunu söyleyen Saylak, "Üretimde yüksek verim, kalite ve karlılığı sağlamanın en öncelikli şartı, toprağı iyi tanımaktan geçer. Üreticilerimize her fırsatta hatırlattığımız gibi, doğru zamanda doğru gübre ve ilaç kullanımının ön şartı da toprak analizidir. Bilinçsiz gübreleme, sadece üreticimizin gelir kaybına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda toprağın yapısını da bozarak, toprak ve çevre kirlenmesine yol açar. Bu nedenle, kalite, verim ve sürdürülebilirlik için tüm üreticilerimizi toprak analizi yaptırmaları konusunda uyarmayı görev biliyorum" dedi.


“19 ton zirai ambalaj atığı bertaraf edildi”


Ayrıca Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın işbirliğinde Muğla Valiliği himayesinde Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı, Muğla Vakfı (MUÇEV) ortaklığında birçok kurum ve kuruluşun katkılarıyla doğa dostu bir proje olan, ‘Muğla İli Bitki Koruma Ürünleri ve Gübre Ürünleri Ambalaj Atıklarının Toplanması ve Bertarafı’ projesi ile Haziran 2021 yılından itibaren 19 ton zirai ambalaj atığı toplanarak bertaraf edildiğini elirter Saylak, hedeflerinin temiz su, temiz toprak, temiz çevre. Bu projemizle pestisitlerin su kaynaklarımızı, toprağımızı, çevremizi ve denizlerimizi kirletmesinin önüne geçmek olduğunu belirti.


Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, tüm ülkede ekilebilir tarım arazisi varlığını koruma altın aldığını ve yeni üretim planlaması ile birim topraktan elde edilecek üretim miktarını artırmak amacıyla çalıştığını hatırlatan Saylak, Türkiye’de 2024 yılı itibariyle koruma altına alınan ova sayısının 468’e çıkarıldığını söyledi. Saylak, "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazetede yayımlanan karar ile 19 ilimizde 28 yeni ovayı tarımsal üretim potansiyeli yüksek olduğu için tarımsal sit alanı olarak ilan ettik. Koruma altına aldığımız büyük ova sayısı 468’e, korunan alan miktarı da yaklaşık 9,5 milyon hektara çıktı. Biz, yaşam kaynağımız olan toprağı en değerli hazinemiz olarak görmeye ve korumaya devam edeceğiz. Bu vesileyle 5 Aralık Dünya Toprak Günümüzü bir kez daha kutluyorum" dedi.



Saylak: “Toprağı korumak, vatanı korumaktır”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Trabzon Şenol Güneş: "Başımız eğik ayrıldık, bunu beklemiyorduk" Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Kasımpaşa maçının ardından yaptığı açıklamada, sonuçtan memnun olmadığını belirterek, "Hangi kelimeyi kullansak karşılığını doldurmuyor. Başımız eğik ayrıldık, bunu beklemiyorduk" dedi. Trabzonspor, Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında sahasında Kasımpaşa ile 2-2 berabere kaldı. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Teknik Direktör Şenol Güneş açıklamalarda bulundu. Sonuçtan memnun olmadığını dile getiren Güneş, "Hangi kelimeyi kullansak karşılığını doldurmuyor. Başımız eğik ayrıldık, bunu beklemiyorduk" diye konuştu. Maçın genel değerlendirmesini de yapan Güneş, "Sahaya çıktığımızda duruş olarak doğruyduk. Ancak yavaş tempoda oynadığımız için bu durum rakibin işine geldi. Yediğimiz gol tamamen bizim hatamızdı. 2-1 öne geçtikten sonra beraberlik geldi ve yerleşik savunmada sıkıntı yaşadık. Buna rağmen 2-1’den sonra iyiydik ve pozisyonlar bulduk. Oyunun geneline baktığımızda artıları olan bir maçtı ama sonuç istediğimiz gibi olmadı. Rakibe uzak kalmamız onların iştahını artırdı” ifadelerini kullandı. Güneş, ideal kadro sıkıntısı yaşadıklarını belirterek, "İdeal bir kadro yakalayamadık. Trabzonspor bu kadrosuyla daha iyi oynayacağı seviyeye gelecek. Üzüleceğiz ama tekrar ayağa kalkmak için bunun üzerine koymamız gerektiğini oyuncularla paylaştım. Oyuncuya ve seyirciye keyif vermeyen bir maç oldu" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Bakan Uraloğlu: “Sarıyer-Kilyos Tüneli, karayollarında tünel açma makinesi TBM’in ilk kez kullanıldığı projedir” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sarıyer-Kilyos Tüneli’nin karayollarında tünel açma makinesi TBM’nin ilk kez kullanıldığı proje olduğunu kaydederek, “Makinemiz, İzmir YHT hattı T-1 Tüneli ve Avrasya tünelinden sonra 13,65 metrelik çapı ile Türkiye’deki en büyük 3. TBM’dir. Proje tamamlandığında seyahat süresi 5 dakikaya inecek, yıllık toplam 2,1 milyar lira tasarruf edeceğiz” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Sarıyer-Kilyos Tüneli TBM Makinası Hizmete Başlatma Töreni’ne katıldı. Burada konuşan Bakan Uraloğlu, “Türkiye’nin coğrafyası, zengin bir çeşitliliğe sahip olsa da ağırlıklı olarak dağlık arazilerin olması inşaat sektörü için hem bir zorluk hem de yenilikçi çözümlerin geliştirilmesini zorunlu kılan bir durumdur. Dağlık bölgelerde inşaat yapmak, düz arazilere kıyasla daha yüksek maliyetli ve zaman alıcı bir süreçtir. Zemin etütlerinin daha detaylı yapılması, patlatma ve kazı işlerinin daha titizlikle yürütülmesi, ayrıca ulaşımın zor olması gibi faktörler, projelerin maliyetini artırmaktadır ancak Türkiye’nin büyüyen ekonomisi ve gelişen şehirleşme, bu zorluklara rağmen inşaat faaliyetlerinin devam etmesini gerektirmektedir. Bu noktada, tünellerin TBM yani Tünel Açma Makinaları ile mekanik olarak kazılması yönteminin önemi daha da artmaktadır. TBM, özellikle yerleşim yerlerinde uzun tünellerin kazılmasında kullanılan son derede etkili bir teknolojidir” diye konuştu. “Ülkemiz coğrafyası, pek çok mühendislik harikasına ev sahipliği yapmaktadır” Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projelerin üstün mühendislik teknikleriyle Türkiye’nin sembol projeleri arasına katıldığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Bilindiği üzere dün Dünya Mühendisler Günü’ydü. Bu vesileyle ülkemizin yarınlarını şekillendiren tüm meslektaşlarımın mühendisler gününü tekrardan kutluyorum. Mühendislerimiz, bilimsel bilgiyi pratik çözümlere dönüştürerek insanlığın yaşam kalitesini artıran, teknolojik gelişmeleri hayata geçiren ve dünyayı dönüştüren kişilerdir. Bakın, ülkemizin topografik yapısı, özellikle ulaşım ve altyapı projelerinde ciddi zorluklar oluştururken, aynı zamansa mühendislik alanında da önemli bir deneyim zemini sunmaktadır. Ülkemiz coğrafyası, pek çok mühendislik harikasına ev sahipliği yapmaktadır. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde AK Parti Hükümetlerimiz döneminde; Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü gibi projelerimiz üstün mühendislik teknikleriyle ülkemizin sembol projeleri arasına katıldı. Yine 2023 metrelik orta açıklığı ile dünyanın en uzun orta açıklıklı asma köprüsü unvanına sahip 1915 Çanakkale Köprümüz bir başka mühendislik harikasıdır. 8 adet orta ve 2 adet kenar ayak üzerinde inşa edilmiş ülkemizin en yüksek ayaklı ve en uzun dengeli konsol köprüsü Eğiste Hadimi Viyadüğü Türk mühendislerimizin baş yapıtlarındandır. Tutma ve itme sürme çelik ortotropik kutu kesitli olarak dünya üzerinde yapımı tamamlanan ilk köprü olan Bitlis Çayı Viyadüğü bizim mühendislerimizin tasarım eseridir. İlklerin ve enlerin projesi Gayrettepe-İstanbul Havalimanı Metro Hattımız, yapım aşamasından, elektrifikasyon ve sinyalizasyon aşamasına kadar her şeyi Türk teknik ve mühendisliğinin ürünüdür. Ülkemizin ve Avrupa’nın en uzun, dünyanın 3’üncü en uzun çift tüp karayolu tüneli olan Zigana Tüneli’nde, Türkiye’yi Kafkaslar’a bağlayan Pirinkayalar Tüneli’nde, Rize’mizin 70 yıllık hayali Salarha Tüneli’nde yine Türk mühendislerimizin ve işçilerimizin çok büyük azmi ve emeği var. Özetle burada anlatmak istediğim ülkemizin zorlu coğrafyası bizleri yenilikçi ve büyük projelerle inşaat alanında geliştirdi ve bugün müteahhitlik firmalarımızın hem yurt içi hem de yurt dışında inşa ettiği yapılar, ülkemizi dünyada mühendislik ihraç eder seviyeye yükseltti” dedi. “Bu projeler, aynı zamanda bir milletin azmi, çalışkanlığı ve geleceğe olan inancının da birer sembolüdür” Sarıyer Kilyos Tüneli’nde TBM kazısının başlatılmasıyla yeni bir eşiği daha atladıklarını söyleyen Bakan Uraloğlu, “Az önce söylediğim bu tür büyük büyük projeler, sadece beton ve çelikten ibaret değildir. Bu projeler, aynı zamanda bir milletin azmi, çalışkanlığı ve geleceğe olan inancının da birer sembolüdür. İşte bugün burada, bu sembollerden biri daha olan Sarıyer Kilyos Tüneli’nde TBM kazısını başlatarak yeni bir eşiği daha atlıyoruz. Bu tünel, sadece iki noktayı bir araya getirmekle kalmayacak, aynı zamanda İstanbul’un ve ülkemizin ulaşım ağını güçlendirecek, ekonomik gelişmeye katkı sağlayacak ve vatandaşlarımızın yaşam kalitesini artıracaktır. Tünelimizin yapım çalışmalarına da 2022 yılı Mayıs ayı içerisinde başladık. Yaklaşık 7 km uzunluğunda, 2 geliş 2 gidiş şeritli, bitümlü sıcak karışım kaplamalı bölünmüş yol standardında çift tüplü yani toplamda 14 km olarak inşa edilen projemizin toplam uzunluğu bağlantı yolları ile birlikte 8,2 kilometredir. Sarıyer Çayırbaşı Tüneli çıkışından başlayıp KMO Uskumruköy Modern Dönel Kavşağı’nda son bulan projemiz kapsamında Sarıyer Kavşağı ve Kilyos Kavşağı olmak üzere; toplam 2 adet farklı seviyeli kavşak, 198 metrelik 1 viyadük, 2 Aç-Kapa yapısı ve 1 menfez de bulunmaktadır. Tünelimizin yapımını en kısa sürede tamamlamak için hem Yeni Avusturya Tünel Açma Metodu yani NATM ile delme patlatma şeklinde hem de bugün çalışmalarını başlatacağımız tünel açma makinası yani TBM yöntemlerini kullanıyoruz. Tünelimizin yüzde 38’i NATM ile yüzde 62’sinin ise TBM ile yapılmasını planladık. Tüneldeki kazı çalışmalarında bugüne kadar; sağ tüpte 2 bin 511 metre, sol tüpte 2 bin 018 metre olmak üzere toplam 4 bin 529 metre yani yüzde 33 ilerleme sağladık. Tünelin kuzey portalında yani sol tüpte Sarıyer yönünde yaklaşık 2 kilometre içeride 26 metre yüksekliğinde, 30 metre genişliğinde, 75 metre uzunluğunda ve 3 bin 400 ton ağırlığında olan TBM parçalarının montajını yaptık. TBM kazıları sonucu çıkacak pasa malzemesinin tünel dışına nakliyesi için 1,2 metre genişlikte 7,2 kilometre uzunluğunda ve saatte 2 bin ton taşıma kapasitesine sahip konveyör bant sistemini de kurduk. Konuşmamın başında belirttiğim üzere Sarıyer-Kilyos Tüneli, Karayolları Genel Müdürlüğü sorumluluğunda tünel açma makinesinin ilk kez kullanıldığı projedir. Bu makinamız İzmir Yüksel Hızlı Tren Hattı kapsamında Eşme ile Salihli ilçelerini bağlayan T-1 Tüneli ve tüm dünyanın tanıdığı Avrasya Tüneli’nde sonra 13,65 metrelik çapı ile Türkiye’de kullanılan TBM’ler arasında en büyük 3. TBM olma özelliğine de sahiptir” ifadelerini kullandı. “Tamamlandığında ücretsiz olarak hizmete başlayacak” Mesafeyi 3 kilometre kısaltarak seyahat süresini 35 dakikadan 5 dakikaya indireceklerini söyleyen Bakan Uraloğlu, “Tamamlandığında ücretsiz olarak hizmete başlayacak projemizle; Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan, Türkiye’nin taşımacılık alternatiflerini ve ticaret kapasitesini artıran Kuzey Marmara Otoyolu ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü’ne Sarıyer, Maslak ve Levent bölgelerinden erişimi kolaylaştıracaktır. Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli ve hemen akabindeki Sarıyer-Kilyos Tüneli vasıtasıyla İstanbul Havalimanı ile İstanbul’un iş merkezleri arasında hızlı ulaşım sağlanacaktır. İstanbul’un kuzeyinde yer alan; Kilyos, Demirciköy, Uskumruköy, Gümüşdere, Zekeriyaköy ve Kısırkaya gibi mahallelerde yaşayanlar tüneller üzerinden İstanbul’un merkez bölgelerine kolaylıkla erişebilecektir. Böylelikle şehrin kuzeyinde yaz turizmi faaliyetleri daha da canlanacaktır. En önemlisi ise muhtemel büyük afet durumlarında İstanbul’un tahliye yolu olarak kabul edilen Kuzey Marmara Otoyolu’na en hızlı erişim imkanı da tesis edilmiş olacaktır. Bu açından da bakıldığında Kuzey Marmara Otoyoluna entegrasyonu en hızlı ve güvenli şekilde sağlayacak Sarıyer-Kilyos Tüneli projemizin İstanbul için ne kadar önemli olduğu ortadadır. Projemiz sayesinde mevcut imar yollarına göre mesafeyi de 3 kilometre kısaltarak seyahat süresini 35 dakikadan 5 dakikaya indireceğiz. Böylece zamandan 1,7 milyar lira, akaryakıttan 400 milyon lira olmak üzere yıllık toplam 2,1 milyar lira tasarruf edeceğiz. Çevreye zarar veren araçların karbon emisyonu da 32 bin ton azaltarak doğanın korunmasına katkı sağlayacağız. Bu düşüncelerle Sarıyer-Kilyos Tünelimizin yapım çalışmalarını başarıyla yürüten ve projeyi bu aşamaya getiren işçisinden mühendisine tüm yüklenici firma ve Karayolları Genel Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür ediyor, başarılarının devamını temenni ediyorum” diye konuştu. Bakan Uraloğlu programdan sonra tünelin içine gezdi. Dev TBM iş başı yaptı Sarıyer-Kilyos hattındaki ulaşım süresini 35 dakikadan 5 dakikaya indirecek tüneli kazacak 13,65 metre çapındaki dev TBM iş başı yaptı. Toplam ağırlığı 3 bin 250 ton, toplam uzunluğu 90 metre olan dev TBM, Çin’den Türkiye’ye 9 bin 291 mil kat edilerek 90 günde getirildi. TBM’nin limandan nakliyesinde 109 araç kullanıldı. 13,65 metre çapındaki TBM, Türkiye’de şimdiye kadar çalışan yaklaşık aynı çaplardaki en büyük 3. TBM’dir. Dev makine, bu proje için özel olarak tasarlanan portal vinçle bir mağara yapısı içerisinde kurularak, dünya tünelcilik sektöründe sayılı operasyonlardan birine imza atıldı. 30 metre genişliği 27 metre yüksekliği ve 75 metre uzunluğu ile tünelcilik sektöründe Türkiye’de bugüne kadar yapılan en büyük yeraltı yapısı olan mağara mühendislik açısından eşsiz bir proje olarak dikkati çekiyor. Sarıyer-Kilyos Tüneli projesinde toplam 850 kişi çalışıyor.
İstanbul Emekli olan İstanbul Emniyet Müdürü Aktaş için veda yemeği düzenlendi İstanbul Valiliği, yaş haddinden emekli olan ve görevini İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız’a devreden Zafer Aktaş adına bir veda yemeği düzenledi. İstanbul Valiliği tarafından emekliye ayrılan İstanbul Emniyet Müdürü Zafer Aktaş için bir veda yemeği düzenlendi. Bahçelievler’deki bir otelde gerçekleştirilen programa İstanbul Valisi Davut Gül ve eşi Gülden Gül, yeni İstanbul İl Emniyet Müdürü Selami Yıldız, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Metin Tokel, ilçe kaymakamları, milletvekilleri, belediye başkanları ve Zafer Aktaş’ın mesai arkadaşları katıldı. “Görevini hakkıyla yapan bir dostumuzu uğurluyoruz” Programda konuşan Vali Gül, “Vedalar bilindiği gibi biraz hüzünlü geçer. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle Zafer Müdürümüz dört yıldır İstanbul’da görev yaptı. İstanbullulara, devletimize ve milletimize hizmet etti. Hayatının dörtte üçünü polis teşkilatına vakfeden ve Türkiye’nin her yerinde görev yapan bir çizgisi var. Son bir buçuk yıldır birlikte çalıştık. Görev yaptığımız süre içerisinde şuna şahidiz: Mesaisini hiçbir zaman esirgemedi, görevini yaparken hakkıyla yapmaya gayret etti. Bir buçuk yıl içerisinde Zafer Müdür’ün üçten önce uyuduğu görülmemiştir. Hanımefendi ve çocuklarının bu anlamda büyük desteği oldu. Bugün de Zafer Müdür’ün dostlarıyla, mesai arkadaşlarıyla birlikte, usul olduğu üzere bir araya gelmek istedik. Katılan herkese tek tek teşekkür ediyoruz. Allah’ın affetmediği iki şey var: İlki kendisine şirk koşulması, ikincisi kul hakkı. Bir buçuk yıl içerisinde birbirimize mutlaka hakkımız geçmiştir. Bizden yana fazlasıyla helal olsun. Biz Zafer Müdürümüzün çalışkanlığına, dürüstlüğüne, devlet adamlığına ve fedakarlığına şahidiz. Bir mesai arkadaşımızın ötesinde bir dostumuzu, bir kardeşimizi şimdi uğurluyoruz. Kendisinden de bize haklarını helal etmesini istirham ediyoruz. Yeni Müdürümüz Selami Müdürümüze de başarılar diliyorum. Allah kazasız, belasız görev yapmayı nasip etsin" dedi. “Bu şehrin hakkını vermek için gecemi gündüzüme kattım” Kendisi için düzenlenen gecede konuşan Zafer Aktaş, “Geçen uzun yıllar edindiğim tecrübeler sonrasında, hamdolsun 15 Haziran 2020’de İstanbul Emniyet Müdürü olarak atandım. İstanbul deyince bir an nefes alıp durmak gerekiyor. Fatih’in emaneti, şiirlerin sultanı bu eşsiz şehre hizmet etmek biliyorum ki herkese nasip olmaz. Bu şehirde görev yapmanın onuruna eriştiğim için Cenab-ı Allah’ıma şükürler ediyorum. Bu şehrin hakkını vermek kolay değildi. Bu yüzden gecemi gündüzüme kattım. Mesai arkadaşlarımla beraber göreve geldiğimizde, kişilere karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranları yüzde 91’lerden yüzde 98’lere; mal varlığına karşı suçlarda aydınlatmalarda ise yüzde 35’lerden yüzde 84’lere yükseldi. Son dört yılda faili meçhul bir cinayetin olmaması bizim mutluluk kaynağımız. İşte bunlar bizim çocuklarımıza bırakacağımız miraslarımız. İstanbul Emniyet Müdürü görevine yeni atanan, geçmişte beraber çalıştığımız kıymetli kardeşim Selami Yıldız’ı tebrik ediyorum. Bundan sonraki görevinde başarılar diliyorum" şeklinde konuştu.