POLİTİKA - 12 Ağustos 2019 Pazartesi 10:35

Bakan Akar: 'B ve C planlarımız hazır'

A
A
A
Bakan Akar: 'B ve C planlarımız hazır'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, ABD ile müşterek harekat merkezinin önümüzdeki günlerde kurulacağını belirterek, "B ve C planlarımız hazır, kendi faaliyetlerimiz olacak. Koridorun derinliği 30-40 kilometre olmalı, bu konuda adımın atılacağını tahmin ediyoruz" dedi.

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye'nin kuzeyinde oluşturulacak Güvenli Bölge konusunda ABD ile varılan mutabakat kapsamında müşterek harekat merkezinin kısa süre içinde açılacağını belirterek, "Bu müşterek harekat merkezi kurulduktan sonra müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuna uygun bir şekilde ilerlemeyi ve ABD'li müttefiklerimizle beraber hareket etmek arzusuyla bunları söylüyoruz. Ama diğer taraftan da ister 'B', ister 'C planı' deyin eğer bunlar yürümezse kendi başımıza yapacağımız faaliyetlerimiz de hareketlerimiz de olacaktır" dedi.

Milli Savunma Bakanı Akar, TRT Haber'de yayımlanan özel röportajda gündeme ilişkin soruları cevapladı.
Beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ve TSK'nın komuta kademesi ile KKTC'de gerçekleştirdiği temaslara ilişkin soru üzerine Bakan Akar, şu cevabı verdi: 

"Kıbrıs, bizler için bir milli davadır. Biz Kıbrıslı kardeşlerimizle kader birliği içinde olduğumuzun bilincindeyiz. Kıbrıslı kardeşlerimizin siyasal eşitliği, güvenliği konularında çok duyarlı olduğumuzu, bu konuda hiçbir şekilde taviz verilmeyeceğini, bunun vazgeçilmez bir konu olduğunu ifade ettik. Görüşmelerin barışçıl yol ve yöntemlerle gerçekleşmesini, çözümlerin uluslararası hukuka uygun şekilde gerçekleşmesini dilediğimizi, temenni ettiğimizi de vurguladık. Biz burada herhangi bir şekilde bir çözümle alakalı çalışma metodu dayatmıyor, herhangi bir metodu da dışlamıyoruz. Ancak sırf müzakere yapmak için müzakere yapmanın da taraflara bir yararının olmadığını da dile getirdik." 

Türkiye'nin garantör devletlerden biri olduğunu anımsatan Akar, "Türkiye'nin garanti ve ittifak anlaşmaları çerçevesinde önemli hak ve sorumluluklarının olduğunu herkesin bilmesi lazım. Bu hak ve sorumluluklarımızı bugüne kadar olduğu gibi aksaksız ve eksiksiz yerine getirmeye devam edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın. Bu konuda bize ne düşüyorsa bunları bugüne kadar yaptık, bundan sonra da yapmaya devam edeceğiz. Bugüne kadar Kıbrıslı kardeşlerimizin yanında olduk, bundan sonra da aynı şekilde yanlarında olmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu. 

"Doğu Akdeniz'de giderek artan enerji gerilimi olduğu ve bunun nasıl aşılacağı"nın sorulması üzerin Akar, "Türkiye'nin ve KKTC'nin içinde olmadığı hiçbir kararın ve çözümün yaşama şansı olmadığını söylüyoruz. Bizim hiçbir oldubittiye müsaade etmeyeceğimizi herkesin bilmesi lazım. Hakkımızı, hukukumuzu gasbederek yeni birtakım oluşumları gerçekleştirmeye çalışacak girişimlerin başarı şansı olmadığını başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere bizler devamlı suretle söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bununla ilgili atılması gereken ne adım varsa bunlar için de Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve TSK'nın hazır olduğunu herkesin bilmesini istiyoruz" ifadesini kullandı. 

Akar, sorunların uluslararası hukuka uygun şekilde çözülmesi ve ilişkilerin iyi komşuluk ilişkileri içinde devam etmesinin önemine de değindi. 

Barışçıl yöntemlere verilen önemin en güzel örneğinin önce Atina'da sonra da Ankara'da Türkiye ve Yunanistan heyetleri arasında yapılan toplantı ile gösterildiğini vurgulayan Akar, "Biz bu toplantıların devamından yanayız. Dolayısıyla Ege'deki, Doğu Akdeniz'deki, Kıbrıs'taki bütün konularımızı karşılıklı konuşmak ve görüşmek suretiyle görüşmekten yanayız" diye konuştu.

Güvenli Bölge
Suriye'nin kuzeyinde Güvenli Bölge oluşturulması konusunda ABD ile oluşturulan mutabakatın çerçevesi sorulan Bakan Akar, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve ABD Savunma Bakanı Mark Esper ile görüştüklerini hatırlatarak, "En son da bu konuda bizim tahammülümüzün kalmadığını, görüşmelerin çok uzadığını, Türkiye'nin güvenlik endişelerinin arttığını, buna göz yumamayacağımızı, eğer isterlerse birlikte bazı tedbirler almamız gerektiğini, değilse Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, TSK'nın daha önceki örneklerde olduğu gibi gerekli tedbirleri alma niyetinde olduğunu görüştük" diye konuştu. 

Bunun ardından ABD'nin askeri bir heyeti Türkiye'ye gönderdiğini ve 5-7 Ağustos'ta yapılan görüşmelerde belirli aşamalar katedildiğini belirten Akar şunları kaydetti: "İyi bir başlangıç olduğunu değerlendiriyoruz. Niyetimizi, endişelerimizi, taleplerimizi ortaya koyduk onlar da görüşlerini bize söylediler. Bununla alakalı geldiğimiz nokta, YPG'nin güvenli bölgeden çıkarılmasını, ağır silahlarının toplanmasını dile getirdik. Hava sahasının kontrol ve koordinasyonu, istihbarat değişimi önemli bir konu. Bu konularda da belli noktalarda anlaşmaya, mutabakata varıldı." 

Teröristlerden arındırılacak bölgelere, evlerini terk etmek zorunda bırakılan ve Türkiye'de ikamet eden Suriyelilerin güvenli ve huzur içinde dönmelerini de konuştuklarını dile getiren Akar bunda da büyük ölçüde mutabakat sağlandığını bildirdi. Akar, "Önümüzdeki günlerde çok kısa bir süre sonra müşterek bir harekat merkezinin kurulması ve bu müşterek harekat merkezinin çalışmasıyla bu bahsettiğim aşamaların o merkezdeki ayrıntılı çalışmalarla arazide yerini bulmasını gündeme getirdik. Bu çalışma önümüzdeki günlerde başlayacak" ifadelerini kullandı.

"Gecikmeye tahammülümüz yok"
Konuya ilişkin bir zaman kısıtlamasının olup olmadığı sorulan Akar, "Bazı süreler koyduk. Çünkü daha önceki tecrübelerimizden, bazı gecikmelerin olduğunu, bazı işlerin sürüncemede kaldığını gördük. Bunları yaşamayı kabul edemeyeceğimizi, bunlara tahammülümüzün olmadığını, ne yapacaksak bir program dahilinde yapmamız gerektiğini kendilerine ifade ettik" değerlendirmesini yaptı. 

"Ne kadar bir süre" sorusu üzerine Akar, "Önümüzdeki günlerde müşterek harekat merkezinin açılmasıyla diğer faaliyetler de gerçekleştirilecek. En son söyleyeceğimizi de en başında söyledik. Bu bölgede, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi açık ve net ortaya koyduk. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa, alınması gereken ne tedbir varsa bunları da almaya kararlı olduğumuzu muhataplarımıza açık bir şekilde ilettik" cevabını verdi. 

Güvenli bölgenin derinliğine ilişkin bir mutabakatın sağlanıp sağlanmadığı sorulan Akar, her ortamda 30-40 kilometrelik bir derinlik gerektiğini ilettiklerini belirtti. Bu mesafenin ABD Başkanı Donald Trump tarafından da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a telefon görüşmesinde ifade edildiğini hatırlatan Akar, şunları söyledi: 

"Bu konuda önümüzdeki günlerde de yeni birtakım adımlar atılacağını değerlendiriyoruz. Burada hava sahasının kontrolü ve koordinasyonu çok önemli. Orada da epey ilerleme kaydedildi. Bu müşterek harekat merkezi kurulduktan sonra müttefiklik ve stratejik ortaklık ruhuna uygun bir şekilde ilerlemeyi ve ABD'li müttefiklerimizle beraber hareket etmek arzusuyla bunları söylüyoruz. Ama diğer taraftan da ister 'B', ister 'C planı' deyin eğer bunlar yürümezse kendi başımıza yapacağımız faaliyetlerimiz de hareketlerimiz de olacaktır."

"Bir şekilde aksilik çıktığında..."
"ABD, Türkiye'yi oyalamak için böyle bir anlaşma yaptı" şeklindeki görüşler hatırlatılarak, "ABD'nin samimiyetine inanıyor musunuz" sorusu üzerine Akar, şu karşılığı verdi: 

"Samimiyet subjektif bir olay. Biz bunun yerine çok somut, şu anda sizlerle paylaşamayacağım hedefler koyduk, zamanla ilgili kontrol noktaları belirledik. Bunlara uyulduğu sürece birlikteliğimiz, beraberliğimiz iş birliğimiz memnuniyetle devam edecektir. Eğer bunlarda uyumsuzluk olduğu takdirde beklemeye tahammülümüzün olmadığını kendilerine tekrar tekrar söyledik. Eğer böyle bir şey olmazsa o zaman tek başına hareket etme inisiyatifimizi kullanma hakkımızın doğacağını, bu konuda da hiçbir tereddütümüzün olmadığını dile getirmiş bulunuyoruz. Temennimiz, müttefikimiz olan ABD'nin yaptıkları konuşmalar, verdikleri sözler çerçevesinde doğal bir şekilde bu sürecin ilerlemesine gayret göstereceklerine inanıyoruz. Ama herhangi bir şekilde aksilik çıktığında bu işin tarafımızdan devam ettirileceğini, kendi planımızı uygulamaya koyacağımızı da söyledik. Önemli bir konu olarak da muhatabımız olan askeri heyetin başkanına da PKK'dan hiçbir farkı olmayan YPG'ye özellikle silah ve mühimmat desteklerinin sonlandırılmasının acilen gerekli, zorunlu olduğunu, müttefiklik, stratejik ortaklık adına bunun şart olduğunu da açık ve net söyledik. Tedbir almalarını bekliyoruz."

"Saldırılara misliyle mukabele edeceğimizi dile getirdik"
İdlib'de Rusya Federasyonu destekli rejimin havadan, karadan "acımasız ve ahlak dışı" saldırılarını sürdürdüğünü ifade eden Akar, hazirandan itibaren 400 civarında masum insanın hayatını kaybettiğini söyledi.
Akar, sözlerine şöyle devam etti: 

"Zaman zaman bizim oradaki 12 gözlem noktamıza da bazı saldırılar oluyor. Bunu da biz çok açık bir şekilde ifade ettik Rusya nezdinde. Burada yapılan saldırılara karşı misliyle mukabele ettiğimizi, edeceğimizi açık bir dille dile getirdik. Onlar da bunun kaza ile olduğunu izah etmeye çalışıyorlar." 

Bakan Akar, bölgedeki hayatın normalleşmesini sağlamak amacıyla gerekli tedbirlerin alınması konusunda Rusya ile temasları sürdürdüklerini kaydetti.

Terörle mücadele
FETÖ ile mücadele konusundaki soru üzerine Bakan Akar, "Yeni bilgiler, belgeler, veriler çıktıkça, istihbarat örgütlerimizden, adli makamlar tarafından bilgiler geldikçe bu mücadele devam ediyor. Bu konuda TSK son derece hassas ve dikkatli bir şekilde, büyük bir ciddiyetle bu mücadeleyi sürdürmektedir. Bununla ilgili yapılması gerekenler tereddütsüz yapılmaktadır. 15 Temmuz'dan bugüne kadar 17 bin 499 kişi TSK'dan ihraç edildi. Bunların dışında da 6 bin 353 personelle ilgili işlemler devam etmektedir" diye konuştu. Türk Silahlı Kuvvetlerinin etkin, caydırıcı ve saygın statüsünü devam ettirdiğini vurgulayan Akar, "Bu hainler içimizden temizlendikçe güçleniyoruz." diye konuştu. 

Terör örgütü PKK ile yapılan mücadelede gelinen noktanın sorulması üzerine Akar, geçen yıl terörle mücadele operasyonlarının daha da arttığını belirtti. Bu kapsamda küçük operasyonlar hariç orta ve büyük çaplı 105 operasyon yapıldığını kaydeden Akar, "Hava harekatlarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Hava harekatlarını ele aldığımızda Kıbrıs Harekatı sırasında 211 hava harekatı yapıldı. Bizim son dönemdeki iç güvenlik harekatlarında ise 476... Dolayısıyla bu konudaki kararlılığımızı açıkça ortaya koyduk" şeklinde konuştu. 

Teröristleri inlerinde etkisiz hale getirmeyi amaçladıklarını ifade eden Akar, başta Irak olmak üzere tüm komşuların toprak bütünlüğüne saygılı olduklarını da vurguladı. Akar, teröristlerin inlerine tek tek gireceklerini kaydederek "Terörle mücadele konusundaki kararlılığımız terör örgütünün sözde yöneticileri tarafından anlaşıldı ama biz alttakilerin de gerçekleri görmesini bekliyoruz" dedi. 

Akar, Türk milletini terör belasından kurtarmaya kararlı olduklarını vurguladı.

S-400 tedariki
Rusya'dan S-400 tedarikine ilişkin soru üzerine, Akar, birinci filonun birinci bataryasının teslimatının tamamlandığını hatırlattı. "Ağustos-eylül ayında ikinci bataryanın intikali söz konusu" diyen Akar, "Bir taraftan kurulum, diğer taraftan eğitimlerle aralık ayının sonunda ilk harekat yeteneği dediğimiz hususlar ve daha sonra tam harekat yeteneği dediğimiz hususlar Nisan 2020 için planlanmış durumda. Bunlar gerçekleşecek. Bunlar adım adım ilerliyor." diye konuştu. 

Akar, yer seçimi, teşkilat ve kurulum faaliyetlerinin devam ettiğini belirttiği Patriot konusundaki görüşmelerin de ABD'lilerle sürdüğü bilgisini paylaştı.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya MÜSİAD Antalya şubesi heyetinden Mısır’a ticari ve kültürel temas MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay ve yönetim kurulu üyeleri, Mısır’a gerçekleştirdikleri ziyaretle hem ticari hem de kültürel temaslarda bulundu. Yoğun bir program çerçevesinde gerçekleşen ziyaret, iş dünyasının önde gelen temsilcileriyle görüşmelerin yanı sıra Mısır’ın tarihi ve kültürel zenginliklerini de içine aldı. Heyet, Kahire’de Türkiye’nin Mısır Büyükelçisi Salih Mutlu Şen ile bir araya gelerek iki ülke arasındaki ticari ilişkiler üzerine fikir alışverişinde bulundu. Ayrıca, Ticari Ateşeler Hakan Atay ve Çağlar Göksu ile yapılan görüşmelerde, işbirliği fırsatları ve yatırım potansiyelleri değerlendirildi. Bu ziyaretler sırasında, MÜSİAD Mısır Başkanı Ekin Gümüşdağ ile de bir toplantı gerçekleştirildi. İş dünyasının temsilcileri, Mısır’daki Türk iş insanlarının mevcut durumunu, karşılaşılan zorlukları ve geleceğe dönük projeleri ele aldı. MÜSİAD heyeti, Kahire Merkez ve Yeni Kahire bölgelerinde iş bağlantılarını güçlendirmek adına çeşitli ticari görüşmelere de imza attı. Bu görüşmeler, Türk ve Mısırlı iş dünyası arasındaki bağların daha da kuvvetlendirilmesi adına önemli bir adım olarak değerlendirildi. Ticari temasların yanı sıra heyet, Mısır’ın dünya mirası kabul edilen kültürel değerlerini de yakından tanıma fırsatı buldu. Piramitler ve diğer tarihi yapıları ziyaret eden grup, Mısır’ın eşsiz tarihini yerinde gözlemledi. MÜSİAD Antalya Şube Başkanı Ali Akçay, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Mısır, Türk iş insanları için stratejik öneme sahip bir ülke. Burada hem işbirliği fırsatlarını değerlendirme hem de kültürel bağlarımızı güçlendirme şansı yakaladık. Bu temasların iki ülke arasında yeni kapılar açacağına inanıyorum” dedi.
Antalya Başkan Özçelik: "Alanya’nın kalitesini yukarıya çıkaracağız" Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, Alanya’nın kalitesini yukarıya çıkarmak istediklerini belirterek, turizmle ilgili önümüzdeki yıllarda yapılacak çalışmaları aktardı. Alanya protokolü, STK, turizm ve tarım sektörü temsilcilerinin katıldığı ’Alanya Otelcileriyle Arama Toplantısı’na katılan Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, "Vizyonumuzu ve bakış açımızı, gelecekte Alanya’mız için ne istediğimizi sizlere anlatmak bizim için çok önemli. Alanya’nın en önemli iki geliri tarım ve turizmdir. Turizm olursa tarım daha fazla var, turizm olursa tarımdan gelir elde eden arkadaşlarımızın da geliri daha yüksek olur. Alanya’da 170 bine yakın yatak var ve sizler gibi yanınızda çalışan arkadaşlarımız gibi, köyde domates yetiştiren amcamız da para kazanıyor. Biz geldikten sonra arkadaşlarımızla birlikte tespit ettiğimiz en önemli sorunlardan birisi ulaşım. Ulaşımla ilgili de önümüzde bir planımız var. İnşallah bizim dönemimiz içerisinde Atatürk Caddesi’ni bir ucundan bir ucuna tramvayla geçip, şehir merkezindeki bu kalabalığı aşacağız” dedi. "Yeni hizmet binamıza aralık ayında taşınmaya başlıyoruz" Şehri yeniden planladıklarının altını çizen Başkan Özçelik, “Bizim eski karakol dediğimiz kısımlarda inşallah bir iki yıl içerisinde çalışma başlatacağız. Oradaki çarpık yapıyı düzelteceğimizi şimdiden söyleyebilirim. Yeni Belediye Hizmet Binamıza da Aralık ayında taşınmaya başlayacağız ve büyük ihtimalle Ocak ayında meclis toplantımızı orada gerçekleştireceğiz. Mevcut binadaki sonradan yapılan ek kısmı yıkıp, o bölgeye farklı bir proje çerçevesinde ulusal bir yarışma açarak Alanya’mızı şekillendirmek istiyoruz. Alanya’ya gelen bir misafirimiz tekrar memleketine döndüğünde daha önce geldiyse ‘Alanya çok değişmiş, güzel işler olmuş’ ilk defa geldiyse de ‘Alanya çok güzelmiş’ dedirtmek istiyoruz. Alanya’mızın kalitesini yukarıya çıkaracağız. Benim hedefim bu ve sizlerden bu hedef için destek istiyoruz. Benim yönetim şeklimde, kendi konusunda uzman olan ve en iyi bildiğini düşündüğüm arkadaşlarla bu işi yürütmektir. Alanya’yı belki de ilk defa 7 kişi yönetiyoruz" diye konuştu. "İnsanların kafasına Alanya’ya gitmek gibi bir fikri oturtabilmeliyiz" Bugüne kadar herkesin kış turizmini geliştirmek istediğini söylediğini belirten Başkan Özçelik, "Artık lafla kalmasın diye projelerimizle bu kış turizmine hazırlanıyoruz. Alanya’nın kış dönemini hareketlendiriyoruz. Bu projelerle ilgili resmi prosedürüler pazartesi itibariyle başlıyor. Milli Egemenlik Stadı, Okurcalar spor alanı ve Galip Dere Plajı ile ilgili projelerimizin resmi görüşmelerine başlıyoruz. Büyükşehir ile istişarelerimiz de devam ediyor ve arıtma gibi sorunları çözmek için büyük adımlar atıyoruz. Alanya Belediyesi olarak 1 Ocak’tan itibaren planladığımız her şeyi yapacağız. Zabıtalarımız 1 Ocak itibariyle de yeniden yapılanmış bir şekilde sahada olacaklar. Her ay en az bir defa bir pastaneye zabıta girecek ve ceza yazmak için değil, oranın temiz, tertipli olduğunu görmek için girecek. Toplu taşıma ile ilgili görüşmelerimiz de devam ediyor. Batı tarafındaki otellerdeki turistlerin şehre taşınmasıyla ilgili yaptığımız görüşmeler de bu doğrultuda sürüyor. Hedeflerimiz elbette 1-2 senede olacak bir şey değil ama insanların kafasına Alanya’ya gitmek gibi bir fikri oturtabilmeliyiz. Geçmiş sebepler beni ilgilendirmiyor ben önüme bakıyorum ve bu yıl ilk defa ‘Biz Alanya’yız’ dedik. Fuarlara katıldık ve emin olalım bu çok etkili oldu” dedi. Program soru ve cevap kısmının ardından sona erdi.
Bursa AK Parti Bursa İl Başkanı Gürkan’dan Büyükşehir Belediyesi’ne eleştiri AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’i eleştirerek, "LGBT ve cinsiyetsiz toplum savunucusu, milli ve manevi değerlere karşı düşman bir isim ne yazık ki, ağzı bozuk “terzi yamağı” ve ustası, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ihya edilmek isteniyor. FETÖ firarilerinin kanallarında canlı yayına katılıp keyifle, Bozbey’in yaptığı kıyakları, resmi plakalı araçlarla alınıp yemek masalarında nasıl ağırlandığını anlatıyor” dedi. CHP’li Bursa Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, geçen hafta modacı Yıldırım Mayruk’la birlikte Barbaros Şansal’ı makamında ağırladı. Başkan Bozbey Bursa’ya Yıldırım Mayruk adına bir Tekstil ve Moda Tasarım Merkezi kurulacağını belirtti. Sosyal medyadan yapılan bu yayına bir tepki de AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan’dan geldi. Gürkan, “Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl bir zihniyet yönetiyor? Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu kadim kentin değerlerine, tarihine, kültürüne en uzak ve saygısı olmayan bir belediye başkanı olmuştur. Ne yazık ki, son yaşanılanlarla da Bursa’ya çok yazık olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ekmeğini Türkiye’de kazanan bir kişi düşünün aynı zamanda ülkesine sürekli hakaret eden biri. Hakaret de yetmeyince, ağıza alınmayacak galiz küfürlere başvuruyor. Utanma duygusundan o kadar yoksun ki, tüm bu hakaret ve küfürleri kendi sosyal medya hesaplarından da rahatça paylaşabiliyor. O kadar rahat ki, FETÖ firarilerinin kanallarında canlı yayına katılıp keyifle, Bozbey’in yaptığı kıyakları, resmi plakalı araçlarla alınıp yemek masalarında nasıl ağırlandığını anlatıyor. Ülkesine, milletine, devletine hakaret ve iftira atan bu kişi, ‘terzi yamağı’ Barbaros Şansal... LGBT ve cinsiyetsiz toplum savunucusu, bu toprakların vazgeçilmezi olan tüm milli ve manevi değerlere karşı düşman bir isim. Ne yazık ki, ağzı bozuk bu “terzi yamağı” ve ustası, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ihya edilmek isteniyor. Bu yapıyı iyi tanımak lazım. Bunlar, Türk aile yapısıyla, milli ve manevi değerlerle ve devletle sorunu olan, millete kibirle tepeden bakan samimiyetsiz bir yapıdır. Halkı sevmezler ancak, toplumun mesafeli durduğu konu ve tartışmalı yapıları, tüm akçeli işleri severler. Bizi hiç yanıltmayan bu zihniyet, tamda CHP zihniyetidir. Bu zihniyete karşı milletimiz adına, hemşerilerimiz adına mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.