ÇEVRE - 09 Eylül 2019 Pazartesi 17:19

Aydın’da jeotermal polemiği ile ilgili araştırma sonuçları yayınlandı

A
A
A
Aydın’da jeotermal polemiği ile ilgili araştırma sonuçları yayınlandı

Aydınlılar jeotermale değil, bölgedeki yanlış uygulanmasına karşı geliyor.

Türkiye enerji açığını ve enerjide dışa bağımlılığını azaltma konusunda yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına yönelirken, bu alandaki polemikler de sürüyor. Jeotermal tesislerin kuruluş ihalelerinden bu yana yaklaşık 10 yıldır süren gerilime ilişkin Aydın bölgesinde bir algı araştırması yapıldı. 88KEYS Institute’un araştırma sonuçlarına göre, Aydın nüfusunun yüzde 46’sı jeotermal tesislerinin düzgün kuruluyor ve denetleniyorsa zararlı olmadığını ifade ederken, yüzde 29’u jeotermal konusunda ‘emin olmadığını’, yüzde 21’i ise ‘karşı olduğunu’, yüzde 4’ü ise hiçbir şekilde zararlı olmadığını belirtiyor.

Araştırma sonuçlarını ilişkin bir değerlendirme yapan Türkiye’nin termodinamik alanında dünya ölçeğindeki otoritelerinden biri olduğu belirtilen Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, "Araştırma sonuçları hiç şaşırtıcı değil. Aydın kamuoyunun da dünya kamuoyu gibi jeotermal enerji ile ilgili bir rahatsızlığı yok. Rahatsızlık, uygulamadaki yanlışlıklar ve halkın duygu ve düşüncelerine duyarsızlık. Bölgede faaliyet gösteren enerji şirketlerinin yöre halkını umursaması ve onların duygu ve düşüncelerini kale alması gerekir. İletişim kanalları da açık tutulmalı ve işletilmeli. Haklı eleştiriler ve talepler, körüklenen asılsız evhamlardan ayrıştırılmalı ve gereği yapılmalı. Halkın ‘hiç kimse sesimizi duymuyor’ hissine kapılmasına engel olunmalı. Yoksa meydanı halkın tedirginliklerini istismar edenler doldurur ve gerilimi tırmandırır. Tahrik ve istismarı önlemenin en sağlam yolu, en iyi dünya uygulamalarını rehber edinmek, doğru iletişimle yöre halkını doğru bilgilendirmek, ve yöre halkının milli bir kaynak olan jeotermal enerjinin sahiplenmesinin yollarını bulup hayata geçirmektir. Modern dünyada olduğu gibi, sorunların çözümünde hepimizin uzlaşmacı ve sonuç odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekir" dedi.

Aydın halkının jeotermale ilişkin yaklaşımı ve görüşleri ise şöyle:
Genç nüfus jeotermal enerji konusunda daha bilgili Efeler diyarı olarak da bilinen Aydın Bölgesi’nde yaşayanların Aydın denildiğinde ilk aklına incir, zeytin, tarım, turizm geliyor. Bununla birlikte jeotermal de Aydınlıların ilk aklına gelen tabirlerden bir diğeri. Her 4 Aydınlıdan 3’ü Aydın’da jeotermal enerji rezervlerinin olduğunu biliyor. Bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 89’u enerji elde etme yöntemleri arasında jeotermal enerjiyi duyduğunu, yüzde 10’u hiç duymadığını, yüzde 1’i ise fikir sahibi olmadığını belirtiyor. Yeni nesil genç nüfus ise 45 yaş üzeri kişilerden daha bilgili olarak jeotermal enerji konusunu duyduğunu belirtiyor.

Bilinçlenen halk artık şehir efsanelerine inanmıyor
Aydın Bölgesi’nde zamanla kulaktan kulağa dolaşan şehir efsaneleri, jeotermal enerji ile ilgili bölgede yaşayanları da olumlu/olumsuz etkiliyor. Araştırmaya göre Aydın’da yaşayan gençlerin yüzde 64’ü, jeotermal enerjinin yalnızca düzgün denetlenmesi durumunda sağlığa zararlı olmayacağını düşünüyor. Genç nüfus dışında kalan bölge halkının yüzde 21’i jeotermal enerjinin her koşulda sağlığa zararlı olduğunu, yüzde 46’sı ise genç nüfus gibi düzgün yönetilmesi durumunda zararlı olmadığını düşünüyor.

Dünyanın sayılı bölgesi olduğu bilinmiyor
Yine araştırma sonucuna göre bölge halkının jeotermal enerjinin önemine ilişkin algısı da olumlu yönde artmaya devam ediyor. Özellikle Aydın Bölgesi’nin, Türkiye’nin en büyük jeotermal enerji kaynağına sahip olduğu bölge halkının yüzde 58’i tarafından biliniyor. Buna karşın Avrupa’nın en büyük ikinci jeotermal enerji kaynağına sahip olunduğu yüzde 74’lük bir kesim tarafından bilinmiyor. Sürdürülen çalışmaların bölge yaşayanlarına ve ülke ekonomisine olumlu katkısı konusunda bilgi sahibi olan bölge halkının, jeotermal enerjiye bakış açısı her geçen gün daha da değişiyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt Üniversitesinin bugüne kadarki uluslararası öğrenci sayısı 500’ü geçti Bayburt Üniversitesi, her geçen yıl uluslararası öğrenci sayısında kayda değer bir artış göstererek farklı ülkelerden gelen öğrencilere ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyor. Üniversite, 2016 yılından bugüne kadar 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrenciye sunduğu eğitimle öne çıkıyor. Bu büyüme, üniversitemizin dünya çapında tanınırlığını artırma ve uluslararası alanda daha fazla öğrenci çekme hedefini yansıtan uluslararasılaşma vizyonunu başarıyla gerçekleştirdiğini ortaya koyuyor. Önlisans ve lisans öğrenci sayısındaki artış ivmesi dikkat çekiyor 2016-2019 yılları arasında Bayburt Üniversitesinde önlisans ve lisans programlarına kayıtlı uluslararası artmaya başlayan öğrenci sayısında, 2020 yılından itibaren belirgin bir artış ivmesi yaşandı. 2016-2019 yılları arasında 12 öğrenciyle başlayan bu serüven, 2020’de 19, 2021’de 28, 2022’de 117, 2023’te ise 284 öğrenciye ulaştı. Bu yılla birlikte bugüne dek eğitim verilen uluslararası ön lisans ve lisans öğrenci toplam sayısı 511’e yükseldi. Bu büyük artış, Bayburt Üniversitesinin uluslararası öğrenciler için cazip bir eğitim kurumu haline geldiğini gösteren en önemli kanıtlar oldu. Lisansüstü eğitimde sınırları aşan bir ilgi yoğunluğu yaşanıyor Bayburt Üniversitesinin sadece lisans seviyesinde değil, aynı zamanda lisansüstü eğitim alanında da uluslararası öğrencilerin ilgisini çektiği görülüyor. 2016-2019 yıllarında yalnızca 3 olan lisansüstü uluslararası öğrenci sayısı, 2020’de 6’ya, 2021’de 9’a yükseldi. Bu sayı, 2022’de 23, 2023’te 33 ve 2024 yılı itibariyle son 8 yılın toplamında 38’e ulaştı. Lisansüstü öğrenci sayısındaki bu artış, Bayburt Üniversitesinin araştırma ve yüksek lisans programlarına yönelik uluslararası ilgiyi artırdığını kanıtlıyor. Bayburt Üniversitesinin, “Güvenli Şehrin Huzurlu Üniversitesi” sloganıyla yola çıkarak oluşturduğu samimi ve güvenli ortam, dünya genelinde daha fazla öğrenciye hitap etme başarısını sürdürüyor. Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, uluslararasılaşma başarısı üzerine paylaştığı tebrik mesajında şu ifadelere yer verdi: “ Her yıl daha fazla uluslararası öğrenciye ev sahipliği yaparak dünyanın dört bir yanından gelen gençleri eğitimle buluşturmanın gururunu yaşıyoruz. 2016’dan bu yana, uluslararası öğrenci sayımızdaki gözle görülür artış, üniversitemizin küresel bir çekim merkezi olma yolundaki kararlılığını ve başarılarını gözler önüne sermektedir. 2024 yılı itibarıyla, bugüne dek 16 farklı ülkeden toplam 549 uluslararası öğrencimizle Bayburt Üniversitesi olarak barış, dostluk ve bilimi kucaklamaya devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl uluslararası öğrenci sayımızı genel toplamda 1000’e, sonraki yıl ise 2000’e yükseltme hedefine mevcut uluslararası öğrencilerimizin gönül elçilikleri sayesinde ulaşacağımıza eminim. Bu önemli başarıya katkı sağlayan tüm akademik ve idari personelimize, ülkemizi ve üniversitemizi tercih eden değerli öğrencilerimize teşekkür eder, her bir uluslararası öğrencimize Bayburt Üniversitesi çatısı altında başarılı ve verimli bir eğitim hayatı dilerim.”
Bayburt Doğa ve Bilim Okulu projesi başladı Bayburt Üniversitesinin Doğa ve Bilim Okulu projesi başladı. Bâbertî Külliyesinde başlayan “Bilim Birlikte Hayat Birlikte” Bütünleşik Doğa ve Bilim Okulu projesinin açılışı coşkuyla yapıldı. Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları Destekleme Programı kapsamında desteklenen proje, Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu ve Teknoloji Transfer Ofisi iş birliğinde, Öğr. Gör. Derya Yarımkaya tarafından yürütülüyor. Proje, ortaokul öğrencilerine bilim sevgisi aşılamak ve çevre bilinci kazandırmak amacıyla hayata geçirildi. Projeye, Bayburt il merkezindeki ortaokulların 5., 6. ve 7. sınıflarında öğrenim gören 30 öğrenci katıldı. Başvuruların yoğun olduğu projede katılımcılar, kura yöntemiyle belirlendi. 11-16 Kasım tarihleri arasında sürecek proje kapsamında öğrenciler, bilim, doğa ve kültür temalı çeşitli etkinliklerde bir araya geliyor. Proje boyunca öğrenciler; drama, bocce, simülasyon, okçuluk, model uçak yapımı, teleskopla gökyüzü gözlemi, ebru sanatı, organik tarım, oryantiring, akıl ve zekâ oyunları, insansız kara ve hava araçları, fotoğrafçılık ve artırılmış gerçeklik gibi geniş bir yelpazede etkinliklere katılacak. Eğitimler, her biri alanında uzman 18 akademisyen tarafından yürütülecek ve öğrencilere bilimsel bilgi ve uygulamalı öğrenme fırsatı sunulacak. Açılışta konuşma yapan Rektör Yardımcısı ve Teknoloji Transfer Ofisi Müdürü Prof. Dr. Ali Savaş Bülbül, üniversitemizin proje çağrılarına yanıt vermesinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu proje ile öğrencilerin bilimle dolu bir deneyim yaşayacağını belirtti. Prof. Dr. Bülbül, gençlerin bilime olan ilgisini artırmanın önemine vurgu yaptı. Proje Yürütücüsü Öğr. Gör. Derya Yarımkaya ise, öğrencilerin bilimle keyifli bir yolculuğa çıkacaklarını ifade ederek, bu sürecin onların gelecekteki akademik başarılarına önemli katkı sağlayacağını söyledi. Bayburt Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşen bu proje, bilim ve doğanın iç içe olduğu, öğrencilerin bilimsel meraklarını keşfetmeleri için önemli bir fırsat sunuyor. Proje, 16 Kasım 2024 tarihine kadar devam edecek.
Bayburt Bayburt Üniversitesinin üniversite sporlarındaki yükselişi 21 yeni madalyayla sürdü Bayburt Üniversitesi, Türkiye Üniversite Sporları Federasyonunun (TÜSF) 2023-2024 yılı madalya sıralamasında 29. sıraya yükselerek, her geçen yıl spor alanında önemli bir ivme kazandığını ortaya koydu. Türkiye genelinde 161 üniversitenin yer aldığı üniversiteler arası spor müsabakalarında Bayburt Üniversitesinin sporcu öğrencileri 5 altın, 8 gümüş ve 8 bronz olmak üzere toplam 21 madalya ile önemli bir başarıya imza attı. Türkiye Üniversite Sporları Federasyonu uhdesinde düzenlenen spor müsabakalarında Türkiye genelindeki 161 üniversiteden toplam 38.309 sporcu öğrencinin mücadele ettiği düşünüldüğünde, Bayburt Üniversitesinin başarı grafiği daha fazla önem kazanıyor. 91 farklı spor dalında faaliyet gösteren TÜSF, 178 farklı spor etkinliği düzenlerken, bu etkinliklerin önemli bir kısmında temsil edilen Bayburt Üniversitesi başarılı sonuçlarla spor camiasında adından söz ettiriyor. Yakın zaman önce TÜSF Başkanı seçilen Rektör Prof. Dr. Mutlu Türkmen, Bayburt Üniversitesinin spor alanındaki bu başarısının yalnızca kendileri için değil, Türkiye’deki tüm üniversite sporlarının gelişimi için de büyük önem taşıdığını vurguladı. Rektör Türkmen, yaptığı açıklamada, “Bayburt Üniversitesi olarak sporun her dalında var olmayı ve öğrencilerimize destek olmayı sürdüreceğiz. Bu başarıyı daha ileriye taşıma hedefindeyiz. Her bir öğrencimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum” ifadelerini kullandı. Bayburt Üniversitesi, 2024 yılında da hem sporcu öğrenci sayısını artırmayı hem de spor dallarındaki çeşitliliğini genişletmeyi hedefliyor. Üniversite, gelecekte de ülke genelinde köklü üniversitelerle rekabet ederek, Türk sporuna katkı sunmaya devam edecek.