Türkiye enerji açığını ve enerjide dışa bağımlılığını azaltma konusunda yenilenebilir temiz enerji kaynaklarına yönelirken, bu alandaki polemikler de sürüyor. Jeotermal tesislerin kuruluş ihalelerinden bu yana yaklaşık 10 yıldır süren gerilime ilişkin Aydın bölgesinde bir algı araştırması yapıldı. 88KEYS Institute’un araştırma sonuçlarına göre, Aydın nüfusunun yüzde 46’sı jeotermal tesislerinin düzgün kuruluyor ve denetleniyorsa zararlı olmadığını ifade ederken, yüzde 29’u jeotermal konusunda ‘emin olmadığını’, yüzde 21’i ise ‘karşı olduğunu’, yüzde 4’ü ise hiçbir şekilde zararlı olmadığını belirtiyor.
Araştırma sonuçlarını ilişkin bir değerlendirme yapan Türkiye’nin termodinamik alanında dünya ölçeğindeki otoritelerinden biri olduğu belirtilen Nevada Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yunus Çengel, "Araştırma sonuçları hiç şaşırtıcı değil. Aydın kamuoyunun da dünya kamuoyu gibi jeotermal enerji ile ilgili bir rahatsızlığı yok. Rahatsızlık, uygulamadaki yanlışlıklar ve halkın duygu ve düşüncelerine duyarsızlık. Bölgede faaliyet gösteren enerji şirketlerinin yöre halkını umursaması ve onların duygu ve düşüncelerini kale alması gerekir. İletişim kanalları da açık tutulmalı ve işletilmeli. Haklı eleştiriler ve talepler, körüklenen asılsız evhamlardan ayrıştırılmalı ve gereği yapılmalı. Halkın ‘hiç kimse sesimizi duymuyor’ hissine kapılmasına engel olunmalı. Yoksa meydanı halkın tedirginliklerini istismar edenler doldurur ve gerilimi tırmandırır. Tahrik ve istismarı önlemenin en sağlam yolu, en iyi dünya uygulamalarını rehber edinmek, doğru iletişimle yöre halkını doğru bilgilendirmek, ve yöre halkının milli bir kaynak olan jeotermal enerjinin sahiplenmesinin yollarını bulup hayata geçirmektir. Modern dünyada olduğu gibi, sorunların çözümünde hepimizin uzlaşmacı ve sonuç odaklı bir yaklaşımın benimsenmesi gerekir" dedi.
Aydın halkının jeotermale ilişkin yaklaşımı ve görüşleri ise şöyle:
Genç nüfus jeotermal enerji konusunda daha bilgili Efeler diyarı olarak da bilinen Aydın Bölgesi’nde yaşayanların Aydın denildiğinde ilk aklına incir, zeytin, tarım, turizm geliyor. Bununla birlikte jeotermal de Aydınlıların ilk aklına gelen tabirlerden bir diğeri. Her 4 Aydınlıdan 3’ü Aydın’da jeotermal enerji rezervlerinin olduğunu biliyor. Bölgede yaşayanların yaklaşık yüzde 89’u enerji elde etme yöntemleri arasında jeotermal enerjiyi duyduğunu, yüzde 10’u hiç duymadığını, yüzde 1’i ise fikir sahibi olmadığını belirtiyor. Yeni nesil genç nüfus ise 45 yaş üzeri kişilerden daha bilgili olarak jeotermal enerji konusunu duyduğunu belirtiyor.
Bilinçlenen halk artık şehir efsanelerine inanmıyor
Aydın Bölgesi’nde zamanla kulaktan kulağa dolaşan şehir efsaneleri, jeotermal enerji ile ilgili bölgede yaşayanları da olumlu/olumsuz etkiliyor. Araştırmaya göre Aydın’da yaşayan gençlerin yüzde 64’ü, jeotermal enerjinin yalnızca düzgün denetlenmesi durumunda sağlığa zararlı olmayacağını düşünüyor. Genç nüfus dışında kalan bölge halkının yüzde 21’i jeotermal enerjinin her koşulda sağlığa zararlı olduğunu, yüzde 46’sı ise genç nüfus gibi düzgün yönetilmesi durumunda zararlı olmadığını düşünüyor.
Dünyanın sayılı bölgesi olduğu bilinmiyor
Yine araştırma sonucuna göre bölge halkının jeotermal enerjinin önemine ilişkin algısı da olumlu yönde artmaya devam ediyor. Özellikle Aydın Bölgesi’nin, Türkiye’nin en büyük jeotermal enerji kaynağına sahip olduğu bölge halkının yüzde 58’i tarafından biliniyor. Buna karşın Avrupa’nın en büyük ikinci jeotermal enerji kaynağına sahip olunduğu yüzde 74’lük bir kesim tarafından bilinmiyor. Sürdürülen çalışmaların bölge yaşayanlarına ve ülke ekonomisine olumlu katkısı konusunda bilgi sahibi olan bölge halkının, jeotermal enerjiye bakış açısı her geçen gün daha da değişiyor.