GÜNDEM - 27 Ağustos 2021 Cuma 15:17

Afrika belgesellerini aratmayan görüntüler

A
A
A
Afrika belgesellerini aratmayan görüntüler

Düzce’de hayvancılık yapan besiciler tarafından yetiştirilen mandaların çamur ve su göletlerindeki görüntüleri Afrika’da çekilen belgeselleri aratmıyor.

Türkiye’nin bir çok noktasında yetiştiriciliği yapılmayan, Düzce’de verilen destekler ile en çok üretimi yapılan şehirler arasında yer alan Manda, sıcak havalarda girdiği Melen deresi ile Afrika belgesellerini aratmıyor. İstanbul, Bursa ve Samsun’un ardından en çok mandanın bulunduğu Düzce’de, ineğe göre daha verimli ve daha az masraflı olan manda yetiştiriciliğine talep her geçen gün artıyor. Besicileri manda yetiştiriciliğine sevk eden en önemli etken ise sütünün ve yoğurdunun lezzeti ile kalitesi. İneklere nazaran gördüğü her otu yiyebilme özelliğine sahip olan mandaların sıcak havalarda serinlemek için başvurdukları yöntem ise görenleri şaşkına çeviriyor. Gün içerisinde güneş ışınlarından korunmak için boylarını aşan çamur göletlerine giren mandalar, akşam eve dönüş yolculuğunda derin su göletlerine girerek temizleniyor. Girdikleri çamur ve su göletlerinde sadece baş bölümü dışarıda kalan manda sürüsünün çekilen görüntüleri ise Afrika’da çekilen belgeselleri aratmadı.

Afrika belgesellerini aratmayan görüntüler

"Sıcak zamanlarda genelde vakitlerini suda geçirirler"

Manda yetiştiriciliğinin Düzce’de son yıllara nazaran giderek arttığını belirten yetiştirici Murat Yılmaz, mandaların sıcak havalarda suya ve çamura girdiğini sevdiğini belirterek, “ Burada Afrika’dan esintiler diyebiliriz. Mandalarımızı görüyorsunuz. Manda hayvanının renginin siyah olmasından dolayı güneş ışınları aşırı derecede etkiliyor. Bu sebeple hayvan suyu ve bil hassa çamuru daha çok seviyor ve serinliyorlar. Sıcak zamanlarda genelde vakitlerini suda geçirirler. Serin havalarda meralarda yayılmayı sever hayvanlar” dedi.

Afrika belgesellerini aratmıyor


Mandaların suda veya çamurda olduğunu gören bir çok vatandaş fotoğraf çektiğini belirten Yılmaz, “Dışarıdan gelenler gördüklerinde burayı genelde fotoğraf çekiyorlar. Değişik bir havaymış gibi hatıra veya anı bırakırlar. Alışkın olmadıkları bir ortam olduğu için fotoğraf çekiyorlar. Türkiye’nin bir çok yöresinde manda olmadığı için bir çok kişi burada veya belirli bölgelerde görebiliyor mandayı. Birde vatandaşlar bunu belgesellerde izliyor. Mandanın bir diğer ismide buffalodur. O yüzden yabancı misafirler yani buralı olmayanlar geldikleri zaman buralara çok cazip geliyor. Mandalar ile birlikte fotoğraf çekmeyi seviyorlar” şeklinde konuştu.
Güneşin en dik olduğu zamanlarda suya ve çamura giren mandalar, akşam üstü merada otlanmak için çıkış yaparak daha sonra çamurlara yatıyor.

Enes Bektaş-Ali Yıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Öğretmenlerin akülü sandalye hediyesi, engelli öğrenciyi sınıfına kavuşturdu Tokat’ın Kılıçlı köyünde yaşayan Eylül Şura Par, öğretmenlerinin desteğiyle akülü sandalyesine kavuşarak sınıf arkadaşlarıyla birlikte eğitim almaya başladı. Tokat’ın Kılıçlı köyünde yaşayan 11 yaşındaki Eylül Şura Par, doğuştan gelen özel bir durum nedeniyle ayaklarını kullanamıyor. Par, hayata karşı gösterdiği azim ve öğretmenlerinin desteği sayesinde eğitimine devam ediyor. TOKİ Ortaokulu 5. sınıf öğrencisi Eylül, doğuştan gelen omurilik rahatsızlığı nedeniyle sınıf arkadaşlarıyla okulda fiziksel olarak buluşamıyor. Eylül, her gün okulda yoklama alındığında ismi okunsa da özel durumundan dolayı arkadaşlarıyla bir araya gelme imkânı bulamadı. Ancak Matematik öğretmeni Fatma Özsüleyman ve Din Kültürü öğretmeni Esra Sümbül, salı ve perşembe günleri 9 kilometrelik yolu kat ederek Eylül’ün evinde eğitim vermeye devam ediyor. Öğretmenlerinin öğrencisinin özel durumunu okuldaki diğer meslektaşlarıyla paylaşması, okulda anlamlı bir dayanışma hareketinin başlamasına neden oldu. Öğretmenler, Eylül Şura Par’a yardımcı olmak için kendi aralarında para toplama kararı alarak ona bir akülü sandalye hediye etti. Eylül Şura Par, aylar sonra arkadaşlarıyla birlikte sınıfta eğitim almaya başladı. Eylül Şura’nın gülmesinin kendilerini mutlu ettiğini söyleyen matematik öğretmeni Fatma Özsüleyman, "Öğrencimiz Eylül Şura’nın özel durumundan öğretmen arkadaşlarımıza bahsedince beraber akülü sandalye alalım istedik. Okulda sandalyeyi teslim ettiğimizde arkadaşları Eylül Şura’yı çok güzel karşıladı. Öğrencilerimizin merhamet, empati ve vicdan duygularını görmek bizi da mutlu etti" dedi. Akülü sandalyesini çok beğendiğini söyleyen Eylül Şura Par ise arabasıyla artık istediği yere gidebileceğini söyledi.
İstanbul Bahçelievler’de Ferdi Tayfur’un ismi parkta yaşayacak Bahçelievler Belediyesi geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un adını bir parka verdi. Bahçelievler Belediyesi geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden ünlü sanatçı Ferdi Tayfur’un anısını yaşatmak için ismini yapımı tamamlanan bir parka verdi. Açılışı yapılan park için düzenlen tören usta sanatçının unutulmaz şarkılarıyla gerçekleştirildi. Öte yandan parkın çeşitli bölümlerine sanatçının birbirinden çok sevilen şarkılarının sözleri yazıldı. Açılışta bir konuşma gerçekleştiren Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, “Ferdi Baba geçen hafta rahmetli oldu. Allah’tan kendisine rahmet diliyorum. Yakınlarına tüm sevenlerine rabbim sabırlar versin. Atatürk Kültür Merkezindeki programa da gittim. Törende Sayın Bakanımızın yanındaydım. Gerçekten o kadar dolu ki inanılmazdı. Televizyonlarda zaten görüyorsunuzdur her taraf dolmuş, o AKM‘nin büyük salonunun her katı dolmuştu. Böyle insanlar artık ayakta duruyor. Kimse oturamıyor ayakta duruyor dışarısı da dolu zaten. Barbaros Camii’ndeki töreni gördünüz. Biz boş alan her noktayı yeşil alana çeviriyoruz" dedi. "Ferdi Tayfur insanların iç dünyasını besteleriyle yansıttı" Başkan Hakan Bahadır, Ferdi Tayfur’un insanların iç dünyasını yansıttığını belirterek, “Ferdi Tayfur Türkiye’nin köyden kente göçün en çok olduğu dönemde insanların iç dünyasını müzikle besteyle yansıtmıştır. İnsanların rahatlamasını sağladı. İnsanların iç dünyasını yansıtması lazım. Yoksa taşar bunu da ya sporla ya da müzikle anlatacak onu içinden dışına çıkarması lazım. Boğulur yoksa. Ben bu nedenle başta Ferdi Tayfur olmak üzere tüm sanatçılarımızı kutluyorum” diye konuştu. "Parklarımızın sayısını arttırdık, planları yeniledik" Başkan Bahadır ilçede park sayısını arttırdıklarını belirterek, “Bakış açımızda parkları değerlendirmek parklarımızın sayısını arttırmak var. Geldiğimizden beri parklarımızın sayısını arttırdık, planları yeniledik. 15 tane yeni park yaptık. Yaklaşık 12 bin tane büyük ağaç diktik. 200 bin adet küçük çalı benzeri yeşillikler diktik. Bahçelievler küçük bir ilçe 16,7 kilometre kareyiz. Minimum 600 bin insan yaşıyor. Gayri resmi bu sayı 700 bini buluyor. Günlük nüfusumuz ise 1 milyon civarında ve metrekareye düşen insan sayısı çok fazla. 25 bin bina var. Güngören’de aynı. Onlar da küçük bir ilçe. Çocuklar benden top sahası istiyor, top sahası yapacak yerimiz yok. Ne bulsak onu yeşillendiriyoruz. Parkımızı daha önce yapmıştık. Bu tarafta yeni siteleşmeler oluyor. Bu parkımız bir kaç yıldır vardır. Daha önce adını koymamıştık. Rahmetli olunca hemen adını koyalım dedik. Arkadaşlarımız bazı yerlere şarkı sözlerini yazmışlar” diye konuştu.
Sivas Arap ülkeleri dünyaya nam salan Kangallara talip oldu Ünü ülke sınırlarını aşan Kangal çoban köpeklerine, aslan ve kaplan gibi yırtıcılara olan ilgileriyle bilinen Araplar da talip oldu. Sivas’ta bir kangal köpeği üreticisi, 10 adet yetişmiş Kangal köpeğini Suudi Arabistan’a göndermek için anlaşma yaptı. Dünyanın en iyi sürü koruma köpeği olarak gösterilen Kangal köpeklerine Orta Doğu ülkeleri de ilgi gösteriyor. Gücü, fiziği ve birçok yeteneği ile nam salan Kangal köpekleri, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler tarafından satın alındı. Sıcak ve soğuk havalara kısa sürede adapte olabilen Anadolu aslanları, Orta Doğu ülkelerinde sürüleri koruma görevi üstlenecek. Yurt dışına çıkmadan önce çeşitli testlerden geçecek olan Kangallar, mikroçip işlemlerinin akabinde Suudi Arabistan’a uğurlanacak. “Milli değerlerimiz bizi orada temsil edecek” Sınırda bulunan askeri bölgelere de Kangal köpeği gönderdiklerini belirten yetiştirici Umut Taşdelen, “Karakteriyle, gücüyle ve üstün zekâsıyla dünyaya nam salmış Kangal çoban köpeği, son zamanlarda Arap ülkeleri tarafından oldukça rağbet görüyor. Suudi Arabistan, Katar ve Dubai’den Kangal çoban köpeklerine ciddi bir talep var. Bu ülkelere köpeklerimizi göndermek için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Suudi Arabistan ile yaptığımız 10 tane Kangal köpeği anlaşması da devam ediyor. Milli değerlerimiz olan 10 tane Kangal çoban köpeğimiz, evrak işlemleri bittikten sonra Arabistan çöllerinde yer alacak. Kangal köpeklerinin yurt dışına çıkabilmesi için bazı evrakların tamamlanması gerekiyor. Kuduz testi, mikroçip gibi işlemlerin yapılması lazım. Bu tip bakımlarını yaptıktan sonra da köpeklerimizi yolcu etmeyi düşünüyoruz. Milli değerimiz Kangal köpeklerimizin orada bizleri temsil etmesi, bizleri de ayrıca gururlandırıyor. Umarım gittikleri yerde de görevlerini layıkıyla yerine getirirler, bizleri gururlandırmaya devam ederler” diye konuştu.