ASAYİŞ - 02 Temmuz 2024 Salı 16:33

Gaziantep’te orman yangını

A
A
A

Gaziantep’in İslahiye ilçesinde çıkan yangında 2 dönüm ormanlık alan zarar gördü.

İslahiye ilçesi Hürriyet Mahallesi, Kurtini Dağı eteklerinde bulunan meşelik alanda çıkan yangında yaklaşık 2 dönümlük meşe ağacı ekili alan bilinmeyen bir sebeple yandı. Dumanları fark eden vatandaşlar 112’yi arayarak durumu bildirmesi üzerine bölgeye İslahiye Orman İşletme Şefliğine bağlı ekiplerin yanı sıra Gaziantep Büyükşehir Belediyesi İslahiye İtfaiye Amirliğine bağlı ekipler yönlendirildi. Çıkan yangına 3 arazöz ve 4 itfaiye aracıyla müdahale edilen yangın bir süre sonra kontrol altına alındı. Yangın ile ilgili soruşturma açıldığı bildirildi.

Gaziantep’te orman yangını

Mehmet Gökhan Özbal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Sinan Ateş davasında müştekiler dinlendi Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasında müşteki beyanları dinlendi. Eski Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin 22 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, taraf avukatları, müşteki Ayşe Ateş ve yakınları katıldı. Duruşmada CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Sercan Hamşıoğlu ile milletvekilleri Metin Ergun ve Yavuz Aydın, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, CHP Genel Başkan Yardımcıları Gül Çiftçi ve Murat Bakan, CHP Milletvekili Sibel Suiçmez yer aldı. Duruşmaya verilen 1 saatlik öğle arasının ardından mahkeme başkanı müştekilerin dinlenilmesine devam edeceğini belirterek Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’e söz verdi. “Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı” Duruşmanın sabahki bölümünde fenalaşan Saniye Ateş, öğleden sonraki bölümde ifadelerine devam ederek, "Devlet Bahçeli oğlumun katilini bulmalı. Bana neden oğlumu öldürdüklerini açıklayacaklar. Oğlum kaç sefer çelik yelekle geldi bilemezsiniz. Benim 38 yaşındaki gelinim neden çelik yelekle geziyor? Kısasa kısas istiyorum, kanıma kan istiyorum ben. Söyleyeceklerim bu kadar” diye konuştu. Ardından olayda Sinan Ateş’in yanında bulunan müşteki tanık Selman Bozkurt’a söz verildi. “Ateş’in kızı bana, ‘dayı, babam melek mi oldu?’ deyince bir şey diyemedim” Olay gününü anlatan müşteki tanık Bozkurt, “Olay günü Çukurambar’da bulunan ofise gittik. Yarım saat sonra Ahmet Keçik de yanımıza geldi. Beraber yürüyerek ofisten çıktık. Firdevs Camii’ne gittik, namazımızı kıldık. Yürüyerek ofise geliyorduk. Arabaların arasından şahıs çömelir vaziyette Ateş’in karşısına çıktı. Ateş etmeye başladı, ben atılınca silahlı şahıs bana yöneldi. Sırtımda, göğsümde sıcaklık hissettim, vurulduğumu anladım. Arabanın arkasına sığındım. Oradan çıktığımda Sinan Ateş’i o vaziyette gördüm. Olayın şokundaydım, etrafımıza bir sürü insan geldi. Ambulans çağrıldı, hastaneye ayrı ayrı ambulanslarla götürüldük. Şahıs hedef gözetmeksizin ateş etti. Bir haftaya yakın yoğun bakımda kaldım. Eve gittiğimde Ateş’in kızı bana, ‘dayı babam melek mi oldu’ deyince bir şey diyemedim. Söyleyeceklerim bu kadar” dedi. Müşteki Avukatı Kürşat Ergin, ayrılan dosyadaki şüpheliler olmadan bu yargılamanın yapılamayacağını vurgulayıp, “Bu yöntemle yargılama, bundan sonra benzer olayların rahatlıkla yapılmasına yol açabilir. Biz bunun önüne geçmeye çalışıyoruz” ifadesini kullandı. “Olcay Kılavuz bu dosyada olmalıydı” Beyanda bulunan müşteki avukatı Şeyda Şahin, “Olcay Kılavuz’la ilgili soru sormak istedik, ‘İddianameyle sınırlıyız’ dendi ve soru sorulamadı. Olcay Kılavuz bu dosyada olmalıydı. Plaka bilgilerine müdahale oldu. Bunları sormamıza neden izin verilmedi? Korkmayalım, adalet yerini bulsun. Biz Sinan Ateş’in mesajlarının medyada yayınlanmasından korkmuyoruz. Evet, bu araçlar MHP’ye aittir, Ülkü Ocakları’na tahsis edilmiştir. Bunları amacı dışında kullananlar hesabını verecektir. Bizim makamlarla, partilerle husumetimiz yok. Beklediğimiz, bu eylemi yapan, yaptıranın gelmesidir” diye konuştu. ‘Tetikçi Özyağcı, Ateş’in ayaklarına değil, öldürücü noktalara ateş ettiği anlaşılmaktadır’ Müşteki avukatı Şeymanur Tefenni ise sanık ve avukatlarının iddiaların aksine kriminal ve otopsi raporları ile kamera kayıtlarının Eray Özyağcı’nın, Sinan Ateş’in ayaklarına değil, öldürücü noktalarına ateş ettiğini ortaya koyduğunu belirtip, “Aklımızla dalga geçilmektedir” ifadesini kullandı. Beyanların ardından duruşma yarın devam etmek üzere ertelendi. Duruşma bitimi esnasında müştekilerin katılma talebine binaen Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, "Cumhuriyet savcısından da sorulması gerekir. Herkesin bir görevi var" dedi. Bunu duyan Mahkeme başkanı kolluk görevlilerine Tanal’ı dışarı çıkartmalarını söyledi. Mahkeme başkanı Milletvekili Tanal’a "Herkes duruşma salonuna girerken sıfatlarını dışarıda bırakması gerekir" diye cevap verdi. Tanal, kolluk görevlilerince dışarı çıkartıldı.
Ankara Kamu Birliği Konfederasyonu’ndan TÜİK önünde eylem Kamu Birliği Konfederasyonu, Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı 6 aylık enflasyon oranlarının ardından TÜİK binasının önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Kamu Birliği Konfederasyonu tarafından TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirildi. TÜİK genel merkezinin önünde yapılan açıklamada, kamu çalışanlarının geçinemediği ve mevcut zamların arttırılması gerektiği belirtildi. Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı Furkan Ali Çiftçioğlu, TÜİK tarafından, haziran ayı enflasyon oranının 1,64, 6 aylık enflasyonun ise yüzde 24,72 olarak ölçtüğünü hatırlattı. Çiftçioğlu, yaklaşık 20 yıldır TÜİK tarafından yayınlanan madde sepeti ve madde sepetinin fiyat listesinin yayınlanmadığına da dikkati çekti. Çiftçioğlu memurların geçim sıkıntısı çektiğini ifade ederek, "Bakın, açın bir bakın istediğiniz yıla 3+1 bir daire 2010’da kaç memur maaşıydı, 2015’te kaç memur maaşıydı, 2020’de kaç memur maaşıydı, bugün kaç memur maaşı olmuş açın kendi gözlerinizle görün” şeklinde konuştu. “Mayısta 16 liraya aldığım domates, haziranda 26 lira” Çiftçioğlu, 6 aylık enflasyonun yüzde 24 olduğunu fakat mayıs-hazirana ayları arasındaki market fiyatlarının zam oranlarının daha fazla olduğunu belirterek, “Buradan bir sendikacı olarak değil bir vatandaş olarak sesleniyorum. Mayıs ayında aldığım 1 kilo domatesi 16 lira iken haziran ayında aynı marketten aldığım aynı kalite domates 26 lira. Enflasyonu düşük açıklayarak alacağım zammın vebaline girenlere soruyorum şu domatesi soğanı biberi aldığınız marketi açıklayın da bari bizde oraya gidelim” diye konuştu. “SSK ve Bağ-Kurlular memurlardan daha fazla zam aldı” SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin memurlara oranla son 1 yılda daha fazla zam aldığını ifade eden Çiftçioğlu, “SSK ve Bağ-Kurluların konfederasyonları yoktur, SSK ve Bağ-Kurluların onları temsil edecek sendikaları yoktur. SSK ve Bağ-Kurluların haklarını savunacak sendikaları dahi yokken bir yılda aldığı zam yüzde 86 olmuştur. Son 1 yılda devlet memurunun aldığı zam toplam yüzde 78’dir. Yetkili konfederasyon adına bu tablo en basit tabiriyle bir skandaldır” açıklamasında bulundu.
Ankara Etnolog Avşar: “İran halkı İsrail ile savaş istemiyor” Etnolog Efsane Avşar, “İran halkı İsrail ile savaş istemiyor, savaşa karşılar. Pezeşkiyan kazandığı zaman Türklerin daha fazla güçlenmesini istemediği için dış savaşı başlatabilirler” dedi. İran’da İbrahim Reisi’nin helikopter kazasında ölümünden 40 gün sonra gerçekleştirilen cumhurbaşkanlığı seçimlerine, Anayasayı Koruyucular Konseyi’nin onayladığı 6 aday için halk sandık başına gitti. İlk turda hiçbir aday 50+1 oy oranını geçemezken reformcuların adayı Mesud Pezeşkiyan yüzde 42,5 oy alırken muhafazakarların adayı Said Celili’nin oyu yüzde 38,5 oldu. İran İslam Devrimi’nin gerçekleştiği tarihten bugüne kadar yapılan seçimler arasında en düşük katılım oranına sahip olan ilk turda, ikinci tur hem sistem hem de adaylar için kritik önemde. İran’da 2022 yılında Mahsa Emini’nin tutuklanması ile başlayan gösteriler sonrasında ekonomi, siyaset ve dış politikadaki kapalılığın ülkede toplumsal öfkeye neden olduğunu belirten Etnolog Efsane Avşar, İran’daki ikinci tur cumhurbaşkanlığı seçimlerini İHA muhabirine değerlendirdi. İran’daki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olağanüstü bir seçim olduğuna dikkat çeken Etnolog Efsane Avşar, İran’da ilk defa bir Türk’ün cumhurbaşkanlığına olmadığını belirterek, “İran İslam Devrimi’nden hemen sonra 1979’da İran’ın ilk Cumhurbaşkanı bir Türk Ebu’l-Hasan Beni Sadr’dır. Beni Sadr’ın zamanında anayasa yazıldı. Anayasa’da Türklerin varlığı inkar edildi. Azınlık statüsü bile verilmedi. Anayasada azınlık var ama sadece o da din ve mezhep azınlıklarını kapsıyor. Ermeniler az olsa da kendi dillerinde okulları dini merasimleri yerine getiriliyor. Türkler İran’da 90 milyonun yarısını oluştursa da kendi dillerinde bir tane okulları yok. Devrimden sonra bu okulu kendi dilimizde okuyanları ağır cezalara çarpıtıyorlardı. Türkçe tamamen yasaktı. İnsanlar cesaret edip Türkçe bile konuşamıyordu. Bunların hepsi Türk soylu Cumhurbaşkanı döneminde oldu” dedi. Mesud Pezeşkiyan’ın birinci turda oyların 42,5’ini alması İran milliyetçiliğini korkuttuğunu aktaran Avşar, “Kötünün kötüsü olarak Pezeşkiyan’ı tercih ediyorlar. Nedeni ise Türklerin öz güvenin yükseldiğini ve İran’ı bölecek diye beklentiler var" diye konuştu. “Kadınların haklarını da savunuyor” İranlı kadınların da Pezeşkiyan’ı desteklediğini aktaran Avşar, “Kadınlar, oylarını Pezeşkiyan’dan yana kullanıyorlar. Çünkü Pezeşkiyan sadece, ‘Türklüğüm ile onur duyuyorum’ demiyor. Aynı zamanda kadınların haklarını da savunuyor. Ekonomi ve dış politikayı değiştirmeye gibi bir çabası var. İran halkı da yorgun. Boykotlardan çıkmak istiyor. Kadınlar haklarını istiyorlar. İkinci turda Fars milliyetçileri kötünün de kötüsü olsun diye istiyorlar. Ama bir sahtekarlık olmazsa Pezeşkiyan kazanır diye düşünüyorum” dedi. “İran halkı İsrail ile savaş istemiyor” İsrail’in Lübnan’a savaş açması ile İran’ın da müdahil olabileceğini dile getiren Avşar, şu ifadeleri kullandı: “İran’ın içerisinde Hizbullah güçlü değil. Bunun yerine devrim muhafızları etkin. Bundan da bıkmış durumdalar. İran halkı İsrail ile savaş istemiyor, savaşa karşılar. Pezeşkiyan kazandığı zaman Türklerin daha fazla güçlenmesini istemediği için dış savaşı başlatabilirler. Hizbullah İran’a saldırabilir ve İran’ın içerisinde belli bir ölçüde destek edebilirler. Ancak İran halkı ise bu savaşı desteklemeyecektir. Savaş sadece, İran molla rejiminin ömrünü biraz daha uzatabilir.”
Kocaeli Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan dayı: "Kazara oldu" Kocaeli’de akrabalar arasında çıkan kavgada kurşunların hedefi olan hamile kadının ölmesine, bir çocuğun ise yaralanmasına sebep olan baba ile oğlun yargılanmasına başlandı. Hamile yeğeninin ölümünden sorumlu tutulan sanık, tartışmayı yatıştırmak için havaya ateş etmek istediğini ancak çekişme esnasında silahın patlayarak merminin yeğenine denk geldiğini, olayın kazara yaşandığını söyledi. Olay, 4 Haziran Kandıra ilçesi Akdurak Mahallesi, Akçakayran mevkiinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, iki aile arasında çıkan kavgada tabancanın ateş edilmesi neticesinde 3.5 aylık hamile İpek Çiçek ve 10 yaşındaki Azat O. yaralandı. Hastaneye kaldırılan yaralılardan İpek Çiçek hayatını kaybetti. Olaya ilişkin Çiçek’in dayısı Aydın Ç. ile oğlu Serkan Ç. gözaltına alındı. İfadeleri alınan şüphelilerden Aydın Ç. yeğenini öldürme suçlamasıyla tutuklanırken, oğlu Serkan Ç. ise Azat O’yu yaraladığı suçlamasıyla adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. "Olay kazara oldu" Olayla ilgili duruşma Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görülmeye başlandı. Duruşmada tutuklu sanık Aydın Ç., maktulün eşi Emre Çiçek, annesi Semiha Demirkıran, olayda silahla vurularak yaralanan Azat O’nun babası Berkant O. ile taraf avukatları hazır bulundu. Başka suçtan tutuklu bulunan sanık Serkan Ç. ise tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla davaya katıldı. Yeğeni İpek ile husumeti bulunmadığını söyleyen tutuklu sanık Aydın Ç., "2 aile arasında yaşanan tartışma sebebiyle olay yeri kalabalıklaştı. Kalabalığı dağıtmak ve olayı yatıştırmak amacıyla havaya ateş etmek istedim ancak çekişme esnasında mermi yeğenim İpek’e denk geldi. Olay kazara oldu. Tabancayı İpek’e doğrultmadım, onu da görmedim. İpek vurulduktan sonra kucağıma alarak arabaya koydum ve hastaneye götürdük. Azat’ın nasıl yaralandığını ve kimin vurduğunu bilmiyorum. Silah rahmetli babama aittir" diye konuştu. "Silahı aldığımda elimde patladı" Azat O’yu silahla yaraladığı iddiasıyla tutuksuz yargılanan sanık Serkan Ç., "Olay günü kimse zarar görmesin diye babamın elindeki silahı aldım. Kendimden geçtim, sonra silahı kim aldı bilmiyorum. Babam kimseye silahı kasten doğrultmadı. Silahı aldığımda elimde patladı. Namlu yere doğruydu ama Azat yaralandı. Adaletinize sığınıyorum" şeklinde konuştu. Maktulün annesi şikayetçi olmadı Maktulün annesi Semiha Demirkıran ifadesinde, "Kardeşim Aydın silahı ateşleyecekken eline sarıldım. Biri, ’Kız vuruldu’ dedi. Zaten ben kendimi kaybettim. Sanık Aydın’a karşı hakaretim, kavgam, düşmanlığım yok. Olay günü Aydın ile kızım İpek arasında 15-20 metre mesafe vardı. Aydın yaralı kızımı kucağına aldı, arabaya götürdü. Kendisinden şikayetçi değilim çünkü olay kasten olmadı" ifadelerini kullandı. Sanıktan şikayetçi olan maktulün eşi Emre Çiçek, "Sanık Aydın eşimi kasten öldürdü. İpek’in vurulma anında olay yerindeydim. Sanık araçtan iner inmez ateş etti" dedi. Yaralanan çocuğun babası Berkant O. ise olayın kasti yapılmadığını belirterek sanıktan şikayetçi olmadı. Mahkeme heyeti, Aydın Ç’nin tutukluluk halinin devamına, duruşmanın ertelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
Muş Muş’ta çıkan örtü yangını kontrol altına alındı Muş’ta çıkan örtü yangını ekiplerin hızlı müdahalesiyle kontrol altına aldı. Bayrak Tepe mevkisinde henüz bilinmeyen bir nedenle örtü yangını çıktı. Yangını gören vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye itfaiye, polis, asker, AFAD ve Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri sevk edildi. Ekipler, yaklaşık 2 saat süren yoğun bir çalışmanın ardından yangını kontrol altına alarak soğutma çalışmalarını tamamladı. Olayda can kaybı yaşanmazken, yangının büyümeden söndürülmesiyle büyük bir felaketin önüne geçildi. Yetkililer, vatandaşları yangın tehlikesine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Bir vatandaş ise kaplumbağayı yangın bölgesinden uzaklaştırarak hayatını kurtardı. Yangının çıkış nedeni hakkında soruşturma başlatıldı. Muş İtfaiye Müdürü Fahrettin Algan, ihbar üzerine 3 araç ve 8 personelle yangın bölgesine hızlıca hareket ettiklerini söyledi. Daha sonra yangın bölgesine AFAD, polis, asker ve Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı ekiplerin geldiğini belirten Algan, "Herhangi bir sıkıntı yaşanmadan yangını söndürdük. Bu yıl fazla ot var, dolayısıyla yangın da çok oluyor. Ekiplerimiz ile birlikte yangını kontrol altına alarak soğutma çalışması başlattık" dedi. Yangın bölgesinde söndürme çalışmaları yaptıklarını söyleyen Orman İşletme Şefi Gökhan Alkış ise, "112 Acil Çağrı Merkezinden bize gelen ihbarı hemen değerlendirdik. İlk müdahale aracımız olan arazöz ve 12 kişilik ekiple hemen olay yerine intikal ettik. Olay yerine geldiğimizde örtü yangını şeklinde ilerliyordu. İş makinesi yardımı ile yangının önünü kestik ve ardından kontrol altına aldık. Ekiplerimiz soğutma çalışması yaptı" ifadelerini kullandı.