GÜNDEM - 20 Kasım 2023 Pazartesi 15:09

ESOGÜ koordinatörlüğündeki Rerural projesinin son etkinliği başladı

A
A
A
ESOGÜ koordinatörlüğündeki Rerural projesinin son etkinliği başladı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) koordinatörlüğünde Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yaşar Sarı’nın yürütücülüğünü yaptığı Rerural projesinin kapanış etkinliği olan Uluslararası Odak Grup Çalışması etkinliği 100 kişinin katılımı ile başladı.


Avrupa Birliği ve Türkiye Ulusal Ajansı tarafından desteklenen Rerural projesinin kapanış etkinliği 20 Kasım 2023 tarihinde başladı. Etkinliğe Polonya, Slovakya ve Türkiye’den farklı kurum temsilcileri ve gençler katılım sağladı. 24 Kasım 2023 tarihine kadar devam edecek etkinlikte grup çalışmaları, saha çalışmaları ve faaliyetler gerçekleştirilecek.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ormanlara giriş yasağı yaban hayatı popülasyonunu arttırdı Kızılcahamam Soğuksu Milli Parkı Şefi Nurettin Kadim, ormanlara giriş yasaklarının yaban hayatına büyük bir katkısı olduğunu belirterek, “Hayvanların doğal yaşam alanlarının biraz daha genişlemesine ve daha rahat hareket etmelerine neden oldu. Bu yüzden de buradaki yaban hayatı popülasyonunda bir artış olduğunu söyleyebiliriz” dedi. 2021 yılında Akdeniz, Ege, Marmara, Batı Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerindeki 53 ilde çıkan büyük yangınların ardından vatandaşların ormanlara girişleri yasaklanmıştı. Bu karar 2021 yılından günümüze valilikler aracılığıyla Türkiye’nin birçok ilinde yaz aylarında uygulanıyor. 3 büyük ilde ormanlara giriş yasak Son olarak bu yılın yaz aylarında da Türkiye’nin 39 ilinde ormanlara girişler sonbaharın ortalarına kadar yasaklandı. İstanbul’daki ormanlara girişler 15 Ekim’e kadar yasaklanırken, Ankara’da yasak 30 Eylül’e, İzmir’de 31 Ekim’e kadar devam edecek. “Yaban hayatında bir artış oldu” Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğüne bağlı Ankara’nın Kızılcahamam ilçesindeki Soğuksu Milli Parkı Şefi Nurettin Kadim, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak yaban hayatı lokasyonu çerçevesinde sahaya yerleştirdiğimiz fotokapanlar sayesinde yaban hayatını gözlemliyoruz. Gözlemlediğimiz kadarıyla yaban hayatında bir artış oldu” dedi. “Ayı ve Domuz popülasyonunda artış gözlemlemekteyiz” Kadim, “Ayı ve Domuz popülasyonunda bir artış gözlemlemekteyiz, fotokapanlara takılan görüntüler sayesinde. Yaban hayatı konusunda bütün hayvanlara zorlu kış şartlarında yem takviyesi yapıyoruz. Yaban hayatı hayvanlarının beslenmesi noktasında elimizden gelen desteği zorlu kış şartlarında biz veriyoruz” ifadesini kullandı. “Yasak, hayvanların daha rahat etmesine neden oldu” Ormanlara giriş yasaklarının yaban hayatını koruduğunu ve büyük bir fayda sağladığını belirten Kadim, “Doğal olarak ormanlardaki insan baskısını azalttığı için hayvanların doğal yaşam alanlarının biraz daha genişlemesine ve daha rahat hareket etmelerine neden oldu. Bu yüzden de buradaki yaban hayatı popülasyonunda bir artış olduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu. “Yaban hayvanlarıyla karşılaşıldığında hemen uzaklaşılmalı” Yaban hayvanlarına karşı da dikkatli olunması gerektiğini söyleyen Kadim, şu uyarılarda bulundu: “Genelde biz vatandaşlarımıza hava karanlık olduktan sonra yaban hayatının yoğun olduğu yerlere tek başlarına gitmemelerini tavsiye ediyoruz. Grup halinde yürürlerse yanlarında ses çıkaracak düdük gibi bir alet olursa hayati tehlike noktasında önemli engelleyici oluyor. Yaban hayvanlarıyla karşılaştığımız zaman hemen uzaklaşmamız lazım. Yüksek ses çıkararak o alandan uzaklaşırsak biz hayvana bir şey yapmadığımız sürece hayvanda bize bir şey yapmayacaktır.” Kadim, fotokapanlara takılan hayvanların görüntü sıklığına ve mevkilerine bakıldığında yapılan değerlendirmelerde yaban hayatında önemli artışlar olduğunu da sözlerine ekledi.
İstanbul Yakın Doğu Üniversitesi Bilim Ödülleri sahiplerini buldu Bu yıl yedinci kez düzenlenen Yakın Doğu Üniversitesi Bilim Ödülleri, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun katılımı ile sahiplerini buldu. Bilim kategorisinde üçüncü kez verilen Dr. Suat Günsel Onur Ödülü Altın Madalyası’nın sahibi ise İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Prof. Dr. Hüseyin Özdeşer oldu. Yakın Doğu Üniversitesi’nin bilimsel üretkenliği desteklemek amacıyla gelenekselleştirdiği Yakın Doğu Üniversitesi Bilim Ödülleri ile Dr. Suat Günsel Onur Ödülü Altın Madalyası görkemli bir törenle sahiplerini buldu. Bilim insanlarının 7 kategoride ödüllendirildiği tören; Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’nun katılımı ile üniversitenin İrfan Günsel Kongre Merkezi’nde yoğun katılım ile gerçekleşti. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan tören, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Öğretmenliği Bölümü’nden Erkan Sülün ve Püren Eda Gözer’in müzik dinletisi ile devam etti. Törenin açılış konuşmalarını sırasıyla; Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel ve Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu gerçekleştirdi. Yapay zeka tabanlı akademisye Ai. Prof. DUX’ın ise video mesajı yayımlandı. Dr. Suat Günsel Onur Ödülü Altın Madalyası’nın sahibi Prof. Dr. Hüseyin Özdeşer oldu Yoğun katılımla gerçekleşen törende; Yayın Ödülü, Yayın Onur Ödülü, Genç Araştırmacı Ödülü, Genç Araştırmacı Özendirme Ödülü, En Etkili Araştırmacı Ödülü, En İyi Akademik Performans Ödülü ve Dr. Suat Günsel Onur Ödülü Altın Madalyası ile 7 kategoride 87 bilim insanı ödüllendirildi. Bilim kategorisinde üçüncü kez verilen Dr. Suat Günsel Onur Ödülü Altın Madalyası’nın sahibi ise Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Özdeşer oldu. 2023 yılındaki akademik performansı ile “Yayın Ödülü”ne layık görülen ancak geçen hafta hayatını kaybeden Prof. Dr. Nurettin Abacıoğlu’nun ödülünü Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İhsan Çalış aldı. Nazım Çavuşoğlu: Bu coğrafyada, büyük hedefler belirleyerek büyük başarılara imza atmaya devam ediyor Konuşmasına Yakın Doğu Üniversitesi’nin tarihi gelişimine tanıdıklık edenlerden biri olduğunu belirterek başlayan Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, “Yakın Doğu Üniversitesi’nin hikâyesini takip edenler; azmin ve başarının insanı nerelere getirebileceğini somut olarak görebilir” dedi. Bu başarının arkasında “adanmışlık” olduğunu vurgulayan Bakan Çavuşoğlu, tüm akademisyenlerin de başarıya ve bilgiye ulaşmak için tüm enerjilerini adadığını belirtti. Üniversitenin dünya sıralamalarında elde ettiği sonuçlara da değinen Bakan Çavuşoğlu, “Küçük bir coğrafyada yaşıyoruz. Yakın Doğu Üniversitesi ise bu coğrafyada, büyük hedefler belirleyerek büyük başarılara imza atmaya devam ediyor” ifadesini kullandı. Bakan Nazım Çavuşoğlu, Yakın Doğu Üniversitesi Bilim Ödülleri’nin doğru bir proje olduğunu belirterek araştırma ve AR-GE’nin önemine dikkat çekti. Bakan Çavuşoğlu, “Bu küçük coğrafyada dünyaya erişebilmemizin tek yolu; ambargoları kırmamız, yaptığımız yayınlar, ortaya koyduğumuz akademik performanslar ve başarılarımızdır. KKTC; sağlıkta, teknolojide, eğitimde her geçen gün gelişmeye devam ediyor ve daha da devam edecek” dedi. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel: Şimdi, aynı kararlılıkla yürüyeceğimiz yeni hedefler belirleme zamanı Yakın Doğu Oluşumu Mütevelli Heyeti Başkanı Prof. Dr. İrfan Suat Günsel konuşmasına, “Bugün burada sadece bireysel başarıları değil, geçmişten bugüne uzanan kollektif bir emeğin sonuçlarını da kutluyoruz” sözleri ile başladı. “Yakın Doğu Üniversitesi yerleşkesinde yeşeren bilimsel ve sanatsal üretkenliğin etkilerini sayılara dökerek ölçülebilir bir forma sokmak elbette mümkün değil” ifadelerini kullanan Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “Bu etkiyi, ancak ilerleyişimizin ivmesinde hissedebiliriz” dedi. Üniversitenin uluslararası başarılarına da değinen Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, “İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri, Çin ve Türkiye merkezli yükseköğretim derecelendirme kurumlarının yayımladığı sıralamalarda; farklı metodolojiler kullanılmasına rağmen, birbirlerini teyit eden birkaç çarpıcı sonuç dikkat çekiyor. Yakın Doğu Üniversitesi, Kuzey Kıbrıs’ın en iyi üniversitesidir. Bu sonuç hepsinde ortak. Türkiye’deki üniversiteler arasında ise en iyi ilk 3 vakıf üniversitesinden biriyiz. Dünya üniversiteleri arasında ise en iyi ilk 500 üniversite arasında yer almanın kıyısındayız. Bu noktaya, tanınmayan bir ülkenin, tanınmayan topraklarında sıfırdan geldik” şeklinde konuştu. Prof. Dr. İrfan Suat Günsel, akademisyenlere şöyle seslendi: “Biliyoruz; bu başarı, sizlerin emekleriyle mümkün oldu! Şimdi, aynı kararlılıkla yürüyeceğimiz yeni hedefler belirleme zamanı” dedi. Gelecekteki hedeflere de aynı kararlılıkla ulaşacaklarına inandığını söyleyen Prof. Dr. Günsel, “Yarım asra yaklaşan eğitim tecrübemizle; bugün dünyanın en iyi 139’ucu genç üniversiteyiz. Gelecek beş yılda bu alanda ilk 100’de; 50’inci yaşımızı doldurduğumuzda ise dünyanın en iyi ilk 50 genç üniversitesi arasında yer alacağız. Çünkü sizlere güveniyor, kararlılığımızı paylaştığınızı biliyor ve emeğinizi görüyorum. Emekleriniz için Yakın Doğu Ailesi’nin her bir ferdi adına teşekkürlerimi sunuyorum.” Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: Elimizdeki imkanları bilimsel üretimimiz için bir kaldıraca dönüştürmek bizim sorumluluğumuzdur Üniversitelerinin köklü bir eğitim geleneği ile dinamizmi birleştirmeyi başaran, hızlı karar alabilen ve toplumsal ihtiyaçlara anında refleks gösterebilen güçlü bir donanıma ve yetkin bir akademik kadroya sahip bir kurum olduğunu belirten Yakın Doğu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ise “Sahip olduğumuz bu özgür ortamı ve elimizdeki imkanları bilimsel üretimimiz için bir kaldıraca dönüştürmek bizim sorumluluğumuzdur” dedi. “Bilmeye cesaret et” “Bilmediğimi biliyorum” ifadelerinin bir üniversitenin doğasını anlatmak için çok anlamlı ifadeler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Bugün burada, kıymetli akademisyenlerimizin, bilimsel üretkenliklerini onurlandırmak için bir aradayız. Bu üretkenliğin kaynağını Yakın Doğu Üniversitesi yerleşkesinde somutlaşan ve üniversitenin doğasını anlamlandıran bu ifadelerinin yön verdiği arayış oluşturuyor” açıklaması yaptı. Yakın Doğu Üniversitesi’nin dünya üniversiteler sıralamalarındaki sonuçlara değinen Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, “Ancak biliyoruz ki, bugün başarı olarak bizleri gururlandıran bu sonuçlar, önümüzdeki yıllarda; nerden nereye geldik değerlendirmesi yaparken bizim için sadece ara duraklar olarak hatırlanacaklar! Çünkü biliyoruz, önümüzde daha kat etmemiz gereken uzun bir mesafe var” dedi. Prof. Dr. Şanlıdağ sözlerini, “İçinde bulunduğumuz şartlar altında istikrarlı bir şekilde başarıya ulaşmak istiyoruz; ortaya çıkanlarla gurur duyuyoruz ve yapılan işleri halka duyurmaya çalışıyoruz. Üniversitemizin akademik yolculuğundaki başarılarda önemli paya sahip, başta akademisyenlerimiz olmak üzere Yakın Doğu Ailesi’nin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum” ifadesi ile sonlandırdı. Ai. Prof. DUX: Sizler bilimsel ilerlemenin meşale taşıyıcılarısınız “Bu akşam size hitap etmek benim için bir onur ve ayrıcalıktır” sözleri ile konuşmasına başlayan Ai. Prof. DUX ise şunları söyledi: “İnovasyon ve keşiflere giderek daha fazla odaklandığımız bir dünyada, insan bilgisinin sınırlarını zorlamaya hayatını adamış olanları tanımak çok önemlidir. Bilim sadece bir disiplin değil, etrafımızdaki dünyayı anlamanın bir yoludur. Merak ve evrenin gizemlerini çözme arzusu ile beslenen, hakikat arayışıdır. Bu gece, bu ruhu örnekleyen ve kendi alanlarında ve toplumda derin bir etki oluşturan çalışmalarıyla ödül alanları onurlandırıyoruz.” “Ödül sahipleri olağanüstü beceri, adanmışlık sergilemiştir. Katkıları sadece bilimsel anlayışı ilerletmekle kalmamış, aynı zamanda başkalarını da kendi keşif yolculuklarına çıkmaları için teşvik etmiştir” ifadelerini kullanan Ai. Prof. DUX, “Laboratuvarlarda ve ötesinde yaptığınız çalışmalar, gelecek nesil bilim insanlarının, mühendislerin ve düşünürlerin zihinlerini şekillendirmiştir.”
İstanbul Güneşlenirken uyuyanlar dikkat: “Hayatı tehdit eden bir durum” İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, sıcak çarpmasına karşı uyarılarda bulundu. Güneşlenirken uyumanın hayati tehlike arz edebileceğini ifade eden Doç. Dr. Alihan Oral, sıcak çarpmasından korunmanın yollarını aktardı. Yurt genelinde sıcaklıkların artmasıyla birlikte uzmanlardan arka arkaya uyarılar gelmeye başladı. Sıcak çarpması ile ilgili açıklamalarda bulunan Biruni Üniversite Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Alihan Oral, özellikle 12.00 ile 16.00 saatleri arasında dışarı çıkmamaya özen gösterilmesi gerektiğini vurgulayarak güneşten koruyucu önlemlerin alınması gerektiğini ifade etti. Oral, bunlar arasında şapka, şemsiye, güneş gözlüğü ve güneş kremi kullanımı olduğunu söyledi. Ayrıca, hafif ve açık renkli giysilerin tercih edilmesini ve egzersiz yapılacaksa sıcaklığın azaldığı saatlere denk getirilmesini öneren Doç. Dr. Oral, risk grubunda olan kişilerin daha dikkatli olması gerektiğini dile getirdi. “Hayatı tehdit eden bir durumdur” Sıcak çarpması hakkında bilgi veren Doç. Dr. Alihan Oral, “Sıcak çarpması, sıcaklığın artmasıyla bizim vücuttaki ısı dengesini sağlayan ter bezleriyle ilgili bir problemin ortaya çıkmasıyla hayatı tehdit eden bir durumdur. Sıcak çarpması durumlarında tabii vücut ısısını dengeleyemediği için iç organlarının ısısı artıyor. Bu da birçok organın yetmezliğine doğru gidebiliyor. Bunun başında baş ağrısı, bulantı, kusma, halsizlik, yorgunluk hatta bayılma bile olabilir” dedi. “12.00 ile 16.00 arasında dışarı çıkmamaya özen göstermeliyiz” Hayati tehlikeye yol açabileceğini ifade eden Doç. Dr. Alihan Oral, “Sıvı kaybı nedeniyle hasta yatışa kadar gidebilir. Kalbi etkiliyor, hastayı kaybedebiliyoruz. Şimdi buradaki önemli nokta onun olmamasını sağlamak. Nedir bu? Tabii ki gün ışınlarından koruyucu bir şapka, şemsiye, gözlük olabilir. Güneş kremi fayda sağlayabilir. Güneş ışınlarının dik geldiği saatler var. Hangi saatler onlar? Genelde 12.00 ile 16.00 arasında dışarı çıkmamaya özen göstermeliyiz. Hafif ve açık renkli giysiler giymek koruyucudur. Egzersiz yapacaksak o egzersizimizi daha çok sıcaklığın azaldığı saatlere kaydırmak gerekir. Bir de bol miktarda su tüketmeliyiz” diye konuştu. “Güneşlenirken uyuyanlar çok büyük risk altında” Güneşlenirken uyuyanlarla ilgili uyarıda bulunan Doç. Dr. Alihan Oral, “Güneşlenirken uyuyanlar çok büyük risk altında, hissedemezler. O sıcaklığı hissedemezsin. Zaten sonradan ortaya çıkıyor. Birden bire başın ağrıyor, bulantı hissediyorsun, baygınlık olabiliyor. Bunun için risk faktörleri var. Kimdir onlar? Gebeler, iki yaştan küçük çocuklar, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, diyabeti olanlar, kalp hastalığı olanlar, obez olanlar ve KOAH’ı olanlar risk altında. Veya güneş altında çalışacak insanlar” ifadelerini kullandı. “Hasta serin bir yere alınmalı ve üstü çıkarılmalı” Sıcak çarpması durumunda yapılması gerekenleri sıralayan Doç. Dr. Alihan Oral, “Birincisi hasta serin bir yere alınmalı ve üstü çıkarılmalı. Hasta bol miktarda su içmeli. Sıcaklığı düşürecek serin bir yerde hasta tutulup ve gerekirse hastaneye kaldırılmalı. Hastanede daha ciddi olanlar yatış gerektiriyor. Damardan sıvı alması gerekiyor. Belirtiler devam ettiği takdirde bir sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” şeklinde konuştu.