GÜNDEM - 09 Ekim 2024 Çarşamba 10:26

Özsoy’a moral ziyareti

A
A
A
Özsoy’a moral ziyareti

Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Musa Çakır, tedavisi evinde devam eden DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy’u unutmadı.


Beraberindeki Palandöken Gazetesi Başyazarı Mehmet Şener, İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez, Radyo Ritm Yayın Yönetmeni Mesut Gülrek, Arz Medya Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Yılmaz, Erzurumpost Yayın Yönetmeni Orhan Bozkurt, DHA Haber Müdürü Salih Tekin, DAP Basın Müsaviri Yakup Çakır ve emektar gazeteci Cem Bakırcı ile birlikte Özsoy’u evinde ziyaret eden EGC Başkanı Çakır, yılların emektar başkanına geçmiş olsun dileklerini iletti.



Anlamlı ziyaret


DAGC Başkanı Feridun Fazıl Özsoy, meslektaşlarının yaptığı sürpriz ziyaretinden dolayı duyduğu büyük mutluluğu ifade ederken, gazeteciler ise, Özsoy’un bir an önce sağlığına kavuşması temennisinde bulundu. EGC Başkanı Mehmet Musa Çakır, Feridun Fazıl Özsoy’un basın sektörüne uzun yıllar hizmet etmiş bir isim olduğunu belirterek, “Başkanımızın bir süre evinde istirahat etmesi gerekiyordu. Biz de meslek büyüklerimizle birlikte geçmiş olsun ziyaretinde bulunduk, kednisine moral desteği verdik” dedi.



Güzel birliktelik


Başkan Çakır, geçmiş olsun ziyaretine eşlik eden meslek büyüklerine de teşekkür ederek, “Gazeteci büyüklerimiz ve ağabeylerimiz de eksik olmasınlar, Feridun Başkanımızı yalnız bırakmadı, geçmiş olsun ziyaretimizi daha da anlamlı kıldılar. Meslek büyüklerimin her birisine şahsım ve Erzurum Gazeteciler Cemiyetimiz adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Başkanımıza moral verdik, sevindirdik, sohbet ettik. Bu vesileyle sağlık ve sıhhatine kavuşmayı bekleyen herkese acil şifalar diliyoruz” dedi.



Özsoy’a moral ziyareti

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Vali Mustafa Çiftçi: "Erzurum huzur şehri" Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, halkın huzur ve güvenliği için asayiş noktasında alınması gereken tüm tedbirlerin titizlikle uygulanmaya devam ettiğini belirtti. Aylık asayiş değerlendirmesinde toplantısında değerlendirmelerde bulunan Erzurum Valisi Çiftçi, güvenli bir il olan Erzurum’da ilgili kurumların alınan tedbirleri ve uygulamaları ile vatandaşa huzurlu bir ortam oluşturmak için var gücüyle sahada olduğunu anlattı. Düğünlerle ilgili genelge yolda Geçtiğimiz aylarda tarihi ve kültürel mirasın korunması maksadıyla, tabyaların korunmasıyla ilgili bir valilik genel emri yayınladığını hatırlatan Vali Çiftçi, "Bu genelgenin ardından yine kamuya açık alanlarda mesire alanlarında, tarihi ve kültürel tabyalarda, kale çevresinde, köprü altlarında bunun gibi kamuya açık olan yerlerde de açıkta ve başkalarını rahatsız edecek şekilde alkol alınmasına yönelik bir kısıtlama getirmiştik. Nasip olursa bu hafta içinde veya en geç önümüzdeki hafta da düğün konvoylarına düğünlerde gelişi güzel silah atılmasına yine başkalarını rahatsız edecek şekilde yüksek sesle yönelik olarak bir valilik genel emri yayınlayacağız. Amacımız vatandaşımızın hem can ve mal güvenliğini temin etmek. Böylece ilimizin daha huzurlu ve daha yaşanabilir olmasını sağlamak ve kişisel özgürlükleri de teminat altına almak, yayımladığımız Valilik Genel Emirlerinin gayesi maksadı bu şekilde” diye konuştu. Bazı suçlarda önemli düşüşler var Asayiş olayları denildiği zaman, asayiş olaylarının alt başlıkları olduğunu anlatan Vali Çifçi, “Bunlar kişiler kişilere karşı işlenen suçlar, mal varlığına karşı işlenen suçlar. Devlete ve millete karşı işlenen topluma karşı işlenen suçlar ve takibi gereken olaylar başlığı altındaydı. Yani asayiş suçları dediğimiz zaman bu alt başlıkların anlaşılması gerekiyor. Bunların içerisinde en önemli olanları kişilere ve mal varlığına karşı işlenen suçlar. Bunlar çok önemli. Şimdi bu toplantımızda daha çok kişilere karşı işlenen suçlar ve mal varlığına karşı işlenen suçlarda bir tespit yapacağım. Bunlarla ilgili detaylı bilgi vereceğim. Şimdi ilimizde kişilere karşı işlen on önemli suça kısaca bir göz atacak olursak; hakaret ve tehdit suçları hariç olmak üzere diğer sekiz tane suç türünde bir düşüş olduğunu memnuniyetle ifade edebilirim. Yani hakaret ve tehdit suçlarında bir artış var. Ama bunun dışında diğer sekiz önemli suç çeşidinde bir azalma var. Bir örnek vereyim. Mesela cinsel saldırı suçlarında yüzde kırk üçlük bir azalma var. Geçen senenin dokuz ayına göre. Bu senenin dokuz ayında cinsel saldırı suçlarında yüzde kırk üç, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarında yüzde kırk, konut dokunulmazlığını, ihlal suçlarında yüzde otuz iki oranında bir düşüş var. Bunlar kişilere karşı işlenen suçlardan memnuniyetle ifade edebilecek yine kişilere karşı işlenen on önemli suç tipinde geçen sene emniyetimizin ve jandarmamızın birlikte aydınlatma oranları ortalama olarak söylüyorum. Geçen seneki aydınlatma oranları yüzde doksan sekiz nokta yetmiş beşken, Bu sene aydınlatma oranlarımız yüzde doksan dokuz nokta yetmiş dokuz şeklinde. Yani geçen seneye göre bir nokta sıfır beşlik bir artış kaydetmişiz. Bunun bir başka ifadeyle söylemek gerekirse; yani neredeyse kişilere karşı işlenen tamamını emniyetimiz ve jandarmamız aydınlatmış gözüküyor. Bu da ilimiz açısından memnuniyet verici bir husus” dedi. Dolandırıcılık olayları azalmıyor, Hırsızlık olaylarında düşüş var Erzurum Valisi Çiftçi, mal varlığına karşı işlenen suçlarla ilgili olarak da yaptığı değerlendirmede, "Mal varlığına karşı işlenen suçlarda da dokuz önemli suç kiti var burada da. Bunların dolandırıcılık suçları hariç diğer sekizinde yine bir yüksek oranda düşüş olduğunu ifade edebilirim ilimiz açısından. Bu sene ilimizde hiç kapkaç olayı olmadı, suçu oluşmadı. Bunun yanında oto hırsızlığı da olmadı. Bu ikisi sıfır. Bu sene içerisinde dokuz aylık verileri ifade ediyorum. Bunun dışında mesela mal varlığına karşı işlenen suçlarda motosiklet hırsızlığı yüzde seksen altı oranında bir düşüş kaydetti. Evden hırsızlık yüzde yetmiş bir oranında azaldı. Şimdi dolandırıcılık suçlarını hariç tuttum. Senenin başında ilk yaptığım toplantıda bilgilendirme toplantısında Şubat ayında hatırlıyorum. Geçen seneye göre dolandırıcılık suçlarında yüzde yüz otuz yedilik bir artış olduğunu söylemiştim. İlk yaptığımız bilgilendirmede bugün itibariyle yani ilk dokuz aylık geçen senenin dokuz ayıyla bu seneyi karşılaştırdığımızda bu oran yine geçen sene göre yüzde yirmi altı oranında yüksek. Yani düşmüş, her ay geçtikçe düşüyor. Ama tamamen de önüne geçebilmiş değiliz. Şimdi mal varlığına karşı işlenen suçlarda da aydınlatma oranlarını ifade etmem gerekiyor. Dokuz önemli suçtan bahsetmiştim. Geçen sene aydınlatma oranımız emniyet ve jandarmayı ortak olarak veriyorum yine. Yüzde seksen dört nokta on dört iken bu sene yüzde doksan iki nokta kırk dörde yükselmiş. Neredeyse sekiz puanlık bir artış var. Geçen seneye göre mal varlığına karşı işlenen suçların aydınlatma oranı. Bu da Türkiye ortalamasının üzerinde bir rakam. Yani Erzurum’un suç aydınlatma oranı var, mal varlığına karşı işlenilen suçlarda aydınlatma oranları Türkiye ortalamasının üzerinde. Valilik olarak tabii öncelikli görevimiz idari kanunundan kaynaklanan görevimiz. Vatandaşımızın can ve mal güvenliğini temin etmek. En öncelikli görevimiz bu. Bunu da emniyet ve jandarmamız vasıtasıyla yerine getiriyoruz. Sahadaki personelimiz, emniyet müdürümüz, jandarma komutanımız bütün sıralı amirlerimiz sağ olsunlar fedakar bir çalışma yürütüyorlar. Yani ilimizin daha huzurlu, daha güvenli olması için ben bütün askerimize, polisimize, güvenlik korucularımıza, sıralı amirlerimize, emniyet müdürümüze, jandarma komutanımıza huzurlarınızda teşekkür ediyorum. İlimizin bu rakamları yakalamasında onların ciddi payları var. Aynı zamanda ilimizde kanunlara başkalarının hukukunu gözeten vatandaşlarımızın da hakkını korumak için çalışmalarımızı bundan sonra da titizlikle yürüteceğimizi yine sizlerin vasıtasıyla ben kamuoyuna deklare etmek istiyorum” şeklinde konuştu. Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi başkanlığında gerçekleştirilen asayiş toplantısına Emniyet Müdürü Kadir Yırtar ve İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Doç. Dr. Engin Avcı da eşlik etti.
Ankara CHP lideri Özel, Ankara Garı’ndaki terör saldırısında ölenlerin anısına yapılan anıtın açılışına katıldı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ekim 2015’te Ankara Tren Garı önünde toplanan kalabalığa yönelik DEAŞ’ın terör saldırısında hayatını kaybeden 104 kişinin anısına yapılan 10 Ekim Anıtı’nın açılışına katıldı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 10 Ekim Anıtı’nın açılışında yaptığı konuşmada, saldırının gerçekleştiği gün ne kadar terör örgütü ve teröristin varsa harekete geçtiğini ve geçirildiğini ifade ederek, “Kokteyl terör dendi, o dendi, bu dendi. Sonuçta Ankara ve Türkiye biraz önce söylediğim çok sayıda eylemle ama bunlardan ilki Suruç’ta 33 gencin katledildiği eylemdi. İşaret fişeği seçimlerden iki gün önce Diyarbakır’da mitingde patlayan bomba ile oldu. Ama buraya o görevi yapmaya gelen cani katil tanıdık biriydi. Veli Ağbaba’nın başkanlığında oluşturulan DEAŞ’ı Araştırma Komisyonu, Adıyaman’a gitmişti. İslam Çay Ocağı diye bir çay ocağında bombacının çay içtiğiıs, arkadaşlarıyla konuştuğunu ve Suruç bombacısının kardeşinin DEAŞ’ta olduğunu, her an yeni bir eyleme katılabileceğini söylediler. Raporda yazdı. O geceyi anlatan herkes Manisa’dan gelen, İzmir, Sinop, Trabzon, Adıyaman’dan herkes şunu söylüyor; ’Öyle güvenlik önlemleri olur ki normalde her şehrin girişinde durdururlar. Her şehrin girişinde kimlik toplarlar. Her şehrin girişinde GBT bakarlar, yarım saat sonra salarlar. Biz otobüsleri o yüzden çok erken çıkardık. Bir baktık hiç durmadan Ankara’ya vardık’. O gece Ankara’ya gelen kimseyi durdurmadılar. Suriye’den girip buraya gelene kadar önüne hiçbir engel çıkarılmayan canlı bombaya adeta sakın resmi polisten bahsettiğimizi sanmayın ama birileri eskort verdiler. Önünü, yolunu açtılar" dedi. “Orada gördüklerine insan, insan demeye utanıyor” Gerçekleştirilen saldırının detayları aydınlandığında Türkiye’de birçok şeyin aydınlanacağını söyleyen Özel, sözlerine şöyle devam etti: “DEAŞ mensuplarının kimini salıyorlar, bir daha dolaşsın, bir daha tutuyorlar, kimine müebbet veriyorlar. Ne önemi var? Affedersin çok kötü bir şey söylemeyeyim ama orada gördüklerine insan, insan demeye utanıyor. Bıraksalar, yarın talimat verseler her birimizin içini açar kalbini yerler. Öyle kalpsiz, vicdansız, öyle vahşi adamlar. Ama o eylemi burada kim yaptırdı, sonuçlarından kim istifade etti? Türkiye’deki bütün terör örgütlerini bir anda kim kanlı eylemler için harekete geçirdi, o mekanizma nasıl işledi, bundan kim istifade etti? Bir dönüp ona bakmak lazım. Bir gün bakacağız.” Kötülüğün iyi insanların cesaretiyle, ferasetiyle, mücadelesiyle kaybettiğini belirten Özel, “Bugün kötülük mevzisini daha kaybetmiştir. 104 insan hayatını kaybetmiş, onları korumakla mükellef devlet görevini yapmamış. Bir facia ortaya çıkmış. Anmak için anıt yapacaksın, ona direniyor kötülük. 9 yıl sonra siz o güçlü yüreklerinizle o kötülükten bir mevzi daha aldınız. Kötülük geriliyor. Biz kötülüğü hep beraber yeneceğiz. Bunu öyle kaba siyasetle, sözde siyasetle değil hissederek yeneceğiz. Hissederek, şuramızda hissederek yeneceğiz. Çünkü onların kötülüğüne karşı ancak ve ancak sizin yüreklerinizin haklı gücü ve onuru onları yenebilir. Biz yanınızdayız. Olmaya devam edeceğiz. Hep yanınızda olduk, bundan sonra da olacağız. Sizden ilham aldık, almaya devam edeceğiz. Sizden güç alıyoruz, almaya devam edeceğiz. Günü gelince bu kötülüğü bütün mevzilerden söküp atıp, iyilerin iktidarını, onurlu insanların iktidarını, haklıların iktidarını, mağdurların ve mazlumların iktidarını kuracağız. Sonra o kötülerden teker teker hesap soracağız. Ant içiyorum buna. Önünüzde buna ant içiyorum” açıklamasında bulundu. “Barış ve kardeşlik içerisinde yaşama kararlılığımızla tek yürek olduğumuzu vurguluyoruz” Açılışta konuşan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı (ABB) Mansur Yavaş ise anıtın sadece bir yapı olmadığını, aynı zamanda geçmişte yaşanan acının ve verilen kayıpların bir simgesi olduğunu kaydederek, “Bu anıt kaybettiğimiz canların hatırasını yaşatmanın yanı sıra teröre karşı duruşumuzun ve barış arayışımızın güçlü bir ifadesidir. Burada yalnızca kayıplarımızı anmakla kalmıyor, aynı zamanda barış ve kardeşlik içerisinde yaşama kararlılığımızla tek yürek olduğumuzu vurguluyoruz” dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in yanı sıra ABB Başkanı Mansur Yavaş, il ve ilçe örgütleri ile saldırıda hayatını kaybedenlerin ailelerinin katıldığı açılış töreni, anıta karanfil bırakılmasıyla son buldu.
Antalya Alanya Toptancı Hali’nde adım adım sona geliniyor Bölgede dağınık halde bulunan toptancı hallerini tek bir çatı altında toplayacak Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Toptancı Hali Kompleksi Projesi adım adım sona yaklaşıyor. 159 dükkan, 34 ardiye, 28 adet esnaf için ticari dükkanın yer aldığı projede altyapı çalışmaları da tamamlanırken, çevre düzenlemesi yapılıyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin Alanya Türkler’de inşa ettiği Alanya Toptancı Hal Kompleksi Projesi’nde sona gelindi. Modern imkânlar ile donatılan toptancı halinin daha kullanışlı ve rahat olması için proje revize edildi. Projeye, esnaftan gelen görüş ve öneriler doğrultusunda ek ihale ile sundurma ve bodrum ardiyelerinin önüne de yanaşma rampaları yapıldı. Büyük oranda tamamlanan Yeni Alanya Toptancı Hali Projesi’nde sundurma imalatlarının betonarme temel ve kolon ayakları tamamlandı. Altyapı çalışmaları bitirildi, iç meydan betonu tamamen döküldü. Saha betonu dökümü yüzde 75 oranında tamamlanırken, çevre düzenleme çalışmaları ise devam ediyor. 156 dönüm arazi üzerine inşa ediliyor Bölgede dağınık halde bulunan toptancı hallerini tek bir çatı altında toplayacak Yeni Toptancı Hali Kompleksi, 156 dönüm arazi üzerine inşa ediliyor. Yeni hal kompleksi, bölgede ticaret yapan tüccar, komisyoncu ve üreticiler daha rahat şartlarda hizmet alıp sunmasını sağlayacak. Sosyal donatı alanlarının da yer alacağı tesiste 19 hal blokunda 159 dükkan, 4 ardiye blokunda 34 dükkan, 1 idari ve 1 ticari blokta 28 iş yeri, 4 banka ve 1 postane dükkanı olmak üzere 26 blok yer alıyor.
Ankara Uzmanından uyarı: “Diz eklem kireçlenmelerinde robotik diz protezi ameliyatları yaygınlaştı” Liv Hospital Ankara Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Çelebi, “Amerika’dan sonra Avrupa’da ve Türkiye’de de yaklaşık 5 yıldır yaygınlaşmaya başladı. Klasik yöntemle de robotik yöntemle de yapılan diz protezi cerrahilerinden sonra hastaların diz ağrılarının yüzde 95’i geçiyor” dedi. Liv Hospital Ankara Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Çelebi, robotik diz protezi ameliyatlarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Halk arasında bilinen adıyla diz eklem kireçlenmesinin aslında bir eklemin içinde kireçlenme söz konusu olmadığını söyledi. Prof. Dr. Çelebi, “Tıptaki anlamıyla diz eklemini oluşturan kemiklerinin ucundaki kıkırdak sağlığının bozulması ve kıkırdak aşınmasıyla ortaya çıkan kıkırdak aşınınca da işte kemik yüzeylerinin birbirine temasının arttığı durumları ifade eden bir hastalıktır. Halk arasında kireçlenme olarak bilinmektedir. Genel olarak eklem kireçlenmesi hastaları da merak ediyor. Belli sebepleri olan durumlar var. Bunlar mesela ekleme yönelik travmalar, yaralanmalar, enfeksiyonlar, bazı metabolik hastalıklar olabilir. Bunlar eklemlerde kireçlenmeye sebep oluyor. Ama çoğu hastada bir süreç sonunda olduğunu görüyoruz. Aslında bir çeşit yaşlanma süreci var. Eklem sağlığı aslında zaman içinde herkeste bozuluyor. Ama bazılarınınki daha şiddetli ve daha hızlı olduğu için günlük hayatta zorluklara sebep olabiliyor. Risk faktörleri, cinsiyet maalesef kadınlarda daha fazla görülüyor. Yaşlandıkça görülüyor. Aşırı kilo problemi ya da normal kilonun üzerinde olma durumu risk faktörleri arasında yer almaktadır” diye konuştu. “Hastanın kilosu sebepler arasında” Prof. Dr. Çelebi, diz eklem kireçlerinin belirtileri ile ilgili, “Temel olarak hastaya en çok şikâyet veren belirti diz ağrısı. Özellikle başlangıçta hareketle oluyor. Bir müddet sonra hareket kapasitesi daha aza düşüyor. Kalkar kalkmaz başlıyor. Bir müddet sonra istirahatte oluyor. Daha ilerlese bazen hastaları gece uyandıran ağrılar oluyor. Temel şikâyet ağrı olarak karşımıza çıkıyor. Bir süre sonra eklem hareketi kısıtlılığı gelişiyor. Hastaların çömelme kabiliyetleri azalıyor. Uzun süre oturduklarında dizleri bükülü kaldığında ağrı şiddetlenebiliyor. Önlemek için alınabilecek durumlardan bahsettiğimizde, kilo kontrolüne dikkat edilmeli. Neticede bu biyomekanik rahatsızlık. Temelinde kıkırdak sağlığı bozuluyor, kıkırdak aşınıyor. Mekanik tarafı var; diz yük taşıyan bir eklem. Dolayısıyla bu da taşıdığı yük ile ilişkili. Dolayısıyla hastanın kilosu, yaptığı işler, hareketsizlik bunlara sebep oluyor” dedi. Tedavi yöntemleri Süreçte şikâyete göre, şikâyetin şiddetine göre çeşitli tedavi aşamalarının olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çelebi, “En son tedavi aşaması da artık eklem sağlığı tamamıyla bozulduğunda eklem yüzeylerini halk arasında ‘protez’ dediğimiz metal implantlarla ekran yüzeylerini değiştirmek. Bunun sonucu diz protezi ameliyatına kadar gidiyor. Tedavi yöntemleri arasında klasik diz protezi ile robotik diz protezi uygulamalar var. Her iki yöntemde de içeri yerleştirdiğimiz protez aynı. Geleneksel yöntem ile robotik yöntemin cerrah açısından ameliyat esnasında hastaya avantajları, ameliyat sonrasındaki erken dönemdeki avantajları ve uzun dönem avantajları robotik cerrahinin söz konusu. Robotik yardımlı diz protezi cerrahi tekniği, Amerika’da sonra Avrupa’da ve Türkiye’de de yaklaşık 5 yıldır yaygınlaşmaya başladı. Klasik yöntemle de robotik yöntemle de yapılan diz protezi cerrahilerinden sonra hastaların diz ağrılarının yüzde 95’i geçiyor” açıklamasında bulundu. “Dolayısıyla ameliyata başlamadan sonucu görebiliyorsunuz” Prof. Dr. Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Robotik cerrahi yöntemin birkaç avantajı vardır. Robotik yöntem ile ameliyat yaptığımızda daha az yumuşak doku ve kemik kesimi gerçekleştiriliyor. Dolayısıyla daha az kanama ve ameliyat sonrasında daha az ağrı oluyor. Hastanın özellikle ağrı ve kanama açısından ameliyat sonrası rehabilitasyonu robotik cerrahi sonrasında daha kolay oluyor. Bu da hasta açısından ilk 1 hafta-15 günü açık cerrahiye göre çok daha konforlu geçirmesini sağlıyor. Ağrısının azalması, harekete geri dönüşü ve hastanede kalış süresi kısalıyor. Ayrıca robotik yöntemin klasik yöntemden ayıran bir özelliği de ameliyat sırasında robotik kol kesik kılavuzu olarak devreye giriyor. Dolayısıyla tam net kesiler yapma imkânı tanıyor. Önemli bir avantajı da normalde biz hastaları istirahat halinde değerlendiriyoruz. Yani bir film çektiğimizde kimisi yatarak da çekiyor ama esasen yapabildiğimiz en iyi şey ayakta dizlerine yük verirken bir film çekmek. Dolayısıyla hastanın sadece o halini görüyoruz. Robot bize şu imkânı veriyor. Robot hastaya yerleştirdiğimiz iz sürücüler var. Sensörlerle anlık görüntü alıyor. Bilgisayar vasıtasıyla da ekrana yansıtıyor. Yani robot bize hastanın hem hastanın istirahat halindeki dizinin durumunu hem de diz hareket ederken ki dizin durumunu, dengesini, bağ dengesini, açılanmasını gösteriyor. Dolayısıyla aslında şikayetlere sebep olan hareket esnasındaki durumu eskiden biz değerlendiremezken şimdi robot vasıtasıyla bunu değerlendiriyoruz. Dolayısıyla bunu göz önüne alarak bir cerrahi plan yapabiliyoruz robotla. Hatta robot bunu otomatik kendisi yapabiliyor. Bize diyor ki, bu hastanın istirahatteki durumu, hareket halindeki durumu bu. Dolayısıyla ben size şöyle bir ameliyat öneriyorum. Bir avantaj daha sunuyor. Bu ameliyatın sonunda da sonuç bu oldu. Dolayısıyla ameliyata başlamadan sonucu görebiliyorsunuz.” “Protez ömrü 20-25 seneler kadar uzuyor” Protez cerrahinin en önemli sorunlarından birinin protezin ömrü olduğunu kaydeden Prof. Dr. Çelebi, “Robotik cerrahinin bir diğer önemli avantajı da şudur. Hastaya yerleştirdiğimiz diz protezinin bir ömrü var. Bir müddet sonra hiç problemsiz gitse de işler bir gevşeme problemi ortaya çıkıyor. Ortalama 15 yıl civarında klasik yöntemle yapılan protezler gevşiyor. Şimdi bu robotla tam milimetrik hareket halindeki dengesini de göze alarak ameliyatları yapabildiğimiz için çok iyi bir yumuşak doku, kemik dengesi sağlayabiliyoruz. Kireçlenmeye sebep olan biyomekanik sorunlar aynı zamanda yıllar içinde gevşemeye de sebep olabiliyordu. Robotik cerrahide biyomekanik denge çok daha iyi kurulabildiği için robotta beklenen protez ömrü 20-25 seneler olarak bekleniyor. Robotik cerrahi yöntem Türkiye’de birçok merkezde uygulanıyor. Ankara’da da bizden başka merkezlerde bulunuyor. Hızla da yaygınlaşıyor” dedi.