KÜLTÜR SANAT - 17 Aralık 2024 Salı 09:34

Maden ocağından vitrinlere; Oltu Taşı’nın hikayesi

A
A
A
Maden ocağından vitrinlere; Oltu Taşı’nın hikayesi

İnsanoğlunun bilinen en eski süs eşyalarından olan Oltu Taşı, Erzurum’un Oltu ilçesinde yöre insanının emeği ile yeraltından bin bir güçlükle çıkarılıyor.


Oltu Taşı’nın saklanması ve şekil verilmesi ayrı bir özen ve emek gerektiriyor. Her usta bir heykeltıraş titizliğinde çalışıyor, yumuşak Oltu Taşı’nı çifte su verilmiş bıçakla yontup zımparalayarak şekil veriyor. Tebeşir tozu ve zeytinyağı ile cilalanan taşlar, kolyeden küpeye, sigaralıktan yüzüğe pek çok süs eşyasına dönüşüyor. Özellikle erkeklerin elinden düşürmedikleri Oltu Taşı’ndan teşbihlerin namı artık ülkemiz sınırlarını da aştı. Fosilleşmiş reçine ya da fosilleşmiş ağaç gövdelerinden oluşan Oltu Taşı, yumuşak bir linyit türü olarak ifade ediliyır. Hakim renki siyahtır, ancak nadiren de olsa gri yeşilimsi renkli olanları da vardır. Oltu Taşı’nın tarihi Bronz Çağı’na dek uzanıyor. Zengin Romalılar’ın mücevherlerini ve değerli süs eşyalarını süslediği bilinirken. Ortaçağ’dan günümüze tesbihler, kutsal emanet sandıkları ve heykellerin bu siyah taştan yapıldığına dair sayısız eser bulunuyor . Yazılı kaynaklara göre, 17. yüzyılda Oltu Taşı’nın tozu doktorlar tarafından ilaç niyetine da kullanıldı.


Hava ile temas edince sertleşiyor


Oltu Taşı cevheri çok ince, zaman zaman kaybolan yani kırılmış damarlar halinde bulunduğundan çok fazla çıkarılamaz. Topraktan çıktığında çok yumuşak olmasına rağmen hava ile temas ettiğinde hemen sertleşir. Bu yüzden de galeriden çıkıp cilalanana kadar mutlaka nemli ortamda saklanıyor. Büyük emekle çıkarılan bu maden küçük atölyelere gönderiliyor. Atölyelerde, tasarlanan süs eşyalarına göre sınıflandırılan maden, el çarkı ile işleniyor. Taş ustaları bu işlemin yürek, sevgi ve her şeyden öte derin bir sabır istediğini anlatırken, “İşin püf noktası ise taşın yumuşak ve nemli kalmasının sağlanmasıdır. Bu yüzden işlenecek kadar maden, su içinde bırakılarak korunur. Geri kalanı ise yeniden toprağa gömülerek saklanır. Oltu Taşı’ndan en çok yapılan ve en çok tanınan ürün hiç şüphesiz tesbihlerdir. Ünü Türkiye dışına da yayılan Oltu Taşı tespihler, elde çekildikçe daha çok parlayıp güzelleşir. 33’lük olanına ’tek sayı1, 99’luk olanına uç sayı1 adı verilen tespihler gümüş işlemesine göre kuka (yuvarlak), kızılcık, mercimek, kesme gibi isimler alır” şeklinde konuştular.


İşte Oltu Taşı’nın ayırt edici özellikleri


Ülkemizde en çok coğrafi işaret sahip olan üçüncü şehir olan Erzurum, Gaziantep ve Konya ile bu anlamda yarış içinde bulunuyor. Türk Patent tarafından tescil edilen coğrafi işaretli Oltu Taşı’nın tanımı ve ayırt edici özellikleri ise şu şekilde ifade ediliyor, “Siyah Kehribar olarak da adlandırılan Oltu Taşı, tipik sedimenter teşekkülleridir. Neojen yaşlı birimlerinde 70-80 cm kalınlığında bir marıngrozu tabakası içinde azami birkaç cm kalınlığında, birkaç metre yataylık gösteren mercekler halinde bulunmaktadır. Bu tabakalar yer yer çatallanmış ve kırılmışlardır. Marın ve Killerden oluşan, filik karakterindeki merceklerin, şiddetli teknotizmaya maruz kalıp kıvrımlaşarak kırıldığı tahmin edilmektedir. Oltu Taşı çıkarmak için açılan galeriler içerisinde birçok bitki ve ağaç fosillerine de rastlanır. Oltu Taşının az da olsa damarlı olması nedeniyle tamamen pürüzsüz bir görünümü yoktur. Oltu Taşına elle temas halinde kadifemsi bir dokunuş hissi verir. Ayrıca zımpara kâğıdına sürüldüğünde kahverengi toz bırakır. Kolaylıkla çatlayıp kırılmaz ve uzun süre dayanıklıdır. Fiziksel Özellikleri Oltu Taşı’nın en dikkat çekici özelliği yer kabuğundan çıkarıldığında çok yumuşak, hava ile temas ettirilmediği sürece bu yumuşaklığını muhafaza edip, hava ile temas ettiğinde sertleşen, zengin, kompakt bir maddedir. Bu özelliklerinden dolayı Oltu Taşının işlenmesi kolay, işlendikçe hava ile temas ederek sertleşen, kullandıkça parlayan bir cevherdir. Genellikle siyah, bazen koyu kahverengi, nadiren gri ve yeşilimsi renklerde bulunur. Hava gazında alev çıkarak yanar ve geriye bir miktar kül bırakır. Yanma esnasında aniden soğutulursa camlaşır ve kalıp haline gelir. Sürtünme ile elektriklenir ve hafif cisimleri çeker. Oltu Taşı Mors sertlik cetveline göre 3 sertliğe sahip olup, özgül ağırlığı 1,26 olan bir cins jayettir. Oltu Taşı’nın parlatılmış bir kesitinin mikroskop altında yapılan incelemesinde; Linyit, Kil Plajları, Prit taneleri ve Reçine Emrenyasyonu gözlemlenir. Oltu Taşı, cevher mikroskobunda yapılmış olan kimyasal analizinde ise %77,95 karbon içermekte ve kalorifik değeri 8064 k cal/kg’a kadar ulaşmaktadır.”



Maden ocağından vitrinlere; Oltu Taşı’nın hikayesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Hayırsever iş insanı Asım Kocabıyık unutulmadı Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), kuruluşunun 50. yılında hayırsever iş insanı Asım Kocabıyık’ın adını yaşatmaya devam ediyor. BUÜ Gemlik Asım Kocabıyık Yerleşkesinde, 16-18 Aralık tarihleri arasında hayırsever iş insanı Asım Kocabıyık adına Bilim, Kültür, Sanat ve Spor Haftası düzenleniyor. Geleneksel olarak her yıl gerçekleştirilen programın bu yılki açılış törenine Gemlik Kaymakamı Osman Aslan Canbaba, BUÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Cafer Çiftçi ve Prof. Dr. Zekeriyya Arı, Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren, Gemlik Asım Kocabıyık MYO Müdürü Prof. Dr. Yahya Işık, kent yöneticileri, akademik ve idari personel, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğrenciler katıldı. Dijital dönüşüm çağı Törende konuşan BUÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Cafer Çiftçi, “Merhum Asım Kocabıyık, büyük bir müesses yapıyı meydana getirmiş, aynı zamanda bilimsel, sanatsal, kültürel ve sportif faaliyetlere de hayatı boyunca ve kurduğu vakıf vasıtasıyla hep destek olmuş bir isimdir. Başarıya giden yolda eğitim görmek ve çok çalışmak kadar başarılı insanların hayat hikayelerini okumak da önemlidir. Gençlerin Asım Bey’in hayat hikâyesini okuması, öğrendikleriyle akıl ve zekâları ile yenilikçi hareket etmeleri muhakkak ki çok önemlidir. Zira değişen çağ ile birlikte dijital dönüşüm ve buna benzer gelişimler, eski ölçütlerin yerini hızla aldı. Çağımızda gençler için en önemli şey dijitalleşme, dijital dönüşüm sürecidir. Gençlerimize tavsiyemiz, bu çağın gerisinde kalmamaları ve kendilerini geliştirmeleridir” diyerek etkinliğin düzenlenmesinde katkısı olan herkese teşekkürlerini iletti. Hizmette sınır tanınmamalı Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren ise; “Gemlik kampüsümüzde öğrencilerimizin yetişmesinde ortaya koyulan katkıları takdirle takip ediyoruz. Bundan sonra daha da artarak devam edeceğini umut ediyoruz; çünkü hiçbir şey stabil kalmamalı sürekli kendini geliştirmeli, bu hizmette de sınır tanımaz bir noktaya gelinmeli diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Asım Kocabıyık umuttur Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Aker, “Yüksekokulumuz öğrenci toplulukları 5 yıldır bu programı hazırlıyorlar. Öyle ki bu etkinlik eğitim sürecimizin bir parçası haline gelmiştir. Sayın Asım Kocabıyık’ın hayırseverliği her bir öğrencimize umuttur ve bu öğrencilerin hepsinde de rahmetli Asım Kocabıyık’ın katkısı vardır. Bu program gerçekten çok önemli, özellikle iş hayatından gelenlerin öğrencilerimize sunacağı çok değerli bilgiler olacaktır” açıklamasında bulundu. Hedef, yapay zeka üssü olmak Sözlerine merhum Asım Kocabıyık’ı anarak başlayan Gemlik Asım Kocabıyık Meslek Yüksek Okulu Müdürü Sayın Prof. Dr. Yahya Işık da; “Bugün geldiğimiz noktada yüksekokulumuzda 1440 öğrenciyle ülkemizin ihtiyacı olan nitelikli eleman yetiştirmenin, sektörde mümkün olduğu kadar işbirliğini geliştirmenin çabası içerisindeyiz. Burada bilgisayar programcılığı, bahçe tarımı, gıda teknolojisi, denizcilik ve liman işletmeciliği, harita kadastro, makine ve hibrit ve elektrikli taşıtlar teknolojisi bölümünü açtık. Gemlik’i, bir yapay zeka üssü haline getirmek için önümüzde ki 1-2 yıl içerisinde yapay zeka operatörlüğü programı açmış bulunacağız” dedi.
Bursa Gürsu Belediyesi bir çevre ödülü daha aldı Gürsu Belediyesi, yeşili ve doğayı koruyan projelere verdiği destek ve önemle ürettiği ‘Gürsu’da Sürdürülebilir Yeşil Bir Gelecek’ projesi ile Altın Karınca Ödül Yarışması’nda ödül almaya hak kazandı. Gürsu Belediyesi, 2022 yılında başlattığı "Gürsu’da Sürdürülebilir Yeşil Bir Gelecek Projesi" ile sıfır atık bilinci ve duyarlılığı oluşturmak amacıyla birçok kampanya ve program gerçekleştirdi. Geri dönüşüm oranlarını arttırmayı, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmayı, enerji verimliliği sağlamayı böylelikle karbon ayak izi azaltılmış, daha temiz, yaşanabilir ve sürdürülebilir bir çevre oluşturulmasına katkı sağlamayı başardı. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü tarafından uygulanan kapsamlı atık yönetimi sistemi sayesinde atık ayrıştırma oranları önemli ölçüde arttırılarak, geri dönüşüm miktarı yıllık 730 bin kilograma ulaştı. Sadece kullanılmış giyim eşyalarının geri kazanımından aylık ortalama 240 bin lira gelir elde edildi. Geliştirilen mobil uygulama sayesinde de, vatandaşların atık yönetimi süreçlerine aktif katılımı sağlanıyor, toplama faaliyetleri optimize ediliyor, ödüllendirme sistemiyle ilçe halkının yüzde 80’ine ulaşılarak sıfır atık bilinci arttırılıyor. Ayrıca belediye binalarında, park ve bahçelerde uygulanan yenilikçi enerji verimliliği uygulamaları sayesinde doğalgazda yüzde 15, elektrik tüketiminde yüzde 40 tasarruf sağlandı.