POLİTİKA - 15 Aralık 2024 Pazar 22:04

Cumhurbaşkanı Erdoğan Erzurum’da gençlerle buluştu

A
A
A

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da “Gençlik Buluşmaları” programında gençlerle bir araya geldi. Gençlerine güvenmeyen bir milletin geleceğinden umudunu kestiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı’nı gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz” dedi.

Erzurum Büyükşehir Belediyesi bünyesindeki Bilim Erzurum’da düzenlenen “Gençlik Buluşmaları” programına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerle her bir araya geldiğinde onların enerjisiyle, coşkusuyla, umuduyla adeta gençleştiklerini ifade ederek, “Dadaşlar diyarındaki bu birlikteliğimizin ülkemiz, milletimiz ve bilhassa gençlerimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Bunun için gerek Ankara ve İstanbul’daki programlarda, gerek şehir ziyaretlerimizde her fırsatta gençlerimizle bir araya gelmeye gayret ediyorum. Rahmetli Necip Fazıl ’Gençlik yaş değil, ruh işidir’ diyor. Fatih Sultan Mehmet Han 21 yaşında İstanbul’u fethederken hangi inanç ve azme sahipse, hükümdarlığının 46. yılında 73 yaşında çıktığı seferde hayata gözlerini yuman Kanuni de aynı hissiyatla hareket ediyor. Ben de burada Fatih’in yolundan giden bir gençlik, Kanuni’yi, Yavuz’u takip eden bir nesil görüyorum” dedi.

“Doğru bildiğimiz yolda kararlılıkla yürüdük”

Gençlerine güvenmeyen bir milletin geleceğinden umudunu kestiğini vurgulayan Erdoğan, “Biz siyasette, bürokraside, ticarette, sivil toplum faaliyetlerinde, hayatın her alanında gençlerimize güvendik, inandık, hep onların önünü açtık. Türk siyasetinde gençlere ve kadınlara hem il ve ilçe teşkilatları, hem genel merkez düzeyinde en üst seviyede temsil imkanını biz sağladık. Bunu yaparken elbette eski dönemlerin taassuplarının eseri direnişlerle, tepkilerle de karşılaştık. Ama hiçbirine kulak asmadık. Doğru bildiğimiz yolda kararlılıkla yürüdük. Hamdolsun uzun bir mücadelenin ardından gençlerimizin ve kadınlarımızın dinamizmini ülkemize kazandırmayı da başardık. Hep söylediğimiz gibi partimizin gençlik kollarını, sizleri geleceğe hazırlayan bir okul olarak kabul ettik. Gençlerimizi arka bahçemiz değil, asli yol ve mesai arkadaşlarımız olarak gördük. Sizler de bizleri mahcup etmediniz. Gayretinizle, azminizle, becerinizle hep yüzümüzü ağarttınız. Geçmişte partimizin gençlik ve kadın kollarında görev alan yüzlerce, binlerce arkadaşımız bunun en güzel örnekleridir. Bu arkadaşlarımız kimi kendi işinde, kimi kamu yönetiminde, kimi siyasette, kimi uluslararası alanda şu anda başarıdan başarıya koşuyor. Parlamentodan kamu yönetimine ve araştırma geliştirmeye kadar her platformda ülkemize eşsiz hizmetler sunan gençlerimizle gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye Yüzyılı’nı gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz”

Bu seviyeye gelmenin kolay olmadığını ve bir şeyin daha idraki içerisinde olduklarını söyleyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gençliğine güvenmeyen kusura bakmayın nal toplar. Sevgili gençler, bizler bundan sonraki süreç içinde özellikle gençlerimize süratle daha farklı imkanlar vermek suretiyle eğitimden sağlığa, spordan teknolojiye ihtiyaç duydukları tüm alanlarda gereken altyapıyı sağlamaya devam edeceğiz. Hepsinden önemlisi gençlerimize biz bu özgüveni kazandırdık. Daha düne kadar gençlerimizin en büyük hayali okulunu bitirdikten sonra KPSS’de iyi bir puan alarak memuriyete girmekti. Şimdi aynı gençler, ülkenin sınırlarını aşıp dünyayı kucaklayan bir vizyonla TEKNOFEST ruhuna hayat veriyor. Türkiye Yüzyılı’nı işte bu gençlerimizle birlikte inşa ediyoruz. İstanbul’un fethinin 600. yılı olan 2053 vizyonumuzu işte bu gençlerimiz şekillendirecek, ilmik ilmik örecek. Malazgirt Zaferi’nin bininci yılında ülkemizi diplomasiden ekonomiye, güvenlikten temel hizmet alanlarına kadar her alanda dünyada ilk sıralara çıkartacak olan yine siz ve sizden sonraki nesillerdir.”

“Hepinize, her birinizin hayaline ihtiyacımız var “

Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere seslenirken, “Gençler siz bakmayın birilerinin ülkesini beğenmeyip yurt dışı güzellemesi yaptığına. ’Ben varım’ diyeceksiniz. Sosyal medyada art niyetli olarak dolaşıma sokulan ’Türkiye bir doktor, mühendis, sanatçı kaybetti. Filanca ülke şunu kazandı’ görüntülerinin devamı hiçte öyle söylendiği gibi olmuyor. Bu ülkenin, bu devletin sağladığı imkanlarla eğitim hayatlarını tamamlayıp, iş tecrübesi edinip, sonra yurt dışına gidenlerin çoğu hayal kırıklığıyla geri dönmenin ne yazık ki yollarını arıyor. Oralarda kalanların bir bölümünün de geri dönmeyi kendilerine yediremedikleri için yaşadıkları sıkıntılara özellikle göğüs gerdiklerini biliyoruz. Her ne şekilde olursa olsun teröre bulaşmamış ve bu şartla bu ülkenin kapıları da, milletimizin gönlü de tüm evlatlarına sonuna kadar açıktır. Bizim keyfi yere feda edecek tek bir insanımız, tek bir gencimiz yoktur. Hepinize, her birinizin hayaline, birikimine, becerisine bizim ihtiyacımız var. Unutmayınız. Yalan bire kırk veren zehirli bir tohum gibidir. Halbuki biz bire yüz veren bilginin, bilimin, hakikatin peşindeyiz. Gençlerimizden beklentimiz zeka ve kabiliyetleriyle işte bu bereketli hasadı milletimize kazandırmadır. Dadaşlar diyarının gençlerinin bu kutlu yürüyüşte en önde yer alacaklarından şüphe duymuyorum. Rabbim yolumuzu, bahtınızı açık etsin diyorum” şeklinde konuştu.

“Gençler nedense evlenmiyor, boşanmalar da artıyor”

Aile kavramının çok kutsal bir kavram olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ki bizim milletimizin aile kavramı noktasında geçmişten bugüne farklı bir kudsiyeti var. Onun için de tabii bu kavrama hep birlikte sahip çıkmamız lazım. Özellikle üniversite gençliğimizin kavramı üzerindeki duruşu çok farklı olması lazım. Mesela bizim şu anda üzerinde durduğumuz bir konu; gençler nedense evlenmiyor, boşanmalar da artıyor. Yani erkekler kızlara karşı, kızlar erkeklere karşı evlilikte çok sıkıntılı. Bunu aşmamız lazım. Zaman zaman ben de, arkadaşlarım da yardımcı olmak istiyoruz, aracı olalım diyoruz. Ama bakıyorsun maalesef kızlara erkek, erkeklere kız beğendiremiyoruz. Bu konuda işi çok uzatmayalım. Ben 25 yaşında evlendim. Ama şimdi bakıyoruz yani 30, 35, 40, alıp başını gidiyor. Bir an önce evliliği yapmak lazım. Ve gençler nasibinizi böyle 30, 40 bu yaşlarda değil, gençlik yaşında halletmek lazım. Ve bir de tabii bizim bir kutsalımız daha var. Yani bu LGBT, MGBT filan bu işlere de karşıyız” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sarı Gelin” türküsüne eşlik etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gençlerin sorularına cevap verirken,“Biz yatalım kalkalım, bol bol dua edelim, iyi ki onların eline bu ülke kalmadı. Bunlar, biliyorsunuz belediyelerde hangi sefaleti bizlere yaşatıyorlar, değil mi? Bir de oraya kalsaydı” diye konuştu.

“Gençlik Buluşması” programında Ferhat Göçer konser verirken, sinevizyon gösterimi de yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ferhat Göçer’in seslendirdiği “Sarı Gelin” türküsüne eşlik etti.

Muhammet Ertuğrul Polat - Mehmet Emin Kızılca



 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TBMM Genel Kurulu’nda 2025 bütçe görüşmeleri Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “Türkiye, 8. sınıf fen bilimleri alanında Avrupa ülkeleri arasında 3. sırada yer alarak, bu alandaki başarısını bir kez daha ortaya koymuştur. Dahası fen bilimleri alanında OECD üyesi ülkeler arasında puanını en fazla artıran birinci ülke, matematik alanında ise puanını en fazla artıran ikinci ülke olmayı başarmıştır” dedi. Milli Eğitim Bakanı Yusuf, 2025 Merkezi Yönetim Bütçe ve 2023 Kesin Hesap Kanun Teklifi görüşmelerinin sürdüğü TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Tekin, eğitimin yalnızca belirli mekânlara özgülenebilecek formel süreçlere işaret eden temel bir insan hakkı olmadığını, aynı zamanda en geniş anlamıyla demokrasinin teminatı, toplumsal adaletin güvencesi ve sürdürülebilir kalkınmanın lokomotifi olduğunun altını çizdi. Bakan Tekin, “Her bir bireyin kendi potansiyelini gerçekleştirebilmesinin vasıtası, toplumsal gelişme ve kalkınmanın tabii yolu, milli kimliği inşa ve tahkim etmenin felsefi temeli ve evrensel olana katılmanın rasyonel imkânıdır. Bu çok yönlü işlev ve önemi dolayısıyla eğitim kavramı kısa, orta ve uzun vadeli tüm eylem planlarının en merkezi olgusu olarak öne çıkmaktadır. Nitekim bizler de Milli Eğitim Bakanlığı olarak bu bilinçle hareket ediyor, gerek Anayasamızla gerekse ülkemizin taraf olduğu muhtelif uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış olan eğitim hakkının tüm yönleriyle tahakkuk etmesi ve her alanda işlevsel olması için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’den Avrupa Konseyi Sözleşmelerine kadar uluslararası taahhütlerimiz doğrultusunda insan haklarına dayalı bir eğitim politikasını tesis etme çabası içindeyiz” ifadelerini kullandı. "Eğitim sistemimiz artık insan haklarını, demokratik değerleri ve milli hassasiyetleri aynı potada eriterek milletimizin tarihi yürüyüşüne rehberlik etmektedir" Tekin şöyle konuştu: “Adaletsiz katsayı uygulamalarıyla Anadolu’nun evlatlarının yollarını kapatan, başörtüsü yasağıyla genç kızlarımızı üniversite kapılarından geri çeviren, milli ve manevi değerlerimize sırt çeviren, antidemokratik dayatmalarla milletimizin inançlarını baskı altına almaya çalışan ve kendi kültürüne yabancılaşmış zihniyet, tarih önünde mahkûm edilmiştir. Memnuniyetle ifade etmek isterim ki o günler artık geride kalmıştır. AK Parti iktidarlarının kümülatif birikimleri eşliğinde devam eden demokrasi yolculuğumuz boyunca her türlü yasakçı anlayışla mücadele edilmiş ve tüm baskıcı yaklaşımlar tarihin tozlu raflarına kaldırılmıştır. Bu dönemde milletimizin bütün renklerini ve inançlarını kucaklayan, ’vicdanlara hürriyet, inançlara serbestiyet’ tanıyan özgürlükçü bir laiklik anlayışı benimsenmiştir. Yasakçı zihniyet tasfiye edilirken, inanç ve düşünce hürriyetini devletin teminatı altına alan ve bireylerin vicdanlarını özgürleştiren bir düzen inşa edilmiştir. Yasaklarla örülmüş bu hazin geçmişi ardımızda bırakmanın huzuru ve özgüveniyle ülkemiz her alanda büyük bir gelişme ivmesi yakalamış, eğitim ise bu sürecin lokomotif alanlarından biri olmuştur. Eğitim sistemimiz artık insan haklarını, demokratik değerleri ve milli hassasiyetleri aynı potada eriterek milletimizin tarihi yürüyüşüne rehberlik etmektedir. Hiçbir ideolojinin ya da dogmanın arkasına saklanmadan, her bireye eşit fırsatlar sunmayı hedefleyen bu vizyon, eğitimde adaleti ve toplumsal barışı esas almaktadır.” Eğitimin AK Parti hükümetlerinin daima önceliği olduğunu ve bütçelerinde en büyük payın eğitime ayrıldığını ifade eden Tekin, “Eğitim alanındaki tüm yatırımlarımızın ardında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliği ve vizyonu bulunmaktadır. Kendilerine, eğitimi her zaman öncelikli gören yaklaşımları için şahsım ve Bakanlığımız adına şükranlarımı sunuyorum. Milli Eğitim Bakanlığı, 2002 yılında merkezi yönetim bütçesinden en büyük payı alan 4. kurum iken, 2003’ten itibaren bu sıralamada en üst sıraya yükselmiştir. 2025 yılı itibarıyla eğitim bütçemiz 2 trilyon 186 milyar TL’lik bir kaynakla merkezi yönetim bütçesinin yüzde 14,84’üne tekabül etmektedir. Müsaadenizle bugün itibarıyla eğitimde ulaştığımız seviyeyi temel göstergeler açısından ve muhtelif rakamlar eşliğinde sizlerle paylaşmak istiyorum. Komisyon görüşmelerinde tüm detaylarıyla sunduğumuz üzere derslik sayımız 2002’de 367 bin iken, bugün 734 bine ulaşmıştır. Bu sayede derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 36’dan 23’e, ortaöğretimde ise 30’dan 22’ye düşmüştür. Öğretmen kadromuz 2002’de resmi okullarımızda 515 bin iken, bugün 1 milyon 42 bini aşmıştır. Görevdeki öğretmenlerimizin yüzde 79’u hükümetlerimiz döneminde atanmış, bu süreçte toplam 819 bin öğretmenimizin ataması gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Bakanlığımıza bağlı özel okullarımızda da 164 bin öğretmen görev yapmaktadır. Böylece eğitim sistemimizde gerçekleştirdiğimiz iyileştirmeler sayesinde ülkemiz OECD ortalamalarına erişmiş ve uluslararası göstergelerde hak ettiği konuma ulaşmıştır. Bu başarı, ülkemiz adına gurur verici, çocuklarımız adına ise memnuniyet veren bir kazanımdır” şeklinde konuştu. "Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanlarında performansını istikrarlı bir şekilde artıran yalnızca dört ülkeden biri olmuştur" Tekin, PISA raporruna değinerek, “Aralık 2023’te yayımlanan PISA 2022 raporuna göre, Türkiye son 20 yılda matematik ve fen bilimleri alanlarında performansını istikrarlı bir şekilde artıran yalnızca dört ülkeden biri olmuştur. Ayrıca fiziksel ve sosyal öğrenme ortamları açısından Türkiye’nin OECD ülkelerinden daha iyi bir seviyede olduğu tespit edilmiştir. Benzer şekilde 4 Aralık 2024’te yayımlanan TIMSS 2023 sonuçları da bu başarıyı pekiştiren diğer önemli bir kaynaktır. TIMSS 2023 raporuna göre, Türkiye hem kısa hem de uzun vadede performansını istikrarlı bir şekilde artıran ülkeler arasında yer almaktadır. Özellikle 4. sınıf düzeyindeki sonuçlar, Avrupa ve OECD ülkeleri arasında Türkiye’nin elde ettiği başarıların kanıtıdır. Türkiye, 4. sınıf fen bilimleri alanında Avrupa ülkeleri arasında birinci sırada, matematik alanında ise 2. sırada yer almıştır. Bu başarının daha çarpıcı bir boyutu ise, Türkiye’nin uygulamaya katılan tüm ülkeler ve OECD ülkeleri arasında her iki alanda da puanını en fazla artıran ülke olmasıdır. Örneğin 4. sınıf matematik alanında Türkiye, ilk defa uygulamaya dâhil olduğu 2011 yılında 50 ülke arasında 469 puanla 35. sırada iken, TIMSS 2023 uygulamasında puanını 553’e yükseltmiştir. Bu puanla Türkiye araştırmaya katılan ülkeler arasında 8. sırada, OECD üyesi ülkeler arasında ise 4. sırada yer almıştır. Matematik alanındaki bu dikkat çekici yükseliş, fen bilimleri alanındaki başarılarımızla da taçlanmıştır. Türkiye 4. sınıf fen bilimleri alanında uygulamaya ilk kez dâhil olduğu 2011 yılında 463 puanla 36. sırada iken, TIMSS 2023 uygulamasında 570 puanla araştırmaya katılan ülkeler arasında 4. sıraya, OECD üyesi ülkeler arasında ise 2. sıraya yükselmiştir. Uygulamaya katılan ülkelerin ortalamasından tam 76 puan daha yüksek bir performans sergilediğimizin altını özellikle çizmek isterim. Bu sonuçlar, Türkiye’nin eğitimdeki ilerlemesini uzun vadeli bir süreçte nasıl istikrarlı bir şekilde sürdürdüğünü de ortaya koymaktadır. 8. sınıf düzeyindeki sonuçlar da Türkiye’nin eğitimde kat ettiği mesafeyi güçlü bir şekilde teyit etmektedir. Bildiğiniz üzere 8. sınıf düzeyinde uygulamaya ilk defa 1999 yılında dâhil olduk. Katıldığımız bu ilk uygulamada 38 ülke arasında matematikte 429 puanla 31, fen bilimlerinde ise 433 puanla 33. sıradaydık. 2023 uygulamasında ise 44 ülke arasında matematik alanında 509 puanla 13, fen bilimlerinde ise 530 puanla 7. sırada yer aldık. Türkiye, 8. sınıf fen bilimleri alanında Avrupa ülkeleri arasında 3. sırada yer alarak, bu alandaki başarısını bir kez daha ortaya koymuştur. Dahası fen bilimleri alanında OECD üyesi ülkeler arasında puanını en fazla artıran birinci ülke, matematik alanında ise puanını en fazla artıran 2. ülke olmayı başarmıştır” dedi.