GÜNDEM - 15 Kasım 2024 Cuma 08:42

Üzümlü’ye yerleştirilen Ahıska Türkleri huzur içinde yaşıyor

A
A
A
Üzümlü’ye yerleştirilen Ahıska Türkleri huzur içinde yaşıyor

Erzincan’ın Üzümlü ilçesinde yaşayan Ahıska Türkleri, aradan yıllar geçmesine rağmen sürgün edilişlerini unutamıyor.


Vatanlarından 80 yıl önce sürgün edilen Ahıska Türkleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 2015 yılında Türkiye’ye getirilerek Erzincan’ın Üzümlü ilçesine yerleştirildi. Üzümlü’de Ahıska Türkü aileler, sürgün yıllarının ardından vatan toprağında huzurla yaşamlarını sürdürüyor. Sovyetler Birliği tarafından 14 Kasım 1944’te Gürcistan’ın Ahıska bölgesinden sürgün edilen Ahıska Türkleri, yıllarca devam eden sürgünün ardından Türkiye’de olmanın mutluluğunu yaşıyor.


Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla 2015 yılında Ukrayna’dan getirilerek yerleştirildikleri Üzümlü’de yeni bir hayata başlayan Ahıska Türkleri, 80 yıl önceki acı dolu günleri ve zorlukları hafızalarından silemiyor.


“Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bize sahip çıktı”


Sürgün yıllarında çok acılar çektiklerini anlatan Dünya Ahıska Türkleri Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov, kendilerine kucak açan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a minnet duyduklarını söyledi. Ziyatdin Kassanov, “Ahıskalılar için bu sene çok önemli bir senedir. 1944’te sürüldük, bu sene 80. yıl dönümü olacak. Gerçekten biz Türk toplumu olarak çok eziyet çektik ve üç kere sürgüne uğradık. 2015’ten bu yana Ahıska Türkleri için yeni bir sayfa ve dönem açıldı. Bu dönemin mimarı da Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. 2015’te müracaat ettik, Ukrayna’da sayısı 4 bine yakın Ahıska Türkleri yurtsuz ve evsiz kaldı. Cumhurbaşkanımız hemen karar verdi ve onların hepsini Türkiye’ye getirdik. Türk milleti ve Cumhurbaşkanımız bizi bırakmadı ve dar günümüzde sahip çıktılar. Bizleri bu güzel yurdumuza, Türkiye’mize getirerek Erzincan’a yerleştirdiler. Ahıska Türkleri bundan sonra azap, eziyet görmesin. Erzincan daimi yurt olsun. Bizim amacımız Türkiye’miz güçlü olsun. Allah Cumhurbaşkanımızı ve Türk milletini korusun” dedi.


Öte yandan Ahıska sürgünün 80. yılı münasebetiyle Üzümlü’de anma programı düzenlendi. Düzenlenen programa Kaymakam Mehmet Erdem Akbulut, Erzincan Belediye Başkanı Bekir Aksun, ilçe protokolü ve Ahıskalı vatandaşlar katıldı.


Kaymakam Akbulut, tarihe kara bir leke olarak geçen sürgünde hayatını kaybeden Ahıska Türklerini saygı ve rahmetle yad etti.



Üzümlü’ye yerleştirilen Ahıska Türkleri huzur içinde yaşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Özel sektörün yurt dışı kredi borcu Eylül ayında 178,5 milyar dolar oldu Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 14,3 milyar ABD doları artarak 178,5 milyar ABD doları oldu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 14,3 milyar ABD doları artarak 178,5 milyar ABD doları oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 10,2 milyar ABD doları artarak 165,2 milyar ABD doları; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 4,1 milyar ABD doları artarak 13,3 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği gözlendi. Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,7 milyar ABD doları arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 3,6 milyar ABD doları artışla 18,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 188 milyon ABD doları azalmış, tahvil stoku ise 52 milyon ABD doları azalarak 1,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 2,2 milyar ABD doları arttığı, tahvil stokunun ise 2,2 milyar ABD doları artarak 12,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,8 milyar ABD doları artışla 7,3 milyar ABD doları; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 479 milyon ABD doları azalışla 1,1 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti. Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Eylül sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 5,1 milyar ABD doları artarak 111,9 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 3,5 milyar ABD doları artarak 11,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 57,6’sının ABD doları, yüzde 35,0’ının Euro, yüzde 2,5’inin Türk lirası ve yüzde 4,9’unun ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 43,8’inin ABD doları, yüzde 15,9’unun Euro, yüzde 35,3’ünün Türk lirası ve yüzde 5,0’ının diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü. Sektör dağılımı incelendiğinde, Eylül sonu itibarıyla, 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,6’sını finansal kuruluşların, yüzde 62,4’ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur. Aynı dönemde, 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 78,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 21,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu. Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Eylül sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 54,3 milyar ABD doları tutarında olduğu gözlendi.
Hatay Ağaca bağladığı dini nikahlı eşini ve 2 çocuğunu öldüren babaya 3 kez ağırlaştırılmış müebbet Hatay’da dini nikahlı hamile eşini ve iki çocuğunu öldüren şahıs, yargılandığı mahkemede üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Avukat Mehtap Sert, sanığın anneyi ağaca bağlayarak av tüfeğiyle önce evlatlarını, sonra da hamile kadını öldürdüğünün ortaya çıktığını söyledi. Hatay’ın İskenderun ilçesinde geçtiğimiz şubat ayında meydaan gelen olayda, 7 aylık hamile olan Selma Abacı (33) ve çocukları 2 yaşındaki Sait Kerim Abacı ve 1 yaşındaki Hamza Azat Abacı’nın cansız bedenleri Bitişik Mahallesi Demen Yaylası’nda çukura gömülmüş halde bulunmuştu. Av tüfeğiyle vurulan 3 kişinin cansız bedenlerinin bulunmasının ardından olayın faali baba Turgay Kaya, JASAT ekipleri tarafından yakalanmıştı. Kaya’nın Selma Abacı’nın dini nikahlı eşi olduğu ortaya çıkmıştı. Olayla ilgili İskenderun 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, sanık Turgay Kaya tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Sanık Kaya, mahkemede çocukların babası olduğunu kabul ederken, cinayetleri kendisinin gerçekleştirmediğini iddia etti. Mahkeme heyeti, sanık Kaya’yı "canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. “Selma Abacı’yı ağaca bağlayıp katletmiş, çocukları da onun gözünün önünde av silahıyla vurarak öldürmüştü” Abacı ailesinin avukatı Mehtap Sert, duruşma sonrası yaptığı açıklamada, “6 Şubat 2024 tarihinde 7 aylık hamile Selma Abacı, 2 yaşındaki Kerim ve 1 yaşındaki Azad’ın kaybolduğuna dair annesi tarafından bir ihbarda bulunuldu. İhbar neticesinde günlerce yapılan arama sonucunda jandarmanın annenin ’Bu öldürmüştür’ dediği Turgay Kaya’yı takip etmesi neticesinde olay ortaya çıktı. Gerçekten de yaylaya götürerek Selma Abacı’yı ağaca bağlayıp katletmiş, çocukları da onun gözünün önünde av silahıyla vurarak öldürmüştü. Ölüleri yok etmek için gübre taşırken jandarmanın takibi sonucunda ele geçirildi. Yakalandıktan sonra gözaltı aşamasında ilk olarak suçunu itiraf etti. Mütalaada kendisi hakkında TCK 82. maddenin canavarca hisle dini nikahlı eşi hamile Selma Abacı’yı ve kendini koruyamayacak derecede çocukları öldürmekten 3’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldı. Depremden kaynaklı başka bir cezaevine nakledildi, İskenderun Cezaevi’nde değil” dedi.