EKONOMİ - 15 Kasım 2024 Cuma 10:18

Özel sektörün yurt dışı kredi borcu Eylül ayında 178,5 milyar dolar oldu

A
A
A
Özel sektörün yurt dışı kredi borcu Eylül ayında 178,5 milyar dolar oldu

Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 14,3 milyar ABD doları artarak 178,5 milyar ABD doları oldu.



Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Özel Sektörün Yurt Dışından Sağladığı Kredi Borcu Gelişmeleri’ni açıkladı. Buna göre Eylül sonu itibarıyla, özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, 2023 yıl sonuna göre 14,3 milyar ABD doları artarak 178,5 milyar ABD doları oldu. Vadeye göre incelendiğinde, 2023 yıl sonuna göre, uzun vadeli kredi borcunun 10,2 milyar ABD doları artarak 165,2 milyar ABD doları; kısa vadeli kredi borcunun (ticari krediler hariç) ise 4,1 milyar ABD doları artarak 13,3 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleştiği gözlendi.


Borçluya göre dağılıma bakıldığında, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, bir önceki yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmalarının 1,7 milyar ABD doları arttığı, tahvil ihracı biçimindeki borçlanmalarının ise 3,6 milyar ABD doları artışla 18,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Aynı dönemde, bankacılık dışı finansal kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları 188 milyon ABD doları azalmış, tahvil stoku ise 52 milyon ABD doları azalarak 1,1 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleşti. Söz konusu dönemde, finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmalarının 2,2 milyar ABD doları arttığı, tahvil stokunun ise 2,2 milyar ABD doları artarak 12,9 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, 2023 yıl sonuna göre bankaların kredi biçimindeki borçlanmaları 2,8 milyar ABD doları artışla 7,3 milyar ABD doları; finansal olmayan kuruluşların kredi biçimindeki borçlanmaları ise 479 milyon ABD doları azalışla 1,1 milyar ABD doları düzeyinde gerçekleşti.


Alacaklıya göre dağılım incelendiğinde, uzun vadeli kredi borcuna ilişkin olarak, Eylül sonu itibarıyla tahvil hariç özel alacaklılara olan borç, bir önceki yıl sonuna göre 5,1 milyar ABD doları artarak 111,9 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Kısa vadeli kredi borcuna ilişkin olarak ise, tahvil hariç özel alacaklılara olan borcun bir önceki yıl sonuna göre 3,5 milyar ABD doları artarak 11,4 milyar ABD doları seviyesinde gerçekleştiği gözlendi.


Döviz kompozisyonuna bakıldığında, 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli kredi borcunun yüzde 57,6’sının ABD doları, yüzde 35,0’ının Euro, yüzde 2,5’inin Türk lirası ve yüzde 4,9’unun ise diğer döviz cinslerinden oluştuğu ve 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli kredi borcunun ise yüzde 43,8’inin ABD doları, yüzde 15,9’unun Euro, yüzde 35,3’ünün Türk lirası ve yüzde 5,0’ının diğer döviz cinslerinden oluştuğu görüldü.


Sektör dağılımı incelendiğinde, Eylül sonu itibarıyla, 165,2 milyar ABD doları tutarındaki uzun vadeli toplam kredi borcunun yüzde 37,6’sını finansal kuruluşların, yüzde 62,4’ünü ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturmuştur. Aynı dönemde, 13,3 milyar ABD doları tutarındaki kısa vadeli toplam kredi borcunun yüzde 78,5’ini finansal kuruluşların, yüzde 21,5’ini ise finansal olmayan kuruluşların borcu oluşturdu.


Özel sektörün yurt dışından sağladığı toplam kredi borcu, Eylül sonu itibarıyla kalan vadeye göre incelendiğinde, 1 yıl içinde gerçekleştirilecek olan anapara geri ödemelerinin toplam 54,3 milyar ABD doları tutarında olduğu gözlendi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÖSYM’nin 50’nci yılında, bin 500 fidan toprakla buluştu ÖSYM Başkanlığı, 50’nci kuruluş yılı dolayısıyla Atatürk Orman Çiftliği’nde 50’nci Yıl Hatıra Ormanı için ağaç dikim etkinliği düzenledi. Bu çerçevede bin 500 fidan dikileceğini belirten ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, doğaya katkı sağlamanın ve gelecek nesillere yeşil bir dünya bırakmanın önemini de vurguladı. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığı’nın kuruluşunun 50’nci yılı nedeniyle, ÖSYM Başkanlığı 50. Yıl Hatıra Ormanı oluşturmak için ağaç dikim etkinliği düzenledi. Atatürk Orman Çiftliği’nde düzenlenen etkinlikte konuşan ÖSYM Başkanı Bayram Ali Ersoy, “Bugün burada ÖSYM’nin ellinci yılını kutluyoruz. 50’nci etkinlikleri kapsamında ÖSYM 50. Yıl Hatıra Ormanına Ağaç dikimine bin 500 ağacın dikimi için burada bulunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde başlatılan ‘Geleceğe Nefes, Dünyaya Nefes’ kapsamında bizler inşallah yeşil bir dünya çalışması için ÖSYM olarak böyle bir sorumluluk almaktan mutluluk, onur ve gurur duyuyoruz" dedi. "‘Kıyametin yarın kopacağını bilseniz dahi elinizde bir fidan olsa o fidanı dikin’" Dikilen her ağacın bir nefes olarak dünyaya yayıldığını kaydeden Ersoy, "İnşallah buradaki nefes tüm dünyaya yayılır ve özellikle Gazze’de nefes bulur ve Gazze’deki zulmün ortadan kalkmasına sebep olur. Biliyorsunuz iklim krizinin yaygınlaştığı bu günlerde bizler de bir fidan dikerek bir nebze de olsun bu krizin geriye gitmesi için çalışma yapıyoruz, sorumluluk alıyoruz. Hazreti Peygamber Efendimiz’in (sallallâhu aleyhi vesellem) belirttiği gibi ‘kıyametin yarın kopacağını bilseniz dahi elinizde bir fidan olsa o fidanı dikin’ diyen medeniyetin temsilcileriyiz bizler. Dolayısıyla bizler için biliyorsunuz toprak kutsaldır, anadır, yardır, su azizdir. Atalarımızdan gelen bu öğreti doğrultusunda bizler de inşallah onların bize vermiş olduğu bir öğretiyi bizden sonraki nesillere taşımanın derdindeyiz. Bizden sonraki gençlere daha yaşanılabilir bir dünya yeşil bir dünya bırakmanın derdindeyiz” diye konuştu.
Eskişehir Bakan Tunç: "Yassıada yargısını özlüyorlar" Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeler hakkında başlatılan soruşturma hakkında “Burada denetimden çekinmeye gerek yok. Bir eksiğiniz, kusurunuz var ise telaşlanırsınız. Bir eksiğiniz yoksa, müfettişin özellikle araştırmak istediği konularla ilgili cevaplarınızı verirseniz zaten bir telaşınıza gerek yok” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bir dizi programa katılım sağlamak üzere Eskişehir’e geldi. İlk olarak Eskişehir Valiliğine ziyarette bulunan Bakan Tunç, Vali Hüseyin Aksoy ile makamında görüştü. Ardından açıklamalarda bulunan Bakan Tunç, gündeme dair önemli konulara değindi. “Bir kusurunuz yoksa telaşlanmaya gerek yok” Bakan Tunç, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerine yönelik başlatılan soruşturma ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adalet sistemin yönelik söylemlerine cevap verdi. Tunç, Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerine yönelik incelemelerin başlatıldığını hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti: “Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerinde bir takım organizasyonlarıyla ilgili bir inceleme başlatıldı. İçişleri Bakanlığı tarafından müfettişler gönderildi. Onlar incelemelerini yapıyorlar. Belediyelerin, kamu iradelerin denetimi söz konusu burada. Hem Sayıştay denetimine tabidirler, hem de İçişleri Bakanlığının denetimine tabidirler. Burada denetimden çekinmeye gerek yok. Bir eksiğiniz, kusurunuz var ise telaşlanırsınız. Bir eksiğiniz yoksa, müfettişin özellikle araştırmak istediği konularla ilgili cevaplarınızı verirseniz zaten bir telaşınıza gerek yok. Burada bir suçluluk telaşında bulunmamak gerekir. Özellikle yargı ile cümle kurarken, haddi aşmamak gerekir. Yargı tacizi ne demek. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti. Anayasamızın 138’inci maddesi ‘Yargı tarafsız ve bağımsızdır. Yargı hiç kimseden talimat almaz ve hiçbir talimatı da dikkate almaz’ dolayısıyla bağımsız ve tarafsız yargının başlatmış olduğu soruşturmaları yargı tacizi şeklinde değerlendirmek şuursuz bir harekettir. Özellikle belli sorumluluk makamında olan kişilerin komu yöneticilerin, belediye başkanlarının yargı ile ilgili cümleleri sarf ederken, dikkatli olmaları lazım. 25 bin hakim ve savcımız var. Yargının yapmış olduğu işlemler noktasında siz eğer yargı tacizi burada haksızca üzerimize geliyorlar şeklindeki cümleler, sarf ederseniz, demek ki gizlediğiniz bir şey mi var? der kamuoyu. Burada hukukun üstünlüğü endeksiyle değerlendirme yapmak Türkiye ile ilgili böyle bir değerlendirme yapmak bir belediye başkanının haddi de değil, hakkı da değil.” “Yassıada yargısını özlüyorlar” İmamoğlu’nun "Yargı sistemi hiç bu kadar dibe düşmemişti" söylemlerine cevap veren Bakan Tunç, şunları söyledi: “Masa başında hazırlanmış bir değeri olmayan, sırf Türkiye’yi karalamaya yönelik bu tür endeksleri öne alarak, adeta onların Türkiye’de sözcülüğünü yaparak Türk yargısını bağımsız olmamakla, Türkiye’de hukuka güven olmamakla suçlamak, Türkiye Cumhuriyeti Devletine büyük bir haksızlıktır. İhtilal dönemlerinde bile böyle bir yargı yoktu. Yargı o zaman ki kadar ki dibe düşmemişti gibi söylemlerde bulunmak haddi tamamen aşmaktır. Bunu kabul etmek mümkün değildir. 27 Mayıs yargısı 28 Şubat yargısı 12 Eylül yargısı ile kıyaslıyor ve o kadar dibe düşmemişti diyor. Bu Yassıada yargısını özlemektir. Yargı kimsenin arka bahçesi değildir.”