EKONOMİ - 14 Kasım 2024 Perşembe 08:10

Tatlısu köyü, Çileğin merkezi olacak

A
A
A
Tatlısu köyü, Çileğin merkezi olacak

Erzincan’da sektörün son gözdelerinden biri çilek oldu. Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatıyla merkeze bağlı Tatlısu köyü, çileğin merkezi olacak.


Erzincan tarım sektöründe projeler ardı ardına hayata geçirilmeye devam ediyor. Son birkaç yıl içerisinde Merkeze bağlı Tatlısu köyünde çilek yetiştiriciliğinin başarılı sonuçlar vermesi, yılda 2 kez ürün alma imkanının olması, rakımı ve coğrafi şartlarına bağlı olarak hem kalite hem de aroma noktasında piyasanın taleplerine cevap veren ürün kalitesi ile Tatlısu köyünde yeni proje hayata geçirildi.


Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu’nun talimatlarıyla harekete geçen Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü hazırlanan projeyi Erzincan İl Genel Meclisi’ne sundular. Erzincan İl Genel Meclisi’nin yüzde 75 destekle projeyi onaylamasının ardından Erzincan İl Özel İdaresi ve Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Tatlısu köyünde Çilek Yetiştiriciliğinin Geliştirilmesi projesini hayata geçirdiler.


Hazırlanan projeye Tatlısu Köyü Muhtarı Mustafa Köse, çilek üreticileri Fikret Ateş ve Cevdet Kurt yoğun destek sağladılar. Erzincan Valiliği’nin himayesinde başlatılan proje kapsamında 20 dekarlık alana 100 bin adet çilek fidesi dikildi.


Toprak hazırlığının yapılmasının ardından malçlama sistemi kullanılarak toprakla buluşan 100 bin çilek fidesi önümüzdeki yıldan itibaren meyve vermeye başlayacak.


Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Özcan Tekin ve teknik personellerle çilek dikimi yapılan sahalarda incelemelerde bulundular.


Erzincan Tarım ve Orman İl Müdür Vekili Serkan Kütük, “Valimizin talimatları ve desteğiyle Erzincan İl Özel İdaresi ile birlikte hazırladığımız Çilek Yetiştiriciliğini Geliştirme projemize Erzincan İl Genel Meclis Başkanımız ve Meclis üyelerimiz destek sağladılar. Tatlısu köyümüz son birkaç yıldır çilek yetiştiriciliğinde büyük bir aşama kaydetti. Özellikle çilek üreticimiz Fikret Ateş, Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde yaptığı çalışmalarla çilek yetiştiriciliğinde büyük başarı sağladı. Köydeki vatandaşlarımızın da istekli olduklarını görünce bir hafta içerisinde 20 dekarlık alanda 100 bin çilek fidesini modern tarım tekniklerini kullanarak, toprakla buluşturduk. Erzincan’da bu bölgeyi çileğin merkezi haline getirmek istiyoruz. İleriki dönemde burada yine projelerimiz devam edecek. Hem Erzincan’ın hem de bölge illerinin çilek ihtiyacını karşılama amacındayız.” dedi.


Çilek üreticisi Fikre Ateş ise Tatlısu köyünün çilek merkezi olacağına tüm köy olarak inandıklarını ve bu minvalde yapılacak çalışmalara destek vermeye devam edeceklerini kaydederek, “iklimimiz, toprağımız ve suyumuz çilek üreticiliği açısından son derece uygun. Yetiştirdiğimiz çileklerin kalitesi de ortada. Bu durumda Erzincan içini ülkemiz için üretmeye ve katma değer sağlamaya devam edeceğiz. Projemize büyük destekler sağlayan Valimize ve tüm kurumlarımıza müteşekkiriz” diye konuştu.



Tatlısu köyü, Çileğin merkezi olacak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Kamu Başdenetçisi Malkoç: "Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde kadın ve çocuğa şiddet konusunda olağanüstü çalışmalar oldu" Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi’nde (BEUN) kadına ve çocuğa yönelik şiddetle mücadele çalıştayında konuşan Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, kadın ve çocuğa şiddet konusunda Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye’de olağanüstü çalışmalar olduğunu söyledi. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) tarafından "Kadına ve Çocuğa Yönelik Şiddetle Mücadele" çalıştayı düzenlendi. Sezai Karakoç Konferans Salonu’nda düzenlenen çalıştayda Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Gazeteci Saadet Oruç, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç ve AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Dr. Leyla Şahin Usta konuşmacı olarak yer aldı. Saygı duruşunun ardından İstiklal Marşı’nın okunduğu programda üniversitenin 100 yıllık tarihinin anlatıldığı kısa film sunumu gerçekleştirildi. Çalıştayda BEUN Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer konuşma yaptı. Bosna’da Müslüman oldukları için 250 bin insanın katledildiğini söyleyen Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, "Yakın tarihe baktığımız zaman Bosna’da 250 bin insan katledildi. Hafızalarımızda, hala taze bunların çoğu kadın ve çocuktu, Müslüman oldukları için böyle oldu. Avrupa’nın göbeğidir Bosna. Avrupa’nın Amerika’nın dünyanın sesi çıkmadı. Şimdi de Rusya Ukrayna savaşı devam ediyor. Aynı şekilde burada da savaşın hala askerler arasında yapılıyor, asıl mağdur, kadın ve çocuklardır. Gazze zaten bütün insanlığın vicdanını yaralayan bir konu. 7 Ekim 2023’ten beri devam ediyor. Dünyanın en gelişmiş silahları en ileri teknoloji ile 2,5 milyon insan oraya sıkışmış 45 bin kişi katledildi. Bunun çoğu savunmasız yine kadın ve çocuklar. Biz kurum olarak bunların hiçbirine alakasız kalmadık. Kadın ve çocuğa şiddet konusunda Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde Türkiye’de olağanüstü çalışmalar oldu. Yapılan bütün bu düzenlemelere rağmen insanlığımıza dokunan, onurumuzu zedeleyen olayları maalesef yaşamaktayız. Milyonlarca üniversite mezunumuz oldu. Okur-yazar olmayan kalmadı hemen hemen. Ama bu başka bir hastalık şiddet. Hele kadına ve çocuğa yönelik. Sadece eğitim düzeyinin artması, refahın yükselmesi ile alakalı bir şey değil. Kadına, çocuğa, yaşlıya şiddet. Akran zorbalığı engelliye şiddet. Mülteciye şiddet. Bunlardan sonra bir de öğretmene şiddet çıktı. Ardından doktora şiddet. Şimdi de dünyada olmayacak bir şey. Polise şiddet çıktı. Hatırlayın birkaç ay önce genç bir polis yavrumuz, hanım kızımız vuruluyor" diye konuştu. Türkiye’nin 2012 yılında onayladığı 6284 sayılı kanunla düzenlemelerini yaptığı İstanbul Sözleşmesi’nden çekildiğine dikkat çeken Leyla Şahin Usta ise "Şunu soran olabilir merak eden olabilir. İstanbul sözleşmesi meşhurdur, herkes bilir. Türkiye bu sözleşmeyi 2011 yılında taraf olarak imzalamıştı. 2012 yılında iç hukukumuza yerleştirip düzenlemelerimizi yaptığımız bir sözleşmeden çekildik. Evet çekildik, çekilmemizin sebeplerinin daha farklı olduğunu İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadına yönelik şiddetle olan mücadelemizde asla bir gevşemeye veya bir geri adım atmaya sebep olmadığını çok net söylemek istiyorum. Çünkü 6284 kanunumuz, 2012 yılında yürürlüğe girdi ve hala aktif bir şekilde uygulanıyor ve hiçbir maddesinde hiçbir değişiklik yapılmadı. Bununla ilgili olarak Avrupa Birliği parlamentosunun son yeni yayınladığı bir bildirge var, bir direktif var. Bu direktifi neden yayınladı derseniz. Kadına yönelik şiddetle ilgili Avrupa Birliği’ne üye olan ülkelerin var olan mevzuatlarında yeterli düzenlemeleri yapmaması sebebiyle yeni bir direktif yayınlandı. Bu direktif, bu yılın Mayıs ayında yayınlandı. Ve direktif dedi ki bu parlamento üye devletlere bu hükümleri yerine getirmek için 3 yıllık süreç tanıyorum size dedi. 2027 yılının Haziran’a kadar benim yayınladığım bu direktifleri, üye ülkeler yerine getirmek zorunda. Üye ülkeler daha öncesinde gerek İstanbul Sözleşmesi’ni gerekse Avrupa Birliği’nin direktiflerine uygun hareket edilmediği için yeni bir direktif yayınlıyor. Ve şunu söylüyor. Avrupa Birliği üyeliğindeki ülkeler veya dışındaki ülkelerden baktığımızda yapılması gereken kadına yönelik mücadele, ilgili şiddetle mücadeleyle ilgili yapılması gereken tüm tedbirleri ve önlemleri alan tek bir ülke var. O da Türkiye. Mevzuat açısından hukuk kuralları açısından normlarınız açısından Avrupa Birliği’nin direktiflerine uygun düzenlemeleri yapan tek ülke Türkiye. İşte 6284 müstakil bir kanun olarak yapıldı ve bunun altındaki düzenlemelerle, bu direktiflerle hepsi yerine getirilmiş oldu. O yüzden sözleşmeden çıkmış olmamız, bizim kadınlara yönelik şiddetle olan mücadelemizde asla ve kata bir geri adım değildir. Kararlılığımızda asla ve asla bir gevşemede değiliz. Tam tersine aynı şekilde aynı kararlılıkla mücadelemize devam ediyoruz" ifadelerine yer verdi. "Kadına karşı şiddet, siyaset üstü bir araya gelişi elzem kılıyor" Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Saadet Oruç ise dünya üzerinde yaşanan gerilimlere dikkat çekerek, "Dünya çok önemli bir yere giderken bu konu konuşulması gereken bir konu. Rusya ile batı arasındaki gerilime bakıyorsunuz. 3. Dünya Savaşı mı çıkacak? Ya da Gazze’de yaşananlara bakıyorsunuz. Dünyada özellikle pandemiden bu yana bir şiddet anaforu var. Kadına karşı şiddet; sadece ülkemiz kesitinde değil, uluslararası düzlemde de çok siyaset üstü, çok farklı bir araya gelişi elzem kılıyor. Aslında üzerinde durup kafa yorulması gereken kadına karşı şiddet konusunda çok farklı boyutları olan, ekonomik, psikolojik, kültürel nedenleri olan bir konu söz konusu. Özellikle kadına karşı şiddet konusunda akademinin, medyanın oynayabileceği çok önemli roller olduğunu düşünüyorum" ifadelerine yer verdi.
Balıkesir Balıkesir’de polisin suç örgütüne yönelik operasyonunda 15 kişi tutuklandı Balıkesir’in Edremit ilçesinde organize suç örgütüne yönelik yapılan operasyonda gözaltına alınan 22 şüpheliden 15’i tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğünce, liderliğini yurt dışında yaşadığı belirlenen şüpheliler, Z.U.T. ve F.T.’nin sahil bölgesinde faaliyet gösteren silahlı organize suç örgütüne yönelik operasyon yapıldı. Yaklaşık 6 ay süren teknik takip sonucu şüphelilerin özellikle Altınoluk ve Akçay gibi yazlık sahil bölgelerinde gerçekleştirdikleri silahlı eylemler ile korku panik oluşturarak diğer şahıslar üzerinde hakimiyet sağlamaya çalıştıkları, bu bölgelerde bulunan iş yerlerine ve eğlence mekanlarına korumacılık adı altında suç eylemlerini gerçekleştirdikleri belirlendi. 25 şüpheliye yönelik Balıkesir ve İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı KUYU (44) operasyonunda Örgüt liderinin de aralarında olduğu 22 şüpheli gözaltına alındı. 3 şüphelinin ise yurtdışında olduğu tespit edildi. Özel Harekat destekli operasyon kapsamında 6 ruhsatsız tabanca, 1 tüfek, çok sayıda çeşitli çaplarda tabanca fişeği ve kartuş ele geçirildi. Silahlı yaralama, silahlı tehdit, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, iş yeri kurşunlama, adam öldürmeye tam teşebbüs eylemlerini gerçekleştirdikleri iddiası ile adli makamlara sevk edilen 22 şüpheliden aralarında örgüt liderinin de bulunduğu 15 şüpheli, tutuklandı