KÜLTÜR SANAT - 15 Kasım 2024 Cuma 09:37

Erzincan’ın damak çatlatan yöresel lezzeti; Babukko tarifi!

A
A
A
Erzincan’ın damak çatlatan yöresel lezzeti; Babukko tarifi!

Zengin yemek kültürüyle ön plana çıkan Erzincan’da, geçmişten gelen lezzet babukko, modern dokunuşlarla günümüze taşınıyor.


Erzincan Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü tarafından coğrafi işaret tescil başvurusu yapılan babukko yemeği şimdilerde yıllardır süregelen gelenek ve kültürün yaşatılması adına sofralarda yerini alıyor.


Erzincan’ın damak çatlatan lezzeti babukko az malzemesi ile dikkat çekiyor. Un, su, süt, yağ ve tuzla hazırlanan babukko, hamurunun yoğurulmasının ardından fırına sürülerek pişiriliyor. Pişen babukko yemeğinin üzeri alınarak ufaltılıyor. Ardından hazırlanan bol tereyağlı ve sarımsaklı yoğurtla elde edilen harçla servis ediliyor. Babukko yemeğinin püf noktası ise tereyağı ve sarımsak kokusunun yemeğe geçmesi olarak belirtiliyor.


Erzincan’ın yıllardır süregelen yemeği babukkonun tarifini veren Fatma Ballı, babukko yemeğinin eskiden düğünlerin olmazsa olmazı olduğunu aktardı. Ballı, “Özellikle Erzincan’ın Üzümlü ilçesinde düğünlerde kaşığını alan düğüne gidermiş. Babukko ve yanında üzüm hoşafı ikram edilirmiş. Şimdilerde bu kalktı ama eskiden herkesin düğününde 4-5 çuval babukko yoğururlarmış.” diye konuştu.


Ballı, yöresel lezzet babukko yemeğinin coğrafi işaret alma yolunda ilerlediğinin de altını çizerek, “Ürünlerin coğrafi işaret alınması yönünde Valimiz Hamza Aydoğdu’nun da oldukça hassasiyeti var. Kesme kadayıfa şu anda coğrafi işaret alındı. Ürünün tanıtımını bizler, valimiz ve diğer kurumlar gayet güzel yapıyoruz. Özellikle dışardan gelen öğrencilere tanıtıyoruz. Erzincan’ın kesme kadayıfını bilen çok kimse yoktu ama öğrendiler. Şimdi babukkoyu da aynı şekilde herkese öğreteceğiz.” dedi.


Erzincan Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürü Ömer Faruk Sarıtaş ise “Erzincan Valimiz Doç. Dr. Hamza Aydoğdu’nun destekleri ve emirleri doğrultusunda Erzincan Gıda Kontrol Laboratuvar Müdürlüğü olarak Erzincan için coğrafi işaret tescil başvurusunda bulunduğumuz 11 ürünün tanıtımını ve takibini yapıyoruz. Coğrafi işaret tescil başvurusu yaptığımız ürünlerden en değerli olanlarından bir tanesi de babukko yemeği. Bugün babukko yemeğinin üretim safhalarını ve tanıtımını gerçekleştirdik. İnşallah çok kısa bir zamanda valimizin de destekleriyle Erzincan’ımız bu başvurusunu yapmış olduğumuz 11 tane coğrafi işaret tescilli ürününe kavuşacak.” şeklinde konuştu.



Erzincan’ın damak çatlatan yöresel lezzeti; Babukko tarifi!

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hızlı yürümede ortaya çıkan nefes darlığı KOAH habercisi olabilir Tüm dünyada KOAH gelişimine neden olan en önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğunu belirten Doç. Dr. İrfan Eser, "KOAH’ta başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtiler gözlenmektedir. Başlangıç evresinde hızlı yürüme, merdiven çıkma ya da koşma gibi aktiviteler sonucunda ortaya çıkan nefes darlığı problemi, hastalığın ilerleyen evrelerinde uyku sırasında dahi gözlenebilen bir problem halini alır” dedi. Medical Park Antalya Hastane Kompleksi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. İrfan Eser, 20 Kasım Dünya KOAH Günü (Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı) nedeniyle önemli açıklamalarda bulundu. Tüm dünyada KOAH gelişimine neden olan en önemli risk faktörünün tütün kullanımı olduğunu söyleyen Doç. Dr. Eser, hastalığa bağlı olarak akciğer kapasitesinin büyük oranda azaldığına dikkat çekti. Doç. Dr. Eser, KOAH hastalığında dokulara yeterli miktarda oksijen iletimi sağlanamayacağından, başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtilerin gözlendiğini ifade etti. “Sigara ve tütün kullanımı en önemli risk faktörü” KOAH’ın nedenlerine değinen Doç. Dr. Eser, “KOAH, akciğer dokusunun uzun süreli hasarının yol açtığı hava yolu daralması neticesinde gelişen öksürük, balgam ve ilerleyici nefes darlığı ile karakterize yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. KOAH gelişimi için en önemli risk faktörü sigara kullanımıdır. Pipo, puro ve nargile kullanımı da KOAH’ın nedenleri arasındadır. Kişinin yaşadığı yer ya da mesleği nedeniyle organik ve inorganik tozlu ortamlara, kimyasal maddeler ve buharları içeren maddelere maruz kalması, KOAH’a neden olabilmektedir. Bireyin toz, duman ve zararlı gazlara maruz kalması, kapalı ortamlarda ısınmak ya da yemek pişirme amacıyla kullanılan ‘biomas’ adı verilen organik yakıtlar, odun, tezek, bitki kökleri ve kömür dumanının yol açtığı iç ortam hava kirliliğini diğer nedenler olarak sıralayabiliriz” diye konuştu. “Uzun süreli öksürük görülür” KOAH’ın belirtilerinden bahseden Doç. Dr. Eser, “Başta nefes darlığı olmak üzere öksürük ve balgam gibi belirtiler gözlenmektedir. Başlangıç evresinde hızlı yürüme, merdiven çıkma ya da koşma gibi aktiviteler sonucunda ortaya çıkan nefes darlığı problemi, hastalığın ilerleyen evrelerinde uyku sırasında dahi gözlenebilen bir problem halini alır. Öksürük ve balgam problemi ise yine başlangıç evrelerinde yalnızca sabah saatlerinde ortaya çıkan birer belirti olarak görülse de, hastalığın ilerlemesiyle birlikte şiddetli öksürük ve yoğun balgam gibi KOAH belirtileri görülebilir” dedi. “Sigara bırakılmalı, grip ve zatürre aşıları yapılmalı” KOAH’ta akciğer fonksiyonlarındaki hızlı bozulmayı yavaşlatan tek etkenin sigaranın bırakılması olduğunu dile getiren Doç. Dr. Eser, “Hastalığı tedavi etmenin temel amaçları arasında hastalığın bulgularını hafifletmek, solunum yollarındaki hasarı azaltmak ve akciğerlerin oksijenlenmesini düzeltmek yer almaktadır. Bu bağlamda hastanın, hastalık hakkında bilgilendirilmesi ve tedaviye katılım sağlaması için cesaretlendirilmesi oldukça önemlidir. Hastalığın seyrini kötüleştiren alevlenmelerden ve zatürreden korunması için grip ve zatürre aşılarını yaptırması, aktif yaşam biçimini benimsemesi, tütün ve tütün ürünlerini bırakması için desteklenmesi, nefes açıcı etkisi olan, ‘inhaler’ olarak adlandırılan ve solunum yolu ile uygulanan ilaçları düzgün ve düzenli kullanması, tedavide göz ardı edilmemesi gereken noktalardır” ifadelerini kullandı.
Ankara Sağlık Bakanı Memişoğlu: "Hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısıyla ilgili müdahale yapmıyoruz" Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, "Bir algı operasyonu yapılıyor ’Paramızı kesiyorlar, ilaç yazmamızı engelliyorlar’ diye. Biz hiçbir hekimin parasını kesmiyoruz. Hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısıyla ilgili müdahale yapmıyoruz" dedi. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye-Katar Yüksek Stratejik Komite 10. Toplantısı sonrasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bakan Memişoğlu, aile hekimliğinin işleyişini ikinci basamakla entegre edip daha etkin hale getirmeyi amaçladıklarını belirterek, "Aile hekimliğini daha etkin hale getirmeye çalışıyoruz. Burada bizim yaptığımız şey, sadece aile hekimliğinin işleyişini biraz daha ikinci basamak sağlık hizmetleriyle entegre edip daha verimli bir hale getirmektir. Ancak bu konuda yanlış bir algı oluşturulmaya çalışıldığını görüyoruz" dedi. "Sağlıkta daha az sevk, daha sağlıklı nüfus" Bakan Memişoğlu, "Aile hekimine eğer önceki dönemine göre hastalar bir sene sonra daha az gidiyorsa, bir aile hekimi bir yıl önceki döneme göre hastalarını ikinci ve üçüncü basamağa daha az yönlendiriyorsa bu durum bölgedeki, kendi nüfusundaki insanların daha sağlıklı olduğunu gösterir. Yani daha az sevk yapılan bölgelerdeki nüfusun sağlık durumu daha iyi demektir. Biz ona teşvik, ilave ödeme veriyoruz" şeklinde konuştu. "Yanlış bir algı oluşturuluyor" Bakan Memişoğlu, aile hekimlerinin ödemelerinin kesildiği iddialarının doğru olmadığını belirterek, "Biz aile hekimlerinden ödeme kesmiyoruz. Eğer bir aile hekimi, önceki dönemde daha fazla ilaç yazmışsa aynı ödemeyi alacak. Ama daha az ilaç yazıyorsa, biz ona biraz daha ödeme yapıyoruz. Burada bir algı operasyonu yapılıyor ’Paramızı kesiyorlar, ilaç yazmamızı engelliyorlar’ deniyor. Biz hiçbir hekimin parasını kesmiyoruz ve hiçbir hekimin ilaç yazması veya tanısına müdahale etmiyoruz" dedi.