YEREL HABERLER - 20 Mart 2012 Salı 17:22

EÜ TIP`TA ROBOTLA AMELİYAT DÖNEMİ BAŞLADI

A
A
A
EÜ TIP`TA ROBOTLA AMELİYAT DÖNEMİ BAŞLADI

Ege Üniversitesi (EÜ) Tıp Fakültesi, çağın gerektirdiği teknolojik gelişmeleri bünyesine kazandırmaya devam ediyor. Cerrahi operasyonlarda teknolojinin son ürünü bir cihaz olan, robotik cerrahi ünitesi törenle hizmete girdi.
EÜ Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisi’nde toplantıyla, “Ege-1” robotik cerrahi ünitesinin tanıtımı yapıldı. Tanıtıma, EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Süer Anaç, Prof. Dr. Atilla Silkü, Genel Sekreter Prof. Dr. Bülent Özkan, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu ve öğretim üyeleri katıldı.
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyanın en gelişmiş ve en az kesi ile ameliyat olanağı tanıyan Ege-1 adı verilen Ege Bölgesi’nin tek robotik cerrahi ünitesini 5.5 milyon liraya maloldu. EÜ Rektörü Prof. Dr. Yılmaz, “Üniversitemiz bir kıvılcımı aleve dönüştürebilecek kabiliyet ve bilgiye sahip. 55 yıllık tıp fakültemiz güçlü yanlarını daha da güçlendirerek toplumsal hizmeti en iyi şekilde sunuyor” dedi.
ÜÇ KLİNİKTE KULLANILACAK
Cihazın birden fazla disiplinin işbirliği içinde hizmet verecek ve bilimsel araştırmalar için de altyapı oluşturacağını açıklayan Rektör Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: ”Robotik cerrahi başlangıç için Üroloji, Genel Cerrahi, Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniklerinde kullanılacak. Üroloji kliniğinden Prof. Dr. Erdal Apaydın, Genel Cerrahi kliniğinden Prof. Dr. Sinan Ersin, Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğinden Prof. Dr. Fatih Şendağ cihazın sorumlusu olarak eğitimler aldı. En yüksek teknolojiye sahip EGE-1 cihazının üniversitemize kazandırılmasından dolayı çok mutluyum. Cihaz Kadın Hastalıkları ve Doğum kliniğine kuruldu. Ortak aklın büyük bir uyum içinde kullanıldığı, işbirliği içinde çalışma yapmak cidden keyfi veren bir durum.”
EÜ Tıp Fakültesi’nin her zaman sağlıkla ilgili önderlik yaptığını belirten Prof. Dr. Yılmaz, Ege-1’in kullanıldığı robotik cerrahi ünitesinin Ege’de ilk, üçüncü nesil robot olarak ise Türkiye’de bir ilk olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Üç anabilim dalı ile birlikte aktif bir şekilde kullanılacak örnek bir sistem olması bakımından da bir ilktir. Önümüzdeki günlerde cerrahinin diğer yan dallarında da kullanılmaya başlanacağını söyleyebilirim” diye konuştu.
EGE-2 MÜJDESİ
Robotik cerrahi ünitesinde kullanılan robota Ege-1 isminin verilmesinin bir anlam taşıdığını söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, “Buradaki 1 sayısı, cihazın 2.’sinin de olacağının anlaşılması için verilmiştir. Ege-2 merkezi ameliyatlar binasının inşası bittikten sonra oraya konulacaktır. Robotik cerrahi ünitemiz ile kanser kontrolü, cerrahi travma, enfeksiyon riski, komplikasyon, kan kaybı, ameliyat sonrası ağrı konularında büyük avantajlar sağlayacak; hastanede kalış süresi, normal hayata dönüş süresi daha da azalacaktır” şeklinde konuştu.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kamil Kumanlıoğlu, ilklerin üniversitesi olan EÜ’de robotik cerrahinin kullanılacak olmasından büyük bir onur duyduğunu söyledi. Prof. Dr. Kumanlıoğlu, “Bu hizmeti projelendiren ekibe teşekkür ediyorum. Hasta ameliyatlarında çok büyük avantaj sağlanacak” diye konuştu.
Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mehmet Özkahya da, ciddi yatırımlar yaparak alınan cihazın Türkiye’de en iyi kullanılacak cihaz olacağını söyledi. Prof. Dr. Özkahya, “Ege Bölgesi’deki 12 milyon insana en iyi şekilde hizmet edeceğiz. Üniversitemizde halk sağlığı için önemli yatırımlar yapmaya devam edeceğiz” dedi.
AMELİYATLAR GEÇEN HAFTA BAŞLADI
EÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği öğretim üyesi Prof. Dr. Fatih Şendağ, robot ile hastalara daha kaliteli hizmet vereceklerini söyledi. Prof. Dr. Şendağ, “Ege Üniversitesi endoskopik cerrahide bilgi ve deneyimini Ege-1 ile harekete dönüştürecek. Robot ile ameliyatlara geçen hafta başlandı. Bugüne kadar 7 ameliyat başarıyla gerçekleştirildi. Sanal gerçeklik uygulamaları ile eğitimler en iyi şekilde verildi. Türkiye’nin tek eğitim programını üniversitemizde verdik” diye konuştu.
EÜ Tıp Fakültesi Cerrahi Bölümler Başkanı Prof. Dr. Mustafa Özbaran, modern tıbbın sunduğu imkanlar ile ilke imza atmanın heyecanını yaşadığını söyledi.
Konuşmaların ardından katılanlara Ege-1 tanıtıldı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Bakan Kacır: "Ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik altyapıları ve özgün teknolojileri geliştirmeye devam ediyoruz" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, F-16 savaş uçaklarına yönelik olarak geliştirilen Elektronik Destek Podunun (EDPOD), gerçek radar sistemlerine ilişkin, "Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik altyapıları ve özgün teknolojileri geliştirmeye, ‘Tam Bağımsız Büyük Türkiye’ için çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından yapılan açıklamada, gerçek radar sistemlerine karşı gerçekleştirilen tüm testleri başarıyla tamamlayan F-16 EDPOD’a ilişkin ayrıntılar paylaşıldı. Buna göre, F-16 uçaklarına entegre radar sinyal algılayıcı F-16 EDPOD’un, düşman hedef ve takip radarları, füze güdüm radarları ve hedef aydınlatma radarlarına ait sinyalleri algılama, çevresel tehditleri tanımlayarak kayıt altına alma, yüksek kapasiteyle ham veri kaydı ve hassas konum belirleme gibi yetenekleri bulunuyor. F-16 EDPOD, muadili yurt dışı menşeli sistemlerle karşılaştırıldığında, savunma teknolojileri alanındaki dışa bağımlılığı azaltmasıyla Türkiye’ye elektronik harp alanında kritik yetkinlik kazandırıyor. F-16 EDPOD, görev sonrası analizlerde büyük öneme sahip radar temas ve konum bilgileri ile işaretlerini yüksek kapasiteyle kaydedebilirken tespit edilen tehdit bilgilerini, anlık olarak belirli veri kanallarıyla diğer silahlı kuvvet unsurlarıyla paylaşılabilecek şekilde tasarlandı. Tüm testleri başarıyla tamamladı Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, TÜBİTAK BİLGEM İleri Teknolojiler Araştırma Enstitüsü (İLTAREN) ana yükleniciliğinde geliştirilen sistemin testlerine ilişkin bilgi verdi. Kacır, "TÜBİTAK BİLGEM tarafından kritik bileşenleri yerli ve milli imkanlarla geliştirilen radar sinyal algılayıcı taktik elektronik destek podu F-16 EDPOD, gerçek radar sistemlerine karşı gerçekleştirilen tüm testleri başarıyla tamamladı. Milli Teknoloji Hamlesi hedeflerimiz doğrultusunda ülkemizin ihtiyaç duyduğu kritik altyapıları ve özgün teknolojileri geliştirmeye, ‘Tam Bağımsız Büyük Türkiye’ için çalışmaya devam ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Kahramanmaraş Uzmanı uyardı: Böbrek taşı sessiz ilerleyebilir Hiçbir belirti vermeyen böbrek taşlarının zamanla böbrek kaybına yol açabileceğini belirten HG Hospital Üroloji Uzmanı Dr. Mustafa Eren, "Şikâyetiniz olmasa bile hekiminizin önerisini dikkate alın" uyarısında bulundu. Böbrek ve üreter taşlarının genellikle şiddetli ağrılara neden olabileceğine dikkat çeken HG Hospital Üroloji Uzmanı Dr. Mustafa Eren, bu konuyla ilgili detaylı bilgiler verdi. Hastalığın bazı durumlarda belirti vermeden sessizce ilerleyebileceğine de değinen Dr. Eren, bu tür durumların en tehlikelisi olduğunu belirterek, düzenli kontrol ve uzman hekim önerilerine uyulmasının hayati önem taşıdığını söyledi. Dr. Eren, "Genellikle bu hastalarla ilgili taşın sağ veya solda olmasına göre ağrı şikayetiyle veya idrarda kanama şikayetiyle bizlere müracaat etmekte yapılan kan ve idrar tahlili, ultrason ve tomografi gibi tetkiklerden sonra hastaya yapılması gereken tedaviler, bunlar endoskopik olabilir, dışarıdan kırma yöntemiyle olabilir veya açık cerrahi olabilir. Sonrasında belki bazı hastalarda tedaviyle, medikal tedaviyle düşürme tedavisi yapılabilir. Burada taşın yeri, boyutu, hastanın ek hastalığı var mı yok mu, bazen enfeksiyon varsa acil müdahale de gerekebilir. Durumuna göre tedavi hekim tarafından seçilmektedir. Taşın düşüp düşmemesi genellikle hastanın sorduğu sorulardan en çok bize karşımıza çıkan şey, taş düşer mi şeklinde. Şimdi taşın boyutu ve yeri önemli, düşüp düşmemesi konusunda. Burada hastaların hekimine güvenmesi ve bu çerçevede onun önerileceği tedavi uygulaması gerekir. Bazen düşebilecek ama ağır enfeksiyon yapmış, perinöfrit gibi tablolara sebep olmuş durumlarda acil müdahale de gerekmekte. Böyle bir şikayetiniz, böyle bir sıkıntınız varsa şu anda hastanemiz olarak bütün teknik cihazlar anlamında, donanımlar anlamında her türlü cihazlarımız mevcut. Bu konularda her türlü hastaya tedavi uygulamaktayız. Böyle bir rahatsızlığınızda müracaat ederseniz gereken tedaviler yapılır" dedi. "Sıkıntıyı böbreğini kaybettiği zaman anlıyorlar" Taş ağrısının çok şiddetli olduğunun altını çizen Dr. Eren, "Özellikle böbrekten çıktıktan sonra bulantı, kusma, şiddetli ağrı bazı hastalarda enfeksiyona bağlı ateş semptomları olur. Durumuna göre bazen kanama şikayetleri olur ama her zaman ağrı yapacak diye bir kural da yok. Eğer böbrek içinde büyük bir taşı varsa hastanın o zaman bu hastalarda semptom vermeyebilir. Fark etmeden böbrek fonksiyonlarını bozabilir ki bu aslında böyle sinsi grup en bizim için sıkıntılı grup. Çünkü hasta şikayet olmadığı için bazen tedavi de reddetmekte. Çünkü bizim tomografide ve ultrasonda gördüğümüz şeyi onlar bilmediği için, anlamadığı için tedavi kabul etmemekte. Yani benim şikayetim yok şeklinde. Ama sonrasındaki sıkıntıyı böbreğini kaybettiği zaman anlıyor. O yüzden gittiğiniz hekime mutlaka verdiği önerilere mutlaka uyun. Çünkü bizler bunların eğitimini yıllarca aldık ve tedaviyi de ona göre önermekteyiz. Yani sizin şikayetinizin olup olmaması veya semptomların sizin beklediğiniz düzeyde olup olmaması tedavinin şeklini değiştirmiyor. Burada bizim tedavimizin şeklini değiştiren taşın yeri ve boyutudur" ifadelerini kullandı.
Samsun Yoğun kar nedeniyle yolda kalanlara Kızılay’dan destek Samsun-Ankara karayolundan yoğun kar nedeniyle yollarda mahsur kalan vatandaşlara Samsun Kızılay ikramlarda bulundu. Samsun’un Kavak ilçesi Toptepe mevkisinde etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle ulaşımda ciddi aksamalar yaşandı. Kar yağışının yol açtığı trafik nedeniyle araçlarında mahsur kalan vatandaşlar ve bölgede görev yapan ekipler için Türk Kızılay Samsun Afet Müdahale Merkezi hızla sahaya intikal etti. Türk Kızılay Samsun İl Başkanı Onur Çoban yaptığı açıklamada, "Kar yağışının etkisini artırdığı saatlerde, özellikle Toptepe mevkisinde ulaşımda ciddi aksaklıklar yaşandığı bilgisini aldık. Kızılay olarak her zaman afet ve acil durumlarda sahadayız. Vatandaşlarımız ve görev başındaki personelimizin yanında olmak, ihtiyaç duydukları her anda destek vermek bizim için bir sorumluluktur. Türk Kızılay Samsun Afet Müdahale Merkezimiz, yolda mahsur kalan vatandaşlarımıza ve bölgede görev yapan personele ikramlarda bulunarak çalışmalarına katkı sağladı. Kar yağışının etkili olduğu tüm bölgelerde, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarını karşılamak için her an sahadaydık" dedi. Ayrıca Çoban, yardım ulaştırdıkları vatandaşların Kızılay’ın varlığından duyduğu memnuniyeti dile getirdiğini belirterek, "Zorlu hava şartlarında ikramda bulunduğumuz vatandaşlarımız, hem moral buldular hem de Kızılay’ın her durumda yanlarında olduğunu bir kez daha görmüş oldular. Kendileri teşekkürlerini ilettiler, bu desteği vermekten biz de büyük mutluluk duyduk" şeklinde konuştu.