YEREL HABERLER - 02 Mart 2012 Cuma 10:07

DEMOKRATİK OFİS SEN’DEN MAAŞ ELEŞTİRİSİ

A
A
A
DEMOKRATİK OFİS SEN’DEN MAAŞ ELEŞTİRİSİ

Aydın Demokratik Ofis Sen İl Başkanı Mahmut Kırlıoğlu, hükümetin maliye çalışanları için uygulamaya koyduğu “Eşit işe eşit ücret’ uygulamasına tepki gösterdi.
Kırlıoğlum açıklamasında, lise ve iki yıllık Meslek Yüksek Okulu mezunu çalışanların haklarının hiçe sayıldığını iddia etti. Kırlıoğlu şöyle konuştu: “Maliye Bakanlığının 2006 yılında başlattığı teşkilat içi yeniden yapılandırma kapsamındaki çalışmalar sonucunda hali hazırda çalışan personelin eğitim durumları dikkate alınarak, 4 yıllık üniversite ve fakülte mezunları uzman kadro statüsünde açılan sınavlara katılmaları sağlanmış geride kalan lise ve 2 yıllık meslek yüksek okullarının birinden mezun olanlar hiçe sayılarak yapılan uzmanlık sınavlarının dışına itilmiş; mağdur konumuna düşürülmüştür. Bakanlık bünyesinde çalışanlar arasında uygulanan ücret farklılıkları ile çalışma barışı bozulmuştur. Daha sonra Hükümetin çalışanlar arasında eşit işe eşit ücret politikasıyla Maliye Bakanlığı bünyesinde çalışan mevcut lise ve 2 yıllık yüksek okul mezunlarının bulunduğu yoklama memuru, gelir memuru, tahsildar ve veznedar kadrolarında çalışanların unvanları değiştirilerek ‘Veri Hazırlama Kontrol İşletmeni’ kadrosuna atanmış bulunmaktadır. Bu şartlarda eşit işe eşit ücret sağladıklarını düşünen Hükümet yetkilileri V.H.K.İ unvanında çalışanla aynı iş ve işlemleri yapan gelir uzmanı ve uzman yardımcıları ile arasında 500 TL ile 700 T.L arasında fark oluşmuş, personel arasında çalışma barışı bozularak personelin performansı giderek düşmüştür. Yapılan bu düzenlemeyle hakkaniyet ölçüleri hiçe sayılmıştır.Halen mevcut bulunan V.H.K.İ statüsünde çalışan personelin bir üst yazı ile kurum içerisinde yoklama memuru, icra memuru, veznedar, tahsildar olarak iptal edilen unvan personelinin işleri gördürülmektedir. Yapılan tüm düzenlemelerin olumsuz taraflarının dikkate alınarak düzeltilmesinin bütün personelin gelir uzmanı ünvanına alınması, hiçbir gerekçe öne sürülmeden Sayın Maliye Bakanımızdan bu konunun üzerine gidilmesini istiyoruz”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Çocukların Nilüfer’i için Çocuk Hakları Çalıştayı düzenlendi Nilüfer Belediyesi’nin Nilüfer Kent Konseyi ile birlikte düzenlediği Çocuk Hakları Çalıştayı’nda, çocukların Nilüfer’ini oluşturmak için izlenecek yol haritası ele alındı. Çalıştayda konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, “Çocuklar için daha fazla çalışmak, üretmek ve fırsatlar sağlamak bizim en önemli sorumluluklarımızdan biri” dedi. Nilüfer Belediyesi’nin Nilüfer Kent Konseyi iş birliğiyle düzenlenen “Çocuk Hakları Çalıştayı”nda, çocuk haklarının güncel durumu ve yerel yönetimlerin sorumlulukları masaya yatırıldı. Çalıştaya, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclisi Üyeleri, Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yasemin Arslan, akademisyenler, kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı. Tüm çocukların eşit olduğu bir Nilüfer Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, çalıştayın açılış konuşmasında “Çocukların Nilüfer’i”ni çocuklarla birlikte oluşturmak istediklerini belirtti. Başkan Şadi Özdemir, çalıştayda elde edilen sonuçların yine çocuklar tarafından değerlendirileceğini ifade etti. Çalıştay aracılığıyla, çocuklarla ilgili çalışmalara yön vermek istediklerinin altını çizen Başkan Şadi Özdemir, “Bu konuda önceliklerimizi belirlemek ve yol haritamızı oluşturmak istiyoruz. Tüm çocukların eşit şekilde, her alanda desteklendiği, çocukların sözlerini eksiksiz söylediği ve hizmetlerin her aşamasında çocukların da yer aldığı, çocukların Nilüfer’i için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz” dedi. Çocuklar için daha fazla çalışmanın, üretmenin ve fırsatlar sağlamanın en önemli görevlerinden biri olduğunu belirten Başkan Şadi Özdemir, “Belediyemiz bünyesindeki mevcut iki kreşimizde 140 öğrencimiz eğitim görüyor. 29 Ocak’ta bir kreşimizin daha açılışını yapacağız. Orada da 176 çocuğumuz eğitim görecek. 5 yılın sonunda 25 kreş yapmayı hedefliyoruz. Aynı zamanda 8 mahallemizde Kadın ve Çocuk Akademilerimiz bulunuyor. Bunların 9’uncusunu da Akçalar Mahallesi’nde açacağız. Ayrıca kanserle mücadele eden çocuklara ve ailelerine destek verdiğimiz Moral Evimiz bulunuyor. Burada uzman psikologlar, diyetisyenler çocuklarımıza tedavi süreçlerinde yardımcı oluyor. Buraya da desteklerimiz sürüyor” diye konuştu. Nilüfer Belediyesi’nin 2024 yılında çocuklara yönelik gerçekleştirdiği faaliyetler hakkında da bilgi veren Başkan Şadi Özdemir; bilim, oyun ve sanat atölyelerinde 30 bin, Bizim Ev Engelliler Sosyal Yaşam Destek Merkezi’nde bin, kültür ve sanat atölyelerinde 6 bin 500, Atölye Nilüfer’de bin, Mahalle Bostanları’nda 625, yaz ve kış spor okullarında da 40 bin çocuğa ulaştıklarını açıkladı. Başkan Şadi Özdemir ayrıca, sokak hayvanları konusunda 29 eğitim düzenlediklerini, çevre eğitimlerinde 4 binin üzerinde öğrenciyle buluştuklarını, kütüphane etkinliklerinde 15 bin, müze ziyaretlerinde 30 bin çocuğa ulaştıklarını ve Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi’nde 2 bin 741 çocukla ortak çalışmalar yaptıklarını belirtti. Nilüfer Kent Konseyi Çocuk Meclisi Başkanı Yasemin Arslan ise çocukların Nilüfer’de daha fazla park, daha fazla yeşil alan, daha güvenilir sokaklar, trafiğe kapatılmış alanlar ve bisiklet yolları istediklerini ifade ederek, Nilüfer’i Türkiye’nin en çocuk kenti yapma çağrısında bulundu. Konuşmaların ardından Başkan Şadi Özdemir çalıştaya verdikleri desteklerden dolayı, Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Öğretim Görevlisi Nilüfer İnceman Akgün, Bursa Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Sehra Aksu, Avukat Seda Akço, Hak Savucusu Sinem Sefa Akay, Şehir Plancısı Gizem Kıygı, Çocuk Çalışmaları ve Çocuk Hakları uzmanı Gözde Durmuş, AÇEV Kurumsal İşbirlikleri ve Savunu Direktörü Hasan Deniz, Oyun Hareketi Derneği Başkan Yardımcısı Esra Güneş ile Tarlabaşı Toplum Merkezi Genel Koordinatörü Gökçe Baltacı’ya günün anısına hediye verdi. Uzmanlar çocuk haklarını konuştu Çalıştayın ilk kısmında düzenlenen panelde; Fethiye, Unçukuru ile Çalı Kadın ve Çocuk Akademilerinde, çocukların yaşadıkları yer ve beklentileri üzerine yapılan atölye sonuçları paylaşıldı. BUÜ Öğretim Görevlisi Nilüfer İnceman Akgün moderatörlüğünde düzenlenen panellerin ilk oturumunda, Bursa Tabip Odası İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sehra Aksu “Sağlık Hakkı”, Avukat Sedat Akço “Korunma Hakkı” ve Hak Savunucusu Sinem Sefa Akay “Eğitim Hakkı ve Fırsat Eşitliği” konularında bilgilendirmelerde bulundu. İkinci oturumda ise Çocuk Çalışmaları ve Çocuk Hakları Uzmanı Gözde Durmuş “Katılım Hakkı”, Şehir Plancısı Gizem Kıygı ise “Oyun Hakkı ve Özgürlükler” konularında bilgi paylaşımında bulundu. Panelin ardından katılımcılar “Sağlık Hakkı”, “Korunma Hakkı”, “Eğitim ve Fırsat Eşitliği”, “Oyun Hakkı ve Özgürlükler” ile “Katılım Hakkı” temalarında oluşturulan masalarda fikir alışverişinde bulundular. Etkinliğin sonunda masalardan çıkan çalıştay sonuçları paylaşıldı. Tüm gün süren çalıştayın kapanış konuşmasını yapan Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Okan Şahin, katılımcılara teşekkür etti. Şahin “Bu çalışmaları daha sonra çocuklarımızla da konuşacağız ve rapor haline getireceğiz. Bu çalışma diğer belediyelere de örnek olacak” dedi.
Gaziantep 70 yaşındaki kadın usta 200 bin TL’lik Antep işi sanat işliyor Gaziantep’te yaşayan 70 yaşındaki Fatma Cin, Gaziantep’in geleneksel el sanatlarından biri olan ve “Antep işi” olarak bilinen iğne nakış işlemesini severek işliyor. Cin’in emekle yaptığı Antep işi nakışların fiyatları ise bin TL’den başlayıp 200 bin TL’ye kadar çıkıyor. Gaziantep’in geleneksel el sanatlarından biri olan ve “Antep işi” olarak bilinen iğne nakış, sabır, emek ve ustalık isteyen bir sanat dalı olarak geçmişten günümüze değerini koruyor. Yüzyıllar önce kırsal kesimde yaşayan genç kızların çeyizlerini süslemek amacıyla ortaya çıkan bu nakış sanatı, ipek, krep veya keten kumaşların tel tel çekilerek ipek ipliklerle işlenmesiyle hazır hale getiriliyor. Bugün de çeyizlerin vazgeçilmezi olan Antep işi ürünlerin fiyatları bin TL’den başlayıp 200 bin TL’ye kadar çıkıyor. Antep işi nakışlar, salon ve yatak odası takımlarından havlu kenarlarına, mevlitlerde kullanılan başörtülerine kadar birçok farklı alanda kullanılıyor. Özellikle çeyiz hazırlığında olan genç kızlar için büyük bir önem taşıyan bu el emeği göz nuru ürünler, zamana meydan okuyarak kültürel bir miras olarak varlığını sürdürüyor. Şahinbey Belediyesine bağlı Bostancı mektebi Kültür Evi’nde 57 yıldır işini aşkla yapan Fatma Cin, genç kızların çeyizlerini severek işleyip satıyor. “Genç kızların çeyizlerinin önemli bir parçası” Antep işi nakışları severek işlediğini söyleyen usta Fatma Cin, “13 yaşında başladım bu mesleğe. Yapan bir arkadaşımın eline bakarak ben de yapmaya çalıştım. Meslek için eleman yetiştirdim. Bu güzel bir meslek. Antep işi nakışlar hiçbir zaman unutulmaz. Antep işi nakış iğneyle kuyu kazmak gibidir. Zahmetli bir iştir. Emek isteyen bir sanat. Genç kızların çeyizlerinin önemli bir parçası. Nakış işlerken her şeyi unutuyorum” dedi. “Nakışları bin TL ile 200 bin TL arasında satıyoruz” Nakışların büyük bir emekle yapıldığını anlatan usta Cin, “Hem kafamı rahatlatıyor hem de ekonomime katkı sağlıyor. Ev ekonomime iyi gelir sağlıyor. Bu meslek bana para kazandırıyor. Yaptığımız nakışları bin TL ile 200 bin TL arasında satıyoruz” diye konuştu.
Adana Mekke’den zemzem suyu alıp Adana’da musluk suyu ile çoğalttı Adana’da sahte zemzem suyu operasyonunda yakalanan iş yeri sahibinin Mekke’den aldığı zemzem suyunu çeşme suyuyla karıştırıp çoğalttığı ortaya çıktı. 5 ay içerisinde 90 milyon TL para kazanan şüpheli ifadesinde, "Bu suları sahte olduğunu düşünmüyorum. Çünkü şu ana kadar müşterilerden bana herhangi bir şikayet gelmedi” dedi. Adana Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ekipleri, Bilal Ç.’nin Akkapı Mahallesi’ndeki evinin deposunda zemzem suyu yaptığı bilgisini alarak operasyon yapmıştı. Yapılan operasyonda iş yeri sahibi Bilal Ç. yakalanmış ve 16 ton satışa hazır halde sahte zemzem suyu, 300 adet rulo şişe amblem etiketi ve dolum makinesi ele geçirilmişti. "Müşterilerden şikayet gelmedi" savunması Gözaltına alınan Bilal Ç.’nin ifadesinde, "Zemzem suyuna rağbet vardı, ben de bunu değerlendirip kazanca çevirmek istedim. Mekke’den gelen tırlardan zemzem suyu alıp musluk suyu karıştırdım. Yaklaşık 4-5 aydır bu işi yapıyorum. Türkiye’deki tüm zemzem sularını ben yaptım. Bu suları sahte olduğunu düşünmüyorum. Çünkü şu ana kadar müşterilerden bana herhangi bir şikayet gelmedi" dediği öne sürüldü. "Günlük 600 bin TL, 5 ayda 90 milyon TL kazanç elde edilmiş" Depoda günlük 20 ton sahte zemzem suyu üretilirken günlük 600 bin TL haksız kazanç sağladıkları belirlendi. Yaklaşık 5 aydır bu işi yaptığını belirten iş yeri sahibi Bilal Ç.’nin toplamda 90 milyon TL kazandığı iddia edildi. Gerçeğine benzesin diye aroma ve tatlandırıcı kullanmışlar Sahte zemzem suyunu gerçek gibi göstermek için suya aroma ve tatlandırıcı konulduğu öğrenildi. Üretilen sahte zemzem sularının ise Adana’dan İstanbul’a gönderildiği, buradan piyasaya sürüldüğü öğrenildi. Öte yandan, ele geçirilen 16 ton zemzem suyu imha edildi.