YEREL HABERLER - 27 Şubat 2012 Pazartesi 13:54

VERGİ HAFTASI ETKİNLİKLERİ

A
A
A
VERGİ HAFTASI ETKİNLİKLERİ

Aydın Vergi Dairesi Başkanı Mesut Yılmaz ve beraberindeki heyet, bu yıl 27 Şubat-4 Mart tarihleri arasında kutlanan Vergi Haftası dolayısıyla Vali Kerem Al’ı makamında ziyaret ettiler.
Her yıl Vergiyi gönülle olarak ödeme alışkanlığının kamuoyuna kazandırılması amacıyla bu yıl 23. kutlanan geleneksel Vergi Haftasını çeşitli etkinliklerle kutlayan Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı sabah saatlerinde Valilik bahçesindeki Atatürk büstünün önüne çelenk koymasının ardından Aydın Valisi Kerem Al’ı ziyaret ettiler.
Ziyarette Vergi Haftası kapsamında yapacakları etkinlikler hakkında bilgi veren Mesut Yılmaz, hafta dolayısıyla çeşitli ziyaretlerde bulunacaklarını söyledi. Vergi bilincini geliştirmek için Aydın’daki birçok okulda eğitim seminerleri verileceğini kaydeden Yılmaz, “Hafta dolayısıyla düzenlediğimiz etkinlikler kapsamında 2010 yılı vergi rekortmenleri içinde bir ödül töreni düzenleyeceğiz. Geleceğimizin teminatı ve yarının idarecisi, bürokratı ve büyükleri olan öğrencilerimizin vergi konusunda bilinç kazanmaları bakımından Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen ilköğretim okullarında ve liselerde eğitim seminerleri verilecek” dedi.
‘KAZLARIN TEKRAR TEKRAR YOLUNMAMASI İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’
Ziyarette Masut Yılmaz’a, Aydın’dan yıllık verilen vergi ve geri dönüşümüyle ilgili çeşitli sorular yönelten Vali Kerem Al, “Vergi, insanoğlu devlet yapısına geçtiği andan itibaren kamunun finansmanı açısında çok önemli bir olgudur. Günümüzde halen kamu finansmanı açısından temel öğe vergidir. Verginin adaletli alınması temel hedefimiz olacak. Ayrıca vergi alırken vatandaşa en kolay ve kaliteli hizmeti sunmak da amaçlarımız arasında. Mümkün olduğunca vergi tabanını genişletilmesi konusunda ve kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması konusunda uğraşımız olacak. Vergi teorisinde hep söyleriz ‘Kümesteki kazları artık tekrar tekrar yolunmaması’ diye işte bu tabanın genişletilmesi konusunda çalışmalarımız olacak” şeklinde konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de yol kesip aracı yumruklayan sürücü yakalandı İstanbul Büyükçekmece E-5’te çıkan yol kavgasında aracından inip yolu kesen, diğer aracın camını yumruklayıp küfür ve tehditler savuran sürücü yakalandı. Sürücüye 7 bin 132 TL idari para cezası uygulandı. Olay, 9 Nisan’da Büyükçekmece E-5 Karayolu Silivri istikametinde meydana gelmişti. Edinilen bilgiye göre, panelvan minibüs sürücüsü ile otomobil sürücüsü arasında yol verme meselesi yüzünden tartışma çıkmıştı. Tartışma sonrasında otomobil sürücüsü, panelvan aracın camlarını yumruklamış, sürücüsüne küfür ve hakaretler savurmuştu. O anlar ise aracından inmeyen sürücünün telefonu kamerasına yansımıştı. Trafiği tehlikeye düşüren şahsa idari para cezası Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Sanal Trafik Devriyesi ekipleri tarafından görüntüleri paylaşılan yol keserek trafik güvenliğini tehlikeye düşüren şahsın yakalanması için çalışma başlattı. Yapılan çalışmalarda, 34 LK 0977 plakalı araç sürücüsü E.T.K tespit edildi. Sürücüye, "trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmek, trafiği tehlikeye düşürecek şekilde yavaşlamak, taşıt yolu üzerinde duraklamak, yayaların trafiği engelleyecek davranışlarda bulunması, saygısızca araç kullanmak ve emniyet kemeri kullanmamak" suçlarından 7 bin 132 TL idari para cezası uygulandı. Öte yandan, şahıs Büyükçekmece Polis Merkezi Amirliğine teslim edildi.
Antalya Antalya’da Suriye’ye uluslararası destek mesajı Antalya Diplomasi Forumu’nda düzenlenen "Suriye: Ülkeyi Yeniden İnşa Etmek ve Uzlaştırmak" başlıklı oturumda, uluslararası temsilciler Suriye’deki savaşın sonuçlarını değerlendirdi. Konuşmasında Suriye’ye komşu ülkeler toplantısına değinen Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, "Biz onların tek başına ayakta durmasına destek olacağız. Umut var, bunu canlı tutmamız gerekiyor" dedi. Suriye’nin yeniden inşası ve toplumsal uzlaşması Antalya’da düzenlenen panelde ele alındı. Antalya Diplomasi Forumu kapsamında gerçekleştirilen "Suriye: Ülkeyi Yeniden İnşa Etmek ve Uzlaştırmak" başlıklı oturumda, savaşın etkilediği bölgelerdeki insani tablo, siyasi çözüme dair diplomatik girişimler ve altyapı yatırımları masaya yatırıldı. Konuşmacılar, halkın kendi geleceğini tayin hakkına vurgu yaparak, çözüm ve yeniden inşa süreci için uluslararası iş birliğine dikkat çekti. Oturuma Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir O. Pedersen, BM Dünya Gıda Programı Başkan Yardımcısı Carl Skau ve UN SDSN Başkanı Jeffrey Sachs katıldı. Yerinden söz alan OMRAN Stratejik Araştırmalar Merkezi İcra Direktörü Ammar Kahf da dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. "Umut var, bunu canlı tutmamız gerekiyor" Dışişleri Bakan Yardımcısı Nuh Yılmaz, Suriye’nin yeni bir devlet olarak kendi güvenliğini inşa etmeye çalıştığını belirterek, "İsrail’in bir genişleme politikası var gibi gözükmekte ve bu nedenle bölgedeki kaosa ihtiyaç duyuyor. Suriyeliler için en büyük tehdit bu" dedi. Türkiye’nin Amman’da beş ülkeyle yaptığı görüşmelere değinen Yılmaz, "Biz onların tek başına ayakta durmasına destek olacağız. Umut var, bunu canlı tutmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Başarı için vaat edilen reformların hayata geçirilmesi gerekiyor" Jeffrey Sachs, Suriye’de siyasal geçiş sürecinin zorluklarına değinerek, "Ahmet Şara yıkılmış bir ülkeyi devraldı. Başarı için vaat edilen reformların hayata geçirilmesi gerekiyor. ABD yaptırımlarının durdurulması ve İsrail’in saldırılarını sonlandırması şart" dedi. "3 milyon kişi gıda güvensizliği içinde" Carl Skau, Suriye’nin kritik bir eşikte olduğunu vurgulayarak, "WFP olarak ön saflarda çalışıyoruz. 1.5 milyon kişiye yardım ulaştırıyoruz. Umut var ama insanlar öncelikle beslenmek istiyor" ifadelerini kullandı. Geir O. Pedersen, Suriye’deki savaşın yalnızca Esad rejimiyle açıklanamayacağını, ABD ve İsrail’in bölgedeki müdahalelerinin kritik rol oynadığını söyledi. Pederseni, "ABD’nin desteği olmasa İsrail bir gün bile savaşamaz. Suriye’de barış ihtimali 2012’de BM girişimiyle vardı, ancak ABD Esad gitmeden barış olmaz dedi. Bu kabul edilemez bir durumdu" diyerek sert eleştirilerde bulundu. Ammar Kahf ise İran’ın bölgedeki etkisinin azalmasının yeni bir güç dengesi doğurduğunu ifade ederek, "Şu an İran’a karşı savaş açmanın değil, güçleri dengelemenin zamanıdır. Suriye artık bir rekabet alanı olmamalı" dedi.